Sevgiyi zehirlemek By: sumeyye Date: 22 Temmuz 2010, 14:24:56
Sevgiyi zehirlemek
Sevgiyi "sebil" etmekle, "zibil" etmek arasýnda fark var Sevgiyi sebil etmek, onun, harcandýkça çoðalan ilahi bir sermaye olduðunu fark etmekten geçerSebil "yol" demektir Su, kim olduðuna bakýlmaksýzýn, yol üzerinde, yolcuya sunulduðu zaman "sebil" olur Sebil olan sevgi, "yol" olur Ýki menzili birbirine baðlar Yolcuyu menziline eriþtirir Aþýkla maþuku buluþturur Canla cananý birbirine kavuþturur
Sevgiyi zibil etmek, sevginin içini karartmak, yüzünü kýzartmaktýr Sevgi, kararýnca "sevda"ya dönüþür Sevda, "kara" demektir Sevginin deðerini bilmeyip hovardaca saçýp savuranlar, sevgiyi "sevda"ya, hatta "kara sevda"ya dönüþtürürler "Kara sevda", zifiri sevgi olmuþ olur
Sevgi kararýnca o artýk sevgi deðil "tutku"dur Sevgi özgür kýlar, tutku tutuklar Sevgi âzâd eder, tutku esir Tutkusunu sevgi diye pazarlayanlar, sevgiyi zibil edenlerdir
Zibil olan sevgi, tavuklarýn önüne atýlmýþ incidir Bu durumda suç, önüne darý yerine atýlmýþ incinin deðerini bilmeyen tavukta aranmaz Suç, tavuðun önüne darý yerine inciyi atan hovardanýndýr Ýnciye darý muamelesi yapan, darýya inci muamelesi yapar Bu yüzden sevgiyi zibil edenleri, sadece tavuklarýn önüne inci atarken deðil, ak gerdanlara darý dizerken de görürsünüz
Ýþte bu yüzden, sevgiye tavuk karasý bir gözle bakanlar nasýl sevgi ile sevdayý birbirinden ayýramazsa, Leyla ile Mevla'yý da birbirinden ayýramaz Çünkü Leyla, "gece" demektirTavuklar karanlýkta göremezler Karanlýkta aký göremeyen, karanlýkta karayý nasýl görür?
Modern akýl daha beterini de yaptý "Nikahta keramet vardýr" diyerek, zinaya karþý nikah dâîliðine soyunan Valantine gibi bir "aziz"in hatýrasýndan, zinaya özendiren bir "gün" icat etti Batý'nýn, pagan köklerine dönmek için "aziz" ilan ettiði bir rahibi koltuk deðneði olarak kullanmasýnýn tek örneði, ne yazýk ki bu deðil
Ve sonuçta sevgi, özel bir emanet olan cinselliði kamu malý bir metaa dönüþtüren aklýn elinde zehirlendi Þehvet azgýnlýðý, sevgiyi koltuk deðneði gibi kullanarak çirkin emellerine ulaþmak istiyor Bu, fuhþiyyatýn, sevginin cesedi üzerine basarak kendini meþrulaþtýrmasýndan baþka bir þey deðildir
Görünürdeki sebep ne olursa olsun, modern aklýn örtü düþmanlýðýnýn altýnda yatan gerçek sebep de budur Çünkü Ýslami tesettürün özü, cinselliðin, üzerine titrenilmesi ve sadece hususi sözleþmeyle mukayyet bir hukuk çerçevesinde paylaþýlmasý gereken "çok özel bir deðer" olduðu esasýna dayanýr Dolayýsýyla, cinselliði kamu malý haline getiren her tavýr ve davranýþ, daha baþtan mahkum edilmiþtir
Ýslam, estetik bir form olan kadýn bedeninin, cinsler arasý iliþkide kiþiliðin önüne geçmesini istemez Ýnsanlar arasý iliþkiyi þahsiyetin deðil de cinsiyetin belirlemesine, kamusal iliþkilerde diþiliðin kiþiliðin önüne geçmesine engel olur Bunun en temelinde yatan kaygý da yine "sevgiyi zehirleme" kaygýsýdýr Ýslam, sevginin kendi doðal ve fýtri ortamýnda geliþip meyve vermesine zemin hazýrlar Onu, hormonlu kýlacak her giriþime kapýyý kapatýr Çünkü böyle bir sevgi "kanserojen sevgi" olmaktan kurtulamaz Her tür kanserojen sevgi ise, cinselliði olmayan ruhun saðlýðýný bozar
Sevgi, týpký yaðmur gibi, vahiy gibi, insan gibi "inzal olunmuþ", yani yüce bir makamdan "indirilmiþ"tir Bu yüzden zehirlenen her sevgi, tahrif edilmiþ vahiy, kirletilmiþ su, fýtratý bozulmuþ insan gibidir Sevginin bir "verilen" (vehbî) bir de "kazanýlan" (kesbî) türü vardýr
Vehbî sevgiye Kur'an "vudd" der: "Ýman eden ve Salih amel iþleyen kimseler için O Sonsuz Rahmet Sahibi bir sevgi var edecek" El-Vedûd, Allah'ýn vahiyle bildirilen mübarek esmasýndan biridir Bu isim "feûl" kalýbýndandýr Bu kalýbýn Arap dilindeki özelliði çifte iþlevli olmasýdýr: Hem ism-i fail, hem de ism-i mef'ul anl----- gelir Yani, hem etken hem de edilgendir Bu durumda anlam hem "Mutlak ve sonsuzca seven", hem de "sonsuzca sevilmeyi hak eden" anl----- gelir
Kesbi (kazanýlan) sevgiye Kur'an "hubb" der Muhabbet budur "Habbe" tohum demektir Muhabbetin kazanýlmasý, el-Vedûd tarafýndan bahþedilen sevgi olan "vudd"un yürek tarlasýnda yetiþen muhabbet aðacýnýn çiçeklerini döllemesiyle mümkündür Ýþte bundan sonra ortaya muhabbetin "habbe"leri çýkar Bire sonsuz veren tohum "muhabbet" tohumudur
Habîbullah olmak, hem Allah sevgisini hak etmek, hem de Allah'ý sevmenin hakkýný vermek demektir Habîbullah olan sevgiyi hak eder Hak ettiði sevgiyi ondan esirgeyen "baidullah" (Allah'tan uzak) olur Bu nedenle, "elçinin sevgisi, sevginin elçisidir" Yani, Peygamber sevgisi, Allah sevgisini temsil eder
Sevgiyi zehirleyen modernlerin anlamadýðý iþte budur Danimarka karikatürleriyle Danýþtay kararlarý arasýndaki ortak nokta da budur Budur Kopenhag'dakilerle Ankara'dakileri ayný gözede buluþturan akýl tutulmasý
Sevgiyi kirletip karartanlar, bunu nasýl anlasýnlar?
--------------Sami Hocaoðlu--------------