Kulluk bilinci By: sumeyye Date: 17 Temmuz 2010, 15:25:41
KuLLuK BiLÝNCi
Ýnsanýn hayatýný sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü varlýklar geçici olan bu dünya hayatýna hastýr Ýnsanýn ölümü ile makam, zenginlik, þan ve þöhret gibi bu dünyaya mahsus olan özellikler ondan ayrýlýr Geriye iþledikleri iyi veya kötü âmelleri ile baþ baþa kalýr
Kiþinin yapmýþ olduðu bu iyilik ve kötülük artýk kendisine yer olur Bu nedenle mademki böyle bir son var o zaman insan inancýnýn gereðini yerine getirmek zorundadýr Çünkü insaný kurtaracak hareket bilinçli bir þekilde yapýlmýþ olan Allah’a kulluktur Ýnsanýn kendini yoktan var eden yaratanýna þükür etmesi onu her þeyden çok sevmesi sevmediðini de yine onun rýzasýný kazanmak için sevmemesi kulluðun gereklerindendir
Bu fani olan dünya âleminde, yapýlan her iþin mutlaka hesabýnýn verileceði bir günün olacaðýný tam bir inançla inanarak ona göre yaþantýsýný düzenlemeli ve o hesap gününe hazýrlanmalý deðil midir insan?
Sonuçta O’na itaatýn, O’nun emirlerine sýmsýký sarýlmanýn, yasaklarýndan da þiddetle kaçýnmanýn insaný mutluluða, saâdete, Allah’ýn rýzasýna götüreceðini bilir inananlar Emir ve yasaklarýn tersine yapýlan tüm nefsani ve þeytani hareketler de insaný karanlýklara, sonu olmayan uçurumlara, mutsuzluklara, hatta büyük cezalara uðratýr Bu nedenle Allah’a kullukta bize yararlý olanlarý seçerek onlarý ihlasla yapmalý bunun tersi olan davranýþlardan da uzaklaþmalýyýzCenâb-ý Hakk yapmamýz ve kaçýnmamýz gereken emir ve yasaklarýný; indirilenlerin en hayýrlýsý olan yüce kitabýmýz Kur’an-ý Kerîm ve âlemlere rahmet, insanlara müjdeci ve rehber diye bize gönderdiði habibim dediði O muhterem Resûl-i Ekrem (sav) ile bildirmiþtir Kulluðun gereðini yapabilmemiz, yaþadýðýmýz bu dünya da bunu saðlamanýn tek yolu dünya ve âhiret dengesini kurarak yaþamaktan geçer Zira Resûl-i Ekrem (sav) bir hadîs-i þerîflerinde:“ Dünya âhiretin tarlasýdýr, ne ekerseniz onu biçersiniz!” buyurmuþtur Dünya hayatý yalnýzca “Oyun ve eðlenceden” ibarettir, ayný bir film þeridi gibi gelir ve geçer Ýnsan kýsa bir süre dünyada kalmaktadýr Baki olan âhiret hayatýna kýyasla burasý hiç mesabesindedir Yaratýlýþýnýn gereði olarak insana “Altýnlar, gümüþler, evler araba vs” sevimli gösterilmiþtir Ama ne var ki bütün zamanýný bunlara ayýrmak bunlar için yaþamakta sonuçta insaný þiddetli bir güne hazýrlamaz mý? Önemli olan kulluk vazifelerini elinden geldiðince yerine getirmektir Aslýnda bu dünya ziynetlerinin (Altýn,ev, araba, þöhret,vs) arkasýndaki, derinliðindeki ve özündeki o siyahlýðý, kap karýlýðý ve uçurum olan çukuru görebilmek ve buna göre hareket edebilmektir Bu da mü’minin feraseti ile görülür Tabi ki tamamen dünyadan el etek çekmekte olmaz yada yaþanamaz Bize lazým olan, Cenâb-ý Hakk’ýn müsaade ettiði kadarýný alýp deðerlendirmek, istifade etmektir Bu canlýlarýn yaþamýnýn bir gereði, kuralýdýr Yine Peygamber Efendimiz (sav) hadîs-i þerîflerinde “Hiç ölmeyecekmiþ gibi dünya için, yarýn ölecekmiþ gibi âhiret için çalýþýnýz” buyurmaktadýr Bundan dolayýdýr ki Ýnsan geçici olan dünya hayatýný bayýndýr etmeye çalýþtýðý kadar da âhiret hayatýný da bayýndýr etmeye çalýþmalýdýr bence
Allah’ýn emir ve yasaklarýna gerektiði biçimde özen göstermeyerek dünya geçimliliðini her þeyin üstünde tutunlar, önüne geçilmesi zor bir hayatýn girdabýnýn içine düþmüþlerdir Buradan kurtulmayý ebedî hayat yolunu açan prensiplere sarýlmayý kurtuluþun ancak burada olduðunu ne zaman idrak edecekler Can boðaza gelmeden görevli emanetini almadan “Rabbin kim? Dinin nedir? sorularýna muhatap olmadan, dünya ve dünyadakilerden ayrýlmadan gerçek anlamda Allah’ýn bizden istediði bir kul olmaya gayret edilmeli, görevler aksatýlmadan bilinçli bir þekilde yerine getirilmeye çalýþýlmalýdýr Dünya ve âhiret aralarýnda bir köprü var gibi bahsedilir bazen, yada dünya için bir han, oraya uðrayanlarýn ise bir yolcu diye tabir edilir çoðu zaman Buna en güzel örneði Biþrî Hafî (ks) hazretlerinin bir sözü ile deyinelim; “Dün öldü, bugün can çekiyor, yarýn henüz doðmadý, zamanýn kýymetini bilin ey insanoðlu Çünkü boþa ve inançsýz geçirilen zaman kaybedilen ve geri dönüþü olmayan bir kayýptýr” buyurarak bize dünya hayatýný artýk ciddiye almanýn zamaný geldiðini vurguluyor
Günümüze geçici dünya hayatýna aldanarak kulluk bilincinden uzak sorumsuz, emanete ihanet eden nefsani þehvetlerin öne çýktýðý, helalin haramýn gözetilmediði, gününü gün etme, düþene bir tekme de ser vur düþüncesinin yürütüldüðü, âhiret hayatýný yok sayarcasýna yaþayan insanlar görüntüsü arz etmektedirler Akþam olup da iþten eve, veyahut gece yatmadan kendisini o müthiþ ve zor olacak sual gününe hazýrlýk yapmanýn alýþtýrmasýnýn yapýlmadýðý, bu gün Allah için, O’nun rýzasý için ve getirmiþ olduðu bu güzel dini için ne yaptým? diye defalarca sorguya çekmediði kendi benliði bir gün gerçeklerle karþýlaþýnca insan oðlu acaba ne yapacak? Bu gibi suallerin sorulduðu, gece yatmadan kendinden emin cevap verdiði yada savuþturup unuttuðu bu sorularýn muhatabý olacak insan nereye gidiyorsun, yada o kimsenin birbirini tanýmayacak olduðu o günde kimden kaçabileceksin Bu nedenle yaratýlýþ gayesini bilerek Allah’a kullukta, sevgide, merhamette, þefkatte, dostlukta, tüm güzel þeylerde, tüm güzel iyiliklerde yarýþmalý deðil miyiz? Kurtuluþ ancak, bu noktalarda yatmaktadýr, bizce!Yasin Özcan