Dini Hikayeler
Pages: 1
Seyyit Battal Gazi'nin Kabri By: ezelinur Date: 27 Temmuz 2010, 18:05:14
Seyyit Battal Gazi'nin Kabri

Zaman 1204 yýllarýnda, Anadolu Selçuklu'larýnýn baþýnda Sultan Alâeddin Keykubat'ýn hükümran olduðu çaðlardýr
Alâeddin Keykubat, son derece adil, aydýn ve sevilen bir insandý Annesi Ümmühan Hatun da, týpký oðlu gibi, adalette, cömertlikte, iyilikte kimsenin yarýþ edemeyeceði bir kadýndý Günlerden bir gün, bir rüya gördü "Tasvir gibi güzel, Hamza gibi kuvvetli, Ali gibi heybetli" bir yiðit Ümmühan Hatun'a dedi ki:
"Ey Hatun! Ben Âli Resûl'üm ki Diyarý Rûm'u aldým, kâh karada, kâh denizde doksan yýl gazilik ettim Sonunda Mesihiye kalesinde þehit oldum Gel beni ziyaret et, Üzerime bir türbe yap!"
Ümmühan Hatun, rüyasýný oðluna anlattý, Alâeddin Keykubat haznedarlarýna emir verdi, ne lazýmsa develere yükletildi Sultan Hatun Mesihiye kalesine doðru yola çýktý
Hacý Emre köyünden, kutluca Çoban o devirlerde harap bir halde bulunan Mesihiye kalesi çevresinde koyunlarýný otlatýrdý Çoðu çobanlar gibi uyanýk gönüllü, keþfi açýk, nasipli bir insandý
Bir gün koyunlarýný otlatýrken, koyunlarýn bir yere gelince yürüyemediklerini, sanki önlerindeki topraða basmak istemediklerini fark etti Acaba yanýlýyor muyum diye bir denedi, iki denedi, fakat gördü ki hiçbir koyun o yere ayaðýný basmýyor Kutluca Çoban ertesi gün, belki unutmuþlardýr diye sürüyü gene dün iþaretlediði o topraklardan geçirmek istedi ama nafile! Çoban gödüklerinde yanýlmýyordu Burada bir þey vardý, hayvanlarýn basmak istemedikleri, her halde kutlu bir þey, belki bir mezar
Bir gün, beþ gün, on gün Çoban artýk o topraklardan ayrýlamaz oldu Bir gece, gene ayný yerde, koyunlar otlar, çoban derin derin düþünürken, ansýzýn, gökten bir nur dalgasýnýn , koyunlarýn asla çiðnemediði o toprak parçasýna indiðini gördü
Kendinden geçti, mest ve hayran kadý, koyunlar da yerlerinden kýpýrdamadýlar, gün ýþýyýncaya kadar öyle kaldýlar
Kutluca Çoban gece gördüklerini vardý, gitti Mesihiye beyine anlattý Bey, hemen o yerin atrafýna bir duvar çektirtti,
"Kimse içeri abdestsiz girmesin, kimin ne haceti varsa orada iki rekat namaz kýlýp istesin, niyazlarý kabul olunur" dedi
Günlerden bir gün, Ümmühan Hatun'un kervaný geldi Mesihiye kalesinin yolunda bir yere kondu Bey, Ana Sultan'ý karþýlamaya varýnca Ümmühan
"Bu kale yakýnýnda hiç ziyaretgâh varmýdýr?" diye araþtýrdý
Bey bilmiyordu Ancak, Kutluca Çoban'ýn görüp anlattýklarýný Ana Sultan'a aktardý,
"Ne vardýr bilmem ama ben etrafýna duvar çektirttim, þimdi herkes oraya gider" dedi
Ümmühan Hatun ses etmedi, kalktý Kutluca Çoban'ýn bulunduðu yere gitti, bir de onu dinledi Sonra orada iki rekât namaz kýldý ve
"Gördüðüm rüya Allah katýndan ise bana onu yine göster" diye yalvardý
Evet! Ümmühan Hatun'un rüyasý Allah katýndandý Çünkü o tasvir gibi güzel, Hamza gibi güçlü, Ali gibi heybetli insaný gene gördü "Kýlýç belinde, imame baþýnda, nikab yüzünde idi" idi Nikabýný açtý:
"Ol gördüðün benim! Seyyit Battal Gazi'yim Âli resul'üm Türbemi sen yaptýr Bir mescit, bir de tekke bünyad eyle Alimler ve derviþler getir, vakýflar yap" dedi Ümmühan Hatun aðzý dili baðlanmýþ, karþýsýnda divan duruyordu Seyit Gazi ona iki kitap verdi
"Bizim yâdigârýmýz olsun!" dedi
Hemen ertesi gün Ümmühan Hatun'un emriyle mimarlar, nakkaþlar, ustalar, kalfalar, çiniciler, boyacýlar, camcýlar kýsaca Selçuk ülkesinde ne kadar sanatçý varsa, Mesihiye kalesine çaðrýldý Seyit Battal Gazi'nin istediði gibi mescit, medrese, semâhane, aþhane, misafirhane binalarý yapýldý
Bütün bu sayýlanlar güzelliðine ve deðerine paha biçilemeyen bir çift küpenin tekiyle yapýlmýþtýr Bir gün türbe yýkýlýr, yanar, yeniden yapýmý gerekirse diye, küpenin tekini Ümmühan Hatun direklerden birinin dibine bir demir kutu içinde gömdürdü Ama hangisinin altýnda olduðunu direkler bile bilmiyor Onun için Her Allah'ýn günü "Benim altýmda, hayýr benim altýmda" diye çekiþip dururlar
Türbenin büyük kapýsýnda “Esselâmün aleyküm ya Sultan Seyit Gazi" diye yazarGiriþ kapýsýnda ise "Bu mübarek makam Sultan Seyit Battal Gazi'nindir Hak rahmet eylesin" diye haber verir.


radyobeyan