Ruh Terbiyesi ve Kalp Tedavisi By: ehlidunya Date: 08 Aðustos 2010, 18:15:55
Her bir insanýn þu hakikî âlemden kendisine mahsus hayalî bir âlemi olduðu gibi, herkes kendi meþrebine göre Kur’andan fehm ve iktibas ettiði kendisine has bir Kur’an vardýr ki, onun ruhunu terbiye, kalbini tedavi eder.” (Mesnevî-i Nuriye) Cümlesini açýk
Bu harika tespitin daha da belirgin olarak anlaþýlmasý için yine Nur Külliyatý’nda verilen bir örneði hatýrlayalým:
“Bir adam elindeki bir âyineyi güneþe karþý tutar. O âyine kendi miktarýnca bir ýþýk ve yedi rengi havi bir ziyayý, bir aksi, þemsten alýr. Onun nisbetinde güneþle münasebetdar olur, sohbet eder. Ve o ýþýklý âyineyi karanlýklý hanesine veya dam altýndaki küçük, hususî baðýna tevcih etse; güneþin kýymeti nisbetinde deðil, belki o âyinenin kabiliyeti miktarýnca istifade edebilir.” (Sözler)
Ayný güneþten ziya alan, ayný toprakta yetiþen, ayný su ile sulanan ve ayný havayý teneffüs eden aðaçlarýn, farklý meyveler vermesi, onlarýn istidatlarýnýn farklý olmasýndan kaynaklanýr. Bunun gibi, ayný ayet, ayný hadis çizgisinde birleþen Müslümanlarýn, farklý meslek ve meþreplere yönelmesi de Kur’an’ýn farklý meyveleri olarak deðerlendirilmelidir.
Bu çizgiden sapmamak þartýyla, herkesin kendi meþrebine göre Kur’andan aldýðý feyiz farklýlýk gösterebilir.
Bunu anladýðýmýzda þöyle bir sonuca varmamýz zor olmayacaktýr:
Bizim düþüncelerimiz, iþlerimiz, aile yapýmýz, toplum düzenimiz, ticaret anlayýþýmýz, ahlâk seviyemiz ve daha nice deðerlerimiz tamamen Kur’an’a göre þekillenmiþ deðil ki, bizdeki noksanlýklar yüzünden Ona itiraz gelsin.
Biz her ne kadar Kur’an’a ve onun bütün hükümlerine iman etmiþ olsak da, bu imanýmýz amel âlemine aksederken aslýný tam olarak muhafaza edemiyor. Araya hissiyatýmýz karýþýyor, hevesimiz karýþýyor, hýrsýmýz, dünya sevgimiz, menfaat duygularýmýz karýþýyor. Kýsacasý araya nefis ve þeytan karýþýyor. Böylece her inandýðýmýzý uygulamaya aynen aktaramýyoruz.
Bizi seyredenler, inancýmýz ile yaþayýþýmýz arasýndaki bu tezadý gördüklerinde, kusuru þahsýmýza verirlerse isabet etmiþ olurlar. Ama bazý kasýtlý çevreler, “bizim noksanýmýzý, Kur’an hakkýndaki bilgi zaafýmýzý, Kur’an güneþine muhatap olan ruh aynamýzýn küçük, kirli ve tozlu oluþunu” bahane ederek Ýslâm’a hücum ediyorlar. “Kur’an’ýn terbiye ettiði insanlar iþte bunlardýr.” diyerek o hidayet güneþine toz kondurmaya çalýþýrlar.
radyobeyan