Dini ve Sosyal bir vecibe:Evlilik By: ezelinur Date: 15 Temmuz 2010, 13:30:30
DÝNÎ VE SOSYAL BÝR VECÝBE: EVLÝLÝK
Ýnsanýn inancý ya da inançsýzlýðý yaþadýðý hayatý etkiler. Neye nasýl inandýðý da, kendi iradesiyle yapýp ettiklerinde ortaya çýkar.
Doðru inanç ve iyi niyet olumlu her tavrýn, her davranýþýn ardýnda yerini alýr ve yapýlaný deðerli kýlar. Ýnanç ve niyetin mana ve maksadý, yapýlan her þeyin mana ve maksadýný hazýrlar.
Bundan dolayý yüce dinimizin emir ve yasaklarýndaki maksat, bir mümin için her iþinde gözetmesi gereken temel kaide olur.
Bir erkekle bir kadýn arasýnda Rabbimiz'in koymuþ olduðu prensipler doðrultusunda yapýlan akid yani evlilik de inanan insanlar için ilâhi maksat kapsamýnda gerçekleþmesi gereken iþlerdendir. Evlilikte, aile kurumunda, erkekle kadýn arasýndaki iliþkilerde belirleyici olan, Yüce Mevlâmýz'ýn bildirdiði ölçü ve kurallardýr.
Evlenip aile kurmak, Hz. Adem Aleyhisselam ve Hz. Havva Validemiz'den bu yana mevcuttur. Bu durum insan olmanýn gereðidir. Ayný zamanda dinî ve sosyal bir vecibedir.
Tarihin kaydettiði bütün toplumlarda hatta putperest ilkel toplumlarda bile evlilik ve aile kurumu vardýr. Bu durum, erkek ve kadýn olarak iki ayrý cinsin aileler kurarak bir arada yaþamalarýnýn insan tabiatýnýn gereði olduðunu göstermektedir.
Rabbimiz buyuruyor ki: “Sizlere içinizden huzura kavuþacaðýnýz eþler yaratýp, aranýzda muhabbet ve rahmet var etmesi O'nun ayetlerindendir. Bunda düþünen akýl sahipleri için nice ibretli dersler vardýr.” (Rum, 21)
Erkek ve kadýnlarýn evlenip mutlu ve huzurlu bir yuva kurmalarý ayetlerle ve hadis-i þeriflerle teþvik edilmiþtir. Zira aile hem kiþinin huzur bulduðu bir ortam, hem neslin devamý için bir vesile, hem de kiþiyi haramlardan alýkoyan bir vasýtadýr.
Fahr-i Alem s.a.v. Efendimiz hadis-i þeriflerinde doðrudan doðruya evliliði teþvik etmiþtir:
“Nikâh benim yolumdur (sünnetimdir). Kim benim yolumdan ayrýlýrsa benden deðildir.”
“Evlenin, çoðalýn. Zira ben kýyamet gününde diðer ümmetlere karþý ümmetimin çokluðuyla övünürüm.”
“Kiþi evlenmekle dininin yarýsýný tamamlamýþ olur. Diðer yarýsý için de Allah'tan korksun.”
Dinimizde ruhbanlýkta olduðu gibi dünyadan tamamen el-etek çekmek yoktur. Ýnsan yaradýlýþýndan kaynaklanan ihtiyaçlarýn meþru dairede karþýlanmasý icab eder. Þeytanýn tek baþýna yaþayanlarý daha kolay aldattýðý da bilinmektedir. Evlenip bir araya gelen eþlerin yardýmlaþýp dayanýþmasý þeytanýn hilelerine karþý daha uyanýk olmayý saðlar.
Evlilik sayesinde dindarlýk insan hayatýna daha kolay nüfuz eder, yalnýzlýðýn tehlikelerinden korur. Evlenip aile kurmanýn kiþinin dinini yaþamasýnda, dinini hayatýna hakim kýlmasýnda önemli bir rolü vardýr. Bunun için kiþinin aile meþguliyeti kendini nafile ibadetlere vermesinden daha faziletlidir. Çünkü evlilikte nefsi haramlardan korumak ve gelecek nesilleri yetiþtirmek gibi önemli hususlar vardýr.
Rabbimiz, meþru bir evlilikle erkek ve kadýnýn ayrýlmamak üzere birleþmelerini ve kaynaþmalarýný murad eder ve helallerin en sevimsizi olarak da boþanmayý görür. Rabbimiz'in kullarýndan istediði her husus yine kullarýnýn hayrýnadýr. Bu meyanda evlenip aile kurmak bireylerin can, ýrz ve namus güvenliðini saðlar. Topluma huzur verir. Gayri meþru iliþkilerin yaþandýðý þartlarda ise bu güvenlik yoktur. Ýnsan tabiatýnda ve toplum hayatýnda aslolan arsýzlýk ve fuhuþ deðil; iffet ve hayadýr. Bunu da ancak evlilik saðlar.
Aile kurmak yeni akrabalýklarýn meydana gelmesine, böylece sosyal baðlarýn geniþleyip geliþmesine de yol açar. Anne ve babalarý vasýtasýyla nesep yakýnlýðýna sahip olan insanlar, eþleri vasýtasýyla da sýhrî (evlilik sonucu) akrabalara sahip olurlar. Toplumda birbirini tanýyan, kaynaþan insanlarýn sayýsý artar. Bu þekilde toplumsal yardýmlaþma ve dayanýþmanýn zemini de doðal olarak oluþur. Ýnsanlar birbirinden haberdar olur, birbirlerini korur ve kollarlar. Böylece insan yalnýzlýktan ve kimsesizlikten kurtulur, yaþama gücüne sahip olur ve hayatýn yükünü rahatlýkla taþýr.
Ailenin temelini oluþturan erkek ve kadýn her iki cinsin kendine has konumu, görev ve sorumluluklarý vardýr. Alemlerin Rabbi'ne kul olma cihetinden ve insan olma bakýmýndan herkes aynýdýr. Fakat kadýnýn insan ve kul olarak erkekle ayný olan birçok hak ve sorumluluklarýnýn yanýnda, kendine has bir takým hak ve mesuliyetleri de vardýr. Ýþ bölümünde kendisine düþen görev ve sorumluluklara ve sahip olduðu haklara uygun özelliklerde yaradýImýþtýr. Ayný durum erkek için de geçerlidir. Erkek de yaradýlýþýna uygun sorumluluk ve haklara sahiptir.
Ailenin reisi erkektir. Erkeðin görev ve sorumluluklarý onun aile reisi olmasýný tabii kýlmýþtýr. Nitekim ayet-i kerimede: “Erkeklerin kadýnlar üzerinde haklarý olduðu gibi, kadýnlarýn da erkekler üzerinde haklarý vardýr. Yalnýz erkeklerin kadýnlardan bir üstünlük derecesi vardýr.” (Bakara, 228) buyurularak erkek ve kadýnýn karþýlýklý haklarýna iþaret edilmekte ve erkeðin reislik görevine dikkat çekilmektedir.
Ailenin geçimini saðlamak görevi erkeðe yüklenmiþtir. Çocuk dünyaya getirmek ve büyütmekle görevli kadýnýn ailenin rýzkýný teminle uðraþmasý çok tabii deðildir. Dinimiz bu görevi erkeðe verir ve erkeðin ailenin rýzký için gösterdiði çabaya büyük önem atfeder. Bir hadis-i þerifte: “Bir erkeðin, Allah rýzasýný gözeterek aile fertlerine yaptýðý her harcama onun için sadakadýr.” buyurulmuþtur.
Farklý yaratýlýþlara sahip, buna baðlý olarak sorumluluklarý da farklý olan karý ve koca birbirlerinin eksik ve kusurlarýný görmemek, namus ve iffetlerini korumak hususunda ayný sorumluluða sahip olurlar. Her ikisi de salih bir insan olmaya gayret etmelidirler. Bu hususta Hz. Ali k.v., “hayýrlý erkek eþini üzmeyen, duygu ve hayalleriyle de olsa haramlarda gezmeyenlerdir” buyurmuþ ve Hz. Fatma r.a. validemiz de, “hayýrlý kadýn eþini üzmeyen, duygu ve hayalleriyle de olsa haramlarda gezmeyenlerdir” buyurmuþtur.
Koca hanýmýna, haným da kocasýna ilgi göstererek huzur ve saadeti evlerinde aramalýdýrlar. Erkek, imkanlarýna göre hanýmýnýn ve çocuklarýnýn nafakasýný saðlayýp her türlü ihtiyaçlarýný karþýlamalý, haným da kocasýna karþý bütün meþru meselelerde mutlak itaat halinde olmalýdýr.
Yüce Kitabýmýz'da Rum Suresi'nde evlilikle ilgili üç büyük husus kaydedilir:
Eþlerin birbirlerine karþý yakýnlýk (ünsiyet) hissetmesi ve bu ünsiyete baðlý olarak bedenî ve ruhî ihtiyaçlarýn giderilmesi;
Eþler arasý sevgi ve saygýnýn oluþmasý;
Ýki cins arasýnda vuku bulan þefkat.
Þefkat, aileyi kuþatan pek derin ve ince bir fazilettir. Müminlerin vasýflarýndandýr ve ailede sevginin filizlenip boy vermesine büyük katký saðlar.
Neslin muhafazasý aile sahibi olmanýn önemli gayelerinden biridir. Yarýnlar çocuklarýmýza emanet edilecektir. Ardýmýzdan bizi hayýr dua ile anacak imanlý evlatlar býrakmak, bizimle ahirete gelecek önemli amellerdendir.
Toplumun, Ýslâm terbiyesi ile çocuklarýný yetiþtiren, onlara dinî vazifelerini öðreten, hayatlarýnýn her döneminde bu bilgileri korumalarý için çaba gösteren, fedakâr, sorumluluk seviyesi yüksek, saðlam þahsiyetli kimselere ihtiyacý vardýr. Bu da ancak evlenip mutlu ve huzurlu bir aile yuvasý kurmakla mümkündür.
Rabbimiz bizlere nesillerimizden gözlerimizin bebeði olacak salih insanlar ihsan edip, bizi takva sahiplerine rehber kýlsýn.
Rabbimizin tevfik ve inayeti ile
Kaynak: Semerkand dergisi, 12/2004 MÜBAREK EROL
Ynt: Dini ve Sosyal bir vecibe:Evlilik By: ceren Date: 30 Ocak 2017, 18:39:40
Esselamu aleykum.Dinen sosyal yonden allahin rizasi peygamber efendimizin sunneti icin helal dairede evlenen ve allahin rahmetine kavusan kullardan olalim inþallah...
Ynt: Dini ve Sosyal bir vecibe:Evlilik By: HALACAHAN Date: 25 Þubat 2017, 16:37:00
Aleykum selam Rabbim yuvalarimizda mutlu huzurlu kullarindan eylesin insaallah