Evlenme By: neslinur Date: 05 Temmuz 2010, 15:37:27
EVLENME
1. Soru:
--Evlenmenin hükmü nedir, açýklama yapar mýsýnýz?
--Peygamber Efendimiz:
(Ennikâhu sünnetî) "Nikâh benim sünnetimdir." buyuruyor. Bu ne demek?.. "Evlenmek benim koyduðum adettir, benim yolumdur." demek... Kesin yapýlmasý gereken deðil de, benim seçtiðim, tercih ettiðim, gittiðim yoldur demek...
Ama evlenmenin hükmü, kiþinin özelliklerine göre deðiþir. Fýkýh kitaplarý böyle yazar. Adam çok kuvvetli duygulara sahip, evlenmediði zaman kendisine hakim olamayacak, günaha dalacaksa; öyle bir insana evlenmek farzdýr. Neden?.. Evlenmediði takdirde günahkâr olacak!.. Öyle bir aciz adam ki, evlendiði zaman karýsýna bakamayacak, kocalýk vazifesini yapamayacak; böyle bir kimsenin de evlenmesi gerekmez.
Normal olarak, bir insanýn evlenmesi uygundur. Çünkü, Efendimiz'in tavsiye ettiði bir þeydir. Bekârlýkta tehlikeler çoktur, evlilikte sevaplar çoktur, faydalar çoktur.
Sahabe-i kirâmdan bir zat, hanýmý öldüðü zaman... Ýkisi de bulaþýcý hastalýða, vebaya tutulmuþlar. Hanýmý biraz önce ölüyor. Kendisine haber gelince diyor ki:
"--Aman beni evlendirin!.."
Diyorlar ki:
"--Efendim! Ýþte iyi olun inþaallah, kalkýn da düðün yapalým, güzel bir haným bulalým, evlenin!.."
Diyor ki:
"--Ben öleceðimi biliyorum. Amansýz hastalýða, vebaya yakalandým; kendimin öleceðimi biliyorum. Ama, Rabbimin huzuruna bekâr gitmeðe utanýyorum!" diyor.
Sahabe-i kiram bu, aþere-i mübeþþereden bir zât-ý muhterem... Onlarýn nikâha bakýþlarý böyle... Sevap bu, ibadet bu diye meseleye yaklaþýyorlar. Efendimiz'in hadis-i þeriflerinden anladýklarý mânâ bu...
Ama bu mânâ, kiþinin özel durumuna göre deðiþiyor. Çünkü karþýsýnda, aldýðý kadýnýn da haklarý var... Onun da hayatýný zehir etmeðe hakký yok... O zaman evlilik bazan haram oluyor, mekruh oluyor; bazan farz oluyor. Ama normal þartlarda Efendimiz'in yoludur, yapýlmasý gerekir.
2. Soru:
--Evlenmek niyetindeyim, eþimi seçerken nelere dikkat etmeliyim?
--Dindar, namuslu, becerikli, ev iþlerini yapmasýný bilen, iyi bir aileden, temiz bir kimse almaya gayret et!.. Çünkü, o senin eþin ama ayný zamanda senin çocuðunun annesi... Çocuk yetiþtirmeyi bilsin, evi yönetmeyi bilsin... Sadakatli olsun, güzel huylu olsun... Sen ona kýzarsýn, baðýrýrsýn; o yumuþak davranýr, alttan alýr, idare eder... Sen unutursun, o hatýrlatýr...
Allah bir insanýn hayrýný murad etti mi, ona böyle unuttuðunu hatýrlatan, hatýrladýðý þeyi yapmakta yardýmcý olan iyi bir arkadaþ nasib eder. Hayat arkadaþý da böyle... "Hadi efendi, hadi kalk! Ben uyandým, sen de kalk, teheccüdü kýlýverelim!" dese bir kadýn, dünyalara deðer... Böyle bir kimseyi bulmaða çalýþmalý!..
3. Soru:
--Dinimizda akraba evliliði nasýl karþýlanýyor?
--Muharremât, insan kimlerle evlenemez diye bir liste vardýr. Ayet-i kerimede:
(Hurrimet aleyküm ümmehâtüküm ve benâtüküm ve ehavâtiküm ve ammâtüküm ve hâlâtiküm...) diye bir liste vardýr. [Sizlere analarýnýz, kýzlarýnýz, kýzkardeþleriniz, halalarýnýz, teyzeleriniz, kardeþ kýzlarý, kýzkardeþ kýzlarý, sizi emziren süt analarýnýz, süt bacýlarýnýz, eþlerinizin analarý, kendileriyle gerdeðe girdiðiniz kadýnlarýnýzýn yanýnýzda kalan üvey kýzlarýnýz --ki, onlarla gerdeðe girmemiþseniz size bir engel yoktur-- öz oðullarýnýzýn eþleri ve iki kýz kardeþi bir arada almak sûretiyle evlenmek --geçmiþte olanlar artýk geçmiþtir-- haram kýlýndý. Doðrusu Allah baðýþlar ve merhamet eder.]
Bunlarýn dýþýndakilerle evlenebilir. Meselâ teyze kýzýyla evlenebilir, hala kýzýyla evlenebilir, amca kýzýyla evlenebilir. Yasaklarýn dýþýnda ötekilerle evlenmesi serbesttir, akraba çocuklarý olsa bile...
Akrabalardan evli insanlar var, nur topu gibi de çocuklarý var... Þahsen benim annem ve babam da kardeþ çocuklarýdýr. Dedeler kardeþtir. Ýki kardeþ evlâtlarýný birbirleriyle evlendirebilirler.
4. Soru:
--Evlenmek niyetinde olan kýz ve erkeðin birbirini görmesinde bir sakýnca var mýdýr?
--Kýsa müddet, az bir þekilde, sûisti'mal etmemek, ileriye gitmemek þartýyla görebilir. Öyle çok fazla deðil, her zaman deðil...
5. Soru:
--Beni evlendiriyorlar, istihare namazýna hâcet var mýdýr?
--Bir iþ kararlaþtýrýldýktan sonra istihare filân olmaz. Ýþ olup bittikten sonra olmaz. Daha önceden olsaydý, olurdu. Piþmiþ aþa su katýlmaz. Düþünmüsün, evet demiþsin; ondan sonra dönmek uygun olmaz. Tabii, mühim bir sebep olursa dönülür.
Aklen güzel görünen þey için veya þer'an doðru olan þey için, istihare yapmaða lüzum yoktur. Bakýyorsun, eþ olarak seçtiðin kimse müslüman, mütedeyyin, namazlý, niyazlý; olur. Ýki tane aday olur da ikisi eþit olursa, o zaman istihare yapýlýr; acaba hangisi daha iyi diye... Ama aday bir tane olunca, istihare gerekmez.
6. Soru:
--Evlenmek istiyorum, annem babam askerlik yapmadýðým için râzý deðil... Okuduðum için askerliðe yedi yýl var... Yaþým yirmiiki, kýzý da buldum. Sadece ailem râzý deðil, ne tavsiye edersiniz?
--Bu annenin babanýn ýsrarý yanlýþtýr muhterem kardeþlerim!.. Siz anne babaysanýz, böyle yapmayýn! Çünkü, evlenmenin tehire uðramasýndan dolayý çocuk bir günah iþlerse, anne baba mes'ul olur. Çocuðunu erken evlendirmek, anne babanýn vazifesidir. Tehir etmeðe kalkýþmak çok yanlýþ bir þeydir. Ýlk vakitte, ilk fýrsatta evlendirmeðe çalýþmasý lâzým!.. Mâdem yedi yýl sonra bunun askerliði gelecek, o halde þimdiden evlenmesi gerekiyor. Evlensin, Allah yardýmcý olsun...
Ýknâ etmesi lâzým, yanlýþtýr diye söylemesi lâzým!..
7. Soru:
--Kendi sýnýfýmdan bir kýza talib oldum. Evlenmemiþ bir ablasý olduðu için, bu iþte güçlük çýktý. Bu konuda tavsiyeleriniz?
--Bir evde birkaç tane kýz olabilir. Kimin kýsmeti çýkarsa, onun evlendirilmesi lâzým!.. Ablasý evlenmedi diye kardeþinin evliliðine mâni olmak Ýslâmî deðildir. Ýslâm'a göre böyle bir sýra yoktur. Kýzýn kýsmeti çýkmýþsa, kýsmet de hayýrlý ise, iyi bir müslümansa, verilir. Allah ötekisine de hayýrlý kýsmet versin denilir. Bu yanlýþ bir adettir, bunu söylemek lâzým!..
8. Soru:
--Bir kýzdan hoþlanýyorum; fakat onun bundan haberi yok... Ne yapmamý tavsiye edersiniz?
--Meþrû yoldan git, iste! Fazla da öyle hoþlanýp uzaktan bakma!..
9. Soru:
--Aþýk olduðum kýzýn hidâyete ermesi için dua eder misiniz?
--Dua ederiz ama, aþýk olmak da Ýslâm'da pek iyi bir þey deðil... Elin kýzýna ne diye baktýn, ne diye aþýk oldun, ne diye bu duruma geldin?.. Bu bir hatalý durumdur. Doðru düzgün seçme ile olmamýþ da, aþýk olmuþ. O kýz eðer Ýslâmî bakýmdan iyi ölçüde bir kimse deðilse, açýksa, ailesi ve þartlarý iyi deðilse, bunun onunla evlenmemesi lâzým!.. Çünkü Peygamber Efendimiz, "Dindar olanýný arayýn!" diyor.
Onun için insanýn gözünü sakýnmasý lâzým, bu gibi mâcerâlara düþmemesi lâzým!.. Tabii, bazan elinde olmayan sebeplerle, düþer insan bu gibi hallere; ama, mümkün olduðu kadar kendisine hakim olmaða çalýþmalý!.. Tehlikelidir.
10. Soru:
--Benim sütkardeþim aðabeyimle evlenebilir mi? Ben kýzýn annesinden süt emdim ama, kýz benim annemden süt emmedi.
--Evlenebilir. Çünkü, sütkardeþlik o kýzla kendisi arasýndadýr; aðabeyine sirayet etmez. Bir mahzuru yok...
11. Soru:
--Evlenmek istediðim kýz, akraba olduðu için anneme benziyor. Þimdi bu konu yüzünden üzülüyorum. Bunun bir mahzuru var mý?..
--Bir þey olmaz, olabilir. Teyzeler, halalar birbirlerine benzeyebilirler. Nikâh düþecek bir insan olduktan sonra, bir mahzuru yoktur.
12. Soru:
--Bir erkekle kadýnýn evliliði kader midir?
--Allah'ýn takdiridir, öyle olmuþtur.
13. Soru:
--Ýki bayram arasýnda düðün yapýlmasýnýn bir mahzuru var mýdýr?
--Bu söylentidir. Peygamber Efendimiz'in bir düðünü iki bayram arasýnda yapýlmýþtýr. Onun için düðünü istediðiniz zamanda yapabilirsiniz. Ýki bayram arasýnda yapýlmasýnýn mahzuru yoktur.
14. Soru:
--Ondokuz yaþýnda bir kýzým... Namazýnda niyazýnda diye tanýttýklarý niþanlýmýn, daha sonra namaz kýlmadýðýný öðrendik. Benden onbir yaþ da büyükmüþ. Niþaný bozmak için köye gittim. Köyde törelere göre uygun olmadýðýný söylediler. Ne yapacaðýmý bilmiyorum. bana bir yol gösterir misiniz?
--Niþan nikâh demek deðildir. Kiþilerin birbirlerini tanýmasý için bir þeydir. Namaz kýlmayan bir insana kýz verilmez! Çünkü, Allah'tan korkmuyor demektir. Allah'a karþý vazifelerini yapmýyor demektir. Namaz kýlarsa olabilir. Kýlmazsa, böyle bir kimseye gidip de, bundan sonra bir sürü belânýn daha altýna girmeðe lüzum yoktur.
Ama, namazlý niyazlý müslüman bir kimse ile de, niþanlýyken, nikâhlýyken ayrýlmaða kalkmak, Ýslâmî bakýmdan doðru deðildir.
Onbir yaþ büyük bir yaþ farký deðildir. Biraz daha az olur, biraz daha fazla olur; normaldir. Erkek biraz büyük olur, kýz küçük olur; bunda bir mahzur yok... Fakat, namaz kýlmamasý büyük bir kusur; onu izâle etmeleri lâzým!..
15. Soru:
--Düðün öncesi yapýlan niþan kýz tarafýndan bozulursa, o ana kadar yapýlan masraflarý kim karþýlar?
--Niþanýn þer'an bir hükmü yoktur muhterem kardeþlerim!.. Niþan nikâh demek deðildir. Nikâh olmadýðýndan tarafeyn birbirlerine verdikleri hediyeleri geri vermek zorundadýr. Çünkü, niþan münâsebetiyle yapýlmýþtý, niþan bozuldu. Kimisi üstüne yatýyor hediyelerin... Ya kýz tarafý yatýyor, ya oðlan tarafý yatýyor. "Verilen verilmiþtir, alýnan bizimdir." deniliyor. Evet, lokum baklava gitmiþse, onlar yenilmiþtir, onlar neyse ne artýk ama; çeyiz, taký, yüzük, bilezik vs. verilir.
16. Soru:
--El ile tatmin olmanýn (masturbasyon) hükmü nedir, dînî yönden mahzuru var mýdýr? (Eðer bunu yazmakla bir hayasýzlýk etmiþsek, özür dileriz.)
--Muhterem kardeþlerim! Dinde ayýptýr diye soru sormaktan kaçýnmak da yoktur, soruya cevap vermekten kaçýnmak da yoktur.
Hazret-i Aiþe validemize gelip soru sorarlardý. "Ey mü'minlerin anasý, þu meselede ne yapmak lâzým gelir?" diye... Kadýn olduðu halde, Peygamber Efendimiz'in zevcesi olduðu için bilir diye, ona gelip sorarlardý. Sorulur.
Peygamber Efendimiz hadis-i þerifinde buyuruyor ki: "Eliyle nikâhlanan mel'undur!" Yâni, Allah'ýn lânetine uðramýþtýr demek... Ýþi rast gitmez, hayra ulaþmaz... Dünyasý mahvolur, ahireti mahvolur... Sýhhati gider, her çeþit zararlara uðrar. Bu kötü huydan tevbe edip, derhal dönmek lâzým!..
Peygamber Efendimiz diyor ki: "Gözler de zina eder. Eller de zina eder." El de zina eder, göz de zina eder. Mâdem Peygamber Efendimiz öyle demiþ, öyledir. Göz harama bakar, zina eder; el haramý tutar, zina eder; veyahut böyle yanlýþ yolda kullanýlýr, zina etmiþ olur.
O bakýmdan, bu iþe alýþmýþ olan bir insan bu iþi býraksýn! Tevbe etsin, bir daha yapmamaða azmetsin!.. Hayrýný bereketini götürür. Allah'ýn lânetine uðramak çok kötü bir þeydir. Þeytan Allah'ýn lânetine uðramýþtýr, biliyorsunuz halini... Bu kadar kuvvetli bir cezasýnýn olduðunu bilerek, bu iþten o kadar kuvvetle sakýnmalý!..
Muhterem kardeþlerim! Çocuklarýnýzý çabuk evlendirin!.. Peygamber Efendimiz çareyi böyle emretmiþ; bu iþin aslý budur. Erkence evlendirin, günahlara dalmasýn çocuklar...
Bu devirde insanýn nefsini azdýrma vasýtalarý sanayi haline gelmiþtir. Teþvik ediliyor, teþvik var, ödül var... Iþýklý reklamlar, parlak resimler, gazeteler, mecmualar, poþetlerin içinde bilmem neler... Her türlü imkân hazýrlanmýþtýr. Tâ ki, müslümanlar o tuzaklara yakalansýnlar, günahlara girsinler, þeytanýn yoluna düþsünler, cehenneme yuvarlansýnlar diye... Her türlü imkân hazýrlanmýþtýr çepeçevre müslümanlarýn etrafýnda...
Tabii çareler bulmak lâzým!.. Papazlar daha iyi dindarlýk yapacaðýz diye, evlenmeyi kendilerine yasak ettiler, daha büyük fitneler çýktý. Hilkatin karþýsýnda, akýntýya ters gidilmez. Akýntýya uygun gitmek lâzým!.. Mâdem, Allah insaný nefisli yaratmýþ, mâdem ki erkek ve kadýn diye iki cins var, mâdem ki iki cinsin arasýna bir ilgi koymuþ; bu ilginin meþrû þekilde halledilmesi lâzým ki, her iki taraf da günaha sapmasýn...
Ýslâm ayrýca, bu iþ halledilinceye kadar da bu iþi önlemek için iki tarafýn arasýna perde germiþ, duvar örmüþtür. Beraber gezmek tozmak yoktur, konuþmak görüþmek yoktur. Açýlmak saçýlmak yoktur. Nefsi kabartacak iþleri yapmamak gerekir. Yâni, yan tedbirleri de almýþtýr Ýslâm... Örtünmek onun içindir.
"--Öcü gibi ne örtünüyorsun?.."
"--Öcü gibi örtünüyorum, þeytanýn yoluna düþmeyeyim diye... Baþkasý düþmesin diye, benim yüzümden günaha girmesin diye... Dinimiz bunu emretmiþ."
"--E caným, saçlarýn mâdem bu kadar güzelmiþ, niye göstermiyorsun, niye kapatýyorsun?.."
"--Güzel olduðu için kapatýyorum! Ayet-i kerime 'Zinetlerinizi saklayýn!' dediði için, dinimiz böyle emrettiði için kapatýyorum!" diyeceðiz ve kapatacaðýz.
Cennete girecekleri sayýyor Kur'an-ý Kerim'de Allah-u Teâlâ Hazretleri:
(Vellezînehüm li fürûcühüm hâfizûn) "Namuslarýný koruyanlar, tenâsül aletlerini günahlardan koruyanlar." diyor. (Ýllâ alâ ezvâcihim ev mâ meleket eymânühüm fe innehüm gayru melûmîn) "Eþleri müstesnâ, çünkü onun bir mahzuru yok..." diyor Allah-u Teâlâ Hazretleri...
O halde çocuklarýnýzý erken evlendirin!.. Niþanlayýn, evlendirin; bu dert bitsin!.. Gençleri evlendirmiyorlar, yirmi yaþýna geliyor, otuz yaþýna geliyor, otuzbeþ yaþýna geliyor; sanýyor ki evlilik çok büyük bir mesele... Deðil, iþte bu kadar bir mesele... Evlen de gör!.. Bitiyor, tamam... Ondan sonra, asýl yapýlacak mühim iþlere yöneliyor.
Bizim dinimizin ana mantýðý, akýntýya kürek gitmek deðildir, hilkate uygun hareket etmektir. Evlilik sevap... Dinimizde evlilik sevaptýr. Hattâ "Bir insanýn eþiyle evlilik münâsebetlerine Allah mükâfat veriyor." diyor Peygamber Efendimiz...
Sahabe þaþýrýyorlar, diyorlar ki:
"--Yâ Rasûlallah! Hem þehvetinin icabýný yapýyor, hem þehvetini kaza ediyor, hem de nasýl sevap alýyor?"
"--Harama gitseydi, günah olacaktý ya!.." diyor Peygamber Efendimiz...
Harama gitseydi günah olacaktý. Onun için, bu tarafa gelince, bu tarzda halledince sevap oluyor.
Onun için, bir insan evlendi mi dini tamam olur. "Sizin en kötüleriniz bekârlarýnýzdýr." diyor. Çünkü, bekâr olunduðu zaman, günaha sapar. Kimse de bir þey demiyor, kimse de ayýplamýyor. Yaþlý, sakallý yetmiþ küsur yaþýnda adam... Torunlarý kýzlarla geziyormuþ. O bahçeye getiriyormuþ kýzlarý, orda eðleniyorlarmýþ. "Ne yapalým, gençtir." diyor, hoþ görüyor. Hoþ görülmez; ama, millet hoþ görüyor.
En iyi çaresi erkence evlendirip baþ-göz etmektir. O olmadýðý takdirde, oruç tutmayý tavsiye ediyor Peygamber Efendimiz... Oruç tuttu mu insanýn arzularý azalýr. Bu arzular yemekten artýyor. Yiyor köfteleri, kebaplarý, yiyecekleri; o zaman, "Var mý bana yan bakan?" diye pehlivan gibi çatacak yer arýyor. Neden?.. Karnýný doyurdu, ondan sonra nefis kabardý tabii... Ona da dikkat etmek lâzým!..
radyobeyan