Hutbe By: ehlidunya Date: 16 Aðustos 2010, 03:05:40
Hutbe: Kaynaklar (1)
Her hafta milyonlarca insan cuma namazý kýlar. Cumanýn önemli unsurlarýndan biri "Hutbe"dir.
Öteden beri Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'nýn hutbelerinin "resmi" olduðu, "protokol" nitelikler taþýdýðý, konularýnýn yukarýdan ve önceden belirlendiði, dolayýsýyla gündelik hayattan, toplumsal gerçekler ve sorunlardan uzak hazýrlandýðý, bazen "hükümet bildirileri gibi" olduðu yolunda eleþtiriler yapýlýr. Bunun büsbütün haksýz bir eleþtiri olduðu söylenemez. Hanefi hukukçularýna göre cuma namazý siyasidir ve hutbenin kimin adýna okunduðu önemlidir. Bu yüzden tarih boyunca hutbe siyasi iktidarlarýn, hanedan ve zümrelerin üzerinde çekiþtikleri konu olmuþtur.
Bugün anayasasýnda 'laiklik' yazan Türkiye'de gündelik siyasetin, partiler arasýndaki çekiþme ve polemiklerin ötesinde, bilgilendirici ve eðitici mahiyette düþünüldüðünde, cuma namazý ve hutbe, sosyal barýþ ve dayanýþma alanlarýnda yaþadýðýmýz sýkýntýlarýn aþýlmasýnda büyük katkýlar saðlayabilir. Resmi ideoloji ve artýk þu veya bu tarzda siyasileþmekten kendilerini kurtaramayan kurumlara övgülerin de namaz ve hutbenin dýþýnda tutulmasýnda zaruret vardýr; aksi halde insanlar ya camiye gitmiyorlar veya gittikleri zaman namazýn manevi hazzýna sahip olamýyorlar. Her türlü siyasi mülahaza ve tartýþmanýn ötesinde hutbe toplumsal eðitim açýsýndan büyük bir imkân ve avantaj teþkil etmektedir. Bu yüzden þaibelerden, telafisi kolay eksiklik ve hatalardan uzak iyi bir hutbenin yararý büyüktür.
Deðerli hocamýz Ýstanbul Müftüsü Mustafa Çaðrýcý, benden 9 Þubat 2010'da Eyüp Müftülüðü'nde imam ve hatiplere hutbe konusunda bir seminer vermemi talep etti. Bu talebi memnuniyetle yerine getirdim. Daha sonralarý birçok imam ve hatip, notlar halinde verdiðim semineri yazýlý hale getirmemi rica ettiler. Ben de bunu mübarek Ramazan'a saklýyordum. Bu köþede üç gün, "iyi bir hutbe"nin nasýl olmasý gerektiðine dair yazýlar yayýnlayacaðým. Faydalý olmasý en büyük dileðimdir.
Ýlk bölümde bir hutbede kullanýlacak "ana ve destekleyici kaynaklar"a iþaret etmek istiyorum. Seminerde bunlarýn önemlerini uzun uzadýya anlatmýþtým.
"Ana kaynaklar"dan anladýðým þunlardýr:
1) Kur'an-ý Kerim. Bu bütün bilgi kaynaklarýmýzýn ana kitabýdýr.
2) Sünnet. Baþta Kütüb-ü Sitte olmak üzere, güvenilir olduðunu bildiðimiz hadisler. Bu kategoride dikkat edilecek en önemli husus "mevzu hadisler"e hiçbir þekilde itibar edilmemesidir.
3) Sahabe kavli.
4) Ýcma. Ýslam bilginlerinin üzerinde söz birliðine vardýðý görüþler.
5) Müçtehitler. Bu konuda mezhep taassubuna düþmeden meþru asllarla ve usule göre içtihat yapmýþ bütün müçtehitlerden nakiller yapýlabilir.
6) Diðer muteber Ýslam bilginleri.
7) Hikmet ehli arifler. Burada Ýslam inancýnýn ana çerçevesini zorlayan, halkýn itikadýný þüpheye düþürücü ve mahiyetleri itibarýyla doðru olsalar bile "havas"ýn ilgi alanýna giren konulardan ve görüþlerden uzak durulmasýnda fayda var.
"Destekleyici kaynaklar" da þunlardýr:
1) Semavi dinlerin kitaplarý. Bundan Tevrat, Ýncil ve Zebur'u kastettiðimiz açýktýr. Bu kaynaklardan destekleyici bilgiler aktarýrken, Kur'an'ýn genel hitabýna, Ýslam inancýna aykýrý olmamasýna dikkat etmelidir. Tahrif edildiði anlaþýlan bilgiler fayda yerine zarar verir. Fakat mesela büyük günahlar/suçlar konusunda Ýslami hükümleri zikrederken Tevrat ve Ýncil'den konuyla ilgili bilgileri aktarmakta sakýnca yoktur. Bu, bütün peygamberlerin ayný kaynaktan beslendiklerini göstermesi bakýmýndan önemlidir.
2) Diðer din liderleri ve din adamlarýnýn hikmetli sözleri. Semavi kitaplardan nakil yaparken kullandýðýmýz kriterleri burada da uygulayabiliriz.
3) Arapça-Farsça-Türkçe divanlar.
4) Divan ve tasavvuf edebiyatýndan þiirler. Bu konuda da cemaati bedensel sevgi ve aþka sevk eden þiirlerden kaçýnmak gerekir. Özellikle Cenab-ý Hakk'ý bir kadýna benzeten aþk metaforlarýna iltifat etmemek; þarap, sarhoþluk, saki, meyhane, oðlan vb. temalardan uzak durulmalýdýr.
5) Atasözleri, özdeyiþler, maniler, meseller vs.
ALÝ BULAÇ
radyobeyan