Nurdan Damlalar
Pages: 1
Kitabet-i kudsiye By: ehlidunya Date: 15 Aðustos 2010, 12:24:22
Pek çok zahirî intizamsýzlýklar ve karýþýklýklar var ki, pek muntazam bir kitabet-i kudsiyedir.” (Sözler) Cümlesini açýklarmýsýnýz?


Aklýmýzýn hoþ görmediði, kalbimizin zevk duymadýðý ve his dünyamýzla çeliþen nice haller ve olaylar vardýr ki, bunlar mânâ yüklüdürler ve intizamsýz olmaktan çok uzaktýrlar.

‘Kitabet-i kutsiye’ ifadesi bize bu dersi verir.

Zaten yazýyý çizgiden ayýran da ondaki farklýlýklar deðil midir? Okuma bilmeyen bir çocuk için, karýþýk birtakým siyah lekeler gibi görünen yazýlar, ilim ehli için çok daha baþka türlü deðerlendirilir.

Yirmi dokuz harfin birbirinden farklý þekilleri bir karýþýklýk gibi görünürse de yazýnýn meydana gelmesi için bu farklýlýklar, bu baþkalýklar þarttýr.

Mevsimlerin farklýlýðý, meyvelerin ayrý tatlarý, ovalarýn düzlüðüne son veren daðlar ve tepeler, gün boyunca ýþýðýn ve karanlýðýn farklý tonlarda kendilerini göstermeleri, organlarýmýzýn þekil ve vazifece gösterdiklere baþkalýklar hep hikmet doludur ve rahmet yüklüdür.

Kendimizi ve etrafýmýzdaki varlýklarý böylece deðerlendirdiðimizde, hayat yolculuðumuzun da düz bir çizgi olmasýný artýk beklemeyiz. Çok iyi biliriz ki, hayatýmýza da mânâ veren o farklý tecellilerdir. Merak, endiþe, hastalýk, keder, sýkýntý, ferah, gülme, aðlama, ümit gibi birbirine zýt nice hisler, ömrümüzde sýrayla hükmederler.

Hayatýmýz, farklýlýklar ve karýþýklýklarla deðer kazanýr. Düz bir çizgiden mânâ çýkmamasý gibi, monoton bir hayat da çoðu zaman çekilmez olur.

“Hayat musibetlerle, hastalýklarla tasaffi eder, kemâl bulur, kuvvet bulur, terakki eder, netice verir, tekemmül eder; vazife-i hayatiyeyi yapar. Yeknesak istirahat döþeðindeki hayat, hayr-ý mahz olan vücuddan ziyade, þerr-i mahz olan ademe yakýndýr ve ona gider.” (Lem’alar)

Asr Sûresinde, “Muhakkak ki insanlar hüsrana uðramýþlardýr.” buyrulduktan sonra, bu zarardan kurtulan insanlarýn þu dört özelliði nazara verilir:

· Ýman etmek,

· salih amel iþlemek,

· birbirine hakký tavsiye etmek,

· birbirine sabrý tavsiye etmek.


Ýmanla baþlayan terakki ve tekâmül yolculuðu, ibadetlerle ilerler, birbirlerine hakký tavsiye etmekle devam eder ve sabýr hususundaki karþýlýklý tavsiyeleþme ile son noktasýna varýr.

Sabrýn en çok karþýlaþýlan bir þubesi musibetlere ve hastalýklara sabýrdýr. Bu sabýrla, insan ruhu günahlardan arýnýr, temizlenir, kemâle erer. Vardýðý bu kemâl noktadan aldýðý manevî kuvvetle, daha sonra baþýna gelecek benzer olaylara karþý dayanma gücü kazanýr.

Hastalýk, sýhhatin bozulmasý yönüyle, görünüþte bir düzensizliktir, bir karýþýklýktýr. Ama bu karýþýklýk içinde, yukarýdaki vecizede ifade edilen ‘tasaffi’, ‘kemâl’, ‘terakki’, ‘tekemmül’ gibi faydalý sonuçlar vardýr. Ve bunlar o karýþýk sanýlan olaylarý “bir kitabet-i kutsiye” haline getirirler.

Kutsiyet
, noksanlýktan, hatadan, eksiklikten pak ve temiz olma; kitabet ise ömür sayfalarýna olaylarýn yazýlmasýdýr.

Geceyi de gündüzü de güzel görebilen bir göz, kendi ömür sayfasýnda yazýlan hastalýk ve musibetleri de, sýhhat ve afiyet kadar faydalý görebilir.


radyobeyan