Sizden Gelenler (Tasavvuf)
Pages: 1
Kirkambar By: sumeyye Date: 25 Temmuz 2010, 14:34:09
KIRKAMBAR




Bilgeye sormuþlar, dünya da en güzel þey nedir diye?
“Sevmek” demiþ
Peki sonra? demiþler
“Sevilmek” demiþ
Peki neden sevmek sevilmekten önce geliyor, demiþler
Bilge de; “insan sevdiðine sevildiðinden daha çok emindir” demiþ
Peki, tasavvufi açýdan ya da mürid-mürþid iliþkisi açýsýndan bakarsak; acaba sevmek mi daha güzeldir? Yoksa sevilmek mi? Yani müridin mürþidini sevmesi mi daha güzeldir, yoksa mürþidin müridini sevmesi mi?
Ne dersiniz dostlar ?

***
Merak ettiðim bir konu var: Tasavvufta aþk sevmeyle mi baþlar? Yani önce seversiniz, sevginiz yoðunlaþýr, yoðunlaþýr; ve o dereceye gelir ki, kulvar deðiþtirerek aþka dönüþür Ve yoluna aþk olarak devam eder Böyle midir? Yoksa aþk; zaten baþlý baþýna ayrý bir kategori olarak; topraða atýlan bir tohum gibi, doðar, büyür, geliþir ve kemale mi erer? Baþka bir deyiþle aþk; tohumdan kemale erinceye kadar, baþýndan beri hep aþk mýdýr?

***
Tasavvufta þöyle bir ilkeden söz edilir: Ýhlas teslimiyeti, teslimiyet de muhabbeti doðurur
Ama sanki tam tersi bir durum geçerli gibi Yani, iþitilen bir söz, bir musiki yada okunan bir cümle veya baþka bir etki dolayýsýyla insanda ani olarak kuvvetli bir muhabbet ya da coþku ortaya çýkabiliyor Ýþte böyle muhabbetli olunca da, daha bir teslim ve daha bir ihlaslý olunuyor sanki
Güzel bir insan; “bakýþ”ý ya da “nazarý” da unutmamak gerektiðini söyledi Çok haklýydý Doðrusu "bakýþ"ý ya da "nazar"ý belki en baþta söylemek gerekirdi…
Bu bakýþ ya da nazar olayý gerçekten çok ilginç, sýrlardan bir sýr
Hepimiz biliriz: "Bir bakýþ bir bakýþa neler anlatýr; bir bakýþ bir bakýþý senelerce aðlatýr" sözünü… Bir zamanlar gençlik döneminin, özellikle de hatýra defterlerinin demirbaþ sözü idi
Mecazi aþklar ya da sevgiler için söylenmiþ olsa da, çok daha fazla ilahi aþka yakýþan bir söz olarak görüyorum
Yavuz Sultan Selimin, hatýrladýðým ve çok beðendiðim bir sözü var:

"Þirler pençe-i kahrýmda olurken lerzan
Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek"

Gerçi sizlere açýklamaya gerek yok ama; bugünün deyiþiyle; "Aslanlar yok edici gücüm karþýsýnda titrerken; felek beni bir ceylan gözlü karþýsýnda aciz býraktý ya da beni bir ceylan gözlüye esir etti"

Hani Sina çölünü Peygamber Aleyhisselamýn rehberliðinde geçtiði söylenen; ayný þekilde Peygamber Aleyhisselamýn bizzat emriyle tebdili kýyafet Ýstanbul içerisinde operasyona gönderildiði rivayet edilen Yavuz Selim’in, kimse alýnmasýn ama bu sözleri mecazi bir aþka istinaden söylediðini pek düþünemiyorum Olsa olsa, ancak “nuru ayn” olan ekmel bir þahsiyet için söylemiþ olabilirKanaatim budur, yanýlýyorsam düzeltiniz lütfen…

Nuru ayn olan ve Allah'ýn murad ettiði "mükemmel insanlarýn" bakýþý, belki daha doðru ifadeyle nazarý, kanaatimce kalplerde nükleer bir patlama etkisi yapýyor; bu patlamada da nükleer patlamada olduðu gibi ses var, ýsý var, ýþýk var; ancak, bu nükleer patlama kalplerde yalnýzca yok edilmesi gereken þeyleri yok ediyor… Fark burada belki…

Aslýna rucu etmiþ bir kalp düþünün Temeli saðlam atýlmýþ bir bina gibi Elbette devamý çok daha kolay geliyor

Belki de ÝHLAS-TESLÝMÝYET-MUHABBET’i üç kapýlý bir üçgen gibi düþünmek gerekir Kimi insan ihlas kapýsýndan içeri girer, teslimiyet ve muhabbet ardýnca gelir Kimisi de muhabbet kapýsýndan ya da teslimiyet kapýsýndan girer de, diðerleri ardý sýra gelir Ancak, gerçeði yaþayanlar bilir demek en doðrusu galiba… Ve tabii ki, elbette ALLAHÜ A'LEM BÝ-S-SAVAB…

AÞKINIZ CEMAL, CEMALÝNÝZ NUR VE NURUNUZ AYN OLSUN !!!


Ahmet Levent

radyobeyan