Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Durmak yok By: sumeyye Date: 07 Temmuz 2010, 14:21:19
Durmak Yok!

Elbette güçlükle beraber þüphesiz bir ko-laylýk vardýr Gerçekten, güçlükle beraber bir ko-laylýk vardýr”(94 Ýnþirah 5, 6)
Üzülmeyin, muhakkak, mutlaka ve mutlaka o zorluk-la beraber bir kolaylýk vardýr Hayýr hayýr, yanlýþ duyma-dýnýz, yanlýþ anlamadýnýz, muhakkak zorlukla beraber kolaylýk vardýr
Bir konuda zorlanýyorsunuz Nedir o zorluk? Meselâ hanýmlarýnýza, çocuklarýnýza, çevrenizdeki Allah kul-larýna bu sûreyi anlatýp duyurma konusunda zorlaný-yorsunuz, diyelim Çocuklarýnýzý Müslümanca eðitme ko-nusunda zorlanýyorsunuz farz edelim Veya kendiniz biz-zat Kitap ve Sünnetle tanýþma konusunda zorlanýyor-sunuzBunlar birer zorluktur, bellidir, bunu biliyorsunuz Bunun zorluðunu biliyorsunuz Ama þunu da bilesiniz ki bu belli olan, eni boyu, çapý bilinen bu zorlukla beraber eni boyu bilinmeyen, ne kadar olduðu, nereden ve nasýl geleceðini bile hesap edemeyeceðiniz bir kolaylýk, Al-lah'tan gelecektir Allah, bu konuda bir deðil, birden çok, bilemeyeceðiniz, hesap edemeyeceðiniz çapta kolay-lýklar gönderecektir Ne büyük bir müjde deðil mi? Prob-lem tektir ama çözüm yollarý hesap edemeyeceðiniz bo-yuttadýr Dert birdir ama derman düþünemeyeceðiniz ka-dar çoktur
Zorlukla beraber sýnýrsýz kolaylýklar vardýr Sen Allah'ýn gönderdiði kolaylýklarla o zorluðu aþacaksýn, o zorluðu yenecek ve baþarýya, zafere ulaþacaksýn ama o zorluðu Allah'ýn izniyle yenince, zafere ulaþýnca da “Tamam bitti, kurtuldum, yendim, baþardým” diye sakýn miskinleþmeye kalkma Sakýn yatmaya kalkma O meþgalen sakýn senin Allah'la münâsebetini kes-mesin O iþinin sýkýntýsýndan dolayý sakýn Allah'ý unut-mayasýn
Yaþadýðýmýz sýkýntýlar, hattâ maðlûbiyetler; mora-limizi bozabilir, yýpranmamýza neden olabilir Ama bunlar kesinlikle trajedilere, çaresizliklere dönüþ-türülmemeliNe zorluk, ne de kolaylýk mutlaktýr Zor-luklarýn aþýlmasý, ancak doðrular üzerindeki ýsrar ve sabýrla mümkündür Allah Teâlâ, bizi baþardýklarý-mýzla deðil; yapýp ettiklerimizle hesaba çekeceðine göre, zor zamanlarda üzerimize düþeni yerine getir-meli, bütün gücümüzle cehdetmeli ve Allah'a tevekkül etmeliyiz Karanlýðýn en fazla koyulaþtýðý, ümitlerin yitirilmeye baþladýðý an, Ýlâhî yardýmýn yaklaþtýðý an-dýr Zorluklarý aþmada gösterdiðimiz çaba, kolaylýkta da sürmeli, dinamizm süreklileþtirilmelidir Ýmtihan, her zaman belâ, sýkýntý ve zorlukla olmaz; bazen de ko-laylýk ve nimetlerin bolluðu ile olur Allah'a iman edenler için ümitsizliðe yer yoktur
Allahü Teâlâ, denemek için yarattýðý insanoðlunun dünya imtihanýnda baþarýlý olmasý için ona pek çok kolaylýklar tanýmýþ, sýrtýna taþýyamayacaðý, altýndan kalkamayacaðý aðýr yükler yüklememiþtir (2 Bakara, 286) Dünyaya rahat bir þekilde gelebilmesi için do-ðum yolunun kolaylaþtýrýlmasý (rahmin açýlýp doðum kanalýnýn geniþletilmesi) (80 Abese, 20), bunlardan ilkidir Zayýf bir yapýda yaratýlan insana ilahî rahmetin gereði olarak sunulan kolaylýklar, onun daha iyi bir kul olabilmesini saðlamak içindir; Allah'ýn muradý, insan-lara zorluk çýkarmak deðil, kolaylýk göstermektir (2 Bakara, 185)
Ýnsan yapýsýna en uygun bir din olan Ýslâm'ýn bu özelliði, Hz Peygamber tarafýndan þöyle dile geti-rilmektedir: "Þüphesiz ki bu din, kolaylýktýr Her kim, (kolay olan) bu dini zorlaþtýrýrsa, altýnda kalýr Onun için orta bir yol tutun ve dini takribî bir surette tatbik edin" (Buhârî, Ýman 29)
Allah insanlarýn, kendilerinden istenmeyen so-rumluluklarýn (zorluklarýn), ibadet niyetiyle de olsa altýna girmemelerini istemekte ve buna Hýristiyanlýk-taki ruhbanlýðý örnek vermektedir (57 Hadid, 27)
Peygamberimiz de, devam ettiremeyecekleri sýklýk ve zorluktaki nafile ibadetlere baþlamamalarý için as-habýný uyarmýþ, güçlerinin yeteceði kolaylýkta olanlara baþlayýp devam ettirmelerini tavsiye etmiþtir Ýnce ele-yip sýk dokuyarak gereðinden fazla zorlaþtýrma, özen-mecilik düþünceleri de Hz Peygamber tarafýndan ya-saklanmýþ ve böyle yapanlarýn helak olacaðýný bildir-miþtir (Müslim, Ýlim 7)
Hz Peygamber de; "Dininizin en hayýrlý ameli, ko-lay olanýdýr" demiþ ve Hz Âiþe(ranha)'nin belirttiðine göre, o, günah olmamak þartýyla iki þeyden birini ter-cihte muhayyer býrakýldýðýnda, daima, kolay olaný ter-cih etmiþtir Bundan dolayýdýr ki, Ýslâm hukukunda, kolayý tercih (el-amel bil-eyser) külli bir kaide olarak kabul edilmiþtir Ey Rabbîm! Ýþimi kolaylaþtýr, zorlaþtýr-ma ve hayýrla sonuçlandýr" duasý da, dindeki kolaylýðý çok güzel bir þekilde dile getirmektedir
“Öyleyse; bir iþi bitirince diðerine giriþ ve ümit edeceðini yalnýzca Rabbinden iste”(94 Ýnþirah, 7-8)
Evet bir iþ bitince, bir iþi bitirip sonuca ulaþýnca, bir konuda baþarýya ulaþýnca yatma Hemen doðrulup bir baþka iþe baþla Hemen onun arkasýndan bir baþka iþle uðraþ Bir baþka göreve daha doðrul, bir daha yürü, bir daha yorul Bir iþi bitirince bir baþkasýna yönel Rab-bimiz bir insana din anlatýp onu hakka ulaþtýrýnca “Ta-mam artýk, benim görevim bitti” deme, ikinci bir insa-na koþ diyor Bir savaþtan döndüðün zaman ibadete yönelip cehd ve gayret et
Meselâ bir ada düþünün ki, o adada yaþayan altmýþ beþ milyon insan var Bu adada bir kýsým hain insan-larýn çýkardýklarý bir yangýn sonucunda bu altmýþ beþ milyon insan yanmaya gidiyor Hepsi de farkýnda ol-madan hýzla cehenneme doðru gidiyor Farz edin ki sizin de bir kayýðýnýz var ancak sizinle birlikte üç kiþiyi alabiliyor Ne yapacaksýnýz? Hemen süratle o adaya gidecek ve yangýn konusunda, ateþe gittikleri konu-sunda ikna edebildiðiniz, kandýrabildiðiniz, kurtulma-ya razý edebildiðiniz iki kiþiyi alýp hemen karaya çýka-racaksýnýz Sahil-i selâmete çýkaracaksýnýz Þu anda böyle kurtardýklarýnýzý götürebileceðiniz bir selâmet yer var mý yok mu, onu da bilmiyorum Tabii o iki kiþiyi ka-yýða bindirirken elbette öbürlerine de bir þeyler anla-tacaksýnýz Hazýr olun az sonra gelip sizi de alacaðým gibi…
Ýki kiþiyi karaya çýkardýnýz Bundan sonra tamam bitti, benim görevim bitti, ben görevimi yaptým Ne yapayým, kayýðým iki kiþiyi alabiliyordu, ben de onlarý alýp kurtardým deyip yan gelip yatmayýn Hemen bir ikinciye, arkasýndan bir üçüncüye daha koþun Ýþte âyette anlatýlan budur Ama öyle bir koþma, öyle bir koþturma ki sonunda ne rütbe olmalý ne de mal Sade-ce Allah'a raðbet etmeli, istediðimiz, umduðumuz, beklediðimiz, arzumuz, hedefimiz sadece Allah'ýn güzel rýzasý olmalýdýr
Allah için bir ömür koþturmalýyýz Ýslâm bizden Allah için sürekli bir gayret istemektedir Varlýðýmýzý, zamanýmýzý, imkânlarýmýzý Allah'a kullukta kullanarak deðerlendirmeye çalýþmalýyýz Bakýn, Ýbni Abbas (ra)'ýn rivâyet ettikleri bir hadislerinde Rasûlullah Efendimiz þöyle buyurmaktadýr:
“Ýki nimet vardýr ki insanlarýn pek çoðu onlarýn kadr u kýymetini bilme noktasýnda aldanýyorlar: Sað-lýk ve boþ zaman” (Buhâri, Rikâk 1)
Elbette, saðlýðýn kýymetini bilip onu satacak veya paraya tahvil edecek deðiliz Boþ vaktin kýymetini bilip de onu da kiraya verecek halimiz yoktur Bu ikisini Allah'a kulluk için yatýrým yapacaðýz Allah adý-na cehd ü gayrette deðerlendireceðiz Bunun için de ilk olarak elbette farzlara sarýlarak, sonra da arta kalan zamaný nafilelerle doldurarak Rabbimize yaklaþma imkânlarý arayacaðýz Tabi boþ vakitten ve sýhhatten kasýt, kiþinin mecburen yapmak zorunda olduðu farz-lardan arta kalan zamandýr
Onun içindir ki Rabbimiz bu ayetlerde bir þeyi yaptýktan, bir iþten boþaldýktan sonra buyurmuþtur Yoksa bunun mânâsý; Allah bize boþ zaman vermiþtir de, bomboþ bir hayat vermiþtir de biz onu dolduraca-ðýz deðildir Yani biz zamaný Ýslâm'a göre ayarlaya-caðýz Eðer bu konuda Ýslâm nazarý itibara alýnmazsa, zaten insanlarýn zamaný hep doludur Eðer kendi ken-dine dolan þu bizim hayat progr----- göre düþüne-cek olursak, bir saniye bile boþ vakit yoktur Öyle deðil mi? Meselâ para kazanmak, kahvede oturmak, maç seyretmek, haberlere bir göz atmak, bir dizi film ile beraber olmak… Eðer böyle Ýslâm'ýn zaman anlayý-þýndan uzak bir hayatýn adamýysak, kesinlikle söyle-yebilirim ki mümkün deðil boþ vakit bulamazsýnýz Öyleyse programýmýzý Ýslâm'a göre yapmak zorun-dayýz

Ali Küçük
 

radyobeyan