Sizden Gelenler( Aile Hayatý )
Pages: 1
Evlilik ve aile terapisi By: sumeyye Date: 08 Aðustos 2010, 15:30:54
Evlilik ve Aile Terapisi



ÝNSAN, kalbine uyan bir kalp aradýðý, bu zor hayatý bir arkadaþla paylaþmak istediði için Hz Âdem’den bu yana insanlýðýn ezici çoðunluðu evliliði tercih etmiþtir Ancak ‘iki ayrý insan’ tarafýndan oluþturulan aile, bunun doðal sonucu olarak, çatýþma ve uyumsuzluk potansiyelini de taþýr her zaman Farklý ortamlarda yetiþmiþ, deðiþik kiþiliklere sahip iki ayrý insanýn, uzun yýllar boyunca hep uyumlu olmalarýný ümit etmek fazla iyimser bir beklentidir Ve hayatýn zorluklarýna karþý bir liman olarak düþünülen ailenin bazen kendisi bir fýrtýnalý denize dönüp, sorun çözmeye deðil sorun üretmeye baþlayabilir Bir artý birin iki bile deðil üç etmesi iken istenen, bazen bir artý bir eksi iki etmeye baþlar Bu durumda evliliði masaya yatýrmanýn, problemlere neþter vurmanýn zamaný gelmiþ demektir Bunun en doðru bir yolu da bir uzmana baþvurup aile terapisi görmektir

Genel bir tarif olarak, aile terapisi, bir terapistin yardýmýyla aile içi diyalogu düzelten, netleþtiren, eþlere anlaþýlabilir konuþmayý ve konuþarak anlaþabilmeyi öðreten, karý-kocanýn olaylara tek yönlü bakýþ açýsýný deðiþtirip geniþleten, aile içinde problem olan davranýþlarýnýn farkýna varmayý saðlayan bir süreçtir
Evlilik sorunlarýnda çevredeki akraba ve yakýnlar tarafýndan yardým amaçlý müdahaleler yapýlabileceði gibi, bir terapist tarafýndan da profesyonel yardým yapýlabilir Ama öyle ama böyle, ciddi bir problem yaþandýðýnda ve iliþki bir ‘fasit daire’ye döndüðünde mutlaka aile dýþýndan bir müdahaleye ihtiyaç vardýr Çünkü iyi iþlemeyen bir sistemin düzelmesi için, sistemin kurallarýnýn deðiþmesi gerekir Bozuk bir sistemi deðiþtirmek ise o sistemin içindeyken (hatta bozulmanýn bizzat bir sebebi iken) pek mümkün deðildir Ancak dýþardan ve tarafsýz gözle bakan birisi sisteme doðru teþhisi koyup yerinde müdahaleyi yapabilir Nitekim problemli evlilikler için Kur’ân’da tavsiye edilen de budur: ‘her iki aileden tecrübeli kiþilerin hakemliðinde bir deðerlendirme’ (Nisâ: 35)
Bu tür bir yardýmý hakkýyla yapanlar da vardýr mutlaka, haklarýný yemek istemem (ben maalesef pek görmemiþ olsam da) Ancak aile-akrabalýk iliþkilerinin çoðunlukla gereðinden bile fazla sýký olduðu ülkemizde, hele akrabalarýn aile içi problemlere bazen taraf bazen de sebep olduðu durumlarda, bu müdahaleler ‘karý-kocanýn arasýný bulmak’tan ziyade ‘bizimkini desteklemek’ amacýyla yapýlmakta ve sonuç hüsran olmaktadýr çoðunlukla Dost ve arkadaþlarla yapýlan sohbetler ise genellikle danýþmak yerine paylaþmak amaçlý olduðundan, sýklýkla sadece çevredeki dedikodu çarkýna malzeme saðlamaktadýr maalesef O yüzden bu yardýmý bir profesyonel terapistten almak daha uygun olacaktýr Evi için mühendislere danýþan insanýn, evliliði için de bir psikiyatristten yardim istemesinde bir gariplik yoktur zaten Nitekim son yýllarda evlilik terapisine baþvuran çiftlerin sayýsý sürekli artmaktadýr


BAZI NOTLAR
Aslýnda evliliklerde ortaya çýkan sorunlar, problem olarak görülmeye baþladýðý zamandan önce de vardýr genellikle Fakat hayatýn farklý devrelerinde (çocuklarýn doðumu, okula gitmeleri, meslek ve para problemleri vb) çiftler daha çok bu iliþki harici problemler üzerine yoðunlaþýr ve bu yüzden evliliðin iyi yürümesini önleyen þeyleri göremez, görse de üstünde durmamaya çalýþýr, ya da zamanla bu durumun düzeleceðine kendini inandýrmaya çalýþýr Böylece kýsýr bir döngüde hayatýn hay-huyu içinde problemler giderek birikir ve ertelendikçe büyür
Fakat bu kýsýr döngü sürüp giderken, ani ve büyük deðiþimler, krizler veya kayýplar yaþandýðý takdirde ya da uðraþýlan (çocuk, iþ, geçim derdi gibi) problemler çözülüp aradan çýktýðýnda, kiþiler artýk iliþkilerini sorgulamaya baþlarlar “Ben ne için bu evliliði sürdürüyorum, bu beraberlikten ne bekliyorum?” gibi sorular sorulur Daha önce farkýna varmak bile istenilmeyen problemlerin ne denli büyüdüðü, eþlerin ne kadar birbirinden koptuðu hayretle fark edilir ve sorunlarýn üzerine gidip onlarý araþtýrmaya, yorumlamaya baþlar eþler Sonuçta da çatýþmalar ortaya çýkar
Nitekim deprem gibi büyük felaketlerden veya savaþ, kýtlýk gibi ciddi kriz dönemlerinden sonra aile içi problemlerin ve de boþanmalarýn arttýðý bilinen bir gerçektir Geçenlerde gazetelerde çýkan haberlerde 17 Aðustos depreminden sonra Ýzmit ve Adapazarý’nda boþanmalarýn neredeyse yüzde yüz oranýnda arttýðý yazýlýyordu Ama “Neden acaba?” havasýnda boþlukta býrakýlmýþtý bu tesbit Aslýnda hiç de þaþýrtýcý deðildir bu Ýnsanlar ‘günlerin altýna den-den çekerek’ yaþadýklarý tekdüze hayat esnasýnda sormaya vakit bulamadýklarý ciddi sorgulamalarý, böylesi dramatik dönemlerden sonra daha çok yaparlar ve tüm hayatlarýný olduðu gibi evliliklerini de böyle kriz dönemlerinde daha bir kökten sorgularlar O yüzden, önce deprem, þimdi de ekonomik krizle sarsýlan toplumumuzda aile terapisine eskisinden çok daha fazla ihtiyaç olacaðý açýktýr
Terapi isteði genellikle iliþkinin artýk kopma noktasýna geldiði zamanlarda ve daha çok da kadýnlardan gelir “Eþimle anlaþamýyoruz,” “Evliliðimiz yürümüyor” diye doðrudan konuya girenler olduðu gibi, asýl problemi örterek gerginlik, sinirlilik, uykusuzluk gibi belirtilerle terapiste baþvuranlara da sýklýkla rastlanýr Sebepleri dile getirmeyip sonuçlarý çözmeye çalýþmak kulaðýný tersten göstermek gibidir oysa
Doðrudan aile terapisi için baþvuran çoðu çiftin amacý, iliþkilerini, evliliklerini kurtarmaktýr Ama bazen de, tersine, ayrýlýðý kolaylaþtýrýp bir an evvel boþanmak için müracaat edenler de olur Ve hemen daima þu soru sorulur terapiste: “Sizce ne yapmalýyým; ayrýlayým mý?”
Bilinmelidir ki, hiçbir zaman bir terapist evliliðin bitmesine ya da devam etmesine karar veremez, vermemelidir Karar mutlaka eþlere ait olmalýdýr Terapist sadece problemlere farklý bir açýdan bakmaya yardým eder ve aradaki diyalog kopukluðunu çözmekte yardýmcý olur Hatta bu yardým bazen evliliði ‘kurtarýr,’ ama bazen de tersine boþanmayý hýzlandýrabilir bile
Aslýnda (ilk anda þaþýrtýcý olarak) boþanmak için bile iliþkinin düzelmesi gerekir Garip ama, böyledir bu Zira iyi bir diyalog kuramayan eþler boþanmayý bile beceremezler genellikle Problemli iliþkilerde boþanma fikri, aðýzdan kolayca çýkan basit bir çözüm olarak gelse de, yakýnlaþtýkça uzaklaþýlan ve alýnmasý zorlaþan bir karar haline gelmektedir Ýyi bir diyalog olmadan iyi bir ayrýlýk da olamaz Kur’ân’daki “Eðer karý-koca (aralarýnda anlaþarak) boþanýrlarsa Allah ikisini de fazlýyla zengin eder” (Nisâ: 130) ifadesi bu noktadan çok anlamlýdýr Marifet, lânet okuyarak terketmek deðil, birbirini anlayýp, eðer yürümeyecekse anlaþarak ayrýlmaktýr Zaten doðru bir diyalogla verilmemiþ ayrýlýk kararlarýnýn ardýndan piþmanlýk ve geri dönüþler çok olur


ÖNCE TEK TEK
Evlilik problemi ile baþvurulduðunda terapistin ilk yapmasý gereken hemen aile yapýsýna yönelmek deðil, önce tek tek bireylerin kiþilik problemlerini tesbit edip ele almak ve olabildiðince çözmektir Zira kendi içinde problemli bireylerden oluþan bir iliþkinin dengeli olmasý tabiî ki çok zordur Zaten evlilik problemleri için baþvuranlarýn çoðunluðunu kadýnlarýn oluþturduðu ve genellikle erkeklerin (gurur yüzünden) terapi yardýmýna pek sýcak bakmadýklarý da bir gerçektir Bu yüzden biz terapilere sýklýkla sadece hanýmlardan baþlamak zorunda kalýrýz
Burada ilginç bir gözlem olarak belirtmeliyim ki, bugüne dek evlilik problemi yüzünden depresyona girmiþ pek az erkek hastam oldu Ve bana depresyonda gelen bayan hastalarýmýn hemen hepsinin evliliklerinde sorun vardý ve depresyonun en önemli sebebi bu sorunlardý Bunu, hanýmlarýn ikili iliþkilerden erkeklere kýyasla çok daha fazla etkilendikleri biçiminde de yorumlayabiliriz Zaten Cemil Meriç kadýný ‘merkezi kendi dýþýnda olan bir dünya’ olarak tanýmlamýþtýr Yani kadýnlar kendileri için ve kendi yollarýnda yürümek yerine, sevdiklerine (eþlerine, çocuklarýna) endeksli biçimde yaþarlar çoðunlukla Erkeðin ise çoðu kez ailede yolunda gitmeyen þeylere karþý biraz duyarsýz olduðu ve kendisini iþ, arkadaþ ve hobiler gibi yollarla avuttuðu maalesef sýk rastladýðýmýz bir durumdur Bu durumda nasýl ki “Yuvayý diþi kuþ yapar;” öyle de, yardým için de genellikle bayanlar baþvurur
Aslýnda terapiye her iki tarafýn da katýlmasý (ki zaten ancak o zaman aile terapisinden bahsedilebilir) evlilik problemlerinin çözümünde sonuç almayý çok daha kolaylaþtýrýr ve terapi süresini de kýsaltýr Fakat yine de, iliþkide problem yaþayan bir bireyin tek baþýna göreceði terapi bile hem iliþki adýna, hem de kendi adýna çok fayda verebilir
Nitekim, kiþisel gözlemim olarak, bugüne dek evlilik problemleri için bana baþvuranlarýn yüzde 60-70 kadarý sadece bireysel görüþme ve terapilerden sonra bile aile hayatlarýnda ciddi bir düzelme gösterdiler ve çoðu kez eþleri beraber görmek (mümkün olamadýðý gibi) çok gerekmedi bile Eþlerden sadece birinin ‘deðiþmesi’ bile iliþkiyi bariz biçimde düzeltebilmektedir yani Siz deðiþince karþýnýzdakinin tavýrlarý da deðiþir çünkü ister istemez Duyarsýz bile olsa, ‘duvar’ deðildir kimse O yüzden her zaman için yapýlacak ilk iþ, ‘topu karþýya atmadan’ önce kendini deðiþtirmeye çalýþmak olmalýdýr
Aslýnda dinen de önerilen tavýr bu deðil midir zaten? Önce kendine bakmak, kendi hatalarýný aramak, baþkasýný suçlamadan önce kendini ýslah etmeye çalýþmak deðil midir övülen?
Topu ‘karþýya atmak’ dýþýnda, bir de ‘baþkasýna atmak’ yanlýþý vardýr Özellikle toplumumuzda çok yaþanan gelin-kaynana problemleri bu yönden enteresan bir önem taþýr Çoklukla gördüðüm bir örnek: Aslýnda karý-koca arasýnda ciddi uyumsuzluklar vardýr Ama (genellikle bayan) bu problemleri kabullenmek istemez Var olan aksaklýðý da görmezden gelemeyince kendince bir savunma geliþtirip (kaçamak) bir çözüm bulur: “Aslýnda biz eþimle çok uyumluyuz; ama kayýnvalidem vs eþimi olumsuz etkiliyor, o yüzden anlaþamýyoruz Aramýzdan çekilseler iþler yoluna girer” Gerçeði inkâr etmek ve bir günah keçisi bulmaktýr bu aslýnda Takip ettiðim birçok çift (çoðunlukla da bayanýn isteði ile) aileden uzaða taþýndýklarýnda evlilik problemleri maalesef aynen devam etti
Bu konuyla ilgili önemli bir diðer gerçek de, aslýnda evlilik sorunlarýnýn en önemli sebeplerinden birinin eþlerin kendi çocukluklarýndan, kendi anne-babalarýnýn evliliðinden miras getirdikleri problemler olduðudur Kendi çocukluðunda iyi bir evlilik iliþkisi, saðlýklý bir aile ortamý görmemiþ kiþilerin bir yandan bu yaþantýlara baðlý olarak kiþilik problemlerinin olmasý yüzünden, bir yandan da bilinç altýnda evliliðe dair yerleþmiþ önyargýlarýnýn etkisini aþamamýþlar ise saðlýklý bir evlilik kurmalarý çok zordur maalesef
Bir bayan hastam olmuþtu Ýlk baþvurduðunda þikayeti uykusuzluk, sýkýntý, sinirlilik gibi þeylerdi Görüþme esnasýnda eþiyle de ciddi problemleri olduðu açýða çýktý Eþi alkol kullanýyor ve sýk sýk da kendisine dayak atýyordu Üzücü bir durumdu açýkçasý Ama olayý biraz daha sorgulayýnca anlaþýldý ki, bu, bayanýn ikinci evliliðiydi ve ilk eþinden ayrýlma sebebi de yine alkol ve dayaktý Ýlginçliðe bakýn ki, ilk eþinden alkol ve dayak sebebiyle ayrýlan bayan ikinci eþini de ayný özelliklere sahip kiþiler arasýndan seçmiþti Tesadüf mü dersiniz? Tabii ki deðil
Sonra çocukluðunu sorgulayýnca iþin sýrrý anlaþýldý Bu bayanýn babasý da alkolik ve sinirliydi Küçüklüðü babasýnýn evde içki içip sebepli-sebepsiz dayak atmasý ile geçmiþti Bilinç altýna þu fikir kazýnmýþ oluyordu bu durumda: “Bütün erkekler içki içer ve dayak atar Benim evleneceðim kiþi de böyle olacak muhtemelen ve ben de annem gibi çile çekeceðim” Ve bu ‘kendini doðrulayan kehanet’ sonunda iki evliliðinde de gerçek olmuþtu
Bu örnekte de olduðu gibi, evlilik problemlerinde kiþilerin kendi anne-babalarýndan edindikleri önyargýlarý farkedip deðiþtirmeleri çok önemli bir yer tutar Meselâ otoriter bir babayla yetiþmiþ ve ona hayranlýðý süren bir bayan için eþinin yumuþak ve diyalog yanlýsý bir karakterde olmasý bile problem oluþturabilmektedir Veya annesi aktif, giriþken olan ve onun bu özelliðini benimsemiþ bir erkek, karýsýnýn sessiz ve pasif olmasýný ilgisizlik, sevgisizlik þeklinde algýlayabilir Bu tür yanlýþ anlamalarý farkedip açýklamak ve düzeltmek için uzman bir terapistin þart olduðunu takdir edersiniz

BOÞANMAYI DÜÞÜNMEMEK
Aile terapisinin baþlangýcýnda ilk önerimiz; boþanmayý düþünmeden, sadece bugünkü sorunlarý çözmeye odaklanmaktýr Biz evlilik terapisine ilk baþvuran çiftlere meselâ altý ay gibi bir süre için ayrýlmayý akýllarýna bile getirmemeyi tavsiye ederiz Çünkü “Yürümezse boþanýrým” fikri, problemlerin çözümünü engelleyen bir kaçýþtýr çoðu zaman
Eþler arasýnda belli bir konuda gerilim doruða çýktýðýnda ve ipler gerildiðinde “Bu böyle gitmez, ayrýlýrým daha iyi” fikri o anki problemi hasýr altýna atar sadece Gerilim azalýr, ama problem olduðu gibi kalýr Bir süre sonra gerginlik soðuyup ortalýk durulduðunda da herþey ‘eski tas, eski hamam’ olur tabii Sonra film yeni baþtan oynar Kavga> ayrýlma fikri> küsüp susma> sakinleþme> unutma> barýþ> kavga
Oysa boþanma düþünülmese, “Biz bu sorunu çözmeliyiz” mantýðý ile olaylarýn üzerine gidilse, o gergin ortam çözümün de en kolay bulunacaðý ortamdýr aslýnda Malum ya, ‘demir tavýnda dövülür’ O yüzden ilk etapta kesinlikle boþanmayý akla bile getirmeden (zaten ebedî hayatta da inþaallah sürecek bir evliliði) kurtarmak amacýna odaklanmasý lâzýmdýr eþlerin

DOÐRU DÝYALOG
Aile terapisinin en önemli amacý eþler arasý diyalogu saðlýklý hale getirmektir O yüzden terapi görüþmelerinde (ve hatta terapi haricinde baþ baþa konuþmalarda) belli kurallara uyulmasý gerekir Belki gereksiz bir vurgu ama, aslýnda ilk kural ‘konuþmak’týr Onca sorun yaþadýðý halde birbiriyle haftada bir saat bile olsa konuþmayan nice çift vardýr Oysa insanlar tabiî ki konuþa konuþa anlaþýr O yüzden terapi haricinde de eþlerin belli bir zamanda (meselâ haftanýn belli bir gününde bir saat gibi) baþ baþa konuþmayý prensip haline getirmeleri gerekir
Ayrýca, sýra ile ve belli sürelerle (örneðin beþer dakika) konuþmak gibi bir kural da faydalý olacaktýr Bu konuþmalarda önce karþýsýndakinin ne düþündüðü, ne hissettiðine dair kendi anladýklarýný ifade etmek, sonra da kendi duygu ve isteklerini dile getirmek, ardýndan sözü eþine býrakmak gibi bir yöntem uygulanmalýdýr
Özellikle “Sen böylesin” tarzýndaki suçlayýcý konuþmalarýn ve “Hep þöyle yapýyorsun” tarzýndaki genellemelerin diyaloga çok zarar verdiði bilinmeli ve bunun yerine “Senin þu davranýþýn beni þöyle etkiliyor” þeklinde duygu ifadesi aðýrlýklý konuþmalar tercih edilmelidir Aslýnda, kiþiyi deðil davranýþý eleþtirmek, Peygamberimizin de uyguladýðý yöntemdir “Bazýlarý neden böyle yapýyor?” derdi o “Sen neden böylesin?” dediði olmamýþtýr hiç Zaten ‘kötüsün’ demeyle de kimse iyi olmaz
Konuþurken çok önemli olan bir nokta da ‘burada ve þimdi’ prensibidir Geçmiþte olan problemleri ýsýtýp ýsýtýp gündeme getirmek veya geleceðe dair “Þunu düzeltince iliþkimiz yoluna girer” gibi beklentilere sýðýnmak yerine ‘þu an, burada’ ne yaþandýðý, ne hissedildiði üzerine yoðunlaþýlmasý lâzýmdýr
Kýsacasý, usulüne göre konuþmayý öðrenerek, kiþilerin 1-kendi duygularýný anlatmayý; 2-karþýdakinin duygularýný anlamayý; 3-ve bunu yaparken de birbirini kýrmamayý öðrenmeleri hedeflenir

DENEME AYRILIÐI
Bu gayretler baþarýsýz olur ve ayrýlýk ciddi bir seçenek gibi görünürse o zaman kullanýlan yöntem, iliþkinin bir süre askýya alýnmasýdýr Onbeþ gün gibi bir süre ile eþlerin ayrý yerlerde yaþamasý, asla yüz yüze görüþmemeleri, telefonla bile konuþmamalarý önerilir Ýlginçtir ki, “Boþanmak en iyi çözüm” diye baþvuran çiftler dahi bu öneriye çoðunlukla soðuk bakarlar Oysa bir iliþkiyi farklý açýdan görebilmenin en iyi yolu, iliþkiye bir süre ‘dýþarýdan’ bakabilmektir Boþanmayý saðlýklý biçimde deðerlendirmenin bir yolu da ayrýlýðý kýsa süreli olarak denemektir Nitekim, Peygamberimizin bile—Talâk sûresinin indirilmesine sebep olan olayda—aile içinde yaþadýðý ciddi bir problemin ardýndan bir süre eþlerinden ayrý kaldýðý ve her iki tarafýn da boþanma ihtimalini ciddi ciddi düþündüðü hadis ve siyer kitaplarýnda nakledilmektedir
Aslýna bakarsanýz, bu kýsa süreli ayrýlýklarýn her evlilikte ara sýra yapýlmasý bile önerilebilir Meselâ, bazý tatil dönemlerini ayrý geçirmek gibi Bu tür kýsa ayrýlýklar eþlerin birbirlerine bakýþ açýlarýný tazelemelerine yardým eder genellikle

BOÞANMA
Eðer tüm bu gayretlere raðmen boþanma kaçýnýlmaz hale gelmiþse (yukarýda da deðindiðimiz gibi) bunun ‘medenî’ bir þekilde gerçekleþmesi çok önemlidir Eðer yapýlabilecek herþey gerçekten denenmiþse ve beraberlik artýk yarardan çok zarar veriyorsa, evliliði sürdürmekte ýsrar etmenin fazla bir anlamý yoktur Bazýlarý için bir tek anlamý vardýr bu ýsrarýn: çocuklar Bazý ailelerde ‘çocuklarýn hatýrýna’ evliliði sürdürmek çok baþvurulan ama çoðunlukla faydasýz kalan bir çaba olmaktadýr Zira kötü bir evlilik, iyi bir boþanmadan çok daha fazla zarar verir çocuða Her gün kavga, tartýþma görmek, kopuk ve gergin bir ortamda büyümek, evliliði bir iþkence gibi algýlamak çocuk için çok daha fazla yýpratýcýdýr Oysa birbirini suçlamadan, kötülemeden, “Kiþiliklerimiz uyumlu deðildi, yapmak istedik ama olmadý, bu haliyle hepimize hatta size de zarar veriyordu, ayrýlmak daha hayýrlýydý” diye anlatýldýðýnda çocuklar da uyum saðlarlar bu yeni duruma genellikle
Yine de unutmayalým ki, Allah katýnda en sevimsiz helâl, boþanmaktýr Nisa sûresinde de geçtiði gibi, “Barýþmak mutlaka daha hayýrlýdýr” (Nisâ: 128)

Peygamberlerin bile zaman zaman yaþadýðý, dünya imtihanýnýn bir parçasý olan evlilik problemlerini saðduyu ile çözebilmek dileði ile


Dr YUSUF KARAÇAY

radyobeyan