Insandaki kusur ve fakr By: ehlidunya Date: 09 Aðustos 2010, 12:41:45
Insandaki kusur, kemâlât-i Sübhaniye derecelerine bir mirsaddýr. Ýnsandaki fakr, gýna-yý rahmetin derecelerine bir mikyasdýr. Ýnsandaki acz, kudret ve kibriyasýna bir mizandýr.” (Mesnevî-i Nuriye) Cümlesini açýklarmýsýnýz?
Kusur, acz ve fakr insanýn üç temel özelliðidir. Nefsin mahiyeti bu üçüyle yoðrulmuþ bulunuyor.
Kusur, noksanlýk mânâsýna gelir ve kemâlin zýddýdýr. Kusur denilince, genellikle hata ve günah hatýra gelir. Böyle olmakla birlikte, kusur sadece bunlara mahsus deðildir. Yani her kusur, her noksanlýk günah deðildir. Ama her günah bir kusurdur, bir noksanlýktýr.
Ýnsanýn kusur yönü, acýkmasý, yorulmasý, uyumasý, hastalanmasý, ihtiyarlamasý, iradesinin cüzi olmasý, yani bir anda iki þey irade edememesi, iki þeyi birlikte düþünememesi, ayný anda iki farklý yöne bakamayýþý gibi noksanlýklarýdýr.
Fakirlik, muhtaç olma mânâsýna gelir ve konuþmalarýmýzda ‘fakr’ denilince genellikle servetten mahrumiyeti anlarýz. Yani, maddî imkânlardan mahrum olanlara ‘fakir’ deriz. Halbuki, zengin olsun fakir olsun bütün insanlarýn sonsuz denecek kadar ortak ihtiyaçlarý vardýr. Bu yönüyle her iki grup insan da, son derece fakirdir.
Buna göre, fakr denilince, insanýn göze, kulaða, ele, ayaða, havaya, suya, güneþe, geceye, gündüze, atmosfere, bedeninde görev yapan her organa ve çevresini kuþatan bütün eþyaya muhtaç olmasý anlaþýlmalýdýr.
Acz’e gelince, bu kavramý, insanýn, muhtaç olduðu dahilî ve haricî nimetlerden hiçbirini yapacak güce sahip olmamasý þeklinde anlamak gerekir. Dünyayý döndürmeye, yahut kanýn deveranýný saðlamaya güç yetirememe noktasýnda, bir bebekle en kuvvetli bir insanýn, hiç mi hiç farký yoktur. Bu iþler, bir Ýlâhî kudret tarafýndan görülmekte, icra edilmektedir.
Ýnsandaki sonsuz kusur ve noksanlýða bedel, Allah’ýn ‘kemâlat-i Sübhaniyesi’ sonsuzdur.
Ýnsandaki sonsuz fakra bedel, Allah’ýn, ‘gýna-yý rahmeti’ sonsuzdur. Yani, insan sonsuz fakir ve muhtaç, Allah sonsuz Ganî (zengin) ve Rahîm’dir.
Ve insandaki sonsuz âcizliðe bedel Allah sonsuz bir kudret ve kibriya sahibidir.
Nur Külliyatý’ndan Dokuzuncu Sözde de ayný mânâ bir baþka þekilde iþlenmiþ ve namaz tesbihatýyla bu hakikatler arasýnda harika bir ilgi kurulmuþtur.
O dersten öðrendiðimize göre, insan kendi kusurunu, noksanlýðýný bilerek Rabbini tespih eder ve “Sübhanallah” der.
Fakrýna bakarak Rabbinin sonsuz nimetlerini hatýrlar ve “Elhamdülillah” der.
Aczini görerek Allah’ýn kudret ve azametini düþünür ve “Allah u Ekber” der.
radyobeyan