Faiz By: neslinur Date: 13 Aðustos 2010, 14:20:35
Riba (Faiz)
Riba, kök mana olarak büyümek, artmak, neþv-ü nema bulma imektir. Kur'an-ý Kerîm'de ise, bu kök manayla birlikte onun fazla-þmak, artmak, çoðalmak gibi manalara da delalet ettiðini irüyoruz.
Þüphesiz islâm'da faizin her çeþidi yasaklanýp haraný hnmýþtýr. Ancak baþta Medine ve çevresi olmak üzere birçok yer-rde, daha çok Yahudilerin eyleþtiði belde ve ülkelerde yaygýn olan ý sömürü sistemi tuzaðýný kökünden kazýyýp atmak ve insanlýðý bu bladan kurtarmak için içki ve benzeri umumu kemiren ibtilâlan ya-ak kýlmada uygulanan kademeli ve tedrici tahrim metodu faiz akkmda da uygulanmýþtýr. Bu konuda Mekke'de inen Rûm Suresi y. ayet, Medine'de inen Al-i îmran Sûresi 130. ve nihayet Bakara üresi 275-278 ve ayný sûrenin 279 ayetleri bu tahrîmin kademeleri-. açýk bir biçimde yansýtmaktadýr.
Böylece inen en son ayetle bütün insanlýða bu konudaki ilâhî esaj verilmekte ve her türlü þüphe ve ihtimale yer verilmeyecek ekýlde konu açýklýða kavuþturulmaktadýr.
Bakara Sûresi 278, 279. ayetleri ayný zamanda ilim adam-ýrmm çoðuna göre, Kur'an'm inen en son ayetleridir de.. O akýmdan baþka bir ayet veya hadisle hükmünün kaldýrýldýðý söz ko-usu olamaz.
"Ey iman edenler! Allah'tan korkun, faizden arta kalaný ýrakýn, eðer gerçekten inanmýþsanýz (Rabbýnýzýn emrine yun)."
"Yok eðer böyle yapmazsýnýz, artýk Allah'a ve Peygam-er'ine karþý savaþ açtýðýnýzý bilin. Eðer tevbe edip (faizden, aizcilikten vaz geçersiniz) sermayeniz sizindir. Artýk ne haksýzlýk eder, ne de haksýzlýða uðramýþ olursunuz." (Bakara:78, 279)
Bu iki ayet, faiz sisteminin sadece cahiliye devrinde Araplarýn [e Yahudilerin uyguladýklarý sistemden ibaret olmadýðýný, bu kav-lamýn çok yönlü ve kapsamlý bulunduðunu açýklamakta ve asýl ser-hayenin üstüne bir kuruþ dahi ilave edilemeyeceðini vurgulamak-adýr. Ýster ayný cins iki þeyi mübadelede, ister vadeli ödünç verme ve nal satmada hiç bir suretle faizin mubah olduðuna açýlan bir pencere jeya esnek bir anlatým tarzý yoktur. Onun için Kuran ne kat kat 'aize, ne de vade farký tarzýndaki faize ve ne de bunun azma ve çoðuna cevaz vermemekte ve her türlü faizi tahrim kapsamýna almaktadýr.
Ýbn Abbas'm cahiliye devriyle ilgili riba uygulamasýný temel alýp bunun dýþýnda kalan nakd ribasmý caiz gördüðü rivayet edilirse de yapýlan ciddi araþtýrma ve tesbitlere göre, Ýbn Abbas'm (r.a.) bu hususta ikaz edildiði ve o da gerçeði ve obanýn sadece cahiliye devrinde cari olan sistemle sýnýrlý olmadýðýný anlayarak bu görüþünden rücu' ettiði, ayný zamanda rücu' ettiðine dair þahit tuttuðu kesinlik kazanmýþtýr. [189]
Son çeyrek asýr içinde daha çok dýþtan finanse edilip Ýslâm'ýn hayat damarlarýný kesmeye yönelen çeþitli gruplar ortaya çýkmýþ ve son olarak bu zincirin halkasýna bir de bilimsel açýdan tahripte bulunmaya yönelinilmiþtir. Bu grup Ýbn Abbas'm nakd ribasma cevaz verdiðini saðlam bir delil olarak alýrken onun bu görüþünden kesinlikle rücu' ettiðini nakletmez ve böylece tarihi gerçekleri de tahrif edip iþlerine gelen cümleyi delil almakta, gelmeyeni gözardý edip ilim adýna çok çirkin bir ölçüsüzlük örneði vermektedirler.
Bir de hadisleri delil ve dayanak seçmeyip sadece Kur'an-ý Ke-rim'i tek kaynak kabul edip günümüze kadar ashap, tabiin, müctehid, müfessir ve diðer ilim adamlarýný bilgisizlikle suçlayanlar ve Allah kelâmýný kendi basit ve kýsýr mantýklarýna, ayný zamanda hizmet etmek istedikleri zihniyet ve sistemin arzusuna göre yorumlayarak ilâhî muradýn dýþýna çýkmakta ve Müslümanlarý yanýltmaya çalýþmaktadýrlar. Bunlar Ýslâm'ýn her yanýyla yasaklayýp kuruþuna bile cevaz vermediði faizi yer yer mubah saymaktadýrlar.
Oysa Yüce Ýslâm Dini, kalýcý kurallarýný koymuþ ve insaný ve onun emeðini haksýz sebeplerle sömüren, parayý tek amaç olarak belirleyip toplumun önüne koyarak bütün kutsal deðerlerin çiðnenmesini, hiçe sayýlmasýný mubah sayan her türlü akým, sistem ve görüþü reddetmiþtir. Ýslâm'ýn kalýcý ve hayat verip denge ve düzen, huzur ve güven saðlayýcý kurallarým gayr-i Ýslâmî sistemlere uydurmaya çalýþmak, Ýslâm'ýn bir hükmünü diðer bir sistemin getirdiði sýkýntýya feda etmek cinayetlerin en kötüsü, ilim adýna yapýlan ht r-zelerin en iðrencidir.
Zira hiç kimsenin, Ýslâm'ýn hüküm ve kurallarýný hedefinden ve amacýndan saptýrma hakký olmadýðý gibi, onda istediði gibi tasarruf ve yorumda bulunamaz da.. Aksi halde Ýslâm ilâhî olma vasfýný ve özelliðini kaybeder ve indî, maksatlý mü d aneleleri e deðiþik bir sis.e dönüþme felâketine uðrar. Gerçi Cenab-ý Hakk bu dini ve onun kutsal kitabýný korumayý kendi üzerine almýþtýr. Ama bize düyen onu .ün safiyet ve tazeliðiyle korumak, her türlü yanlýþ yorumdan, ksatlý te'vilden uzak tutmaktýr. [190]
Konuyla Ýlgili Hadisler
îbn Mes'ud (r.a.) den yapýlarý rivayete göre, adý geçen þöyle haber •mistir:
'Þüphesiz ki Peygamber (s.a.v.) Efendimiz riba yiyeni, yereni, þahitliðini yapanlarý, kâtipliðinde bulunanlar', lanetleiþtir." [191]
Nesâî'nin rivayet ettiðinde ise ayný hadis þu lafýzla belirleniþtir:
"Riba yiyen, onu yediren, þahitliðini ve kâtipliðini yapan dþiler bunu haram olduðunu) bildikleri zaman, kýyamet ününde Muhammed'in diliyle mel'ûndürler."
Abdullah b. Hanzele (r.a.) den yapýlan rivayete göre ~ki bu zat iakkýnda gasýlü'l-melâike, meleklerin gaslettiði adam denilmiþtir adý geçene Resulüllah (s.a.v.) Efendimizin þöyle buyurduðunu haber vermiþtir:
"Adamýn bilerek ribadan yediði bir dirhem otuz altý defa zina etmekten daha beter ve daha kötüdür." [192]
Müctehidlerin Görüþ ve Ýstihlalleri
a) Hanefîlere göre: Ribanýn gerçekleþmesi için iki bedelinde masum olmasý gerekir. O bakýmdan bedellerden biri gayr-i ma'sûm olursa riba iþlemi gerçekleþmez. Bu, imam Ebû Hanife ile imam Mu-
^hammed'e göredir, imam Ebû Yusuf a göre iki bedelin ma'sum olmasý þart deðildir ve o bakýmdan iki bedel ister ma'sum, ister gayr-i ma'sum olsun riba (faiz) tahakkuk eder.
Bu ictihadlara göre bir misal verecek olursak, darü'1-harb konusu karþýmýza çýkar. Þöyle ki: Bir müslüman darü'l-harbe tacir olarak girer de harbî olan kimseye bir dirhemi iki dirhem karþhðmda satar veya buna benzer fasit bir muamelede bulunursa, imam Ebû Ha-nife'ye göre caiz olur. imam Muhammed de ayný görüþtedir, imam Ebu Yusuf a göre caiz olmaz. Çünkü Ebû Yusuf a göre, ribanm hürmeti Müslümanlar hakkýnda sabit olduðu gibi, kafirler hakkýnda da sabittir.. Çünkü bu konudaki görüþlerden sahih olanýna göre, kafirler de haram kýlman þeylerle, yani tahrim hükümleriyle muhatab bulunuyorlar. [193]
Bunun gibi, darü'l-harpte islâm'a girip orada eyleþen ve Islamî ahkâmý bilmeyen kimsenin de riba ile iþ görmesi tahrim kapsamýna girmez.
b) Diðer üç mezhebe göre: Üç mezhep imamýna göre, darü'l-îslâm'da haram olan riba darü'l-harpte de Haramdýr.[194]
Böylece ribanm darü'l-harpte de haram olduðu görüþü aðýrlýk kazanmakta ve bu ictihad sözü edilen konudaki ilahî hükmün hikmetine daha uygun düþmektedir. [195]
Tahliller ve Rivayetler
923 nolu Ibn Mes'ud hadisini ayný zamanda Ibn Hibban ile Ham tahric edip sahihi emiþtir. Müslim ise bunu Cabir'den þu lafýzla hric etmiþtir: "Þüphesiz ki Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz riba yeni, yedireni ve þahitlerini lanetledi ve hepsinin bu lanet-mede eþit olduðunu belirtti."
Bu bapta Nesâî'nin Hz. Ali'den (r.a.) ve Ebû Cuhayfe'den rivay-; ettiði hadis bulunuyor. Taberânî ise el-Evsat ve el-Kebir'de Abdul-ýh b. Hanzele'den bir hadisi bu mealde rivayet etmiþtir.
924 nolu Abdullah b. Hanzele hadisi hakkýnda Mecmeu'z-svaid'de, ricalinin hepsi ý*ical-i sahihtir denilerek Ahmed b. Han-el'in bu rivayetinin sahih olduðuna dikkat çekmiþtir. Nitekim Ýbn erîr'in Berâ'dan yaptýðý þu hadis buna þehadet etmektedir: "Riba Hmýþiki baptýr; bunun en aþaðý derecesi kiþinin anasýyla zina tmesi gibidir." Ayrýca Beyhakî'nin Ebû Hüreyre (r.a.) den yaptýðý u rivayet de Ahmed b. Hanbel'in naklettiði hadisi kuvve ti endir mek-sdir: "Riba yetmiþ bapdýr; bunun en aþaðý (günahý) kiþinin nasýyla cinsel temasta bulunmasý gibidir."
Bu mealde ayrýca Ýbn Cerîr'in ve Ýbn Ebî Dünya'nýn nalettikleri ir hadis daha bulunuyor.
Sonra da Hakim'in Abdullah b. Mes'ud'dan rivayet ettiði þu ha-ýis de konunun önemini ve ribanm ne kadar büyük ve taþýnmasý zor dr günah olduðunu bütün açýklýðýyla ortaya koymaktadýr: "Riba yet-niþüç baptýr; bunun en kolay (sanýlan günah) yaný kiþinin masýný nikah etmesi gibidir. Ve ribanm en katmerlisi, nüslüman adamýn ýrz ve namusuna (dil uzatmak)týr." [196]
Çýkarýlan Hükümler
1- Riba (faiz) Ýslâm'a göre haramdýr ve kesin yasaktýr.
2- Faiz de, onunla iþ görenler de lanetlenmiþtir.
3- Buradaki lanet, faizle iþtigal edenlerin ilâhî rahmetten uzak-aþtýklarýný, taþýnmasý güç günahlardan birini iþlediklerini göstermektedir.
4- Faiz, kitap, sünnet ve icma1 ile yasaklanmýþtýr.
5- Faizin çoðuna da, azma da cevaz verilmemiþtir.
6- Faiz hakkýndaki ilâhî beyan kesinlik arz etmektedir. Tahri-mine açýkça delalet eden ayetleri nesneden ikinci bir ayet ve hüküm mevcut deðüdh\
7- Faiz veren ve alanýn, þahitliðini ve katipliðini yapanýn günahta eþit olduklarý söz konusudur. [197]
Ynt: Faiz By: sedanurr Date: 11 Mart 2018, 17:50:25
Esselamunaleyküm Faizin her türlüsü haramdýr Rabbim bizleri bu günahtan muhafaza etsin
Ynt: Faiz By: ceren Date: 11 Mart 2018, 21:04:41
Esselamu aleykum.rabbim bizleri faizin her turlusunden korusun.helal dairede yasayan ve helal kazanýp faizin azabýndan þerrinden kurtulan kullardan olalim inþallah. ..
Ynt: Faiz By: Sevgi. Date: 12 Mart 2018, 01:10:12
Aleykümüsselam faizin her türlüsü haramdýr asla bulaþmayalým inþaAllah
Ynt: Faiz By: Bilal2009 Date: 08 Haziran 2018, 14:47:13
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri faizin her turlusunden muhafaza eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun
radyobeyan