Telbiye By: neslinur Date: 15 Aðustos 2010, 05:25:38
Telbiye, Telbiyenin Sýfat ve Keyfiyeti ve Hükmü
Hac ve umreye, ya da ikisine niyet edip ihrama giren kimsenin ayný zamanda her hal-ü karda Cenab-ý Hakk'm emrine hazýr olduðunu dile getirmek, O'nun eþi ve ortaðý olmadýðýný ifade etmek; hamd ve nimetin O'na mahsus olduðunu belirtmek için telbiye getirmesi sünnettir. Bu, her bakýmdan hacca niyet eden mü'min kulun tam bir teslimiyet ve mahviyet içinde bulunduðunu gösteren açýk delillerden biridir. Çünkü bütün kuvvet ve kudret, mülk ve nimet Cenab-ý Hakk'mdýr. Haccetme fýrsat ve imkaný lütfeden o yüksek kudrete karþý teslimiyetimizi ve kalp yatýþkanlýðýmýzý izhar etmemiz kadar tabii ne olabilir?
Þüphesiz telbiye, kelime olarak ilahi emir ve iradeye hazýr olmaklýðýmýzý ve O'nun mutlak tasarrufu altýnda bulunmaklýðýmýzý içeren bir kavramdýr. Ancak bunu, Resulüllah ve ashabýnýn belirttikleri lafýzlarla söylemekte birçok yarar vardýr. [213]
Konuyla Ýlgili Hadisler
îbn Ömer (r.a.) dan yapýlan rivayete göre, adý geçen bu konuda þöyle haber vermiþtir: "Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Zülhuleyfe mescidinin yanýnda bmeðiyle istiva ettiði (yani bineðinin üzerine binip dofrulduðu) zaman þöyle dedi: Allahümme leb-beyk lebbeyke lâ þerike leke lebbeyk. Ýnne'l-hamde ve'n-ni'mete leke ve'1-mülke leke. Lâ þerike leke."
Abdullah b. Ömer ise bu sözlerin üzerinde þu fazlalýðý da yapardý:
"Lebbeyke, lebbeyke ve sa'deyke vel-hayru bi-yedeyk< re'r-raðbatü üeyke ve'1-amelü.." [214]
Cabir (r.a.) den yapýlan rivayete göre,
"Resulüllah (s.a.v») Efendimiz telbiyle getirdi... Böylec Cabir (r.a.), Ýbn Ömer'den rivayet edilen hadisin benzerin nakletti ve þöyle dedi: 'Ýnsanlar þu lafzý ve benzerini de fazl; olarak söylüyor: "Ze'1-meâric.." Resulüllah (s.a.v.) efendimi onlarýn dediklerini iþitiyor, fakat onlara bir þey demiyordu. [215]
Ebu Hüreyre (r.a.) den yapýlan rivayete göre, Peygamber (s.a.v. Efendimiz telbiyesinde þöyle dedi: "Lebbeyke ilâhe'l-hakký leb beyke.." [216]
Sâib b. Hallad (r.a.) den yapýlan rivayete göre, Resulülla) (s.a.v.) Efendimiz þöyle buyurmuþtur: "Cibril bana geldi ve ash abýnýn ihlal ve telbiye ile seslerini yükseltmelerini emretme mi söyledi." [217]
Diðer bir rivayette þöyle buyurulmuþtur:
"Doðrusu Cibril, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'e gelerek þöyle dedi: "Accac ve seccac olunuz!". Acc: telbiye ile sesi yükseltmektir. Secc ise, deve ve sýðýr kesmektir. [218]
Huzayme b. Sabit (r.a.) den yapýlan rivayete göre, "Peygamber Efendimiz telbiyede bulunmayý tamamlayýnca, Aziz ve Celil olan Allah'tan O'nun rýzasýný ve Cenneti ister ve O'nun rahmetiyle Cehennem ateþinden yine O'na sýðýnýrdý”[219]
Kasým b. Uuhammed'den yapýlan rivayete göre, adý geçen þöyle demiþtir:
"Kiþiye müstehabdýr ki, telbiyesini tamamlayýnca Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'e salât-ü selam getire." [220]
Fazl b. Abbas (r.a.) dan yapýlan rivayete göre, adý geçen diyor
"Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz'in terkisinde bulunuyordum; Müzdelife'den Mina'ya varýncaya kadar devamlý telbiye getirdi ve bu Cemre-i Akabe'ye taþ atýncaya kadar sürdü.." [221].
îbn Abbas (r.a.) dan yapýlan rivayete göre, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz þöyle buyurmuþtur: "Umre yapan kimse, Hacerü'l -Esved'i istilama baþlayýncaya kadar telbiyede bulunur.." [222].
Hadislerin Iþýðýnda Müctehidlerin Tesbit ve Ýctihadlarý
a) Hanefîlere göre: Hacca veya umreye niyet edilip ihrama girildikten sonra telbiye getirmek sünnettir. Telbiye þu lafýzlarla yerine getirilir: "Allahümme! Lebbeyke, lâ þerike leke lebbeyke. Ýnne'l-hamde ve'n-nimete leke ve'1-nýülk.. Lâ þerike leke." Telbiyeden sonra alçak sesle Resulüllalý'a (s.a.v.) salat-ü selam getirilir ve böylece her namazdan sonra, her süvariyle karþýlaþýldýðýnda ve her iniþ ve yokuþlarda; ayný zamanda seher vaktinde telbiye getirmek de müstehabdýr. Bunun gibi uykusundan uyandýðý ve bineðine binip indiði zaman da telbiye getirmek müstehab sayýlmýþtýr. Telbiyede kendisi ve yakýnýndaki kimseler duyacak bir ses yüksekliði izhar etmek de müstehabdýr.[223]
b) Þafîîlere göre: îhramlý kimsenin niyet edip telbiye getirmesi sünnettir. Niyet etmeden telbiye getirirse, ihrama girmiþ sayýlmaz. Ama niyet edip telbiye getirmezse, sahih kavle göre ihrama girmesi münâkid olur, yani gerçekleþir.[224]
Hanelilerde olduðu gibi, bu mezhebe göre de telbiye belirtilen lafýzlarla yerine getirilir. Ancak telbiye sekînet ve vakar ölçüleri içinde yapýlýr. Ayný zamanda kiþi ihramlý oldukça telbiyeye devam eder, bu da sünnet sayýlmýþtýr. Telbiye getirirken sesi (çevreyi rahatsýz etmeyecek þekilde) yükseltmek de sünnettir. îhramsýz kimsenin telbiyede sesini çok alçak tutmasý sünnettir. Kadýnlar ise her hal-ü karda telbiye getirirken seslerim gizli tutarlar. Telbiyeyi müteakip Resulüllalý'a (s.a.v.) salat-ü selam getirmek sünnettir. [225]
c) Hanbelîlere göre: Ýhram ancak niyet ile gerçekleþir. Niyet etmeden girip telbiye getirmek yeterli deðildir Nitekim Þafiîîerle Ma-likîler de ayný görüþtedirler. Ebû Hanife'ye göre ihram mücerred niyetle gerçekleþmez, ancak buna telbiye de izafe edildiði takdirde gerçekleþir veya kurbanlýk hayvaný sevkettiði takdirde niyet yeterli olur.
Telbiye getirirken sesi yükseltmek müstehabdýr. [226]
d) Malikîlere göre: Ýhrama telbiye ile birlikte girmek sünnettir. Ancak telbiye bizatihi vaciptir. Ahvalin deðiþmesiyle telbiyeyi tekrarlamak menduptur. Meselâ, iniþ ve yokuþlarda, vadiye inildiðinde, yol arkadaþlarýyla karþýlaþýldýðýnda ve namazý müteakip telbiye getirilir. Bu, Mekke'ye girinceye kadar devam eder. [227]
Tahliller ve Rivayetler
306 nolu Sâib hadisini Ýmam Mâlik Muvatta' da rivayet etniþ; Ýmam Þafiî, Ýbn Hibban, Hâkim ve Beyhakî de tahric etmiþlerdir. Hepsi de bu hadisi sahihlemiþ bulunuyor.
Bu konuda Ýbn Ebî Þeybe'nin, Abdullah b. Hantab'dan yaptýðý rivayette, deniliyor ki: "Resulüllah'm (s.a.v.) ashabý telbiyeyi getirirken, seslerini yükseltirlerdi de o yüzden sesleri kýsýlýrdý."
Ancak müctehid imamlar bu rivayetle istidlal etmemiþlerdir.
Tirmizî, Ýbn Mace ve Hâkim'in, Ebu Bekir (r.a.) den yaptýklarý rivayette deniliyor ki: Hac, sesi yükseltmek ve hayvan kesmektir.". Ancak Tirmizî bu rivayeti garip olarak vasýflandýrmýþtýr. Bu-, nunla beraber bu konuda zayýf da olsa birkaç rivayet daha bulunuyor. Hepsi birarayâ gelince kuvvet kazanmakta ve istidlale salih bir bilgi vermektedir.
308 nolu Huzayme hadisinin isnadýnda Salih b. Muhammed b. Ebî Zaide bulunuyor ki bu zatm zayýf olduðu söylenir. Nitekim Ýbn Mâin onun zayýf olduðunu belirtirken, Buharî onun münkerü'l-hadis olduðunu söylemiþtir. Nesâî ise onun kavî olmadýðýna dikkat çekmiþtir. Ahmed b. Hanbel: "Ben onun rivayetinde bir sakýnca görmüyorum" derken Darekunî: "O zayýftýr" diyerek tesbitini ortaya koymuþtur. [228]
309 nolu hadisi kuvvetlendiren birkaç rivayet daha bulunu-yor. O bakýmdan müctehidlerin çoðu, telbiyeden sonra Resulüllah'a (s.a.v.) salavat getirmenin müstehab olduðunu söylemiþlerdir.
310 nolu Ýbn Abbas hadisinin isnadýnda Muhammed b. Abdir-rahman b. Ebî Leyla bulunuyor ki, bu zat üzerinde birtakým tesbit ve görüþler ortaya çýkmýþtýr. Her ne kadar Tirmizî onu sahihlemiþse de müctehidlerin çoðu onunla istidlal etmemiþtir.
311 nolu tbn Abbas hadisinin isnadýnda keza Muhammed b. Ab-dirrahman b. E^î Leyla bulunuyor. Ýmam Ebû Hanife ile îmam Þafiî ise, umre yapan kimsenin Hacerü'l-Esved'i istilam (selamlama) etmeye baþlayýnca telbiyeyi keser diyerek, ilgili hadislerle istidlal etmiþlerdir. [229]
Çýkarýlan Hükümler
1- Ýhrama girerken niyet edilir ve telbiye getirilir. Telbiye getirilmediði takdirde, ihram hükmü gerçekleþmez. Bu, Ýmam Ebû Ha-nife'nin içtihadýdýr.
2- Ýhrama girerken niyet getirip telbiye getirmeyenin ihram hükmü gerçekleþir. Bu, diðer müctehicÜerin görüþ ve içtihadýdýr.
3- Telbiye getirmek sünnettir. Bu, Mâlikîler dýþýnda kalan imamlarýn görüþüdür.
4- Telbiye getirmek vaciptir. Bu, îmam Mâlik'in içtihadýdýr.
5- Telbiye getirirken sesi yükseltmek müstehabdýr.
6- Her telbiyeden sonra Resulüllah'a (s.a.v.) salat-ü selam getirmek müstehabdýr.
7- Yol buyonca bineðe binip inerken, bir kafileyle karþýlaþýrken, vadiye inerken, yokuþ çýkarken telbiye getirmek sünnettir.
8- Telbiyeyi sükunet ve vakar içinde yerine getirmek sünnettir,
9- Telbiyeye, Mekke'ye girilince veya Hacerü'l-Esved istilama baþlanýlýnca terkedilir,
10- Etrafý rahatsýz edecek þekilde sesi yükseltmek doðru deðildir.
11- Kadýnlar telbiye getirirken seslerini gizli tutarlar. Sesli telbiye getirmeleri mekruhtur.
12- Telbiye daha çok þu lafýzlarla yapýlmasý tavsiye edilmiþtir: "Allahümme lebbeyke (veya Lebbeykellahümme lebbeyke), lâ þerike leke lebbeyke. Ýnne'l-hamde ve'ni'mete leke ve'1-mülk.. Lâ þerike leke."
Bununla beraber hamd ve tazime delalet eden baþka lafýzlarla da yerine getirilebilir.
13- Telbiye'nin delalet ettiði yüksek manayý düþünerek ona der vam etmekte sayýsýz faydalar söz konusudur.
14- Telbiyenin Türkçesi:
"Buyur Allah'ým, buyur! Senin ortaðýn yoktur. Buyur Allah'ým, buyur. Hamd (her türlü güzel övgü) ve nimet Sana mahsustur; mülk Senindir. Hiçbir ortaðýn yoktur." [230]
Ynt: Telbiye By: burcu113 Date: 27 Aralýk 2014, 17:30:48
Allah razý olsun.Telbiye,ibadet sýrasýnda okunan duadýr.Bu nedenle hac ibadetine baþlamadan önce ihrama girerken bu duanýn okunmasý zorunludur.
Ynt: Telbiye By: Bilal2009 Date: 03 Þubat 2019, 15:14:25
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun Rabbim bizlere hac ibadetini yapabilmeyi nasip eylesin
Ynt: Telbiye By: ceren Date: 04 Þubat 2019, 17:06:17
Esselamu aleykum. RABBÝM bizleri hac ve umre gorevini hakkiyla yapan kullardan eylesin inþallah. .
Ynt: Telbiye By: Sevgi. Date: 05 Þubat 2019, 03:12:00
Aleyküm Selam. Rabbim bizlere hac ve umreyi rýzasýna uygun þekilde yerine getirenlerden eylesin inþaAllah...Amiin
radyobeyan