Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Hayirlisini ver ALLAH im By: sumeyye Date: 06 Temmuz 2010, 10:55:25
Hayirlisini ver ALLAHim..

"Kim Allâh'tan korkarsa, Allâh ona bir çýkýþ yolu ihsân eder ve ona beklemediði yerden rýzýk verir Kim Allâh'a güvenirse O, ona yeter Þüphesiz Allâh emrini yerine getirendir Allâh her þey için ölçü koymuþtur" (Talak, 2-3)
Fatma haným, sýrtýna ekin destesini aldý ve düþünceyle ilerlemeye baþladý Birden kayýnvâlidesinin sesiyle kendine geldi:
"-Kýz Fatma çabuk buraya gel Sarý inek doðuruyor, yardým et!"
Can havliyle sýrtýndaki destesini indirdi ve ahýra koþtu
Aman Yâ Rabbi… Hayvan da olsa, ne kadar acý çekiyordu Fatma haným, kayýnvâlidesiyle birlikte hayvanýn doðum yapmasýna yardým ediyordu Kayýnvâlidesi:
"-Bir hayli zor olacak galiba!" dedi
"-Evet zora benziyor Dana toplu herhâlde" diye mýrýldandý Fatma haným da…
Fatma, hayvan acý çekmesin diye þifâ âyetlerini, ardýndan bildiði bütün sûreleri okumaya baþladý Kayýnvâlidesi:
"-Deli kýz, ineðe de okunur mu?" dedi Fatma ise:
"-Ana bak, çok acý çekiyor, yüreðim dayanmýyor" diye cevap verdi, gözyaþlarýyla Bir saat zorlu bir çabanýn ardýndan, sarý kýzýn bir tosunu oldu Sarý kýz hemen þefkatle onu yalayýp kokladý
Fatma'nýn bütün merhameti, sanki gözlerinden yaþlarla ýlýk ýlýk akýyordu Kayýnvâlidesi:
"-Bak, ineðin bile yavrusu oldu Dört senedir bu kapýdasýn, bir torun veremedin kucaðýmýza!" dedi Fatma ise:
"-Allâh hayýrlý evlat versin, ana" dedi Kayýnvâlidesi ise:
"-Hayýrlý, hayýrsýz! Bir evlâdýn olsun Bizi ele güne dil ettin ya!" dedi öfkeyle…
Fatma, ikindi namazýndan sonra duâ için secdeye vardý ve:
"Rabbim dört yýldýr senden hayýrlý evlâd istiyorum Olmuyor Rabbim! Hep hayýrlý istiyorum, ben âciz hâlimle nasýl hayýrsýz bir evlâtla baþ edebilirim Ben kendimi ýslâh edemezken onu nasýl ýslâh edeyim" diye gözyaþlarýyla yýkanan, salavâtlarla taçlanan duâsýný bitirdi
* * *
Dört kez hâmile kalmýþ, ama hepsini kaybetmiþti Ve ýsrarla "hayýrlý evlat ver" diye duâ etti, etti Birkaç ay sonra rüyasýnda bir ses:
"-Kýzým, hayýrlý bir kýz evlâdýn olacak, adýný Hediye koy" dedi O, yine hep "hayýrlýsýný" istedi Nihâyet Allâh'ýn lutf u keremiyle yavrucuðuna kavuþtu Ýsmini, Ayþe Hediye koydu
Yalnýz Ayþe durmadan hasta oluyor, her gece doktora götürüyorlardý Fatma haným, geceleri nefes alýyor mu diye sürekli onu dinliyordu Uyku nedir bilmez oldu Bir gece yine doktora götürdüler Doktor:
"-Kýzým, sen bu çocuða köyün zor imkânlarýnda bakamazsýn, bünyesi çok zayýf ve hassas, ölür! Benim de yýllardýr çocuðum olmuyor onu bana ver!" dedi
Fatma'yý bu teklif iyice bunalttý ve:


"-Aslâ!" dedi Ve çocuðuyla birlikte eve döndüler O gece, iki rekat hâcet namazý kýldýktan sonra Rabbine yalvardý, duâ etti:
"-Rabbim, bu evlât hayýrlý olacaksa onu bana nasip edip sevindir Bende büyüsün, bir yetimle evlendirip onu sevindireyim" diye duâ etti Seccâdesini toplarken:
"-Veren de O, alan da O, bize sadece duâ düþer" dedi
Ayþe, günden güne iyi oluyordu ve gün geçtikçe büyüdü, þirin bir kýz oldu Allah, Fatma hanýma ardý ardýna dört evlat daha ihsân etti O, hep:
"-Hayýrlý olursa nasip et, hayýrsýzsa ben nasýl onu ýslâh ederim, ben kendimi bile ýslâh edememiþken!" diye duâ etmeye devam etti
Ayþe, ilkokulu bitirince Kur'ân Kursuna verdiler Orada çok baþarýlýydý Edebiyle, ahlâkýyla, çalýþkanlýðýyla kendini sevdirmiþti hocalarýna Hocalarý hâfýzlýða baþlatmak için ýsrar ediyorlardý Çünkü hýfzý çok kuvvetliydi Ayþe ise "ya onun hakkýný veremezsem, Rabbimin huzûruna nasýl çýkarým" diye iç hesaplarý yapýyordu Ve nasiptir, bu düþünce sebebiyle hýfzýna baþlamadý
16 yaþýndaydý, güzelliði ve edebi onu akranlarýndan ayýrýyordu Yaþý küçüktü, ama çok tâlibi vardý Bir gün bir genç talip oldu, âilesi oldukça varlýklýydý Diðer taraftan da fakir, anasýz babasýz bir genç tâlipti:
"-Öðretmenlik imtihanlarýna girdim Kazanýrsam elimde tek hünerim o… Baþkaca verecek hiçbir þeyim yok" dedi
Ýki taraf için de zaman istediler Fatma haným, kýzýna:
"-Ben çok yokluk gördüm, sen görme kýzým Fakir olan çocuk, kendine baþkasýný bulsun Seni böyle göz göre göre yokluða atamam" dedi
Karar verildi Ertesi gün, zengin gencin âilesine haber verilecekti Fatma haným, o gece rüyâsýnda Kâbe'nin duvarlarýný sývýyordu Fakir genç de sýrtýnda harç taþýyýp, ona yardým ediyordu Böylece Kâbe'yi sývayýp bitirdiler Uzaktan bir ses duydu:
"-Bir yetimi sevindirmek Kâbe'yi inþâ etmek gibidir Kýzým verdiðin sözü unutma, yetimi sevindir Allâh onu mübârek kýlsýn"
Bu sesi tanýmýþtý 16 yýl önce yine rüyâda kendine çocuðunun olacaðýný müjdeleyen sesti Uyandý ve rüyâsýný kýzýna anlattý Ayþe ise:
"-Anneciðim sen her zaman en hayýrlýsýný istersin, Rabbimden Bu apaçýk bir rüya! Rabbim gönül evlerimizi lutfuyla zengin kýlsýn" dedi
Kur'ân sadâlarý içinde düðün yapýldý Her þeyin en sâdesi seçilmiþti evi için Bir takýsý yoktu Ayþe'nin, ama gönlü îmân dolu bir hazineye sahip olduðu için Allâh'a duâ ediyordu
Unutmayalým biz insanoðlu çok âciziz Neyin hayýr, neyin þer olduðunu bilemiyoruz Âyet-i kerimede buyurulduðu üzere, bazen: "Hayýr ister gibi ýsrarla þerri istiyoruz" Onun için Rabbimizden, her zaman her þeyin en hayýrlýsýný isteyelim

"Ey Rabbimiz! Bizi Sana boyun eðenlerden kýl, neslimizden de Sana itaat eden bir ümmet çýkar, bize ibâdet usûllerimizi göster, tevbemizi kabul et Zîrâ, tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhametli olan ancak Sen'sin" (Bakara, 128)

 


ALINTI

radyobeyan