Fitneyi felah bilmemek By: sumeyye Date: 16 Temmuz 2010, 21:42:29
Fitneyi felah bilmemek
Fitne fýþkýrýyor zembereðini kaybetmiþ zihinlerden… Zýrhsýz dimaðlar sefahat zerkiyle delik deþik olmuþ; fitneyi felah zannediyor… Zan zulümler iþleniyor sisli düþünceler cenderesinde…
Ufunetli duygular ölüm sýcaklýðýný bile soðutuyor; hissesizlik kol geziyor sefahat sokaklarda… Ölmeyen ölüm histerik hislerle boðulmuþ; hayat can çekiþiyor… Zevksizliðe sevk ediliyor latif latifeler…
Kurban hayatlar sonsuzluðu tüketiyor… Tükenmiþlik kazanç gibi gösteriliyor kül rengi akþamlarda… Renklerini yitiriyor hikmet, seslerini kaybediyor ahenk…
Sonsuzluk çiçekleri soluyor sefahat rüzgârlarda… Günah bulutlar gönül ufkunu kaplamýþ, hikmet ýþýklarý geçirmiyor… Kalp kývamýný kaybetmiþ tohumlarý çatlatmýyor…
Günah gözler göremiyor güzellikleri, sefih yüzler seyredemiyor hikmet akýþý, secdesiz alýnlar anlamýyor kurbuyyeti, bayaðý bakýþlar açamýyor ýþýk pencereleri… Hissizlik, sevgisizlik, hikmetsizlikte hapsolmuþluk hürriyet addediliyor…
Günahlar kurbiyyetten uzaklaþtýrýyor, yalnýzlýða yuvarlandýrýyor, ölmeden kabir karanlýðýna sokuyor… Sefihlik sýkýyor kalbin kaburgalarýný, latifeleri yalnýzlýk kuyusuna itiyor…
Sýkýþmýþlýk yaþanýyor günahlarýn boðduðu “an”larda, zaman kabirleþiyor, kabir hazýr zamana geliyor… Melek sorgusu soluklanmayýnca sefihlik sýkýyor, deni dünya üzerine yýkýlýyor…
Ateþ çukuru gözlerimizin hizasýnda, ayaklarýmýzýn parmak ucunda, kulaklarýmýzýn duyduðunda, ellerimizin deydiðinde, zihinlerimizin erdiðinde, duygularýmýzýn daldýðýnda…
Cennet bahçesi gözle gönül arasýndaki yakýnlýkta, bedenle ruh arasýndaki kalýnlýkta, kalple nefis arasýndaki uzaklýkta…
Ateþ çukuruyla cennet bahçesi, günahla sevap arasýndaki yakýnlýk kadar yakýnlar; ayný aðaçtaki nar ve nur meyveler gibi…
Sefahatin sis perdesi, günahlarýn kirli elbisesi, þeffaf nuraniyeti kapatýyor, melekût güzellikleri örtüyor… Hissizliðin kör kuyusundan çýkýlamýyor, aðzýný açmýþ kabir görülemiyor…
Felah, fanilik perdesi ardýnda gizlenen nurani geniþliðe eriþebilmekte… Kalpleri kabir karanlýðýna sokan sefahat kalýnlýðýný, günah aðýrlýðýný atabilmekte…
Fitne, fani zevklerin zerkinden kendinden geçerek hayatý ölümsüz zannetme, o zanla kendini zulmetme… Dimaðlarý dumura uðratan, duygularý donduran sefahati serinlik zannetmek…
Fanilikten geçip felahý bulmak, fitneyi felah bilmemek; fitne zamanlarýn en büyük kazancý ve kurtuluþu…
Faniyim fena olaný istemem, bir zerreyim ebedi þems isterim…
Beni dünyaya çaðýrma onda fena buldum diyebilmek…Hüseyin Eren