Orucu nasil tutmaliyiz By: sumeyye Date: 12 Aðustos 2010, 21:57:36
Orucu nasil tutmaliyiz
Cenab-ý Hak, insaný, zât-ý ilâhisine ibadet etmek için yaratmýþ ve birtakým kulluk vazifeleriyle mükellef tutmuþtur Bu ibadetlerden bir kýsmý, içte baþlayýp dýþa doðru geniþleyen; bir kýsmý da muhitten merkeze doðru daralan hususiyetler arzetmektedir
Nefse hakimiyetin en kesin çaresi, en emin yolu oruç tutmaktýr Cenab-ý Hak, okumuþ olduðumuz âyet-i kerimede buyuruyor ki:
«Ey iman edenler, sizden evvelki (ümmet) lere yazýldýðý gibi sizin üzerinize de oruç yazýldý (farz edildi) Tâ ki konmasýnýz» (1)
Gün sayýsýnda, mevsim ve zamanlarda bazý farklar bulunmakla beraber bizden evvelki ümmetlere oruç farz kýlýnmýþtý Allahü Teâlâ onlara ihsan ettiði bu lütfü bize de ikram etti ve takva mertebesine ersinler diye, hicretin ikinci senesi, ümmet-i Muhammed'e orucu farz kýldý
Oruç; Allah'ýn emrini yerine getirmek niyetiyle, tanyerinin aðarmasýndan itibaren güneþin batmasýna kadar yemekten, içmekten ve nefsanî arzulara uymaktan kendini tutmaktýr
Oruca baþlarken düþüncemizin nokta-i hareketi, yüce Mevlâmý- zýn emrini yerine getirip rýzasýný kazanmak olmalýdýr Orucu perhizden ayýran þey, niyettir
Orucun ibadetler arasýndaki yeri, diðerlerinden üstündür Hiç bir ibadet oruçla kýyaslanamaz Namaz farizasýnda, günün muayyen vakitlerini ibadet için ayýrýrken oruçta günün tamamým bu vazifeye tahsis etmekteyiz
Ashab-ý kiram'dan Ebû Ümâme (ra):
«Ey Allah'ýn Resulü, bana bir iþ emrediniz» demiþti Resûl-i Ekrem:
«Sana oruç tutmak lâzýmdýr Çünkü (ibadetler içinde) orucun dengi yoktur» buyurmuþlardýr (2)
Ebû Ümâme bu arzusunu üç defa tekrarlamýþsa da Resûldllah Efendimizin cevabý hep ayný olmuþtur
Ebû Ümâme, Resûlullah Efendimizin bu tavsiyesine o kadar dikkat gösterirdi ki, bir misafiri gelmedikçe onun evinde gündüz duman tütmezdi
Oruç tutan mü'minler, pek çok fayda elde ederler Bunlardan bir kaçýný saymakta fayda mülâhaza etmekteyiz
Oruç tutmak günahlarýn affýna sebeptir
Cenab-ý Hak, bizim nefsanî kayýtlardan kurtulmamýz ve ittikaâ sahibi olmamýz için orucu emretmiþtir Toklukla feyiz kanallarý týkanýr Mide boþ kalýnca, cisim nûrânî bir hâl alýr; kalbin pasý, ruhun kiri arýnýr Ruhanî varlýðý temizlenen kimse, yaptýðý kötülüklere nadim olup günâhlarýna tevbe eder
Resûlullah (sav) Efendimizin bir hadîs-i þeriflerinde þöyle buyrulmaktadýr:
«Kim (farziyyetine) inanarak ve (sevabýný) umarak Ramazan orucunu tutarsa geçmiþ günahlarý yarlýðanýr» (3)
Zekât, nasýl malýmýzý fakirlerin haklarýndan temizlemekte ise, oruç da uzuvlarýmýzýn iþledikleri günah kirlerini temizler Müslim'in rivayet ettiði bir hadîs-i þeriften öðreniyoruz ki: Ýki namaz arasýndaki hatalar, kýlýnan namaz hürmetine; namaz ile affolunmayan günahlar, eda edilen cuma namazýnýn bereketine; bunun af hududu dýþýnda kalan suçlar da Ramazan-ý Þerifin þerefine baðýþlanýr Ancak, büyük günahlardan kaçmak da þarttýr,
Ýnsan, bazý taraflariyle meleklere benzemektedir Meleklerde bulunan akýl, insanda da mevcuttur Bu sebeple onlar gibi Allah'a karþý ibadet mükellefiyeti taþýmaktadýr Diðer bir yönüyle de þâir mahlû-katla müþterek taraflara sahiptir Erkeklik diþilik gibi cinsî farklar ve yemek içmek gibi bedenî ihtiyaçlarý bulunmaktadýr
Ýnsan; yeme, içme ve nefsanî taraflara fazla meyledecek olursa hayvaniyet sýfatý galip gelerek melekî duygularý zayýflatýr
Oruç duanýn kabulüne sebeptir
Oruç tutan insanda yeme içme gaileleri sýnýrlandýðý ve azaldýðý için melekî duygular harekete geçer ve kuvvet kazanýr Böyle ulvî bir sýfata bürününce dualarý daha çabuk kabul olunur Zira nefsin hâkimiyetinden kurtulan ruh, þevk ve heyecanla duaya iþtirak edince, aðzýndan çýkan her mübarek kelime bârigâh-i ehadiyete yükselerek hedefini bulur
Peygamber Efendimizin bir hadîs-i þeriflerinde þöyle buyurulmak-tadýr:
«Ýftar vakti, oruçlu için reddolunmayacak bir dua vardýr» (4)
Bu sebepledir ki, iftar zamaný dua etmek müstehaptýr Peygamberimiz, Sâ'd bin Muâz'ýn iftar ziyafetinde bulunmuþ ve þöyle dua buyurmuþtur:
«Yanýnýzda oruçlular iftar etsin, yemeðinizi iyi kimseler yesin ve üzerinize melekler dua etsin» (5)
Bu faydalardan biri de oruçluya cennet yolunun açýlmasý ve cehennemin yolunun kapanmasýdýr insan, oruçtan aldýðý feyizle nef-sânî heveslere hâkim olunca cennetin nesimî havasý kendisine doðru esmeye baslar Esen bu lâtif hava ile cehennemin alevleri sakin olup kapýlan kapanýr
Oruç, insaný ateþten koruyan kalkan ve saðlam bir kal'adýr (6)
Neseî ve Beyhâkî'nin rivayet ettiði bir hadîs-i þerifte buyrulmak-tadýr ki: «Mübarek ay, Ramazan, size geldi Aziz ve Celi! olan Allah, Ramazan orucunu üzerinize farz kýldý O ayda gök kapýlan açýlýr, cehennem kapýlarý kapatýlýr, þeytanlar baðlanýr Ramazanda bin aydan daha hayýrlý (kadir) gece (si) vardýr Onun hayrýndan mahrum olan, (her hayýrdan) mahrum kalýr» (7)
Oruçlunun cennete girmesinde bile ayrý bir ikram ve saltanat olacak! Cennetin REYYAN adlý kapýsý, sadece oruç tutanlarýn girmesine tahsis edilecek ve o kapýdan onlardan baþkasý girmeyecektir (8)
Her þeyin bir temizlenmesi vardýr Bedenin temizliði de oruç ibadetiyle olmaktadýr Resûlullah (sav) Efendimiz bir hadîs-i þeriflerinde þöyle buyurmaktadýr:
«Her þey'in bir zekâtý (temizlenmesi) vardýr Cesedin zekâtý da oruçtur Oruç, sabrýn yansýdýr» (9) Temizlenen vücut, sýhhate kavuþacaðýndan dolayý Fahr-i Kâinat Efendimiz «Oruç tutunuz ki, sýhhat bulaþýnýz» (10) buyurmuþtur
Oruç tutmaktan maksat, nefse hâkimiyeti te'min ve iyi ahlâk sahibi olmaktýr Yoksa sadece mideyi boþ tutmak deðildir Bu sebeple oruçlu bir mü'min, vücut uzuvlarýnýn tamamý ile oruca iþtirak etmelidir
Bir hadîs-i þerifte :
(11)Buharý ve Ebû Dâvud
«Yalan sözü ve yalanla iþ görmeyi terk etmeyenin yeme ve içmesini 'býrakmasýna Allah'ýn ihtiyacý yoktur» (11) ALINTI