Kitapsiz bir hayata la demek By: sumeyye Date: 05 Temmuz 2010, 12:27:21
Kitapsiz bir hayata LÂ DEMEK "
Kitapsiz bir hayata LÂ DEMEK " Kes þu saçlarýný…Bir de kitap okumayý býrakBak kitap okumak sende artýk bir alýþkanlýk olmuþDýþarý çýkalým…Spor yapalým…Eve geliyorum kitap okuyorsun…Anlamadýðýn halde yine okuyorsun…Haydi çýkýp gezelim…Sana bunu iki yýl önce de söylemiþtim…Kitap okumayý býrak demiþtim…Bak saçlarýný kes her þeyin nasýl deðiþtiðini göreceksin…Ne alakasý var deme çok alakasý var…"
Kitapsiz bir hayata Lâ Demek "
Bu sözlerin sahibi ayný evde kaldýðým, gurbetini beraber taþýdýðým ev arkadaþýma ait… Gurbetim/iz demiyorum çünkü ben kendimi hiçbir þehre ait hissetmedim ki oradan uzaklaþtýðýmda gurbeti yaþayayým… Ýkimizde Ýstanbul'dayýz ama Ýstanbul ona gurbet… benimse hikayemin sadece devamý… Þiirimin bir satýr kenarý…Cümlemin herhangi bir devrikliði…
Sözleri elbet yabana atýlacak sözler deðil… kitabý hayatta ve insanlarýn arasýnda yaþamak yerine hayatý kitaplarda ve kitaplarýn arasýnda yaþamaya karþýyým ben de… Bunun için de saðlam bir diyalektik oluþturmak gereklidir Kitapsýzlýk ile kitap koliklik arasýnda bir sentez buOna göre saçlarýmýn uzamasý, uzun saç sevmemden deðil de gitgide çoðu þeyi umursamadýðým þeklinde görmesinden, deli gibi dýþýmdaki benden içime döndüðümü, akýp giden hayattan koptuðumu düþünmesinden ileri geliyor elbette…
"Yaþamýyorsun" demiþti bana" Ee n'apýyrm dostum?" diye sormuþtum"Kitap okuyorsun" dedi gülerek Yaþamýyorum da kitap okuyorum ona göre Cemil Meriç'i nasýl anlatabilirim ki arkadaþýma
Görmeyen gözleriyle gören gözlere yeni ufuklar gösteren Meriç'in "Yaþamak için kendime bir dünya inþa etmek zorundayým Anlýyorum ki zalim ve kýyýcý bir gerçekten kurtulmanýn tek çâresi reel dünyadan kitaplarýn dünyasýna sýðýnmak" demesini… Meriç in politikadan da beklediði bir þeyler yoktu zaten:
"Önünde bir çok yollar var: Politika bunlardan biri Belki en aldatýcýsý olduðu için en cazibi Mutlakýn ve sonsuzun rüyasý" Diyordu Benim için evden ve kitaplardan baþka dönülecek bir yer kalmamýþ olmasý modern çaðýn insaný için elbette bir þey ifade etmeyecektir Evden ve kitaplardan kaçýþý çýkýþ yolu olarak gösteren toplum mühendislerine inat fikrin emektar mühendisi Cemil Meriç'in þu sözleri benim yegane sýðýnaðýmýn neden kitaplar olduðunu daha iyi anlatýr: "Mukaddes bir abes Bana sorarsan kütüphanene dön, yani kitap ol, aydýnlan ve aydýnlat Neden Ýþçi Partisi'ne girmiyorsun? Girmem, çünkü benim yerim kütüphane Ben ýþýk arayan, aydýnlanmak ve aydýnlatmak isteyen bir insaným Politikanýn kurtarýcýlýðýna inanmýyorum" Kitaba düþkün bir kalbin çarpýþýný nasýl duyurabilirim ki kitaptan bu kadar uzaða savrulmuþ popüler kültürün "hemen þimdi" ci insanýna? Hayat hýzlý, hayat modern, hayat kinetiks, hayat imaj, hayat vitrin… durup düþünmek mi? Düþünmek için durmak gerekiyor halbuki deðil mi? Durmayý, durulmayý bu kadar ötelemiþ bol kameralý bu çaðýn insanýna empoze edilen yaþam biçimi…
Saçlarý daðýnýk ve avuçlarýnda sessizlikler taþýyarak kitaplara gömülmüþ bir insan… ne kadar garip geliyor di mi çaðýn nesline?
Ansýzýn aklýma Taki Þeriati'nin oðlu Ali Þeriati için sýzlanmalarý geliyor : Bu nasýl bir çocuk anlayamadýmÖðretmenlerinin hepsi senden þikayetçi Gece gündüz hep kitap okuyorsun Anlayamadýðýn kitaplarý bile okuyorsun Bir saat bile olsun kendi kitaplarýný okusanaBu çocuk derslerine bakmýyorHep araþtýrma yapmak ve baþka kitaplar okumak istiyorSanki derslerinin düþmaný Gece yarýlarýna kadar benimle oturup kitap okuyor Oðlum, sen sabahlarý kalkýp okula gidinceye kadar çoraplarýný aramaktan baþka bir þey yapmýyorsun" Ýþte babasýnýn bu þikayetleriyle büyüdü devrimin fikir babasý Ali Þeriati… Bu kadar kitaplarla iç içeydi yani…
Sezai Karakoç nedense karýþýyor ansýzýn çaðrýþýmlarýmýn arasýnda zihnime
"Küf tutmuþ kilitler gýcýrdarken
ta karanlýklar içinde birden
bir türkü gibi yükselirsin sen
fýsýldarým sana yýllarca içimde biriken
söyleyemediðim ateþten kelimeleri
þuuraltým patlamýþ bir bomba gibi
saçar ortalýða zamanýn…"
Kitaptan kopuk, fikri sancýlardan ve ilmi derinleþmeden uzak bir dünyaya fýsýldamak… Varlýðýmýn sancýlarýný irdelemek… þuuraltýmda patlayan bombalardan söz açmak… nasýl olabilir ki? Sözünü kitabý hayattan taca atarak kuran insanlara…
"Göðsümde sürgünümü geri çaðýran bir damar var" O damarla geceleri kitaplarýmýn arasýnda buluþuyorum O damarla sabahlarý secdelerde örüyorum ruhumun merdivenlerini… O damardan açýlýyorum tefekkürün zýrhlý daðlarýna… Sürgünü nedir insanýn? Sürgünü sürüklenmektir meçhule Kaçýmýz biliyoruz mesela þu hayatta nereye aktýðýmýzý?… Kitap projektör olur doðru ellerde meçhule akan hayatlarýn sarp yollarýnda
Ýnsanýn hayatýndan secdeyi, fikri, kitabý, kütüphaneyi, etüdü, fýkhý, zikri çekin alýn; yerine cafeleri, eðlence merkezlerini, alýþveriþ maðazalarýný, bedava dakika kazandýran GSM promosyonlarýný, sýnav maratonlarýný, kadýn programlarýný, dizileri, öðleye kadar uyumalarý, kahvehaneleri, kitlesel yaþam tarzlarýný koyun; bakýn ortaya ne çýkýyor? Ne çýkacak? Biz çýkýyoruz iþte… Ulaþamadýðýmýz çocuklarýmýzla, yitirdiðimiz eþlerimizle, daðýldýðýmýz ailelerimizle… Ýlgilenmediðimiz mahallelerimizle… soðuduðumuz komþularýmýzla… Gitgide bedenen yakýnlaþtýðýmýz ama aramýza ördüðümüz görünmez duvarlarýmýzla ruhen uzaklaþtýðýmýz biz, biz çýkýyoruz ortaya…
Ýdeallerimiz var evet ama idealize edemediðimiz ailelerimiz… Hayallerimiz var evet ama hayallerimizi pazarlayamadýðýmýz bir gençlikGelecek tasavvurumuz var evet ama bunu sevdiremediðimiz bir nesil…
Gitgide yalnýzlaþan biz, bizden kopan ardýlýmýz kuþakReklamlar baðýrýyor: "haydiiiii sokaða, patlican,eðlenceye sen de katýl"…
bombalar düþerken Irak'a, sen eðlenmene bak
Neden asgari ücret bu kadar düþük?; düþünme,
Eðlenceye katýl ama kitaptan uzaklaþ…
Amerika nedir?
Sadece bir coðrafya mýdýr?
Ýsrail ne demek?
Bel'am nedir?
Nasýl Samirileþilir?
Cumartesi halký ne demek?
Alt yapý-üst yapý nedir?
Ýletiþim nedir? Ýliþki nedir?
Kültür emperyalizmi yenir mi içilir mi?
Sosyo-ekonomik patlamaya, sosyo-kültürel çürümeye nasýl gidilir?
Düþünme… bir sevgili edin kendine…kimim?- nerden geliyorum?- nereye gidiyorum? Deme, kimsen kimsin, nerden geliyorsan gel, nereye gidiyorsan git…Harçlýðýný kap…Haydi eðlen eðlen eðlen…
Bu mantýðýn arkasýnda perdelenen fesadýn Amerika'casý þudur:
Altý daima karýþýk tut ki üst rahat etsin!!!
Oysa Avrupalý bir burjuva adamýnýn bindiði otomobilin bir tekeri Afrikalýnýndýr Oturduðu malikânesinin havuzu Asyalýnýndýr Çocuðuna aldýrdýðý lüks eðitimin kalemleri defterleri Ortadoðulunundur Benim kanýmdan ve gözyaþýmdan, üzerimden çevrilen politikalarýn arenasýndan kendi topraklarýna aktardýklarý zenginliðimdir
Katýr dýþkýsýndaki arpa tanelerini ayýklayarak ayakta kalmýþ bir ecdadýn torunlarý beyinlerini deðil de göbeklerini açarak yaþýyorlarsa… Kýbleleri kadýna, dolara, dijitale bu kadar endeksli bir nesil kurgulanýyorsa, bunun ilk sorumlusu aldatanlardan ziyade aldananlardýr Aldatanlar kadar aldananlar da suçludur
"Kitap"a ýsrarla inadýna dönmemiz gerekiyor "Kitap" hiçbir zaman bize boþanma davasý açmadý(!) Çekleri karþýlýksýz çýkmadý(!) Kýþýn ortasýnda "Kitap" bizi evden çýkarmadý(!) Döneceðim deyip bizi yýllarca bekletmedi(!) Bizden sadece sukut ve emek istedi… Bizi aldatmadý…
Þunu çok iyi bilmeliyiz ki kitaptan ilimden fikirden kopuþun temelinde acý çekmemek yatar Düþüncenin namusunu korumak diye bir telâþýn yatmamasý yatar Kitap bir aþk iþidir
Irak iþgali boyunca Irak'a düþen bombalarýn sayýsýný kitap okuyanlarýn sayýsýna vurduðunuz zaman aldýðýnýz sonuç sizi küfrün fikri kalelerini maðlup edip edemeyeceðinize götürecektir zaten
Kitaba ihanet etmek Allah'a ihanet etmektirKitapsýzlýk Allahsýzlýktýr
Peygamberine "yürüyen Kitap" gözüyle bakan bir ümmetin çocuklarý evlerine ne zaman 2+1,3+1 gözüyle bakmaktan vazgeçip; evlerini karargâha çevirirler(yunus/87)Evin ana caddeye bakan tarafýndan çok "Ana Kitap"'a bakan yönüne kýymet verirler… O evlerin anneleri ne zaman gömme dolaplardan ziyade gömme kitaplýklardan dolayý heyecanlanýr O zaman her ev bir ALLAHUEKBER diriliþine kapý aralayacaktýr
Evlerimiz Ka'be'nin üretildiði mekanlar mý tüketildiði mekanlar mý? dönüp bakalým
Aile bireylerimizle, sahabeleri/sahip çýkanlarý/ sohbetleri üretenlerden miyiz, tüketenlerden miyiz?
Hepimizin sorumlusu ve suçlusu hepimiz iz Hepimizin medarý iftiharý hepimiziz…
Sözlerime, kendisini ihmal ettiðimiz, çok önemli gündelik iþlerimizden(!) bir türlü kafamýzý kaldýrýp ta þöyle sindire sindire eserlerini, fikirlerini incelemediðimiz, kendisine dönemin resmi makamlarýnca önem verilmediði için cenazesine bile katýlmadýklarý ve oðlu açlýktan bir çöplükte ölü bulunmuþ deðerli þuur mühendisi, zamanýn çýðlýk çýðlýk Kur'an haykýrýcýsý deðerli hocam/ýz M Akif'in sözleriyle bitiriyorum:
"Ýnmemiþtir hele Kur'an, bunu hakkýyla bilin,
Ne mezarlarda okunmak, ne fal bakmak için
Ýnmemiþtir hele Kur'an, bunu hakkýyla bilin,
Ne duvarlara asýlmak, ne el sürülmemek için
Ýnmemiþtir hele Kur'an, bunu hakkýyla bilin,
Ne tezhip, ne sulus, ne hat yazmak için
Ýnmemiþtir hele Kur'an, bunu hakkýyla bilin,
Ne tapýnak, ne nutuk, ne vaaz dini için
Ýnmemiþtir hele Kur'an, bunu hakkýyla bilin,
Ne meslek kaygýlari ne kariyer hesaplarý için
Ýnmemiþtir hele Kur'an, bunu hakkýyla bilin,
Ne erkeði yüceltmek, ne kadýný aþaðýlamak için
Ne Araba paye vermek, ne Acemi hor görmek için"
Mehmet Âkif Ersoy
KADÝR BAL