Tarihten Baþlýklar
Pages: 1
Hammurabi Kanunlari By: ehlidunya Date: 16 Aðustos 2010, 12:39:01
   
   
Hammurabi Kanunlari


Hammurabi (d. M.Ö. 1810? - ö. M.Ö. 1750) Babilin altýncý kralýydý. Hammurabi , Sümer ve Akkadlarý fethederek, Babil Ýmparatorluðu'nun ilk kralý olmuþtur. Böylece Babillerin Mezopotamya üzerinde hegemonyasýný kurmuþtur.

Günümüzün Irak sýnýrlarýnda bulunan bölgede, Fýrat ýrmaðýnýn kýyýsýnda kurulu Babil'in o dönemdeki kent devletinin altýncý kralý olan  Hammurabi, ülkesini M.Ö. 1792 ila M.Ö. 1750 yýllarý arasýnda yönetti. M.Ö. 1770 yýlýnda kurduðu Babil Ýmparatorluðu Fýrat ve Dicleýrmaklarýnýn arasýnda kuzeyde de Ninova'ya kadar ulaþtý.

Komþularý Larsa, Mari, ve Asur ile 30 yýl boyunca savaþtý ve Ýran körfezinden Diyarbakýr'a ve Zagros'dan Batý çöllerine kadar uzanan bir imparatorluk yarattý. Hakimiyetindeki topraklarý merkezi bir sistemle yönetti. Resmi yazýþma düzenini kurdu. Ayrýca ilki Ýranda kurulan posta teþkilatýný ülkesine getirtmiþ, polis teþkilatýný ve ilk belediye sistemini kendi iktidarýnda oluþturmuþtur. Polis teþkilatý þehrin iç güvenliðini saðlýyordu, eðer bir ayaklanma ya da suç olduðunda derhal müdahale edip suçlularý yakalýyorlardý. Yakalanan bu suçlular oluþturulmuþ mahkemelerde kendi yazdýðý 282 maddelik kanunlara göre cezalandýrýlýyordu, ama genelde bu cezalar çok aðýr olmaktaydý. Belediye reisini Hammurabi kendisi atýyordu. Kurduðu belediye sistemi günümüzdekilere benziyordu, þehrin düzenlenmesi, onarýlmasý ve temizlik iþlerine belediye bakýyordu. Kurduðu Posta teþkilatý sayesinde þehri, mahalle mahalle sokak sokak ve ev numaralarýna göre ayýrtmýþtý. Böylece bir posta istenilen doðru adrese bu þekilde ulaþýyordu. Bu sistemin yapý arkeolojik buluntular sayesinde ilk kez Hammurabi  zamanýnda yapýldýðý kesinleþmiþtir.Hammurabi bilime ve sanata çok önem vermekteydi özellikle de mimari konulara. Bunun da en büyük ispatý ünlü Babil Kulesi ve Babil Asma Bahçeleridir. Ýktidarý süresince kendisini tanrýlaþtýrdý ve "krallarýn tanrýsý" olarak ilan etti. Erkeklerin varis olabileceði mutlak monarþi kurdu, ve bu dönemde Babil ülkesinin tanrýsý Marduk Sümer-Akkad topluluklarýnýn yüksek tanrýlarýndan biri oldu.

Yürürlükteki yasalarý sisteme baðlamasýyla Hammurabi Kanunlarý Dünya tarihinin yasalarýný temsil etti. 282 madde halinde taþ sütunlara yazý bu yazýtlar, Osmanlý Ýmparatorluðu'nun çökme dönemine girmesiyle 1901-1902 yýllarýnda Fransýz araþtýrmacýlar tarafýndan keþfedilmiþ ve Louvre müzesine taþýnmýþtýr. Bu kanunlara göre; köleler ve hür insanlar arasýndaki farklýlýklar belirtilmiþ, hür insan olmayanlara kýsas kanunu (hýrsýzlýk yaparsa elinin kesilmesi vb.) da baþta olmak üzere evlilik gibi konularda günümüzde hala bazý toplumlarda uygulanan kanunlar bu dönemde ortaya çýkmýþtýr.

17. Eðer bir kiþi açýk alanda kadýn ya da erkek bir kaçak köle bulursa ve onu efendisine getirirse kölenin sahibi ona iki þikel gümüþ ödeyecektir.

18. Eðer köle efendisinin adýný söylemezse onu bulan kiþi saraya getirecektir; daha fazla araþtýrma yapýldýktan sonra efendisine geri >ürülecektir.

30. Eðer bir kabile reisi ya da bir adam evini, bahçesini ya da arazisini terk eder ve ücret karþýlýðý kiraya verirse ve baþka biri onun evinin, bahçesinin ve arazisinin zilyedi olursa ve onlarý üç yýl süresince kullanýrsa onlarýn ilk sahibinin geri dönüp evini, bahçesini ve arazisini geri istemesi halinde ona geri verilmez ve onlarýn zilyedi olan ve kullanan kiþi onlarý kullanmaya devam eder.

31. Eðer onlarý bir yýllýðýna kiralar ve bir yýl sonra geri dönerse evi, bahçesi ve arazisi ona geri verilecek ve onlara tekrar sahip olacaktýr.

32. Eðer bir kabile reisi ya da bir adam savaþta ele geçirilir ve bir tüccar onlarýn özgürlüðünü satýn alýrsa ve onlarý saraya geri getirirse kendi evinde özgürlüðünü satýn almaya yetecek araçlarýnýn olmasý halinde kendisinin özgürlüðünü satýn alýr; evinde kendi özgürlüðünü satýn almaya yetecek hiçbir þey yoksa kendi topluluðunun mabedi tarafýndan özgürlüðü satýn alýnýr; onun özgürlüðünü satýn almak için tapýnakta bir þey yoksa mahkeme onun özgürlüðünü satýn alýr. Arazisi, bahçesi ve evi özgürlüðünü satýn almak için verilemez.

35. Her hangi bir kiþi kralýn kabile reislerine hediye ettiði sýðýrý ya da koyunu satýn alýrsa parasýný kaybeder.

36. Bir kabile reisinin, bir adamýn ya da bir tebaanýn kiraladýðý arazisi, bahçesi ve evi satýlamaz.

37. Her hangi bir kimse bir kabile reisinin, bir adamýn ya da bir tebaanýn kiradaki arazisini, bahçesini ya da evini satýn alýrsa onun satýþ sözleþmesi tableti kýrýlýr (geçersiz ilan edilir) ve parasý yanar. Arazi, bahçe ve ev sahibine geri verilir.

38. Bir mülkün kirasýnýn ödeyerek baþka her türlü yükümlülükten muaf olma hakkýna sahip olan bir kabile reisi, adam ya da tebaa tarlasý, evi ve bahçesi üzerindeki bu imtiyazýný karýsýna ya da kýzýna devredemez; borcuna karþýlýk veremez.

39. Ancak, satýn aldýðý bir tarlayý, bahçeyi ya da evi karýsýna ya da kýzýna devredebilir, onlarýn mülkiyetine katabilir veya borcuna karþýlýk olarak verebilir.

40. Tarlasýný, bahçesini ve evini bir tüccara ya da baþka bir kamu görevlisine satabilir, alýcý ise tarlayý, evi ve bahçeyi yararlanma hakký karþýlýðýnda elinde tutabilir.

42. Eðer bir kiþi iþlemek üzere bir tarlayý teslim alýr ve o tarladan hiçbir mahsul elde edemezse bu onun tarlada çalýþmadýðýný ispatlar ve komþusunun yetiþtirdiði kadar tahýlý tarla sahibine teslim etmelidir.

43. Eðer tarlayý iþlemeyip nadasa býrakmýþsa komþularýnýn ki kadar tahýlý tarla sahibine verecektir ve nadasa býraktýðý tarlayý sabanla sürüp tohum ektikten sonra sahibine iade edecektir.

44. Bir kimse çorak bir araziyi ekilebilir bir hale getirmek için teslim almýþ; ancak, tembellik yaparak o araziyi ekilebilir bir hale getirmemiþse dördüncü yýlda araziyi sabanla sürmeli, týrmýklamalý ve çift sürmeli ve ondan sonra sahibine geri vermeli ve ayrýca on gan (bir arazi ölçüm birimi)’lýk bir arazi için on gur (bir ölçü birimi) tahýlý arazi sahibine vermelidir.

45. Bir kimse tarlasýný sabit bir kira karþýlýðý ziraat için kiralýyor ve kira bedelini de alýyorsa; ancak, havalarýn kötü gitmesi nedeniyle ürün yok oluyorsa zarar topraðý iþleyene aittir.

46. Tarladan sabit bir kira almaz ve ürünün yarýsý ya da üçte biri karþýlýðý kiralarsa tarladan elde edilen mahsul mal sahibi ile araziyi iþleyen arasýnda orantýlý olarak taksim edilir.

47. Ýlk yýl ürün almada baþarýlý olamadýðý için baþkalarýnca iþlenen bir tarlayý teslim alýrsa ilk tarlanýn sahibi itiraz edemez, tarla iþlenir ve anlaþmaya göre mahsulü toplanýr.

48. bir kimse borçlanmýþsa ve bir fýrtýna tahýllarý yere yatýrmýþ ya da hasat baþarýlý olamamýþsa veya susuzluktan tahýllar büyüyememiþse o yýl alacaklýsýna tahýl vermesi gerekmez; borç tabletini suda yýkar ve o yýl için hiçbir kira ödemez.

49. Bir kimse bir tüccardan para alýr ve tüccara susam ya da mýsýr ekilebilen bir tarlayý verir ve tarlaya susam ya da mýsýr ekilmesini sipariþ ederse ve yetiþtirici tarlaya susam ve mýsýr ekerse hasat edilen susamlar tarla sahibine aittir ve tarla sahibi tüccardan aldýðý para ve yetiþtiricinin geçimini saðlamak için tüccara mýsýr ile ödemede bulunur.

50. Ekili bir mýsýr ya da susam tarlasý verilirse tarladaki mýsýr ve susamlar tarla sahibine aittir ve kira olarak tüccara para ile ödeme yapar.

51. Ödeme için hiç parasý yoksa o zaman kraliyet tarifesine göre tüccardan aldýðýna karþýlýk kira olarak para yerine susam ya da mýsýr ile ideme yapar.

53. Bir kimse su bendini uygun koþullarda tutmaz ve bakýmýný yapmaz ve bu nedenle bend yýkýlýr ve tarlalar su altýnda kalýrsa, o zaman barajý yýký> kiþi para karþýlýðý satýlýr ve elde edilen para harap olmasýna yol açtýðý mýsýrýn karþýlýðý olarak verilir.

54. Eðer bu mýsýrlarýn karþýlýðý olarak yeterli gelmiyorsa mallarý da mýsýrlarý sular altýnda kalan çiftçiler arasýnda paylaþtýrýlýr.

55. Bir kimse mýsýrlarýný sulamak için ark açarsa; ancak, dikkatsizliði nedeniyle sular komþusunun tarlasýný basarsa o zaman komþusunun mýsýr kaybýný öder. 56. Bir kimse suyun önünü açar ve komþusunun arazisinde su taþkýnýna yol açarsa her on gan’lýk arazi için on gur mýsýr ödemelidir.

57. Eðer bir çoban, arazi sahibinin izni ve koyunlarýn sahibinin bilgisi olmaksýzýn otlamalarý için koyunlarýn tarlalara girmesine izin verirse, o zaman tarla sahibi mahsulünü hasat eder ve tarla sahibinin izni olmaksýzýn sürüsünü tarlada otlatan çoban her on gan’lýk arazi için 20 gur’luk mýsýrý tarla sahibine öder.

58. Sürü otlamayý býraktýktan ve þehrin kapýsýnda ortak sürüye katýldýktan sonra her hangi bir çoban onlarýn tarlaya girmesine müsaade eder ve onlarý orada otlatýrsa bu çoban otlatmaya müsaade ettiði tarlanýn zilyedi olur ve hasatta her on gan’lýk arazi için 60 gur mýsýr öder.

59. Bahçe sahibinin izni olmaksýzýn her hangi bir adam bir aðacý kesip bahçeye devirirse yarým mina para öder.

60. Her hangi bir kimse bir tarlayý bahçývana bahçe haline getirmesi için býrakýrsa ve o da bahçede çalýþýp dört yýl süre ile bahçeye bakarsa beþinci yýlda bahçývan ile bahçenin sahibi bu bahçeyi ikiye bölerler ve bahçe sahibi kendi payýný alýr.

61. Bahçývan bahçenin bir kýsmýný hiç kullanýlmamýþ bir vaziyette býrakarak tarlayý bahçe haline getirmeyi tamamlamamýþsa iþlenmemiþ kýsým onun payý olarak tahsis edilir.

62. Bahçe olarak ona verilen tarlayý ekip biçmiyorsa ve ekilebilir (mýsýr ya da susam) bir arazi ise, komþu tarladaki ürünlere göre, nadasa býraktýðý yýllar süresince tarladan elde edilecek mahsulü arazi sahibine verir ve tarlayý ekilebilir konuma getirdikten sonra sahibine iade eder.

63. Çorak arazileri ekilebilir hale getirdikten sonra sahibine geri verirse tarla sahibi ona bir yýl için on gan baþýna on gur öder.

64. Her hangi bir kiþi bahçesini bir bahçývana iþlemesi için devrederse bahçývan bahçenin mülkiyetine sahip oluncaya dek bahçe sahibine bahçede üretilen ürünlerin 2/3’ünü verir.

65. Eðer bahçývan bahçeyi iþlemezse ve bahçedeki mahsul periþan olursa, bahçývan komþu bahçelerdeki ürünle orantýlý olarak ödemede bulunur. (Burada paragrafýn ¾’üne karþýlýk gelen bir kýsým kayýptýr.

101. Gittiði ülkelerle ticaret anlaþmasý yoksa kazandýðý bütün parayý tüccara vermek amacýyla simsara býrakacaktýr.

102. Bir tüccar yatýrým için bir miktar parayý simsara emanet ederse ve simsar gittiði yerde bir miktar zarar ederse ana parayý tüccara vermek zorundadýr.

103. Seyahatte iken düþmanlar sahip olduðu her þeyi ondan alýrlarsa simsar Tanrý adýna yemin eder ve yükümlülükten kurtulur

104. bir tüccar nakletmesi için simsara mýsýr, yün, yað veya baþka bir mal verirse aracý aldýðý miktarý belirten bir makbuzu tüccara vermelidir. Bundan sonra tüccara verdiði para için de ondan bir makbuz alýr.

105. Simsar dikkatsiz ise ve tüccara verdiði para için bir makbuz almamýþsa faturalanmamýþ parayý kendi parasý olarak sayamaz.

106. Simsar tüccardan parayý teslim alýrsa; ancak, tüccarla arasýnda bir anlaþmazlýk varsa (makbuzu reddediyorsa) o zaman tüccar Tanrý ve parayý simsara verdiðine tanýklýk eden þahitlerin huzurunda yemin eder ve simsar toplam meblaðýn üç katýný ona öder.

107. Eðer tüccar simsarý aldatýrsa, yani simsar kendisine verilen her þeyi geri getirdiði halde, tüccar kendisine geri verilen þeylere iliþkin makbuzu inkar ediyorsa o zaman simsar tüccarý yargýçlar ve Tanrý önünde suçlar ve simsarýn kendisine verdiði þeyleri aldýðýný hala inkar ederse simsara toplam meblaðýn altý katýný öder.

108. Eðer bir meyhaneci (kadýn) içilen içkinin bedeli olarak brüt aðýrlýðýna göre mýsýr kabul etmiyorsa ve para alý yorsa ve içki için aldýðý para mýsýrýn deðerinden daha az ise tutuklanýr ve suya atýlýr.

112. Eðer bir kiþi seyahate çýkar ve baþka birisine gümüþ, altýn, deðerli taþlar veya baþka her hangi bir taþýnýr mal emanet ederse ve ondan tekrar geri almayý isterse ve emanet edilen kiþi bütün mallarý belirlenen yere getirmez ve tam aksine onlarý kendisi kullanýrsa o zaman mallarý geri getirmeyen bu kiþi mahkum edilir ve kendisine emanet edilen her þeyin beþ katýný öder.

113. Her hangi bir kiþinin para veya mýsýr sevkýyatý varsa ve onlarý sahibinin bilgisi olmaksýzýn bir tahýl ambarýndan ya da bir kutudan almýþsa; bu durumda sahibinin bilgisi olmaksýzýn tahýl ambarýndan mýsýrý ya da kutudan parayý alan kiþi mahkum edilir ve aldýðý mýsýrý geri öder. Ve ödediði komisyonu kaybeder.

114. Eðer para veya mýsýr karþýlýðýnda bir hak talep etmez ve güç kullanarak hakkýný almaya kalkýþýrsa her bir olay için bir mina (yarým kilo)’nýn 1/3’ü kadar gümüþ verir.

115. Eðer bir kiþinin diðerinden para veya mýsýr alacaðý varsa ve onu buna karþýlýk hapsetmiþse ve mahkum hapishanede doðal yollardan ölmüþse, olay kapanýr.

117. Eðer her hangi bir kiþi borcunu ödeyemezse ve para için kendisini, karýsýný, oðlunu ya da > satarsa veya zorla çalýþtýrýlmalarýna izin verirse onlarý satýn alan adamýn ya da mal sahibinin evinde üç yýl süresince çalýþýrlar ve dördüncü yýlda özgür býrakýlýrlar.

118. Zorla çalýþtýrýlmalarý için kadýn ya da erkek bir köleyi vermeleri halinde tüccarýn bunlarý kiraya vermesi ya da para ile satmasý durumunda buna itiraz edilebilir.

119. Eðer bir kiþi borcunu ödemekte baþarýsýz olursa ve kendisine bir çocuk doðuran kadýn hizmetçiyi para karþýlýðý satarsa tüccarýn ona ödediði para köle sahibine geri verilir ve kadýn hizmetçi özgür býrakýlýr.

120. Her hangi bir kiþi diðer bir kiþinin evinde muhafaza için mýsýrlarýný depolamýþsa ve depolanan mýsýrlara her hangi bir zarar gelmiþse ya da evin sahibi tahýl ambarýný açmýþ ve bir miktar mýsýr almýþsa veya özellikle mýsýrlarýn kendi evinde depolandýðýný inkar ediyorsa; o zaman, mýsýrlarýn sahibi Tanrý’nýn huzurunda (yeminle) hak iddia eder ve ev sahibi aldýðý bütün mýsýrlarý sahibine geri verir.

121. Her kim ki baþkasýnýn evinde mýsýrlarýný depolar her yýl için her beþ ka mýsýr baþýna bir gur oranýnda ardiye ücreti öder.

122. Eðer bir kiþi baþkasýna saklamasý için gümüþ, altýn ya da baþka bir þey verirse verdiði her þeyi birkaç þahide göstermelidir, bir sözleþme hazýrlanmalýdýr ve ondan sonra saklanmasý için teslim edilmelidir.

123. Eðer þahit ve sözleþme olmaksýzýn saklanmasý amacýyla teslim ediliyorsa ve teslim alan kiþi bunu inkar ediyorsa o zaman yasal olarak talep edebileceði bir hak yoktur.

124. Eðer her hangi bir kiþi gümüþ, altýn ya da baþka bir þeyi þahitler huzurunda saklanmasý için birisine teslim eder de teslim edilen kiþi bunu inkar ederse bu kiþi bir hakimin huzuruna çýkarýlmalý ve inkar ettiði her þeyi sahibine tam olarak geri vermelidir.

125. Eðer bir kiþi mallarýný muhafazasý için baþka birine býrakýrsa ve hýrsýz ya da soyguncular sayesinde onun ve diðer adamýn mallarý ortadan kaybolursa ihmali nedeniyle kaybýn oluþmasýna yol açan evin sahibi ücret karþýlýðýnda kendisine teslim edilen bütün mallarý tazmin eder. Ancak, evin sahibi mallarýn peþine düþerek onlarý hýrsýzlardan geri alabilir.

126. Mallarýný kaybetmeyen bir kiþi kaybettiðini belirtiyor ve yanlýþ iddialarda bulunuyorsa; onlarý kaybetmemiþ olsa bile eðer Tanrý huzurunda mallarýný kaybettiðini miktarý ile birlikte iddia ediyorsa kaybettiðini iddia ettiði bütün mallarý tazmin edilir.

127. Eðer her hangi bir kiþi rahibelere (Tanrý’nýn kýzkardeþlerine) yada her hangi bir kiþinin karýsýna iftira atarsa ve bunu ispat edemezse bu adam hakim huzuruna çýkarýlýr ve alný iþaretlenir (derisi çizilerek ya da belki de saçý kesilerek).

128. Bir adam bir kadýný karý olarak alýr; ancak, aralarýnda her hangi bir iliþki söz konusu olmazsa bu kadýn o adamýn karýsý olmaz.

129. Bir adamýn karýsý baþka bir adam ile basýlýrsa (suçüstü halinde) her ikisi de bað>ýr ve suya atýlýr; ancak, koca karýsýný, kral da kölelerini affedebilir.

130. Bir kiþi, henüz erkek olarak bilinmeyen, hala babasýnýn evinde yaþayan ve onunla uyuyan baþka bir adamýn karýsýna (niþanlý ya da çocuk annesi) tecavüz ederse ve bu adam öldürülür; ancak kadýn masumdur.

131. Eðer bir adam baþka birisinin karýsýný itham ederse; ancak, o kadýn baþka bir adamla basýlmazsa kadýn yemin etmek zorundadýr ve ancak ondan sonra kendi evine dönebilir.

132. Bir adamýn karýsýnýn baþka bir adam ile ilgili olarak dedikodusu yapýlýrsa; ancak, kadýn diðer adamla uyurken yakalanamazsa kadýn kocasý için nehre atýlýr.

133. Eðer bir kiþi savaþta esir alýnýrsa ve evinde geçimi saðlayacak þeyler olduðu halde karýsý evini ve bahçesini terk edip baþka bir eve giderse; bahçesine bakmadýðý ve baþka bir eve gittiði için yasal olarak suçlu bulunur ve nehre atýlýr.

134. Eðer bir kiþi savaþta esir alýnýrsa ve evinde geçimi saðlayacak þeyler olmazsa ve bu durumda karýsý evini terk edip baþka bir eve giderse masumdur.

135. Eðer bir kiþi savaþta tutsak edilirse ve evinde geçimi saðlayacak þeyler olmazsa ve karýsý baþka bir eve giderek orada çocuklarýna bakarsa ve kocasý geri geldiðinde evine dönerse, o zaman kadýn evine geri dönebilir; ancak, çocuklar babalarýna ait olur.

136. Eðer bir kiþi evinden ayrýlýrsa, kaçarsa bu kaçaðýn karýsý kocasýna geri dönmeyebilir.

137. Bir adam kendisine bir çocuk veren karýsýndan ya da kendisine bir çocuk veren kadýndan ayrýlmak isterse, o zaman karýsýna çeyizini geri verir ve çocuklarýna baksýn diye tarlanýn, bahçenin ve mallarýn bir kýsmýnýn kullaným hakkýný verir. Çocuklarýný büyüttüðü zaman çocuklara verilenlerden bir parça, oð>ýnkine eþit olan bir parça da ona verilir. Ondan sonra kalbinin erkeði ile evlenebilir.

138. Eðer bir adam kendisine çocuk vermeyen karýsýndan ayrýlmak isterse ona babasýnýn evinden getirdiði çeyizi ve baþlýk parasýný verir ve ondan sonra onun gitmesine izin verir.

139. Baþlýk parasý yoksa ayrýlma parasý olarak yarým kilo altýný ona vermelidir.

140. Eðer adam azad edilmiþ bir köle ise yarým kilonun 1/3’ü kadar altýn verir.

141. Eðer bir adamýn birlikte yaþadýðý karýsý onu terk etmek isterse, borç altýna sokarsa, evini virane haline getirirse ve kocasýný ihmal ederse yargý kararýyla suçlu bulunur. Kocasý onun serbest kalmasýný teklif ederse kendi yoluna gider ve ayrýlma parasý olarak kadýna hiçbir þey ödemez. Kocasý onun serbest kalmasýný istemezse ve baþka bir kadýn alýrsa kocasýnýn evinde hizmetçi olarak kalýr.

142. Bir kadýn kocasý ile kavga ederse ve ona “Benim için uygun biri deðilsin” derse bu peþin hükmünün nedenlerini ileri sürmek zorundadýr. Eðer kadýn suçsuzsa ve onun payýna düþen bir hatasý yoksa; buna karþýlýk kocasý onu terk etmiþ ve ihmal etmiþse, o zaman bu kadýna hiçbir suç ithaf edilemez, çeyizini alýr ve babasýnýn evine geri döner.

143. Eðer kadýn masum deðilse ve buna raðmen kocasýný terk etmiþ, evine bakmamýþ ve kocasýný ihmal etmiþse bu kadýn suya atýlýr.

144. Bir adam bir kadýn alýr da bu kadýn ona bir kadýn hizmetçi verirse ve çocuklarýna bakarsa; ancak, buna raðmen adam baþka bir kadýn almak isterse ona izin verilmez; bu adam ikinci bir kadýn alamaz.


145. Bir adam bir kadýný alýr da kadýn hiçbir çocuða bakmazsa ve bu durumda adam baþka bir kadýn almak isterse ve o kadýný alýp evine getirirse bu ikinci kadýn karýsý ile eþit düzeyde olmasýna izin verilmez.

146. Eðer bir adam bir kadýn alýr da bu kadýn ona karýlýk yapsýn diye bir kadýn hizmetçi verir ve çocuklarýna da bakarsa ve ondan sonra bu hizmetçi kadýn onun karýsý ile eþit olmak isterse ona çocuk doðurduðu için onun efendisi para karþýlýðý satamaz; ancak, onu kadýn hizmetçiler arasýnda addederek ve bir köle olarak tutabilir.

147. Eðer ona bir çocuk vermemiþse o takdirde onun hanýmý onu para karþýlýðý satabilir.

148. Bir adam bir kadýn alýr da kadýn hastalýða yakalanýrsa ve adam ikinci bir kadýn almak isterse hastalýða yakalanan karýsýný boþayamaz; bunun yerine onu inþa ettiði bir eve yerleþtirir ve yaþadýðý sürece ona yardým eder.

149. Bu kadýn kocasýnýn evinde kalmak istemezse babasýnýn evinden getirdiði çeyizi tazmin edilir ve kadýn gidebilir.

150. Eðer bir adam karýsýna bir tarla, bahçe ve ev ile bunlara ait bir vesika verirse ve kocasýnýn ölümünden sonra oðullarý buna itiraz etmezlerse, o zaman anne tercih ettiði oðullarýndan birine mirasýnýn tümünü býrakabilir ve kardeþlerine hiçbir þey býrakmayabilir.

151. Bir adamýn evinde yaþayan bir kadýn kocasýyla hiçbir alacaklýnýn onu tutuklayamayacaðýna dair bir anlaþma yapar ve buna iliþkin bir belge alýrsa bu kadýnla evlenmeden önce adamýn borcu varsa alacaklý borca karþýlýk kadýný alamaz. Adamýn evine girmeden önce kadýn bir borç sözleþmesi yapmýþsa alacaklý da bu borç için kocayý alýkoyamaz.

152. Kadýnýn eve girmesinden sonra her ikisi birlikte bir borcun altýna girmiþlerse her ikisi de tüccara borcu ödemek zorundadýr.

153. bir kadýn baþka bir adamýn hesabýna her ikisinin eþlerini öldürürse suça katýlýn çiftlerin her ikisi de kazýða oturtulur.

154. Bir adam kendi kýzýyla ensest iliþki içine girerse bulunduðu yerden sürülür.

155. Bir kiþi bir kýzý kendi oðlu ile niþanlarsa ve oðlu da o kýzla iliþkiye girerse ve bundan sonra baba kýzý kirletirse ve birlikte basýlýrlarsa baba baðlanarak suya atýlýr.

156. Bir kiþi bir kýzý kendi oðlu ile niþanlarsa ve oðlu o kýzla iliþkiye girmeden babasý kýzý kirletirse yarým mina (250 gr) altýn verir ve kýzýn babasýnýn evinden getirdiði her þeyi tazmin eder. Kýz ise gönlünün erkeði ile evlenebilir.

157. Her hangi bir kiþi babasýndan sonra annesi ile ensest iliþki suçunu iþlerse her ikisi de yakýlýr.

158. Her hangi bir kiþi babasýndan sonra çocuk doðuran þef anne ile basýlýrsa babasýnýn evinden kovulur.

159. Kayýnpederinin evine menkul mal getiren ve baþlýk parasýný ödeyen her hangi bir kiþi baþka bir karý ararsa ve kayýnpederine “senin > istemiyorum” derse kýzýn babasý onun getirdiði her þeyin sahibi olur.

160. Eðer bir kiþi kayýnpederinin evine taþýnýr mal getirir ve karýsý için baþlýk parasý öderse ve ondan sonra kýzýn babasý “Sana kýzýmý vermeyeceðim” derse kendisi ile birlikte getirdiði her þeyi geri >ürür.

161. Eðer bir kiþi kayýnpederinin evine taþýnýr mal getirir ve karýsý için baþlýk parasý öderse ve ondan sonra arkadaþý ona iftira eder ve kayýnpederi genç kocaya “Sen benim kýzýmla evlenemezsin” derse kendisinin yaný sýra getirdiði her þeyi eksiksiz ona vermek zorundadýr; ancak, karýsý arkadaþý ile evlenemez.

162. Bir adam bir kadýnla evlenir ve kadýn adama oðullar doðurursa ve daha sonra bu kadýn ölürse kadýnýn babasýnýn çeyiz üzerinde hiçbir hakký yoktur; çeyizler oðlanlara aittir.

163. Bir adam bir kadýnla evlenir ve kadýn adama oðullar doðurursa ve daha sonra bu kadýn ölürse kayýnpederinin evine ödediði baþlýk parasý ona geri verilmiþse kadýnýn kocasý kadýnýn çeyizi üzerinde hiçbir hak iddia edemez; çeyiz kadýnýn babasýnýn evine aittir.

164. Eðer kayýnpederi ona baþlýk parasýný geri ödemezse baþlýk parasýný çeyizden alýr ve arta kalaný kadýnýn babasýnýn evine verir.

165. Bir kiþi seçtiði oðullarýndan birine bir tarla, bahçe ve ev ile bunlara ait bir vesika verirse ve daha sonra baba ölürse ve kardeþler malý-mülkü pay ederlerse; o zaman ilk önce babasýnýn hediyesini ona vermelidirler ve o da kabul etmelidir. Daha sonra babadan kalan mallar pay edilebilir.

166. Bir kiþi oðlu için kadýnlar alýr da küçük oðlu için hiçbir kadýn almazsa ve ondan sonra ölürse kardeþler kalan malý paylaþtýklarýnda küçük kardeþin payýnýn yaný sýra henüz hiç karý almamýþ olan küçük kardeþe bir kadýn saðlamasý için bir baþlýk parasýný ayýrmalýdýrlar.

167. bir adam bir kadýnla evlenir de kadýn adama çocuklar verirse ve bu kadýn öldükten sonra adam bir kadýn daha alýr ve o da adama çocuklar verirse ve bundan sonra baba ölürse oðlanlar mallarý annelerinin durumuna göre pay edemezler, sadece çeyizleri bu þekilde pay edebilirler; babadan kalan mallar herkese eþit bir þekilde pay edilmelidir.

168. Bir kiþi oðlunu evden kovmak ister ve bunu hakimin önünde “Ben oðlumu kovmak istiyorum” diye ilan ederse hakim onun gerekçelerine bakar. Oð>ýn babanýn onu haklý bir þekilde evden uzaklaþtýracaðý kadar büyük bir suçu yoksa babasý onu evden uzaklaþtýramaz.

169. Babanýn oðlunu baba-oðul iliþkisinden mahrum edeceði kadar büyük bir suçu varsa baba onu bir kerelik affeder; ancak, oð> ikinci defa ayný suçu iþlerse baba onu bütün baba-oðul iliþkisinden mahrum edebilir.

170. Bir adama karýsý oðullar doðurursa ve kadýn hizmetçisi de oðullar doðurursa ve baba hala yaþarken kadýn hizmetçinin doðurduðu oðullarýna “Benim oðullarým” derse ve onlarý da karýsýnýn oðullarý arasýnda sayarsa ve ondan sonra baba ölürse karýsýnýn ve kadýn hizmetçinin oðullarý babadan kalan mallarý ortak bir þekilde bölüþürler. Karýsýnýn oðlu pay eder ve seçer.

171. Ancak baba hala yaþarken hizmetçisinin oðullarýna “Benim oðullarým” demezse ve ondan sonra ölürse hizmetçinin oðullarý karýsýnýn oðullarý ile mallarý paylaþamazlar; ancak, hizmetçiye ve oðullarýna özgürlükleri verilir. Karýsýnýn oðullarýnýn hizmetçinin oðullarýný köleleþtirmeye haklarý yoktur; karýsý çeyizini (babasýndan), kocasýnýn ona verdiði hediyeleri, vesika ile ona verdiklerini alýr ve kocasýnýn evinde yaþar. Yaþadýðý sürece onu kullanabilir; ev para karþýlýðý satýlamaz. Onun býraktýðý her þey çocuklarýna aittir.

172. Eðer kocasý ona hediye vermemiþse, hediye karþýlýðýnda tazminat verilmelidir. Bir çocuðunun payýna eþit olacak þekilde kocasýnýn mallarýndan bir pay alýr. Eðer çocuklarý ona baský yaparlarsa ve zorla evden uzaklaþtýrmaya çalýþýrlarsa hakim meseleye bakar ve oðullar hatalý ise kadýn kocasýnýn evini terk etmez. Kadýn evden ayrýlmayý arzu ediyorsa kocasýnýn ona verdiði hediyeyi oðullarýna býrakmalýdýr; ancak, babasýnýn evinden getirdiði çeyizi alabilir. Bundan sonra kalbinin erkeði ile evlenebilir.

173. Bu kadýn gittiði yerdeki ikinci kocasýna oðullar doðurursa ve ondan sonra ölürse onun daha önceki ve sonraki oðullarý çeyizi aralarýnda paylaþýrlar.

174. Eðer ikinci kocasýna hiçbir oðul vermezse ilk kocasýnýn oðullarý çeyize sahip olurlar.

175. Eðer bir devlet kölesi ya da azad edilmiþ birinin kölesi özgür birinin kýzýyla evlenirse ve çocuklarý olursa kölenin efendisinin özgür olanýn çocuðunu köleleþtirmeye hiçbir hakký yoktur.

176. Ancak, eðer bir devlet kölesi ya da azad edilmiþ birinin kölesi bir adamýn kýzýyla evlenir ve evlendikten sonra kýz babasýnýn evinden çeyiz getirirse ve her ikisi de ondan faydalanýp bir ev kurarlarsa ve bundan sonra köle ölürse; o zaman, özgür doðan kadýn çeyizini ve kocasý ve kendisinin kazandýðý her þeyi alýr. Bunlarý iki parçaya böler; bir parçasýný kölenin efendisi alýr, diðerini ise kadýn çocuklarýna bakmak için alýr. Eðer özgür doðan kadýn hediyeye sahip deðilse kocasýnýn ve kendisinin kazandýðý her þeyi alýr ve onlarý iki parçaya ayýrýr: kölenin efendisi bir parçasýný kendisi de çocuklarýna bakabilmek için diðerini alýr.

177. Çocuklarý henüz büyümemiþ olan bir dul baþka bir eve girmek (evlenmek) isterse hakim kararý olmaksýzýn bunu yapamaz. Eðer baþka bir eve girerse hakim ilk kocasýnýn evinin durumunu inceler. Bundan sonra ilk kocasýnýn evi ikinci kocasýna tevdi edilir ve kadýn yönetici olur. Ve orada bir de kayýt tutulmalýdýr. O evin düzenini saðlar, çocuklarýný büyütür ve evde bulunan kaplarý satamaz. Dul bir kadýnýn çocuklarýnýn aletlerini satýn alan kimsenin parasý yanar ve eþyalar sahiplerine iade edilir.

178. Bir merbut kadýna ya da bir fahiþeye babasý bir çeyiz ve bunun için bir vesika verirse; ancak, bu vesikada onu dilediði þekilde miras býrakabileceði belirtilmemiþse ve açýkça satma hakkýna sahip olduðu belirtilmiyorsa ve bu durumda babasý ölürse o zaman kardeþleri bahçesini ve tarlasýný teslim alýrlar ve hissesine göre ona mýsýr, yað ve süt verirler ve onu memnun ederler. Eðer kardeþleri hissesine göre ona mýsýr, yað ve süt vermezlerse o zaman bahçesi ve tarlasý ona destek olur. Tarlanýn ve bahçenin kullaným hakkýna sahiptir ve yaþadýðý müddetçe babasýnýn ona verdiði her þey onundur; ancak, o bu mallarý ne satabilir ne de baþkasýna devredemez. Onun mirasý kardeþlerine aittir.

179. Bir rahibe ya da bir **** babasýndan bir hediye ve dilediði þekilde onu satabileceði açýkça belirtilen bir vesika elde etmiþse ve babasý ölmüþse o zaman kime isterlerse mallarýný ona verebilirler. Kardeþleri hiçbir hak iddia edemez.

180. Bir baba kýzýna- evlenilebilir olsun ya da bir **** olsun fark etmez- bir hediye verip de ölürse babasýndan kalan mirastan çocuklardan birinin payý kadar bir pay alýr ve yaþadýðý sürece onun kullaným hakkýndan yararlanýr. Mallarý ise erkek kardeþlerine aittir.

181. Bir baba bir tapýnak hizmetçisini ya da tapýnak bakiresini Tanrý’ya adarsa ve ona hediye vermez ve ölürse babasýndan kalan mirastan bir çocuk payýnýn 1/3’ü kadar alýr ve yaþadýðý sürece onun kullaným hakkýndan yararlanýr. Mallarý ise kardeþlerine aittir.

182. bir baba > Babil’in Mardi’sinin karýsý olarak adarsa ve ona hediye ya da bir tapu senedi vermeyip ölürse kardeþlerinden babasýnýn evindeki mirastan bir çocuðun payýnýn 1/3’ünü alýr; ancak, Marduk onun malýný kime dilerse ona býrakabilir.

183. Bir baba kýzýna bir cariye, bir çeyiz, bir koca ve bir tapu senedi verirse ve ondan sonra ölürse babasýndan kalan maldan bir pay alamaz.

184. bir baba kýzýna bir cariye ile birlikte bir çeyiz ve koca vermezse ve ölürse kardeþi babasýnýn servetine göre ona bir çeyiz verir ve bir koca bulur.

185. Bir adam bir çocuðu evlatlýk alýr ve oðlu olarak ona ismini verirse ve onu besleyip büyütürse büyümüþ bu çocuk bir daha geri istenemez.

186. Bir adam bir çocuðu evlatlýk alýrsa ve o çocuðu aldýktan sonra >ýðýna ve babalýðýna zarar verirse evlatlýk alýnan bu oð> babasýnýn evine geri döner.

187. Saray hizmetlerinde çalýþan bir metresin ya da bir fahiþenin oðlu geri alýnamaz.

188. Bir zanaatkar bir çocuðu besleyip büyütmek için yanýna alýrsa ve ona mesleðini öðretirse o çocuk geri alýnamaz.

189. Ona mesleðini öðretmezse bu evlatlýk oð> babasýnýn evine geri döner.

190. bir adam oðul olarak evlatlýk aldýðý bir çocuða bakmaz ve onu diðer çocuklarla birlikte besleyip büyütmezse bu evlatlýk oð> babasýnýn evine geri dönebilir.

191. Bir oð>ý evlatlýk olarak alan ve onu besleyip büyüten, bir ev kuran ve çocuklarý olan bir adam evlatlýðýný evden atmayý isterse bu evlatlýk oð> kendi yoluna gidemez. Babalýðý kendi servetinden bir çocuðun payýnýn 1/3’ünü ona verdikten sonra gidebilir. Tarla, bahçe ve evden ona bir þey verilmez.

192. Bir metresin ya da fahiþenin oðlu babalýðýna ya da >ýðýna “Benim annem ya da babam deðilsiniz” derse dili kesilir.

193. Bir metresin ya da fahiþenin oðlu babasýnýn evini özler ve babalýðýný ve >ýðýný terk edip babasýnýn evine giderse gözleri çýkarýlýr.

194. Bir adam çocuðuna bir sütanne tutarda çocuk onun ellerinde ölürse ve sütanne anne ve babaya haber vermeksizin baþka bir çocuðu emzirirse onlar sütanne haber vermeksizin baþka bir çocuðu emzirmekle suçlayabilirler ve onun memeleri kesilir.

195. Eðer bir oðul babasýna vurursa onun elleri balta ile kesilir.

196. Eðer bir adam baþka bir adamýn gözünü çýkarýrsa onun gözü de çýkarýlýr. [Göze göz]

197. Eðer bir kiþi baþkasýnýn kemiðini kýrarsa onun kemiði de kýrýlýr.

198. Eðer bir kiþi azad edilmiþ bir adamýn gözünü çýkarýrsa ya da kemiðini kýrarsa bir mina (yarým kilo) altýn öder.

199. Eðer bir adamýn kölesinin gözünü çýkarýrsa ya da kemiðini kýrarsa onun deðerinin yarýsýný öder.

200. Bir adam kendisi ile eþit olan birinin diþini kýrarsa onun da diþi kýrýlýr. [Diþe diþ]

201. Bir kiþi azad edilmiþ bir adamýn diþini kýrarsa bir mina altýnýn 1/3’ünü verir.

202. Bir adam rütbece kendisinden daha üstün olan bir adamýn vücuduna vurursa halkýn önünde öküz kýrbacý ile 60 kýrbacý hakeder.

203. Doðuþtan özgür bir adam baþka bir özgür doðan adama ya da eþit derecedeki birine vurursa bir mina altýn öder.

204. Azad edilmiþ bir adam baþka bir azad edilmiþ adama vurursa on þikel para öder.

205. Azad edilmiþ bir adamýn kölesi azad edilmiþ bir adama vurursa kulaðý kesilir.

206. Bir kavga sýrasýnda bir adam diðerine vurur ve onu yaralarsa ve daha sonra “Onu kasýtlý olarak yaralamadým” diye yemin ederse doktorlarýn masrafýný öder.

207. Bu adam yarasý nedeniyle ölürse, öldüren benzer bir þekilde yine yemin eder ve ölen kiþi doðuþtan özgür ise yarým mina para verir.

208. Eðer azad edilmiþ biri ise bir minanýn 1/3’ü kadar öder.

209. Bir adam henüz doðmamýþ çocuðunu kaybedecek þekilde doðuþtan özgür bir kadýna saldýrýrsa onun kaybý için on þikel öder.

210. Bu kadýn ölürse öldüren kiþinin kýzý öldürülür.

211. Özgür sýnýfa ait bir kadýn bir darbe nedeniyle çocuðunu kaybederse buna neden olan para olarak beþ þikel öder.

(Bazý maddeler eksik alýnmýþ)


 


radyobeyan