Engeller Ve Tepkiler By: sumeyye Date: 10 Temmuz 2010, 17:04:37
Engeller Ve Tepkiler
Allah Resul(sav)’ünün kendi zamanýnda karþýlaþtýðý olumsuz tepkilerin tümüyle ondan önceki davetçiler de karþýlaþmýþlardýr Týpký nebevi vazifeyi üstlenen Ýslam davetçilerinin Allah Resul(sav)’ünden sonra karþýlaþtýklarý gibi Ýnsanlarýn kendi lehlerine olan bu davete tepkileri maalesef garip olmuþtur Bu garipliði biz bugün çok canlý yaþamaktayýz Bunu da en çok yaþayanlar anlayabilirler Tozlu raflara gömülmüþ bir tarihten ya da vitrinleri süsleyen tezhip kaplý ciltlere hapsedilmiþ bir tarihten deðil, pratik hayatta konuþan; kan, ter, gözyaþý ve acý ile yoðrulmuþ, yaþanan bir tarihten bahsediyoruz…
Önceleri bu davetçiler kaale alýnmadýlar Alay, istihza ve eðlence konusu edildiler Ýþin ciddiyetinin anlaþýlmasýna paralel olarak bu defa, akla gelebilecek her türlü eziyeti onlara reva gördüler Ýþkenceye tabi tuttular Davetçilerin mesajýný dinlemediler Bu nurlu insanlar konuþtukça, o karanlýk ruhlu insanlar kaçýþtýlar Önce kaçýþtýlar, sonra dönüp saldýrdýlar Sonra davetçiler hakkýnda yalan, ardýndan iftira ve bin bir asýlsýz sözden mamul bulamaç yaptýlar Bu zehri insanlara ‘tatlý bir doðrudur’ deyip yedirmeye çalýþtýlar Davetin durmadýðýný, Ýslamî çalýþmalarýn bütün hýzý ile devam ettiðini gördüklerinden bazýlarýný sürgüne gönderdiler, bazýlarýný hapse koydular, bazýlarýný da þehit ettiler
Bütün bu tepkilerden hiç biri bu nurlu kafilenin yiðitlerini durduramadý Çalýþýp didindiler Bunlardan bazýsý bir ömür çalýþmadan sonra ancak birkaç dindar insaný bir araya getirebildi Bazýsý daha fazla insaný bir araya getirip müminlerden oluþan büyük cemaatleri topladý Bazýsý zalim ve kafir firavunlara karþý kitlesel kýyama önderlik yaptý Bazýsý ise devlet kurmaya muvaffak oldu…
Davanýn önüne konulan engeller ve davetçinin gördüðü tepkilerin boyutu ne kadar uzun ve derin, dozajý ne kadar fazla olursa olsun bunlarýn hiç biri davetçinin davetini yapmasýna engel teþkil etmemiþtir Bu baðlamda Hz Nuh(as), Hz Ýbrahim(as) ve Hz Musa(as) baþta olmak üzere Kur’an’da kýssalarý geçen bu önder davetçilerin davetteki üslup, yöntem ve metodlarý günümüz mücahitlerinin istinbatýna müntazýrdýr Kendi þartlarýmýz içinde ve kendi çalýþma programýmýzýn her damarýna bunlarýn daha bir hissedilir olmasý lazýmdýr Daha pratik sonuçlar elde etmeye çalýþmak lazýmdýr Piyasada bugün bu alanda yazýlmýþ çok kýymetli eserler bulunmaktadýr Bunlardan da faydalanarak bu alanda çok verimli programlar üzerinde çalýþýlabilir… Rabbim bu nurlu davetçilerden bazýlarýný þöyle bildiriyor:
“(Biz) Ona(Ýbrahim’e), Ýshak’ý ve (Ýshak’ýn oðlu) Yakub’u ihsan ettik Her birini hidayete erdirdik Daha önce de Nuh’u ve Onun (Ýbrahim’den sonra gelen) zürriyetinden Davud’u, Süleyman’ý, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yý ve Harun’u hidayete erdirmiþtik Ýþte iyilik edenleri böyle mükâfatlandýrýrýz!”(En’am; 84)
Sonuç olarak bu nurlu kafilenin bireyleri, biri diðerini tamamlayarak, biri diðerini müjdeleyerek, biri diðerini tasdik ederek ve biri diðerini örnek alarak cihatta, fedakârlýkta, teslimiyette, ihlasta, takvada, kahramanlýkta, rabbani bir üslup, rahmani bir yöntem ve ilahi bir metod ittihaz edinip, Allah için yarýþarak tarih tünelinden ilerleyip vazifelerini yerine getirmiþlerdir Bizim Allah Resul(sav)’ünün hayatý ve mücadelesinde gördüðümüz cihadlar, fedakârlýklar, kahramanlýklar, yol, yöntem ve metodlarýn hepsi, o azizlerin hayat ve mücadelelerinde hayati ve merkezi noktalarý oluþturmuþtur Nasýl oluþturmasýn ki? Çünkü alemlerin Rabbi olan Allah, Hatem-ül Enbiya(sav) olan Efendimize þu yüce emirleri buyurmaktadýr
“Ýþte onlar (o peygamberler), Allah’ýn hidayete erdirdiði kimselerdir (Habibim, Ya Muhammed!) artýk (sen de) onlarýn yoluna tabi ol! De ki: ‘(ben) Ona(Kur’an’a) karþý sizden bir ücret istemiyorum! O, ancak âlemler (ve bütün asýrlar) için bir nasihattir”(En’am; 90)
Geçmiþin Tecrübeleri Nasýl Deðerlendirilmeli
Þimdiye kadar izah etmeye çalýþtýðýmýz, Allah Resulü(sav)’nün daveti ile önceki Ýslam önderlerinin davet çalýþmalarý arasýnda esasta herhangi bir farklýlýðýn olmadýðýdýr Detaylardaki kimi farklýlýklara da yukarýda temas ettik… Konuyu bu þekilde özetledikten sonra þimdi de önceki davetçilerin davet tecrübelerinden nasýl istifade edeceðimize bir bakalým Öyle ya, bir þeyi bilmek ile o bilinen þeyi faydaya dönüþtürmek birbirinden farklý þeylerdir Bilmek ile, bilgiyi pratik hayatýn hizmetine koyup onunla uhrevi kazanýmlara uzanmak ayrý þeylerdir Ýslam’ýn genç davetçisi için bu daha önemlidir Bu önemin bilincine varmak ve onu idrak etmek daha da önemlidir Demek ki burada ayýrt etmemiz gereken bir husus söz konusudur Hayýr, bu, bilgi ile bilgiyi pratize etme olayý deðildir Bu ayrýca üzerinde uzunca durulmasý gereken bir konudur
Burada ayýrt etmemiz gereken husus, önceki nurlu davetçilerin davet metodlarý ile Allah Resul(sav)ünün davet metodu arasýnda var gibi görünen ince ve zarif bir perdedir Bu þudur; daha önce de ifade ettiðimiz gibi o nurlu davetçilerin her biri farklý zamanlarda ve farklý coðrafyalarda farklý milletlere peygamber olarak gönderilmiþler ve gönderildikleri milletlerden sorumlu tutulmuþlardýr Ayný þekilde davete muhatap millet de kendisine gönderilen peygamber hangisi ise, onlar da onu dinlemekle ve ona itaat etmekle mesul tutulmuþlardýr Ýþte Efendimiz(sav)’in konumunu önceki davetçilerden ayýran nokta burada beliriyor O da þudur; Efendimiz(sav), kendinden önceki peygamberlerin aksine hem peygamberlerin sonuncusudur ve hem de bütün insanlara gönderilmiþtir O yeryüzünde bulunan ve kýyamete kadar gelecek olan tüm insanlarýn peygamberidir Ve ayný þekilde bütün insanlarýn onun getirdiði mesajý kabul etme, ona iman etme ve onunla amel etme sorumluluklarý bulunmaktadýr Ýþte tam da burada davetçi için söylememiz gereken þeyi söylemeliyiz Þöyle ki; efendimiz kendinden önceki davetçilerin tecrübesinden nasýl yararlandý ise biz de öyle yararlanmalýyýz “Öncelikle biz bunu, taþýdýðýmýz risaletin tarihi olarak görüyor ve geliþme sürecindeki ilk deneyimlerinin toplamý olarak deðerlendiriyoruz Bu doðrultuda üzerimize düþen bu deneyimler arasýndan baþarýlý ve olumlu olanlarý seçip almak ve kendi pratiðimizde bunlardan yararlanmaktýr Tarihte risaleti zor durumda býrakan geliþmeleri de tanýyýp bunlara düþmeme yollarýný araþtýrmamýz gerekmektedir Bunlarý yaparken, zaman ve mekânla sýnýrlý hususlarý ilgi alanýmýzýn dýþýnda tutmamýz icab etmektedir Çünkü belli zaman veya mekânla sýnýrlý konularýn günümüzde devreye sokulmasý imkânsýzdýr Biz hayatýn bütün geliþmelerini göðüsleyecek genel ve kapsamlý sonuçlara bakmalýyýz…”
Rabbimiz önceki davetçilerin geçirdiði tecrübeleri son ve evrensel davetçisi olan Habibine bildirirken, Kur’an-ý Kerim’de biz þunlarý okuyoruz:
“Muhakkak ki onlarýn kýssalarýnda, (selim) akýl sahipleri için bir ibret vardýr (Bu Kur’an) uydurulacak bir söz deðildir; fakat kendinden önce gelen(kitap)lerin tasdiki, her þeyin açýklamasý ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve bir rahmettir” (Yusuf; 111)
Önceki davetçi(peygamber)lerin hayat ve mücadelelerinde selim akýl sahipleri için bir ibret, bir ders ve bir sonuç çýkartma yolu ve imkaný vardýr Ve bu Kur’an bu hakikatleri bildirmektedir
Kendinden önce gelen kitaplarý tasdik ediyor
Her þeyin açýklamasýný içeriyor
Ýman edecekler topluluðu için bir hidayet kaynaðýdýr
Ve ayný zamanda bir rahmettir O
Baþka bir ayet-i kerimede ise rabbimiz, geçmiþ davetçilerin tecrübelerini hikâye ediþ nedenlerinden bazýlarýný þöyle açýklýyor:
“(Ey Resulüm!) Peygamberlerin haberlerinden kendisi ile kalbini takviye edeceðimiz her þeyi sana anlatýyoruz Bunda (bu surede) de sana hak ve Müminlere bir nasihat ve bir ihtar geldi” (Hud; 120)
Bu ayet-i kerime ile de rabbimiz geçmiþ davetçilerin tecrübelerine iliþkin anlatýlan her olayda Peygamber Efendimiz baþta olmak üzere Ýslam davetçileri için þu faydalarýn var olduðunu bildiriyor:
Davanýn ve davetin oluþturduðu atmosferin aðýr zemininden dolayý daralýp sýkýþan gönüllerin ferahlatýlmasý
Mücadelenin iniþli-çýkýþlý tepelerine týrmanýrken kimi zaman baðlarýn gevþemesi söz konusu olabiliyor Bu uzun ve zahmetli yolda azmin pekiþtirilmesi
Bu hikayeler, dava önderine hakký ve gerçeði ilettiði gibi Müminler için de nasihat ve hatýrlatma niteliðindedir
Görüldüðü gibi Rabbimiz önceki davetçilerin baþlarýndan geçen olaylarý hikâye ederek kendi habibini davasýnda ve davetinde takviye ediyor Azmini pekiþtirip kalbini takviye ediyor Onun durumu bu iken, onunla ilgili bu önlemler ardý ardýna sýralanýrken kendi durumumuza, kendimize artýk daha iyi bakmak durumundayýz Bizden önceki Ýslami hareketlerin tecrübelerine ne denli ihtiyacýmýz var, bizden önceki davetçilerin yaþadýklarý deneyimleri öðrenmeye, öðrenip önümüze bir fanus gibi tutmaya ne denli ihtiyacýmýz var, gün gibi ortada duruyor
Rabbimiz! Ýþimizi kolaylaþtýr Âmin!
Muhammed ÞAKÝR