Denemeler
Pages: 1
Hasretsiz By: sumeyye Date: 02 Aðustos 2010, 13:08:32
Hasretsiz


MODERN ZAMANLARIN baþat kültürü içinde savrulup duruyoruz ‘Þey’lerle olan münasebetimiz kopmuþ gibidir Modern insan, biraz da ‘göçebe’dir; ‘yer’ler arasý gidip gelen Adresi yoktur onun, ‘ev’sizdirYersiz, yurtsuz, evsiz, adressiz olduðundan, hiçbir þeyle sahici bir ‘aidiyet’i de yoktur Bu sebeple; memleket, ayrýlýk, gurbet, hasret, gariplik gibi kavramlar, neredeyse hayattan düþmek üzeredir


Bizi aileye, arkadaþa, dosta baðlayan; etrafýmýzdaki nesne ve insanlarý ‘anlamlý’ hâle getiren imânî bakýþýn uzaðýna düþüp, her bir þeyi birbirinden baðýmsýz telâkki eden ‘modern algý’ya yakalandýðýmýz nispette ‘yabancý’laþýyoruz Aile, memleket, dost halesi, ‘bizi tutan’ þeyler olmaktan çýkýp ‘sýradan’laþýyorlar Ve öyle olmaya baþladýklarý için de, onlara hasret duymuyoruz Hasret duymuyoruz çünkü kendimizi onlara ‘ait’ hissetmiyoruz


Kendimizi büyük ailenin (yaratýlan her þeyin sahibinin ‘bir’ olmasýyla doðan aile mesela) ferdi olarak hissetmediðimizden; ben, sen, o ‘atomik’ cüzler olduðumuzdan, bir þeyle birlikteliðimiz o þeyle olan ‘iþ’imiz kadar oluyor Bizi anne-babamýza götüren þey mecburiyettir; ‘burada’ yaþatan ve ‘iþ’ arkadaþlarýyla bir arada tutan Bu mecburiyet kalktýðýnda daðýlýveriyoruzDaðýlýp kendi baþýmýza kaldýðýmýzda, üzülmek bir yana, hafiften rahatlýyoruz ‘Mecburiyet’in can sýkýcýlýðýndan baþýmýza kalmýþlýðýn rahatlýðýna geçtiðimizi, dolayýsýyla ‘özgür’leþtiðimizi düþünüyoruz

Þunu demek istiyoruz:

Modern (dini, kadim tasavvurlarý arkaya alan) algýya maruz kaldýkça ‘aidiyet’lerimizi yitiriyor, dolayýsýyla ‘ayrýlýk’ denen o yakýcý durumlarý yaþamýyoruz Ayrýlamadýðýmýz için de, ‘hasret’ duymuyoruz ‘Hasret’siz kaldýðýmýzdan, bir yere veya birilerine kavuþmanýn sevincini yaþamýyoruz

Netice þu oluyor:

‘Hasret’siz ve ‘sevinç’siz somurtkan bir hayat…
Bu durum, yaþanýlasý deðildir Ve bunu en çok ‘iç dili’ olan insanlar fark eder Kalbine yaslanarak yaþayan, insaný ve hayatý anlamlý kýlan ‘deðer’lerden beslenerek büyüyen her zihin, bu sebeple büyük acýlar yaþar Ortalýðý kasýp kavuran bu ‘yabancýlaþma’ rüzgârýnýn direncini kýracak ‘deðer’leri yeniden hayata çaðýrmanýn gereðini derinden hisseder Ýç atölyesinde büyüttüðü güzellikleri hayata taþýmak adýna konuþur, bunlarý ‘yazý’ya döker ‘Erguvan’ kýþtan sonra gelen ‘bahar’ çiçeðiyse, ‘gönül eri’ olan sanatçýlar, ‘kýþ’ta ‘bahar’a çalýþýr ve hep bir ‘erguvan hasreti’ duyarlar Roman, hikâye, þiir ve denemeleri, kýþý bahara yaklaþtýran soluklar olur


Nihat Daðlý
 

radyobeyan