Ben den midir By: sumeyye Date: 20 Temmuz 2010, 14:25:49
‘Ben’den midir?
Kýþýn neredeyse ortasýydý Rahmet, bilemediðimiz hikmetlerden dolayý kesilmiþti Kayak sporu ile ilgilenenler “kar duasý” yapýyorlardý Bir hafta ya da on gün sonra kar rahmeti gönderilmiþti O gün ise karýn adý “kötü hava koþulu” olup çýkmýþtý Kayak sporuna elveriþli olan kar “iyi” idi, ama bir þehirden baþkasýna gitmesine engel olan kar “kötü” idi
Oysa, anlayabildiðim kadarý ile iyinin kötünün; güzelin çirkinin; yanlýþýn doðrunun ölçüsü, ölçütü insanýn aklý; gerçeðin tamamýný, hadiselerin derununu ihata edemeyen insan aklý olamaz ve olmamalýydý Ýnsan aklý hadiselere yalnýzca kendine bakan yönü ile bakýyordu Üstad ‘Allah senin aklýný kâinata mühendis yapmamýþtýr’ diyordu Acaba, bütün yanlýþ mühendislik hesaplarý buradan mý baþlýyor ve kendini her seviyede hissettiriyordu?
Ýyinin kötünün ölçütünü insan aklý sanan mühendislik hesaplarý her alanda geçerli olunca bakýn neler olur:
Ýltimas kötüdür, ama benim adamýmýn önemli yerlere gelmesini saðlýyorsa iyidir
Ehliyetli olanlarýn belli mevkilere gelmesini saðlayan sýnavlar, benim adamýmýn iþine yarýyorsa iyidir, yoksa bir yolu bulunup iptal edilmelidir
Yüzde otuz beþ oyla meclisteki sandalyelerin yüzde altmýþ beþini almak, istediðim partiyi “iktidar”a getiriyorsa iyidir, yok eðer sevmediðim bir partiyi birinci parti yapýyorsa kötüdür
Katmerli bir zulüm, müttefikim olan birilerinin dikenli tellerle çevirdiði topraklarda iþleniyorsa hoþ görülebilir, ama aramýn limonlu olduðu birilerinin ülkesinde irtikâp ediliyorsa kötüdür, hatta bu zulüm o ülkenin bir “iç iþi” olarak görülüverir
Halký canýndan bezdiren iki diktatörden biri, bölgede benim çýkarlarýmý koruyorsa iyidir, ters gelen diðeri ise kötüdür
Koskoca bir coðrafyayý bütün varlýðýyla yok eden þeytani bir silah benim müttefikim tarafýndan kullanýlýrsa iyidir, ama düþmaným tarafýndan kullanýlýrsa kötüdür
Örnekleri çoðaltmak mümkün Ferdî hayatýmýzdan baþlayarak bu u-dönüþlerini, çark etmeleri, çeliþkileri, çifte standartlarý hep yaþýyor veya gözlemliyoruz
Her alanda ve seviyede, Hz Ömer’in (ra) câhiliyye dönemini tasvir eden güzel ifadeleriyle ‘helvadan putlar yapýlýp tapýlmakta, acýkýnca da yenilmektedir”
*****
Rabb-i Rahîm sonsuz olan sýfatlarýný, muhatap kýldýðý insana hissettirmek ve öðretmek ona bir enaniyet vermiþtir Ýnsanýn sonsuz olan ilâhî sýfatlarý ve esmâyý tecellileri ile anlayabilmesi bu benliðe baðlýdýr
Yani, ben elimi kaldýrýyor evimi düzenliyor, bilgimle, kudretimle bazý baþarýlarý elde edebiliyorum
Sonra da Hâlýk da bu kâinatý böylece ilim ve kudretiyle idare ediyor diyebiliyorum
Ama bakýyorum ki, ‘ben’im diye bildiðim þeylerin yüzde birine malik deðilim Biri izin vermezse, söz geliþi, kaldýrabildiðimi sandýðým kolumu kýmýldatamýyorum, dilimin ucunda dediðim þeyi hatýrlayamýyorum Demek ki görme, duyma, iþitme, anlama dediðim þeyler aslen benden deðil
O halde ben benim sandýðým sýfatlarýmý Ondan bilmeli irademi, bilgimi, Onun sonsuz sýfatlarýna ram etmeliyim Onun Kelâm sýfatýnýn iktizasý olarak insanlara hitabý olan Kur’ân’ýný dinlemeli ve söz ve eylemleri ona göre düzenlemeliyim
O’nun iradesi yerine “ben”lerin; milyarlarca “ben”in heva ve hevesinin hakim olduðu yerde, özellikle ülkemizde son birkaç aydýr yaþanan hadiselerde görüldüðü gibi, eðer”ler, "se" veya "sa"lar taht kurar Hýrsýzlýk Ahmet yapar-sa kötüdür Mehmet yapar-sa hoþ görülebilir Bu ölçüsüzlüklere ve onlarý dayatan ölçüsüzlere karþýsýna, baþka ölçüsüzlükler koyarak çýkamayýz Onlarýn kullandýðý menhus yollarý kullanarak bir yerlere gelemeyiz Ölçüsüzler, kendi benliklerini ölçü edinenler karþýsýnda; asýrlara, kiþilere, yere, yere ve zamana göre deðiþmeyen ölçüleri esas alarak yaþarsak onlarýn bu hallerinden kurtulmalarýna belki vesile olabiliriz Bu da her davranýþýmýzla “ene”yi deðil “Hüve”yi göstermeye çalýþmakla olur
ALINTI