Ramazan Ayý Tavsiyeleri
Pages: 1
Oruclunun dikkat etmesi gereken hususlar By: sumeyye Date: 15 Aðustos 2010, 15:16:26
ORUÇLUNUN DÝKKAT ETMESÝ GEREKEN HUSUSLAR



Her ibadette olduðu gibi, oruç ibadetinde de yerine getirilirken dikkat edilmesi gereken hususlar vardýr

Orucun istenilen çerçevede yerine getirilmesi, onun ruh ve manasýnýn duyulup, hissedilmesi adýna þu hususlara dikkat edilmesi lâzýmdýr

1- Oruca Baþlama ve Bitirme

a- Sahur

aa- Bir Lokma Bile Olsa Sahurda Bir Þeyler Yemek

Sahur, gece yarýsý ile tan yerinin aðarýþý arasýnda yenen yemeðin adýdýr Allah Rasulü (aleyhissalatu vesselâm), bir lokma dahi olsa sahura kalkýp yemek yemeyi tavsiye etmiþ, sahurda bereketin olduðunu ve sahura kalkanlara meleklerin duada bulunacaðýný bildirmiþtir Ebu Said el-Hudri (ra)’den rivayet edildiðine göre Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm) þöyle buyurmuþtur: “Sahurda bereket vardýr Bir yudum su içmek dahi olsa sakýn onu terk etmeyin Zira sahura kalkanlara Allah (cc) rahmet eder, melekler de istiðfar ederler”

Bu vakitler, en bereketli ve en verimli zamanlardýr Bu bereket deðiþik cihetlerden olabilir; bunlarý Efendimizin sünnetine uyma, sahurla oruç ve diðer ibadetler için güç ve kuvvet kazanma, dinç olma, þiddetli açlýðýn meydana getirebileceði kaba davranýþlara engel olma, dua ve Allah'ý anmaya vesile olma þeklinde sayabiliriz Yine sahur, yapýlan dualarýn, kýlýnan namazlarýn, okunan Kur’ân'larýn Cenab-ý Hakk’a ulaþacaðý anlardýr

bb- Sahuru Geciktirme

Oruçlunun dikkat etmesi istenen davranýþlardan birisi de, sahuru son vaktine kadar tehir etmesidir Bu tehirde, Peygamber Efendimizin ümmetine karþý gösterdiði þefkat ve merhamet vardýr Zira bazý bünyeler uzun süre açlýktan fazlaca muzdarip olabilirler Dolayýsýyla sahurun son vaktine kadar geciktirilmesi, oruç süresinin az da olsa kýsalmasýný saðlar Ayrýca sahura gecenin baþlangýcýnda veya biraz daha sonraki vakitlerde kalkýlmasý, sabah namazýnýn kaçýrýlmasýna sebep olabilir Son vaktine tehirinde ise, sabah namazýnýn vakti yakýn olduðundan kaçýrýlmamasý ihtimali daha büyüktür Bu mevzuyla alâkalý olarak Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm): “Ýftarý acele yapýp, sahuru te'hir ettikleri müddetçe ümmetim hayýr üzerindedir” buyurmuþlardýr

b- Ýftar

aa- Ýftarý Hemen Yapma

Akþam vakti girdiði zaman oruçlunun hemen iftar etmesi sünnettir Resulü Ekrem önce iftar yapar daha sonra akþam namazýný kýlardý Ýftarý vakti gelince hemen yapmada insanlara karþý gösterilen þefkat ve merhamet vardýr Sabahtan akþama kadar aç duran insanlarý, vakti girdiði halde, iftarý tehir ederek zor duruma sokmayý, Ýslâm’ýn engin þefkatiyle telif etmek zordur Ayrýca bunda, Cenab-ý Allah’ýn davetine icabette acele etme, müstaðni davranmama manasý da vardýr Bunun için Peygamber Efendimiz, ümmetini iftarda acele etmeye teþvik etmiþ, onu gözünün nuru olan namazýn dahi önüne almýþtýr Ve bir hadislerinde: “Ýnsanlar iftarý acele yapmaya devam ettikleri sürece, hayýr üzerindedirler” buyurmuþlardýr

bb- Ýftarý Su veya Hurma Ýle Açma

Oruçlu bir kimsenin iftarýný hurma veya su ile açmasý sünnettir Allah Rasûlu iftarýný varsa hurma ile, o da yoksa su ile açardý Daha sonra da akþam namazýný eda ederdi Hz Enes (ra)'in naklettiðine göre: “Rasûlullah (aleyhissalatu vesselâm) namaz kýlmadan önce birkaç tane yaþ hurma ile iftar ederdi Eðer yaþ hurma bulunmazsa kuru hurma ile iftar ederdi Eðer kuru hurma da yoksa birkaç yudum su içerdi” Süleyman b Amir'in rivayetine göre ise Allah Rasûlû þu tavsiyede bulunmuþtur: “Sizden biriniz oruçlu olduðunda hurma ile iftar etsin Þayet hurma bulamaz ise, su ile iftar etsin Zira su çok temizleyicidir”

cc- Ýftar Vaktinde Dua

Birtakým kimseler vardýr ki, dualarýna icabet edilir, elleri geriye boþ olarak dönmez Ýþte bunlardan birisi de iftar vaktinde ellerini Cenab-ý Allah'a açýp yalvaran insandýr Zira Peygamberimiz (aleyhissalatu vesselâm): “Üç kiþi vardýr ki, bunlarýn dualarý reddolunmaz Bunlar, oruçlunun iftar vaktindeki duasý, adil olan imamýn duasý ve bir de mazlumun duasýdýr” buyurmuþlardýr Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm)’in iftar vaktinde okuduðu dua ise þöyledir: “Allah'ým; senin rýzan için oruç tuttum, senin rýzkýnla orucumu açtým Susuzluk gitti, damarlar ýslandý Ýnþaallah ecir ve sevap da sabit oldu”

2 Kötülüklerden Uzak Durma

Oruçlu, kötülüklerin bütününe karþý kapýlarýný sonuna kadar kapatmalý, onlara geçit vermemelidir Bunun için de:

aa- Gözü Muhafaza Etme

Göz, Allah'ýn insana verdiði en kýymetli azalardan biridir Görmesini, tefekkür etmesini, dýþ dünya ile olan alâkasýný saðlayan þey insanýn gözüdür Kafaya ve kalbe giden þeyler gözlerden süzülerek giderler Âdeta onlarýn ilk kapýsýdýr göz Ýnsan, hususiyle de oruçlu olduðu zaman gözünü zehirli ok hükmünde olan haramlardan, kalbi meþgul edebilecek mâlâyani þeylerden muhafaza etmelidir Allah Rasûlu: “Harama bakmak, lanetlenmiþ þeytanýn zehirli oklarýndan bir oktur Kim Allah'tan korktuðu için onu terk ederse, Allah (cc) o kuluna kalbinde tatlýlýðýný hissedebileceði bir iman ihsan eder” buyurarak gözle girilecek günahlara dikkatleri çekmiþtir

bb- Dili Muhafaza Etme

Dili; yalandan, gýybetten, haram þeyleri konuþmaktan, baþkalarýnýn eksiklerini söylemekten, kavga ve gürültüden koruyup zabt-u rapt altýna almaktýr Bunun yanýnda Kur’ân'la, evrad u ezkarla meþgul olma, uhrevî âlemi hatýrlatacak, tefekküre sebep olacak eserleri okumaktýr Oruçlu kavga-gürültü çýkarmayacak, sövene mukabelede bulunmayacak, cahilâne tutum ve davranýþlar içine girmeyecektir Kendisine bu mevzuda herhangi bir sataþma olursa, oruçlu olduðunu, mukabele etmeyeceðini, bu mevzuda ona karýþmayacaðýný söylemelidir Zira Rasûlü Ekrem:

“Oruç, mü'min için bir kalkandýr Binaenaleyh sizden biriniz oruçlu iken, kötü þeyler konuþmasýn, cahilane hareket etmesin Eðer bir kimse kendisine sövecek olur veya çatacak olursa ‘Ben oruçluyum’ desin” buyurmaktadýr

Oruçlu olduðu halde, bir sürü dedikoduya dalan, diline hâkim olmayan, sadece midesine bir þey koymamakla iktifa eden, oruçtan hâsýl olacak mükâfattan mahrum kalýr Kâr olarak yanýna sadece susuzluk ve açlýk kalmýþ olur Bunu da Allah Rasûlü (aleyhissalatu vesselâm) þu beyanlarýyla ifade etmiþlerdir: “Yalan konuþmayý, yalan sözlerle amel etmeyi terk etmeyen kimsenin, yemesini, içmesini terk etmesine Allah’ýn ihtiyacý yoktur” Baþka bir yerde de þöyle buyururlar: “Nice oruç tutanlar vardýr ki, orucundan, susuzluk çekme ve açlýktan baþka bir kazancý yoktur Nice geceleyin kalkýp nafile ibadet yapanlar vardýr ki, bu kalkmasýndan ötürü, uykusuzluktan baþka bir kazancý yoktur”

cc- Kulaðý Muhafaza Etme

Allah'ýn insanlara deðerli bir emanet olarak verdiði kulaðýn da, yalan, gýybet, dedikodu gibi çirkin þeylere karþý kapalý tutulmasý, onlarýn konuþulduðu yerlerden uzaklaþýlmasý, mü'min için yapýlmasý gerekli olan bir davranýþtýr Çünkü konuþulmasý çirkin olan bir þeyin, dinlenilmesi de o kadar çirkindir Kur’ân þu kudsî beyanýyla, yalan dinlemeyi, ona kulak kesilmeyi çok çirkin görmüþtür: “Onlar devamlý yalan dinler ve haram yerler”

dd- Diðer Organlarý Muhafaza Etme

Ýnsanýn, hususiyle de oruçlunun bütün azalarýný günahlardan korumasý ve bunlarý koruma adýna âdeta mayýnlý bir tarlada geziyormuþ gibi dikkatli olmasý gerekir Kýsacasý o, elini, ayaðýný, baþýný, kulaðýný þeytandan gelecek oklara karþý, zýrha sokmalý ve onlardan müteessir olmamaya çalýþmalýdýr Ýslâm büyükleri de orucu, üç mertebeye ayýrmýþlardýr Bunlar:

1- Avamýn orucu: Bu oruç, mide ve tenasül uzvunu þehvetlerden sakýndýrmadýr Yani, yemek, içmek ve cinsî münasebette bulunmaktan kendini korumaktýr

2- Havassýn orucu: Kulak, göz, dil, el, ayak ve sair azalarý günahlardan muhafaza etmektir

3- Ahassü'l-havassýn orucu: Kalbi, dini maksat ve dünyevî düþüncelerden men edip Allah'tan baþkasýný kalpten tamamen uzaklaþtýrmaktýr Böyle bir oruç, Allah'tan ve kýyamet gününden baþkasýný düþünmekle bozulmuþ olur Din için kasdolunmayan dünyayý düþünmek de bu orucu bozar (Bu seviyedeki insanlara göre)

3- Kur’ân Okuma

Mü'minlerin hidayet menbaý olan Kur’ân, her zaman için okunup düþünülmesi, tefekkür edilmesi gereken bir kitaptýr Mü'min Kur’ân'a, hava, su ve ekmek kadar muhtaçtýr Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm) bütün hayatýný, insanlarýn dikkat ve nazarýný Kur’ân'a çekmekle geçirmiþtir O'nu, vird-i zeban edinmiþ, bununla da kalmayýp zaman zaman bazý sahabilere okutup onlardan dinlemiþtir Oruçlu olduðu zamanlarda, hususiyle Ramazanda Kur’ân'a daha bir özen göstermiþ, O'nu çokça okumuþtur Mü'minler de Peygamber Efendimizin ümmeti olarak, özellikle Ramazanda Kur’ân'la içli dýþlý olmalý, O’nun aydýnlýk ikliminden nurlanmalýdýrlar Kur’ân’ý hususiyle Ramazan ayýnda okumanýn ayrý bir önemi vardýr Allah Rasulü (aleyhissalatu vesselâm) Ramazan’da her zamankinden daha fazla Kur’ân’la meþgul olur, onu okur ve tefekkür ederdi Zira Allah O’nu, bu ayda inzal etmiþti Ramazan’ýn her gecesinde Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm) Cibril-i Emin’le birlikte aralarýnda Kur’ân talimi yaparlardý Ve her Ramazanda baþtan sona O’nu Cibril’le mukabele ederdi Vefat ettiði yýlda da bu arz iki defa cereyan etmiþti Ýbn-i Abbas rivayet ettiði bir hadiste bunu ifade etmektedir:

“Allah Resulü (aleyhissalatu vesselâm), insanlarýn en cömerdi idi Cömertliðinin doruða ulaþtýðý zaman ise, Ramazan’da Cibril ile karþýlaþtýðý an idi O, Ramazanýn her gecesinde Cibril ile karþýlaþýr, Kur’ân’ý aralarýnda mütalâa ederlerdi Yemin olsun ki öylesine hayýr yaparak cömertlikle coþardý ki, rüzgâr bile hýzýna yetiþemezdi”



ALINTI

radyobeyan