Hane i saadet By: sumeyye Date: 06 Aðustos 2010, 13:44:41
Hane i Saadet
ESKÝLER, ona ‘hane-i saadet’ demiþler Yani, mutluluk evi Aslýnda sadece ev demeleri yetiyormuþ ama, mutlulukla o kadar özdeþleþmiþ ki, ev, mutluluk kelimesi ile birlikte zikredilir olmuþ Bizim þimdilerde, ‘mutlu yuva’ dediðimiz ‘ev’i onlar, hane-i saadet olarak anýyorlarmýþ
Onlarýn hane-i saadeti, ailenin tüm fertlerinin bir arada olmasýyla bozulmuyormuþ Gelin, kayýnvalide, kayýnpeder, diðer çocuklar vs ailenin tüm fertleri, bir arada yaþýyorlarmýþ Kayýnvalide, gelini ezmek bir yana, onun en büyük yardýmcýsýymýþ; baba, yeni evlenen oðlunun mutlu bir yuva kurmasýnda en büyük bir destek imiþ Yeni evli çiftler, büyük bir aile topluluðunun içinde çok fazla sýkýntý çekmeden yaþamaya devam ederlermiþ Büyüklerin tecrübelerinden maksimum düzeyde yararlanýrlarmýþ
Yeni evli kimseler, hemen çocuk yaparmýþ; þimdiki gibi ‘Bir müddet daha çocuk yapmayalým, hem biraz hayatýmýzý yaþayalým Ayrýca, kendimizi henüz hazýr hissetmiyoruz’ gibi modern takýntýlarý yok imiþ Ve aile hayatýnýn, çocuklarýn varlýðýyla daha çok piþtiðini biliyorlarmýþÇocuðun, ailenin bir meyvesi olduðunu, meyvesiz aðaç gibi, çocuksuz bir ailenin de mutlu olamayacaðýný bildikleri için, büyük anneler ve büyük babalar, çocuklarýný evlendirir evlendirmez, onlardan çocuk bekliyorlarmýþ
Onlarýn hane-i saadetinde çocuk sayýsý önemli deðilmiþ Önemli olan, çocuklarýn nasýl yetiþtirildiði imiþ Elbette ki çocuk sayýsýnýn fazla oluþu da bir sorun olmuyormuþ, çünkü büyük bir aile yapýsý içinde, dedeler veya nineler, çocuklarla zaten ilgilendiðinden, çocuklarýn anne ve babaya deðil yük olmalarý, büyükler için bir mutluluk kaynaðý imiþ Bunun yanýnda, fazla çocuklu evde, büyük çocuklar, küçük kardeþleri ile ilgilendiklerinden dolayý, anne babalarýnýn iþlerini de hafifletiyorlarmýþ Ve aile içi eðitim, dýþarýdaki eðitime çok da fazla ihtiyaç duymadan yürürmüþ Üstelik, bu güne nazaran daha da zor olan o günkü ekonomik þartlarda, çocuklarýn fazlalýðý, ev ekonomisini pek de zorlamýyormuþ‘Misafir, rýzkýyla beraber gelir’ misali, eve gelen her çocuk, kendi rýzkýný da beraberinde getirdiðinden dolayý, rýzk derdinden þikayet eden pek az imiþ
Onlarýn hane-i saadetinde, hanýmlar, erkeklerinin ‘gözünün dýþarýda’ olmasýný istemediklerinden dolayý, erkeklerine saygýda kusur etmezlermiþ; erkeklerini memnun ederlermiþ Erkekler de hanýmlarýna saygýda ve sevgide kusur etmezlermiþ Bu yüzden ne erkeðin ‘gözü dýþarýda’ olurmuþ Ne de hanýmlar, erkeklerinden þüphe ederlermiþ Üstelik erkekler, bu günkü gibi çok fazla çalýþmadýklarý için evlerine, hanýmlarýna ve çocuklarýna daha fazla zaman ayýrýrmýþ Böylece ne haným bugünkü gibi ilgisizlikten þikayet eder, ne de erkekler bugünkü gibi ‘yeterince ailemle ilgilenemiyorum’ diye hayýflanmazmýþ
Hem evin erkeði, hem de hanýmý, yekdiðerine saygý ve sevgiyi esirgemediðinden, onlarýn hane-i saadeti, bir mücadele ort----- dönüþmezmiþHoþnutsuzluklar ve aile içi problemler var olmasýna raðmen, bu, çoðu kere bu büyük aile ortamýnda çözülürmüþ Bugünkü gibi erkek ve kadýnlarýn eþit olup olmadýðý, kimin kimden üstün olduðu gibi konularda tartýþmalar olmazmýþ Farklýlýk, parçalanmaya deðil, tanýþmaya vesile olurmuþ Ne kadýn, erkeði ile üstünlük mücadelesine girer, ne de erkek güç mücadelesine girermiþ Bu yüzden ne erkeklerle mücadele eden bir kadýn hareketi, ne de kadýnlarý hor gören bir erkek anlayýþý yok imiþ Aile, bir mücadele ortamý deðil, bir yardýmlaþma ortamý imiþ
Onlarýn hane-i saadetinde boþanmalar, bu günkü kadar deðilmiþ Çünkü, o günkü aileler mahkemelere düþecek kadar, sorunlu ortamlar deðilmiþ Basit, normal aile içi tartýþmalarda bu günkü gibi, hemen hanýmlarýn aklýna boþanma fikri gelmiyormuþ Bir þekilde anlaþarak, yahut da konu mahkemelere taþýnmadan, aile büyüklerinden oluþan bir hakem heyetinin, aralarýný bulmasýyla da aile saadeti yeniden tesis ediliyormuþ Böylece, mahkemelerdeki gibi, birbirlerinin kirli çamaþýrlarýný sergilemeden, ailenin sýrlarý daha fazla dýþarýya taþmadan, sorunlar hallediliyormuþ
Gelelim bugüne… Bugüne geldiðimizde, modern aile bireyleri olarak, parçalanmayý iliklerimize kadar hissetmekteyiz Geçmiþin o büyük ve köklü aile yapýsý, yerini küçücük ve her an daðýlabilir bir aile yapýsýna terk etmiþ gözüküyor Modernizmin, aile yapýmýza vurduðu en büyük darbe, aile yapýmýzý küçültmesi ve sonra parçalara ayýrmasýdýr
Önce, büyük aile ortamý yok olmuþ; sonra da aile fertlerinin (mesela çocuk) sayýsý, rýzýk endiþesi ya da modern kaygýlardan dolayý, düþürülmüþtür Sonra da ailedeki, erkek-kadýn-çocuk gibi ayýrýmlar, keskin ayýrýmlara dönüþtürülmüþtür Böylece aile içinde olmasý gereken saygý-sevgi-þefkat gibi kavramlar yitirilmiþtir
Bugün, Batýda býrakýnýz bir hane-i saadet hayalini, bir Batýlý aile yapýsýndan söz etmemiz bile zor gözüküyor Geçmiþimizdeki hane-i saadetimizle kýyasý kabul etmeyecek derecede bozulmuþ ve dejenere olmuþ Batýlý aile parçacýklarýnýn bir araya gelmesi en azýndan yakýn gelecekte biraz zor görünüyor Doðulu aile tablolarýnda ise, Batý tipi aile içi mücadelelerin yer yer kendisini gösterdiðine þahit oluyoruz Ýslâmî aile ortamýnda, entelektüel kapasite arttýkça, aile saadetinin artmasý beklenirken, tam tersi geliþmeler görüyoruz Acaba, ilim tahsili uðruna mücadele verdiðimiz bir baþörtüsü konusuna, bir de bu açýdan bakabilir miyiz? Acaba baþörtüsü meselesi, kaderin eliyle bize musallat olan bir ‘þefkat tokadý’ olabilir mi? Elbette ki ilim, erkek ve kadýn herkes üzerine farzdýr Ancak, ilim arttýkça, sevgi ve saygý artmýyorsa, bunu bir düþünmemiz lazým Acaba nerede hata yapýyoruz?
Herkesin birbirinden kuþkulandýðý bir aile tablosundan, eski hane-i saadetimize doðru bir göz atarken, nereden nereye geldiðimizi, modern tabularýmýzýn ve ön yargýlarýmýzýn bizi ne hallere düþürdüðünü sorgulamamýz gerekiyor Kamusal alaný, hane-i saadetimize tercih ederken, kazandýðýmýz ve kaybettiðimiz deðerleri de düþünmemiz lazým Unutmayalým ki, kamusal mekânýn hanesi yoktur Dýþarýda ne kadar zaman geçirilirse geçirilsin, herkesin gelip dinleneceði, rahat etmek isteyeceði bir hane-i saadete ihtiyacý vardýr
Bu düþünceyle eski hane-i saadetimizi kazanmamýz zor gözükse de, en azýndan modern olana kuþkuyla bakmayý sürdürmeliyiz kanýmca Asýl problem, modern olaný sorgulamamak ve onu sorun olarak görmemektir Öyle ise bugünkü sorunlarla boðuþurken, önce sorunun kaynaðýna inmeli ve modern tavýrlarýn aileyi rencide eden ve yozlaþtýran kýsýmlarý üzerine çalýþmakla iþe baþlayabiliriz
ALINTI
Ynt: Hane i saadet By: ceren Date: 27 Ekim 2017, 16:40:16
Esselamu aleyküm.Evliliðini allahýn rýzasýný emrini gözeterek kuran ve ailesini de islamýn izin verdiði ölçüde hakkýyla yürütüp aile için huzuru saðlayan kullardan olalým inþallah.Rabbim razý olsun paylaþýmdan...
Ynt: Hane i saadet By: Sevgi. Date: 28 Ekim 2017, 19:41:43
Ve aleykümüsselam hane i saadet mutlu yuva anlamýna geliyor ama bu mutluluðu her aile yaþamýyor güzel dinimiz Ýslam a göre yaþamadýðýmýz için pek mutlu olamýyoruz maalesef her aile mutlu olur inþaAllah
Ynt: Hane i saadet By: Bilal2009 Date: 29 Ekim 2017, 15:43:04
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimiz in yolundan giden ve evi huzur ile dolan kullarýndan eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Hane i saadet By: sedanurr Date: 29 Ekim 2017, 15:53:59
Ve aleykümüsselam.. Rabbim huzurlu bir yuva nasib eylesin.
Ynt: Hane i saadet By: ceren Date: 29 Ekim 2017, 16:00:30
Aleykümselam.Rabbim bizleri evliliðini de onun rýzasý için kuran ve iyi bir eþ iyi bir anne olup evliliðinin huzurunu aile saadetini koruyan kullardan olalým inþallah..
Ynt: Hane i saadet By: Yehma Date: 05 Ekim 2018, 01:46:01
Hane i saadet... Mutluluk evi kulaða ne kadar güzel gelen sedasý var. Kim istemez ki evi onun sýmsýcak yuvasý olsun. Ne varsa eskilerde var derler ya belki þimdi ki gençler gibi eðitimleri yok. Ama mutlu olmayý, aile olmayý, kanaat etmeyi, sabretmeyi, sevmeyi, hoþgörüyü onlar biliyorlarmýþ. Günümüze gelince kimse bunun onda birini yapmýyor. ÇÜNKÜ evleniyoruz sadece aile olmayý , aile kavramýný, aidiyet duygusunu bilmiyoruz. En ufak bir sorunda çeker giderim diye düþünüyoruz. Aile olmak ne demek öðrenirsek aidiyet duygusunuda öðreniriz. Toplumdaki yozlaþmaya raðmen ailemizi hane i saadete çeviren kullardan olalým inþallah.