Ne Mutlu Sana By: sumeyye Date: 16 Temmuz 2010, 13:36:38
Ne Mutlu Sana!!!
Hidayet… Evet, görünürde tek bir kelime belki ama aslýnda öyle çok þey ki! Bu tek kelime; her türlü kötülükte yarýþan, iþe yaramaz, Rahman’dan bihaber, iyilikten bihaber, hatta sevmekten bile bihaber bir avareye bile aþký öðretiyor Þu belki de hiçbirimizin hak etmediði halde, En Cömert olanýn, cömertliði ile yüreklerimize karþýlýksýz olarak konuluverilen aþký Yani; Aþk-ý Hüsna yý !!! Ve o avare insan bir anda, yaþamýn anlamýný, ölümün manasýný, hayatýn deðerlerini, her iyiliðin bir hayýr ve her hayrýn bir sevap olduðunu öðrenip,hayýrda yarýþanlardan, yani o yüce zikirde bahsedilen insanlardan biri oluveriyor bu aþkla… Yaþamý baþtan sona deðiþtiren ve belki de, yaþanýlanlarý ve yaþanacaklarý tümüyle doðrudan etkileyecek olan tek þey bu aþk
EvetGünahkarlýðýnýn farkýnda bile olamayan aciz herhangi bir ÝNSAN olmaktan,
“Cennette onlarýn altlarýndan ýrmaklar akarken, kalplerinde kinden ne varsa hepsini çýkarýp atarýz Ve onlar derler ki: “Hidayetiyle bizleri bu nimete kavuþturan Allah’a hamd olsun! Allah bizi doðru yola iletmeseydi kendiliðimizden doðru yolu bulacak deðildik…” Onlara: “Ýþte size cennet; yapmýþ olduðunuz iyi amellere karþýlýk ona varis kýlýndýnýz diye seslenilir” (Araf Suresi-43)
ayetine muhatap olarak, cennetine girebilme ümidine sahip olabilen,
”…kimi de hidayetten uzak tutarsa, artýk onlara, Allah’tan baþka dost bulamazsýnKýyamet gününde onlarý kör, dilsiz ve saðýr bir halde yüzükoyun haþrederizOnlarýn varacaðý ve kalacaðý yer cehennemdir ki, ateþi yavaþladýkça onun alevini arttýrýrýz” (Ýsra Suresi-17)
ayetini okuduðu anda, bahsedilen cehennem azabýnýn korkusundan ve bu gazaptan korunabileceði hidayeti kendisine bahþeden Rabb’ine duyduðu þükraniyet duygusunun yoðunluðuyla, GÖZYAÞLARI ný tutamayan bir KUL olma bahtiyarlýðýna…
Fark ettiniz mi? Ne kadar da þanslýyýz …
Evet, belki cennetine giremedik henüz ama ümidimiz var Evet, cehennemden azad olunmadýk belki ama Rabb’imin bizleri teselli edici bir sürü ayeti, Resüllullah(as)ýn da, kurtuluþumuz için önerdiði bir sürü tavsiyesi var Ve en önemlisi, Rabb’imizin bizlere bahþettiði ÝMAN var yüreklerimizde
Daha ne isteriz ki þanslý olabilmek için;
“La ilahe illallah deyip de, kalbinde bir zerre aðýrlýðýnca ÝMAN bulunan kimse cehennemden çýkacaktýr” hadisindeki müjdeyi duyduktan sonra ?!!
Evet, En Büyüðe kul olma þerefine nail olan þanslý insan,
eðer sen de,
kendisine verilen en büyük nimeti “ÝMAN” bilip, þükrünü eda etmekte, dünyada hiçbir þeyin hiçbir þey karþýsýnda kalmadýðý kadar aciz kaldýðýný düþünenlerden;
eðer sen de,
kendisine: < Hayatýnýn sonuna kadar “Allah” zikrini bir kez olsun edemeden ölecek insanlardan ne farkýn vardý da sana iman nasip edildi? Ya da býrak yaratýcýsýný, O’nun en sevdiði kulunu, Resulünü tanýyamadan, bilemeden son nefesini verecek insanlardan ne farkýn vardý da sana, bu insanlarýn tanýmaktan bile aciz býrakýldýðý sevgilinin sözünden çýkmaman nasip edildi?> sorularýný sorduðunda, o en güzel mahcubiyet duygularý içinde, gözyaþlarýný sadece O’nun rýzasý için dökmek luftedilen kullardan;
eðer sen de,
karþýlýksýz olarak verilen bu nimetin deðerinin, anlayamayacaðý kadar büyük olduðunu fark edip,”Ne yaptýn da bu nimeti hak ettin?” sorusunu kendisine sorduðunda, cevap vermekten ne kadar uzak olduðunu idrak edip, ellerinden, utanç içinde gözyaþý dökmekten baþka bir þey gelmeyenlerden;
eðer sen de, Rabb’inin sýnýrlarýný aþmamasý gerektiði kendisine öðretildiði halde günah iþlediðinde bile, karþýsýnda O’nu, Rabb’ini yine, El-Gaffar ve El-Gafur isimleriyle gördüðünde, “utanmak” kelimesinin yanýnda hiç kaldýðý bir hicab duygusunu, vücudunun her hücresinde, en üst seviyede hissedebilenlerden;
eðer sen de,
iþlemediði amelleri aklýna geldikçe, hala lutfedilen “Hidayet” nimetine layýk olamadýðýný idrak eden ve bu aklýna geldikçe, hýçkýrýklara boðulabilenlerden;
eðer sen de,
en büyük nimete, Müslüman olma nimetine sahip olduðunu geç anlayýp, daha öncesinde bir sürü günah iþlediðini fark edip dünyadaki en büyük piþmanlýðý yaþadýklarý anda, iþlediði tüm günahlara raðmen, Rabb’lerinin, kendilerine tevbe kapýsýný her zaman açýk tuttuðunu bildirdiði ayetlerini okuduklarýnda,o küçücük yüreklerine, yeryüzündeki tüm aþklardan daha büyük ve güzel olan aþký, Allah aþkýný sýðdýrabilenlerden;
eðer sen de,
o alný secdeye vardýðý halde, Allah’a en yakýn olduðunu ve O’nun önünde eðilmenin en büyük þeref olduðunu düþünerek, kendini yücelmiþ hissedenlerden;
eðer sen de,
“Lütfun da hoþ, kahrýn da…” düsturunu kendine siper edinerek daima mesud olmayý baþarabilen bahtiyarlardan;
eðer sen de,
“Ýþittik ve itaat ettik” ayetini rehber kýlýp, duyduðu her emirde, baþka hiçbir þey düþünmeden bu zikri edebilenlerden;
eðer sen de;
“Ey Rabb’imiz,affýna sýðýndýkDönüþ sanadýr” ayetindeki dönüþü en güzel þekilde yapmak için çalýþan, has niyetlilerden;
eðer sen de,
bu zamanda, sadece inancýndan dolayý, hiç sevilmeyen, hor görülen ve hiç haketmediði pek çok çirkin sýfatla anýldýðý halde, bu nimete sevinebilen müslümanlardan;
eðer sen de,
Rabb’ini en güzel vekil bilip, El-Vekil ismini zikredip, bu zamanda insanlarýn çoðunun bilmediði bir kelimeyi: Tevekkülü, sýðýnak bilenlerden;
eðer sen de,
yapýlacak her türlü zulme, iþkenceye ve elinden alýnacak her türlü özgürlüðüne raðmen, kendini þanslý görebilecek olanlardan;
eðer sen de,
yaratýcýsýnýn; verdiði tüm güzel nimetlerine karþý, günah iþleyerek, O’na karþý büyük bir saygýsýzlýk eden kulunun cezasýný hemen vermeyip kendisine mühlet veren, manasýna gelen El-Halim ismini öðrendiðinde, “Sana gereðince hamd etmekten acizim Allah’ým! Sen Yüceler Yücesisin!” diyebilenlerden;
eðer sen de,
iþlediði günah yükünün aðýrlýðý altýnda,ümidini yitirmek üzereyken, “…Allah’ýn rahmet deryasýndaki bunca geniþliði kafirler bilseydi, cennetten ümidlerini kesmezlerdi” Hadis-i þerifini okuyup, Rabb’inin kafirler için göstermiþ olduðu bu rahmeti gördükten sonra, “Allah’ým senin sonsuz rahmetinden sual olunmaz, Sen merhametliler merhametlisisin, Sana sonsuz hamd-ü senalar olsun” diyebilenlerden;
eðer sen de,
tevbe etmesi için pek çok gecenin, Rabb’i tarafýndan mübarek diye adlandýrýlarak kendisine lutfedildiðini ve affa bahane ararcasýna, tek bir damla gözyaþýnýn bile baðýþlanmaya vesile kýlýndýðýný öðrendiðinde, dilleri sustuðu halde, gözleri ve yürekleri ile “Rabb’im BENÝ AFFET!! AFFET BENÝ!!” diye nida edebilen nadir insanlardan olmak lutfedilenlerden biri isen;
NE MUTLU SANA!!! NE MUTLU YÜREÐÝNE KÝ : Yüreðinde En Güzeli taþýyabiliyorsan, en güzel yürek senin demektir… ALINTI