Said Nur ve Talebeleri By: ezelinur Date: 24 Temmuz 2010, 16:18:38
Said Nur ve Talebeleri
Said Nur ve Talebeleri Bahtiyar bir ihtiyar var Etrafý, sekiz yaþýndan seksen yaþýna kadar bütün nesiller tarafýndan sarýlmýþ Yaþlar ayrý, baþlar ayrý, iþler ayrý Fakat bu ayrýlýkta gayrýlýk yok Hepsi birþeye inanmýþ: Allah'a Âlemlerin Rabbi olan Allah'a Onun ulu Peygamberine Onun büyük kitabýna Kur'ân henüz yeni nâzil olmuþ gibi, herkes aradýðýný bulmuþ gibi bir hal var onlarda Said Nur ve talebelerini seyrederken, insan kendini âdetâ Asr-ý Saadette hissediyor Yüzleri nur, içleri nur, dýþlarý nur Hepsi huzur içindeler Temiz, ulvî, sonsuz birþeye baðlanmak; her yerde hâzýr, nâzýr olana, Âlemlerin Yaratýcýsýna baðlanmak, o yolda yürümek, o yolun kara sevdalýsý olmak Evet, ne büyük saadet!
Said Nur, üç devir yaþamýþ bir ihtiyar Gün görmüþ bir ihtiyar Üç devir: Meþrutiyet, Ýttihad ve Terakki, Cumhuriyet Bu üç devir, büyük devriliþler, yýkýlýþlar, çökülüþlerle doludur Yýkýlmayan kalmamýþ Yalnýz bir adam var; o ayakta Þark yaylâlarýndan, güneþin doðduðu yerden Ýstanbul'a kadar gelen bir adam Ýmaný, sýradaðlar gibi muhkem Bu adam, üç devrin þerirlerine karþý imanlý baðrýný siper etmiþ Allah demiþ, Peygamber demiþ, baþka birþey dememiþ Baþý Aðrý Daðý kadar dik ve maðrur Hiçbir zalim onu eðememiþ, hiçbir âlim onu yenememiþ Kayalar gibi çetin, müthiþ bir irade Þimþekler gibi bir zekâ Ýþte Said Nur! Divan-ý harpler, mahkemeler, ihtilâller, inkýlâplar, onun için kurulan idam sehpalarý, sürgünler, bu müthiþ adamý, bu mâneviyat adamýný yolundan çevirememiþ O, bunlara imanýndan gelen sonsuz bir kuvvet ve cesaretle karþý koymuþ Kur'ân-ý Kerîmde "Ýnanýyorsanýz muhakkak üstünsünüz" (Âl-i Imran sûresi, âyet 133) buyuruluyor Bu Allah kelâmý, sanki Said Nur'da tecellî etmiþ
Mahkemelerdeki müdafaalarýný okuduk Bu müdafaalar bir nefis müdafaasý deðildir, büyük bir dâvânýn müdafaasýdýr Celâdet, cesaret, zekâ eseri, þaheseri
Niçin Sokrat bu kadar büyüktür? Bir fikir uðruna hayatý hakîr gördüðü için deðil mi? Said Nur en az bir Sokrat'týr; fakat Ýslâm düþmanlarý tarafýndan bir mürteci, bir softa diye takdim olundu Onlara göre büyük olabilmek için ecnebî olmak gerek! O, mahkemelerden mahkemelere sürüklendi Mahkûmken bile hükmediyordu O, hapishanelerden hapishanelere atýldý Hapishaneler, zindanlar onun sayesinde medrese-i Yusufiye oldu Said Nur zindanlarý nur, gönülleri nur eyledi Nice azýlý katiller, nice nizam ve ýrz düþmanlarý, bu iman âbidesinin karþýsýnda eridiler, sanki yeniden yaratýldýlar Hepsi halim-selim mü'minler haline, hayýrlý vatandaþlar haline geldiler Sizin hangi mektepleriniz, hangi terbiye sistemleriniz bunu yapabildi, yapabilir?
Onu diyar diyar sürdüler Her sürgün yeri, onun öz vataný oldu Nereye gitse, nereye sürülse, etrafý saf, temiz mü'minler tarafýndan sarýlýyordu Kanunlar, yasaklar, polisler, jandarmalar, kalýn hapishane duvarlarý, onu mü'min kardeþlerinden bir an bile ayýramadý Büyük mürþidin, talebeleriyle arasýna yýðýlan bu maddî kesafetler, din, aþk, iman sayesinde letafetler haline geldiler Kör kuvvetin, ölü maddenin bu tahdit ve tehditleri, ruh âleminin ummanlarýnda büyük dalgalar meydana getirdi Bu dalgalar, köy odalarýndan baþlayarak, yer yer her tarafý sardý, üniversitelerin kapýlarýna kadar dayandý
Yýllardýr mukaddesatlarý çiðnenmiþ vatan çocuklarý, mahvedilen nesiller, imana susayanlar, onun yoluna, onun nuruna koþtular Üstadýn Nur Risaleleri elden ele, dilden dile, ilden ile ulaþtý, dolaþtý Genç-ihtiyar, cahil-münevver, sekizinden seksenine kadar herkes ondan birþey aldý, onun nuruyla nurlandý Her talebe, bir makine, bir matbaa oldu Ýman, tekniðe meydan okudu Nur Risaleleri binlerce defa yazýldý, teksir edildi
Gözlerinin nuru sönmüþ, iç âlemlerinin ýþýðý sönmüþ, harabeye dönmüþ olan körler, bu nurdan, bu ýþýktan korktular Bu aziz adamý, dillerden hiç eksik etmedikleri "Ýnkýlâba, lâikliðe aykýrý hareket ediyor" diye, tekrar tekrar mahkemeye verdiler, tekrar tekrar hapishanelere attýlar Kaç kere zehirlemek istediler Ona zehirler panzehir oldu, zindanlar dershane Onun nuru, Kur'ân’ýn nuru, Allah'ýn nuru vatan sýnýrlarýný da aþtý Bütün âlem-i Ýslâmý dolaþtý Þimdi Türkiye’de, her teþekkülün, vatanýný seven herkesin, önünde hürmetle durmasý lâzým gelen bir kuvvet vardýr: Said Nur ve talebeleri Bunlarýn derneði yoktur, lokali yoktur, yeri yoktur, yurdu yoktur, partisi, patýrdýsý, nutku, alâyiþi, nümayiþi yoktur Bu, bilinmezlerin, ermiþlerin, kendini büyük bir dâvâya vermiþlerin þuurlu, imanlý, inançlý kalabalýðýdýr..