Felsefenin Sonu By: ezelinur Date: 03 Temmuz 2010, 14:44:10
Felsefenin Sonu
Kadýzade Hýzýr Bey'in oðlu olan ve sonradan üstün zekâsý ve son derece kaabiliyeti sayesinde büyük ilim adamlarýndan olan Sinan Paþa, gençlik çaðlarýnda felsefeye çok önem verirmiþ. Babasý Hýzýr Bey her ne kadar oðlunu bu yoldan çevirmeye çalýþmýþsa da bir türlü baþaramazmýþ. Hatta öyle olmuþ ki, bir gün baba-oðul beraber yemek yerlerken yine münakaþaya baþlamýþlar. Baba oðlunun her þey hakkýnda þüphe etmesine çok sinirlenmiþ.
Bir ara demiþ ki:
-Yahu Sinan, sende o kadar evham var ki, her þey için o kadar þüpheye düþüyorsun ki, neredeyse þu yemek yediðimiz tabaða bile bakýr deðil diyeceksin, demiþ.
-Doðru söylüyorsun baba! Ýnsanýn hisleri bazan o kadar galip gelir ki, ben bu tabaða "bakýr deðildir" diyebilirim, demiþ.
Bunun üzerine son derece sinirlenen Hýzýr Bey, yemek yedikleri tabaðý kaldýrdýðý gibi, oðlunun kafasýna geçirmiþ.
Sinan Paþa, daha sonra ilmini ilerletip hakikatý anlayýnca bu vehim sevdasýndan tamamen vazgeçip, deðerli ilim adamlarýndan olmuþtur.
Hatta o kadar yükselmiþ ki, Fatih Sultan Mehmet Han tarafýndan Edirne medreselerinden birine, hadis müderrisi olarak tayin edilmiþ, bilahare, Fatih onu sarayýna alarak maiyetinde bulundurmuþtur.
radyobeyan