Rehin Verip Almak By: neslinur Date: 13 Aðustos 2010, 14:03:48
Rehin Verip Almak
Rehn: Sözlükte sübut ve devam manasýna gelir. Bazýsýna gör e,hapsetmek anlamýna da delalet eder. Fýkhý terim olarak, alman ödünç þeyden dolayý satýcýya güven vermek üzere malî kýymeti haiz bir þeyi satýcýnýn yanýna, borcu ödeyinceye kadar býrakmaktýr. Bu, bir bakýma bir teminattýr..
Alým-satýmm cari ve caiz olduðuna göre her þeyin rihni de caizdir.
Rehn, kitap, sünnet ve icma' ile sabit olmuþtur.
Rehn'in rükünleri üçtür: iki tarafý kapsayan akid (akdi yapanlar), yani rahin (rehin býrakan) ile mürtehin (rehin býrakýlan). Üzerine akid yapýlan þey ve üçüncü olarak bu iþlemde kullanýlan kelime ve cümle..
islâm, ödünç, vadeli ahm-satýmlarda alýcýya bîr kolaylýk, satýcýyý da zarara uðramaktan korumak için rehin sistemini meþru kýlmýþtýr. [319]
Konuyla Ýlgili Hadisler
Enes (r.a.) den yapýlan rivayete göre: "Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz Medine'de bir Yahudiye zýrhýný rehin býrakmak suretiyle ondan ev halký için (veresiye) arpa satýn aldý." [320]
Hz. Aiþe (r.a.) dan yapýlan rivayete gö/-e:"Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bir Yuhadiden veresiye olarak bir miktar yiyecek maddesi satýn aldý ve ona demirden mamul zýrhýný rehin olarak býraktý.." [321]
Diðer bir lafýzlahadis þöyle rivayet edilmiþtir:
"Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz vefat edince, daha önce veresiye satýn almýþ olduðu otuz sa' arpadan dolayý zýrhý arpayý satan) yahudinin yanýnda rehin olarak bulunuyordu."
Ebû Hüreyre (r.a.) den yapýlan rivayete göre, Efendimiz þöyle buyuruyor: "Rehin olarak bulunduðu zaman (hayvanýn) sýrtýna, ona harcanana karþýlýk binilir. Rehin olarak bulunduðu zaman (hayvanýn) memesindeki süt de ona harcanana karþýlýk içilir. Rehin hayvana binen ve onun sütünü içen kimseye o hayvanýn nafakasý gerekir." [322]
Diðer bir lafýzla hadis þöyle nakledilmiþtir:
"Hayvan rehin olarak bulunduðu zaman, mürtehine ona, yem yedirmesi gerekir ve memesindeki süt de içilir, ancak onun sütünü içene o hayvanýn nafakasý gerekir." [323]
Hadislerin Iþýðý Altýnda Müctehidlerin Ýstidlalleri
a) Hanelilere göre: Eyleþik durumda da, yolculuk halinde de rehin iþlemi meþru' ve caizdir. Rehin olarak býrakýlacak þeyin mal kapsamýna girmesi ve ayýrd edilmemiþ muþa' durumunda olmamasý, rahin tarafýndan iþgal edilir halde bulunmamasý, mülk anlamý ve hükmü taþýmayan otlak ve benzeri umuma ait þeylerden olmamasý, necis ve o hükmünde bir vasýf taþýmamasý þarttýr.
Rehin akdinin gerçekleþmesi kabz ile olur. Böylece icab ve kabulden sonra rehin býrakýlan rehin olarak verilen malý kabzederse, akid tamamlanmýþ qlur>t -
Ayný zamanda rehin býrakanýn rehin edeceði mal üzerinde velayetinin bulunmasý gerekir. Malý hacr altýndaysa veya kendisi o malýn velî veya vasisî bulunuyorsa veya o malý baþkasýndan emaneten almýþsa velayeti haiz olmadðmdan bunlardan hiçbirini rehin olarak veremez. [324]
b) Þafiîlere göre: Rehn ancak icap ve kabul ile sahih olur. Yapýlan akidde mürtehine (kendisine rehin verilene) zarar verecek bir þart ileri sürülürse rehn hükümsüz kalýr. Bunun gibi rehin býrakana zarar verecek bir þart da rehni hükümsüz kýlan sebep- lerd-en biridir.
Rehnin ayn olmasý þarttýr. O bakýmdan baþkasýnda ki alacaðýný rehin olarak vermesi sahih deðildir. Muþa1 olan (birkaç ve iki kiþi arasýnda ortak olarak bulunan) mal rehin olabilir; bu hususta ortaðýn veya ortaklarýn iznini almaya gerek yoktur.
Rehin býrakýlan, rehin býrakanýn izniyle ve huzuruyla rehni satabilir. [325]
Rehin býrakan, rehin býrakýlanýn yanýna býraktýðý rehinden, aynýna noksanlýk vermeyen her türlü menfaati saðlayýp istifade edebilir. Rehnin aynýna zarar verecek tasarruflarda bulunabilmesi için mürtehinin iznini almasý þarttýr.
Kendisine rehin býrakýlan rehin akdinde, rehinden istifade edeceðini þart koþarsa, rehin hükümsüz olur. Bazýsýna göre, þart hükümsüzdür, akid sahihtir. O bakýmdan kendisine rehin býrakýlan akidde ileri sürdüðü intifa ile ilgili þarta dayanarak rehinden istifade edemez. [326]
Eyleþik ve seferi halde rehin akdi caizdir. Ancak Mücahid, Dah-hak ve Zahiriyye'ye göre seferde caizdir.
c) Hanbelîlere göre: Rehin iþlemi seferde caiz olduðu gibi eyleþik durumda da caizdir.
Ýbn Münzir diyor ki: "Bu görüþe Mücahid'den baþka muhalefet eden bir kimse bilmiyoruz. Rehin ancak kabz ile sahih olur. Bu ayný zamanda Ebu Hanife ve Þafiî'nin görüþ ve içtihadýdýr. Hanbelî fuka-hasma göre, ölçü ve tartý giren cinsten ise bunlarýn rehin iþlemi ancak kabz ile lüzum kazanýr. Diðer þeylerde ise iki ayrý görüþ vardýr: Birine göre, ancak kabz ile gerekli olur; diðerine göre mücerred akid ile gerekli olur. Alým satýmda olduðu gibi, akidin yapýlmasýyla satýþ gerçekleþmiþ sayýlýr. Ýmam Ahmed de bu görüþtedir.
Böylece alým-satýmý caiz olan her þeyde rehin iþlemi sahihtir.
Ancak rehin iþleminin kabz ile sahih olduðunu söyleyenlere yapýlan rehin taþýnýr mal ise kabz edilmekle; taþýnmaz mal ise, rehin býrakanýn o malý mürtehine býrakýp ara yerden çekilmesi ve bir engel koymamasýyla gerçekleþir. [327]
c) Malikîlere göre: Bu mezhep imamlarýna göre de alým-aý sahih olan her þeyin rehni de sahihtir. Ayný zamanda rahinin, rehin veren kimsenin mümeyyiz olmasý þarttýr.
Bu mezhebin diðer mezheplerin çoðundan bu konuda ayrýldýðý LSÝardan biri þudur: Rehin sadece icap ve kabul ile gerçekleþir;
rehin býrakanýn :"ben þu malýmý sana rehin olarak verdim"; ken-Le rehin býrakýlan da: "Ben de onu rehin olarak kabul ettim" de-yle sahih olur, isterse rehin býrakýlan o rehni kabzetmemiþ ol-
Bu durumda artýk rehin býrakýnm rücu' hakký söz konusudir. [328]
Tahliller ve Rivayetler
1016 nolu Enes hadisini ayný zamanda Tirmizî tahric ederek sa-emiþtir. Hadis rehin iþleminin meþruiyetine delalet etmektedir, ý zamanda rehnin yalnýz yolculuk halinde deðil, eyleþik durumda . de cevazýný açýkça ortaya koymakta ve aksini idda edenlerin iþ ve ictihadlarmm isabetli olmadýðýný göstermektedir.
Ayrýca bu hadis, ayný haram olmayan eþyada gayr-i müslimlere :i ahm-satýmda bulunmanýn, benzeri muameleleri yürütmenin ve Ý harbe deðil ehl-i zimmete rehin olarak silah býrakmanýn ce-na delalet etmektedir. Ayný zamanda bir malý, bedeli ileride ýmek üzere satýn almanýn meþru olduðu da bundan istidlal olunmaktadýr.
1018 nolu Ebû Hüreyre hadisi sahihtir. Ancak bu hadis fa-lafizlarla rivayet edilmiþtir. Birinci þekil bizim naklettiðimizdir. ýcisi, "er-rehnü merkubün ve mahlubun" þeklindedir. Yani rehn van ise binilir, süt veriyorsa sütü saðýlýp istifade edilir. Bunu ekutni ile Hakim rivayet etmiþlerdir. Ancak bu rivayetin A'meþ'e ar uzanýp orada mevkuf olduðu söylenir. Tirmizi de ayný iþtedir.
Böylece rehin býrakýlan hayvandan kendisine rehin býrakýlanýn onu beslediði takdirde yararlanmasý caizdir. Hadis bu manaya delaletmektedir. Bazýlarý hadis mücmeldir; yani hayvana binme ve sütünü saðma hususunda rehin býrakan mý, rehin býrakýlan mý yararlanýr hususu net anlaþýlmýyor demiþlerse de kendisine rehin býrakýlanýn yararlanmasýna delalet ettiði kesindir. Çünkü Hammad b. Seleme kendi Cami'inde bu hadisi þu lafýzla rivayet etmiþtir: "Bir koyunu rehin alan mürtehin, ona yedirip, onu beslediði nisbette sütünü içebilir. Saðýlan süt, hayvana yedirdiði yemin bahasýný aþarsa, aþan kýsým riba olur."
îmam Ahmed, Ishak, Leys ve Hasan da bu hadisle istidlal edip mürtehinin, yedirdiði yem nisbetinde sütünden yararlanabileceðini belirtmiþlerdir, imam Ebû Hanife, imam Þafiî ve Ýmam Malik ise, kendisine rehin býrakýlanýn kendisine verilen rehnin hiçbirþevinden yararlanamayacaðýný, bütün faydalarýn, yani hayvandan yararlanmalarýn rehin býrakana ait olduðunu, ayný zamanda hayvanýn günlük yeminin de rehin býrakana ait bulunduðunu belirtmiþlerdir. Hadisler ise bunlarýn hilafýna bir tecviz anlamý taþýmaktadýr. [329]
Bu bapta Ebû Hüreyre (r.a.) den yapýlan bir rivayet de þöyledir:
"Rehn, onu rehin olarak býrakan sahibine karþý kilitlene-mez. O rehinden yararlanmak da gereken (masrafým yapýp onu) ödemek de sahibine düþer."
Rehnin kilitlenmesini þöyle yorumlamýþlardýr: "Cahiliye devrinde rehin býrakan belirlenen sürenin sonunda borcunu ödemezse, kendisine rehin býrakan onun býraktýðý rehne sahip olurdu ve böylece konu kapanýrdý, islâmiyet gelince, bu adeti kaldýrdý ve rehin sahibine karþýlýk kilitlenemez diyerek yeni bir hüküm koymuþ oldu.
Hadis, rehin olarak býrakýlan hayvandan ancak rehin býrakanýn istifade edebileceðine ve hayvanýn gerekli masraflarýný da onun karþýlamasýnýn gereðine delalet etmektedir. Böylece bu hadis, Ýmam Ebû Hanife, Ýmam Þafiî ve Ýmam Malik'in içtihadýnýn isabetine bir delil ve karine olmaktadýr.
Bu hadisi hem imam Þafiî, hem de Darekutnî rivayet etmiþtir. Hakim, Beyhakî ve Ýbn Hibban ise bunu sahilemiþlerdir. [330]
lbn Mace bu hadisi baþka bir tarikle rivayet etmiþtir ki, Ebû Davud, Bezzar ve Darekutnî onu sahihi emiþlerdir. îbn Kattan ise bunun Ýrsalini, Ebû Hüreyi'e'yi zikretmeksizin Said b. Müseyyeb'den yapmýþtýr.
Hafýz lbn Hacer Telhis'de bununla ilgili Darekutnî ve Bey-hakî'de çeþitli tariklerle yapýlan rivayetlerin hepsinin de zayýf olduðuna dikkat çekmiþtir. Bulûðu'1-meram1 da ise, bu hadisin ricalinin sikat olduðu belirtilmiþ ve ancak Ebû Davud ile baþkalarý yanýnda mahfuz olanýnýn ise irsal durumunda bulunduðunu ilave etmiþtir. [331]
Þârih Sýddîk Hasan Han ise. hadiste geçen "ðunm" ve "ðurm" kelimelerini þöyle manalandýrýp yorumlamýþtýr: "Ðurm, hayvandan elde edilen fazlalýk (süt saðmak; binek olarak kullanmak) dýr. Gurm lise, Onun helak olmasý ve nafakasýdýr. [332]
îbn Hazm ise bu hadisi ayrý bir tarikten sevkederek þu lafýzla nakletmiþ tir:
"Rehin kilitlenemez. Rehn, onu rehin olarak býrakana aittir. Ondan elde edilecek fazlalýk ve onun helak olmasý, ayný zamanda masrafý onu rehin býrakana aittir.
îbn Hazm bunun isnadýnýn hasen olduðunu belirtmiþtir.
Bütün bu rivayetlere raðmen Ebû Hüreyre hadisinin vasýl, irsal, refý1 ve vakfý hakkýnda ihtilaf söz konusudur. O bakýmdan Buharý ye diðer hadis kitaplarýnda nakledilen Enes ye Aiþe hadislerine mua-i raza da etse, bununla deðil diðerleriyle amel etmenin daha isabetli olacaðý sonucuna varýlmýþtýr. [333]
Çýkarýlan Hükümler
1- Rehn iþlemi kitap, sünnet ve icma' ile sabit olmuþtur.
2- Alým-satýmý caiz ve sahih olan þeylerin rehin iþlemi görmesi de caizdir.
3- Rehin iþlemi hem yolculuk halinde, hem de eyleþik durumlarda caiz ve sahihtir.
4- Rehin edilecek þeyin umuma ait otlak, ve benzeri cinsten olmamasý gerekir.
5- Rehin iþlemi, icap, kabul ve kabz ile gerçekleþir, (Bu üç mezhebe göredir.) Ýmam Malik'e göre, mücerred icap ve kabul ile gerçekleþir.
6- Rehin býrakanýn rehin olarak býrakacðý mal üzerinde velayetinin bulunmasý þarttýr. O bakýmdan emanet bir mal rehin olarak býrakýlamaz. Çünkü kiþinin onun üzerinde velayeti söz konusu deðildir.
7- Rehin akdinde bir þart ileri sürmek, rehne zarar verecek bir þart koþmak rehin akdini hükümsüz býrakan sebeplerdendir.
8- Rehnin ayn olmasý þarttýr. O bakýmdan baþkasý nezdindeki alacaðýný rehn býrakmasý caiz deðildir.
9- Mal-i muþa1 (birkaç kiþi arasýnda ortak olan mal) rehin olarak býrakýlabilir. Bu îmam Þafiî'ye göredir. îmam Ebû Hanife'ye göre býrakmaz.
10- Kendisine rehin býrakýlan, rehin býrakanýn izniyle ve huzuruyla rehni satabilir.
11- Kendisine rehin býrakýlanýn rehinden istifade etmesi caiz deðildir. Bu, üç îmama göredir. Ýmam Ahmed'e göre yapacaðý masraf karþlIðmda ondan yararlanabilir..
12- Rehin býrakan, aynýna zarar veremeyecek þekilde rehinden istifade edebilir.
13- Böylece rehin masraf isteyen bir hayvan ise, onun yi-yeceði ve sair masrafý rehin býrakana aittir.
14- Rehn ölçü ve tartý kapsamýna giren bir madde ise, kabz edilmesiyle iþlemi gerçekleþir. Bunun dýþýnda taþýnmaz bir mal ise, rehin býrakanýn onu rehin býrakýlana býrakýp aradan çekilmesiyle gerçekleþeceði söz konusudur.
15- Rehin býrakanýn mümeyyiz olmasý, aklî dengesinin yerinde bulunmasý ve hacr altýnda olmasý gerekir.
16- Kendisine rehin býrakýlan rehni kabzettikten sonra artýk rehin býrakanýn rücu hakký yoktur. Meðer ki borcunu ödeyip rehni geri almýþ olsun..
17- Müctehidlerin bir kýsmýna göre, rehin býrakýlan rehinden ona yaptýðý masraf nisbetinde yararlanabilir. Süt veren hayvansa o nisbette sütünden, yük taþýyan hayvansa o nisbette yük taþýmasýndan istifade etmesinde bir sakýnca yoktur.
18-Böylece ictihad içtihadý nakz edemeyeceðine göre, birbirine muhalif iki ictihaddan herhangi biriyle amel etmekte bir sakýnca yoktur. O bakýmdan býrakýlan rehinden rehin býrakan istifade edebileceði gibi, rehin býrakan da ona yedirdiði yem ve bakýmý için sarf ettiði meblað nisbetinde yararlanabilir. [334]
radyobeyan