Baskasini sevebilmek By: sumeyye Date: 19 Temmuz 2010, 16:34:05
BAÞKASINI SEVEBÝLMEK
( …Bir Hadis & Bir Yorum… )
عَنْ أَنَسٍ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِىِّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ:
لَا يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتّٰى يُحِبَّ لِأَخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ
Enes (ra)’dan rivayet edildiðine göre, Nebî (sav) þöyle buyurdu:
“Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiði þeyi, (din) kardeþi için de sevip arzu etmedikçe (gerçek anlamda) îman etmiþ olmaz” (Buhârî, Îman 7)
Bir kimseyi veya bir þeyi sevme hissi, insanlara doðuþtan Allah (cc)’nun bahþettiði bir duygudur Sevgi, kontrol edilmediði zaman arzu edilmeyen yönlere kayar ve insan için felaket olabilir Bir Mü’min için en üstün sevgiye layýk olan, en yüce olandýr En yüce olan ise, bir olan Allah Teâlâ’dýr Mü’minlerin diðer bütün sevgileri, Allah sevgisine baðlýdýr Peygamber Efendimiz (sav), O’nun güzide ashâbý, Ehl-i Beyt efendilerimiz, mutahhar zevceleri ve çocuklarý, bütün dostlarý ve bütün mü’minler Allah için sevilir
Kulluk (ibadet) ise, sevgiye dayalý imanýn tezahürüdür, dýþa vurmasýdýr Sevgiye dayalý bir iman ve ibadet hayatý kulu, ilâhî sevgiye kavuþtururBir hadîs-i þerifte belirtildiði gibi imanýn tadýna, Allah ve Rasûlü’nü her þeyden fazla sevmekle eriþilir
Ýman da, sevgi ürünüdür Ýnanmak, kendisine inanýlaný sevmek demektir Birini seven kimse sevdiðinin arzu ve isteklerini eksiksiz yerine getirirBöyle olmazsa, sevgisi samimi ve inandýrýcý olmaz Allah’ý seven kimse, Allah’ýn emir ve yasaklarýna eksiksiz uymaya gayret eder
Kâmil Mü'min’in gönlü sevgi ile doludur Kin ve düþmanlýk kâfirlerin özelliklerindendir Allah Teâlâ iman edenlerin kalplerini sevgi ile birleþtirmiþ, onlarýn bu sevgi ve baðlýlýklarýný güçlendirmiþtir Cenâb-ý Hakk Kur’ân’da þöyle buyurmuþtur: "Ve (Allah) kalplerinin arasýný (sevgi ile) birleþtirdiYoksa (sen) yeryüzünde ne varsa hepsini harcasaydýn, yine onlarýn kalplerini birleþtiremezdin Fakat Allah, onlarýn arasýný (sevgi ile) birleþtirdi" (el-Enfâl, 8/63)
Ýnsan için en büyük mutluluk, Allah sevgisine ulaþmaktýr Allah Teâlâ, zalimleri, fesatçýlarý, kâfirleri, israfçýlarý, haddi aþanlarý, kibirlenip böbürlenenleri sevmez Allah’tan gayrisine (dünya, mal, kadýn vb) gönlünü kaptýranlar elleri boþ kalacaklardýr Hidayet rehberi peygamberler de bu gönlü çalýnmýþ insanlarý uyarmak, onlarý gerçek sevgi ve sevgiliye kavuþturmak için mücadele vermiþlerdir
Peygamberlerin verdiði tevhit mücadelesi bir anlamda da sevgide tevhidi yakalama ya da bir baþka deyiþle sevgide arýnma mücadelesidirSevgi, Peygamber (sav)'e uymak, O’nun sünnetini yaþamaktýr Nitekim Allah Teâlâ;
“(Ey Habîbim!) De ki, ‘Eðer Allah'ý seviyorsanýz bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarýnýzý baðýþlasýn Çünkü Allah çok baðýþlayandýr, çok merhamet edendir” (Âl-i Ýmrân, 3/31) buyurmuþ ve Allah sevgisine ancak Peygamberi'nin yolundan giderek O'nun emirlerine uymakla ulaþýlabileceðini haber vermiþtir
Sevgiler Allah için olmalýdýr Buðz da Allah için olmalýdýr Böylece sevgi ve nefretimizin ölçüsü kiþiden kiþiye ve günden güne deðiþen deðerler yerine hiçbir zaman deðiþmeyecek saðlam bir ilkeye baðlanmýþ olur Bir hadislerinde Efendimiz (sav): “Kim Allah için sever, Allah için buðz eder, Allah için verir Allah için men ederse imaný olgunluða ermiþtir” (Ebû Dâvûd, Sünen, 11) buyurarak Müslüman’ýn kardeþleriyle iliþkisinde duygularla hareket etmesine mani olan bir çerçeve oluþturmuþtur
Bu çerçevede hiçbir Mü’min kendi ön yargýlarýyla, heva ve hevesleriyle, menfaat arzusu ve çatýþmasýyla kimseye buðz etmemeli, gerçekten buðz edilecek bir þey varsa onu da karþýsýndakine açýklayarak hatalý ise kardeþinin hatasýndan dönmesine vesile olmalýdýr Kýsaca zanla, gerçek dýþý bilgilerle hareket ederek “Allah için sevme ve buðz etme” unutulmamalýdýr
Peygamberimiz (sav): “Allah Teâlâ kýyamet gününde ‘Benim için birbirlerini sevenler nerede? Onlarý gölgemden baþka gölge bulunmayan bir günde Arþ’ýn gölgesinde gölgelendireceðim’ diyecektir” buyurur (Müslim, Birr ve Sýla, 161)
Hz Ömer (ra)’ýn oðlu Abdullah (ra) þöyle demiþtir: "Allah için sev, Allah için buðz et, Allah için dost ol ve yine O'nun için düþman ol Çünkü Allah'ýn dostluðuna ancak bu þekilde eriþilir" (Y Kandehlevî, Hadislerle Müslümanlýk, III, 1123)
Þu halde Müslüman, her þeye ve herkese karþý, her türlü çýkar düþüncesinden uzak, sýrf Allah rýzasý için, samimi bir sevgi beslemelidir
Bir insanýn kendi öz nefsi için sevdiði ve istediði bir þeyi Mü’min kardeþleri için de istemesi, bir sevgi toplumu oluþturmanýn temel þartýdýrBunun bir diðer þartý da Mü’minlerin birbirlerini sevmeleridir Nitekim Sevgili Peygamberimiz (sav) “Birbirinizi sevmedikçe gerçek manada iman etmiþ sayýlmazsýnýz” (Müslim, Îmân 93) buyurarak bu gerçeði perçinlemiþtir
Peygamber efendimiz (sav), insanýn kendisi için isteyebilecekleri bütün güzellikleri ve hayýrlarý kardeþi için de peþinen dilemeyi, kendisinin sakýnýp çekindiði bütün kötülüklerden onun da uzak olmasýný arzu etmeyi imanýn bir gereði sayarak “kendisi” ve “baþkasý” ayýrýmýný ortadan kaldýrmýþ ve “biz” olarak bir güç oluþturmuþtur Örnek lazým ise, Mekke’den Medine’ye hicreti esnasýndaki muhacir ve Ensâr efendilerimizin birlikteliðidir Bu durum Cenâb-ý Hakk’ýn övgüsüne mazhar olmuþtur Cenâb-ý Hakk âyette: “Onlardan (muhacirlerden) önce o yurda (Medine’ye) ve imana yerleþmiþ olanlar, hicret edenleri severler Onlara verilenlerden dolayý içlerinde bir rahatsýzlýk duymazlar Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onlarý kendilerine tercih ederler Kim nefsinin cimriliðinden, hýrsýndan korunursa, iþte onlar kurtuluþa erenlerin ta kendileridir” buyurmuþtur (el-Haþr, 59/9)
Yine Efendimiz (sav), Mü’minleri bir binanýn tuðlalarý (Buharî, Salât, 88) ve bir bedenin uzuvlarý (Buharî, Edeb, 27) gibi olduðunu, birbirlerini desteklemelerini, birbirlerinin dertlerine çare arayarak bencillik yerine baþkalarýný düþünmelerini, israf ve cimrilik yerine infak ve tasadduk etmelerini, ýrk taassubu yerine Ýslâm kardeþliði ve dayanýþmasýnýn ikame edilmesini istemiþ ve bu þekilde karþýlýklý sevgi, saygý ve yardýmlaþmanýn egemen olduðu bir toplum ve bir ümmet oluþturmuþtur Kur’ân-ý Kerim’e göre bu ümmet, “Allah’a iman eden, birbirlerine iyiliði tavsiye den, kötülükten sakýndýran, insanlýk için çýkarýlmýþ hayýrlý bir ümmettir” (Âl-i Îmrân, 3/110)
Yine Efendimiz (sav), “Bir kimse kardeþini seviyorsa sevdiðini o kimseye haber versin” (Ebû Dâvûd, Edeb 122) buyurarak sevgilerin açýða vurulmasýný istemiþ, sevgi ve mutluluðun paylaþýlarak çoðalacaðý gerçeðine iþaret etmiþtir
Mü’min’in, din kardeþinde de bulunmasýný istediði þey, hayýrlý bir nimet cinsinden olmalýdýr Yoksa kendi baþýna gelen bir belayý, bir kötülüðü din kardeþi için arzu etmek, asla caiz deðildir Hadisin bir rivayetinde, (Nesâî, Îmân 19) istenen þeyin hayýr olmasý gerektiði belirtilmiþtir “Hayr”, Allah’a itaatin her çeþidini, dünya ve âhiretle ilgili her meþru iþi içine alan bir kelimedir
Ýnsanlar için kendine ait olan þeyleri sevmesi kolaydýr Mesela; evladýmýzý, malýmýzý, bahçemizi, huylarýmýzý severiz Bunlarý severken Ýslâmî kaideler her zaman -eksikliklerimizden dolayý- göz ardý da edilebilir; ama baþkasýnýn evladýný, huyunu, malýný ve sahip olduðu þeyleri hiç Ýslâmî deðerlere uyup uymadýðýný düþünmeden yine -eksikliðimizden dolayý- hemen reddeder, sevmeyiz Kendi çocuðumuzu alýp kokladýðýmýz gibi bir kardeþimizin çocuðunu alýp koklayabiliyorsak, kendi malýmýzý koruduðumuz gibi baþkanýn da malýný koruyabiliyorsak, kendimize yapýlmasýný istemediðimiz þeyleri baþkasý içinde reddedebiliyorsak ve daha ötesi bu konularda baþkalarýný hep kendimizden önde tutabiliyorsak, iþte o zaman Efendimiz (sav)’in bizden istediði olgunlaþmýþ, arzu edilen bir imana adým atarýz
Tezahürü olduðu imanlarý kuvvetlendiren, ulaþmayý arzu ettiðimiz gayeye bizi ulaþtýran, Allah rýzasýný kazanmamýza yardýmcý olan, genel ve özel manasýyla yakýnlýk vesilesi saydýðýmýz gerçek sevgi, hep arzu ettiðimiz þeydir
Yâ Rabbi! Acizliðimizden ve eksikliklerimizden dolayý bizleri rýzana ulaþtýran sevgilerden mahrum eyleme! Âmin! ALINTI