sevilmek isteriz By: sumeyye Date: 08 Temmuz 2010, 14:14:34
sevilmek isteriz
“Kadýnlar kendileri için, erkekler ise eserleriyle sevilmek isterler”
Milaine Garaudy
Sevilmek isteriz, karþýlýksýz… Hizmetimiz, güzelliðimiz, zenginliðimiz için deðil, öylesine sevilmek isteriz Belki biraz da güzelliðimiz için… Onu da kýsmen kendimizden ayrý görmediðimizden Bu sevgiyle büyür, olgunlaþýr ve severiz Bu sevgi o kadar büyür ki, bütün yaþayanlarý kapsayýverir Hazret-i Fâtýma misali, duâmýzý ümmete hasrederiz
Fakat sevgiyle doyurulmazsak, bu açlýk kör eder kalbimizi; yýrtýcýlýkta bir panteri, sinsilikte bir tilkiyi geçeriz Bugün ne acýdýr ki, ikinci yüzümüz hâkim dünyaya… Bir güç yarýþý, bir iktidar hýrsý ve çarpýtýlmýþ bir özgürlük arayýþý içindeyiz Þöhret (!) bulmuþ ya da bulmak isteyen kadýnlarýn savunduklarýna baktýðýmýz zaman; hep bir haklýlýk dâvâsý, hep bir üstünlük iddiasý var, ne yazýk ki!
Kadýn ve erkek eþitliðini savunanlarýn, hatta kadýnýn üstünlüðünü iddia edenlerin bu iddialara misalleri dahî kendilerini yalanlar vasýfta hâlbuki… Kadýn ve erkeðin spor müsabakalarýnda ayrý statüde yarýþmasý, cerrâhide erkek doktorlarýn tercih sebebi olmasý, Formula yarýþlarýnda bugüne kadar hiçbir kadýnýn erkeklere meydan okuyamamasý vs…
“–Bakýn biz de araba kullanýyoruz, futbol oynuyoruz” demekle olmuyor, denksen, yarýþ bu alanlarda erkeklerle, gör ne kadar denksin! Bir yetimhâneyi erkeðe teslim etmek ne kadar gafletse, hapishâne hâkimiyetini de tamamen kadýnlara teslim etmek o kadar gâfilâne! “Fizîkî bakýmdan zayýf olmak, insânî bakýmdan zayýf olmayý mý gerektiriyor” ki, kuvvet iddiasýna giriyoruz, idrak edemiyorum Hem fizîken kudret iddiasýndayýz, hem de hissiyat bakýmýndan liderliði elden býrakmýyoruzBir erkeðin, kadýn hissiyatýna eriþmesi nasýl mümkün deðilse, objektif olalým ve kabul edelim ki, bedenî güç ve iktidar bakýmýndan da, kadýnýn erkeðe denk olmasý mümkün deðil! Ýþ dünyasý, kadýnlarýn bu denklik yarýþlarýyla ivme kaybediyor Ýranlý ilâhiyatçý Sýdýka Vesmegi, “Gerçekte erkekler, kadýnlarý geçindirme ve koruma sorumluluklarýný tam anlamýyla yerine getirememiþlerdir Bunun neticesinde kadýnlar, haklarýný elde etmek isterken erkeklerle rekabet etmeye kalkmýþlardýr Ancak bu rekabet; kadýný, haklarýna kavuþturmamakla kalmamýþ, âilenin ve toplumsal dengenin sarsýlmasýna sebep olmuþtur” diyor
Bugün kadýnlar; iktidârýn, kaprisin ve ihtirâsýn sembolü olmak yolunda ne yazýk ki, saðlam adýmlarla ilerliyor Fakat pek çok anket, burnundan kýl aldýrmayan bu kadýnlarýn fizîkî þiddet altýnda, ev-iþ arasý koþturmacanýn kýskacýnda kývrandýðýný gösteriyor Ama sýrf hýrsý sebebiyle kadýnlar, bu problemi gizli yapýlan anketlere îtiraf edebiliyorlar Vak’ayý inkar etmekse çözüm getirmiyor
Kabul edelim ki, hissiyâtýmýz, mantýðýmýzýn çok önünde! Mesele, bu hissiyâta Kur’ân ve Sünnet ýþýðýnda yön verebilmek! Ýþte o zaman hissiyât ve akýl bir âhenk içinde hareket edebiliyor Meselâ korkuyorsam Allâh’a sýðýnýp kurbiyetimi artýrayým, ihtiraslýysam ilim öðrenip irfana tebdil edeyim, kýskançsam mahremime alâkamý arttýrýp iffetimi nâmahreme kapatayým
Nesil ve toplum bize emanet Osmanlý’da nasýl pek çok merhamet kuruluþu ve vakýf, hanýmlarýn önayak olmasýyla kurulduysa bugün de hayra rehber olmak, huzurun menbaý olmak, sâliha hanýmlarýn elinde Yaratýlýþýmýzdan gelen ilk vazifemiz, huzur vermek!
“Ýbn-i Abbas ve Ýbn-i Mesûd -radýyallâhu anhümâ-’dan rivayet edildiðine göre, Hazret-i Havva annemiz, ilk yaratýldýðýnda Hazret-i Âdem’e:
«–Allah beni, senin benimle huzur ve sükûna ermen için yarattý» dedi” (Taberî, Tarih, I, 103-104)
Demek ki, huzur kaynaðý olacaðýz… Özgürlüðü; çalýþmak, evin çilesi(!)nden kurtulmak, dýþ dünyaya açýlmak, ekonomik güç olarak algýlayanlar, Hazret-i Meryem’i bütün dünya kadýnlarýna üstün kýlanýn “dindarlýk, iffet, evlât çilesi ve sükûtu”, Hazret-i Âiþe’yi Allah katýnda pâk edenin “iftira musibeti karþýsýnda Allâh’a olan teslimiyeti”, Hazret-i Fâtýma’yý cennet kadýnlarýnýn anasý yapanýn “annelik ve zevcelik zahmeti” olduðunu gözden kaçýrmýþlar gibi…
Tabiî olarak beklentilerimiz var, elbette…
Bir kýz çocuðu olarak, nazlanmak,
Bir kardeþ olarak, hatýrlanmak ve incelik,
Bir abla olarak, sözümüzün kâle alýnmasý,
Bir arkadaþ olarak, samimiyet ve paylaþým,
Bir gelin olarak, anlayýþ ve sahiplenilmek,
Bir zevce olarak, ilgi ve nazýmýza karþý sabýr ve þefkat,
Bir kayýnvalide olarak, -tatmadým, ama galiba- evlâdýmýzýn mutlu edilmesidir beklentimiz…
Lâkin bilmeliyiz ki, bu beklentilerin haklý olmasý için, sýfatýmýzýn “sâliha” olmasý gerekiyor Kadýn dediðimiz; önemsenmek, duygularýný doya doya yaþamak ister Bu hissiyat, hayýrda saðlamlaþtýrýldýysa, hayatýn fýrtýnalarýna karþý erkekten çok daha kuvvetli bir kalkan olur Yok deðilse, fýrtýnaya bir duygusal fýrtýna daha eklenip toplumsal felâketler çýkar ortaya…
Allah yaratýlýþ gâyemizi idrak edip dünya için huzur kaynaðý “sâliha hanýmlar” olmayý nasip etsin, cümlemize…
Huri Eryýlmaz