Tasavvuf ve Ramazan By: neslinur Date: 30 Haziran 2010, 21:14:48
TASAVVUF VE RAMAZAN
Halil Necatioðlu
ÝSLAM, MAYIS 87
Ýslâmcý bir gazetede yazýldýðýna göre, Ankara'da iki genç, tahsili müslüman, ama caddede yürüyorlarken biri diðerine birdenbire sormuþ:
-Üç gün sonra öleceðini bildirselerdi, ne yapardýn?
Diðeri de gayr-i ihtiyarî þu cevabý vermiþ:
-Gider mutasavvýf olurdum.
Bu cevap, hele modern bir gençten gelince, çok büyük önem ve anlam kazanmaktadýr; kýsa ama doðrudur. Ölüm bahis konusu olunca iþ ciddiye binmekte, iþin þakasý kalmamakla, gönlü tatmin edecek tam garantili yolun seçilmesi gerekmektedir.
Çünkü Ýslâm tasavvufu, Peygamber s.a.s. efendimizin hayatýný yaþama çabasý, Þeriat'in hayata uygulanma özlemedir; dinî vecîbelerin samimiyetle edasý, iman esaslarýnýn sineye sindirilmesidir; Ýslâm'ýn aslý, ruhu ve özüdür; ibadette ihsân makamýdýr; lâf deðil iþ, kâl deðil haldir; gaflet, cehalet ve hurâfe deðil, ilim-irfan ve âgâhlýktýr; çünkü büyük din âlimlerimizin ekseriyeti ayný zamanda bir velî ve tasavvuf lideri idiler. ¤Tasavvuf da, tefsir, hadis, kelâm, akiad ve fýkýh gibi "þer-î" bir ilimdir, Kur'an'dan ve hadisten alýnmýþtýr, "fýkh-ý zâhir"e mukabil fýkh-ý bâtýn ve ilm-i ahvâl-ý kalp ve tezkiye-i nefstir.
Tasavvuf nefsi terbiyedir, saðlam iradedir, güzel ahlâktýr, salih ameldir; tembellik, miskinlik ve âtýllýk deðildir; çünkü Ýslâm âleminde en büyük liderler, aksiyonerler ve mücahidler bu mutasavvýflar içinden çýkmýþtýr. Emperyalistler hâlâ en çok mutasavvýflardan korkarlar.
Ehl-i Sünnet tasavvufu, bazý bâtýl yol ve sapýk tarikatlerdeki zýndýklýk ve safsatalardan âlî, berî ve pâktýr; onlar Ýslâm âleminin ilimden uzak, geri yörelerine sonralardan girmiþ, komþu yabancý kültürlerden sokulmuþtur. Papaza kýzýp oruç bozmaða, sapýklara bakýp asîl tasavvufa kýzmaða lüzum yoktur. Zaten zýndýklarla, sapýklarla en güzel mücadeleyi gene mutasavvýflar vermiþ ve vermektedir.
Sâfî tasavvuf hâlâtý, zühd-ü takva hayatý, ta "Asr-ý saadet"ten beri vardý ve kýyamete kadar da, -inþallah-var kalacaktýr. Çünkü tasavvuf, Allah'ýn rýzasýný kazanma yoludur ve mutasavvýf da, iyi Müslüman, gerçek mü'min, has ve hâlis kul demektir.
Ramazan da -ilim ve irfanla, basîret gözüyle bakýlýrsa- gerçekten bir Tasavvuf ayýdýr. Bu ayda âyet ve hadîslerin gereði olarak yaptýðýmýz ibadet ve taatlerle, topluca "derviþleþmekte", derûnî sûfiyane bir hayat sürmeðe baþlamaktayýz. Kur'an-ý kerim ve sünnet-i seniyyede açýkça görüldüðüne göre ramazan orucunun maksadý ve nihaî hedefi, nefsin terbiyesi, takva ve güzel ahlakýn husulüdür. Derviþin gayesi de bunlar deðil midir?
O halde bu derviþlik ve tasavvuf ayýnýz, hakkýnýzda hayýrlý ve mübarek olsun. Allah cümlemize Yunus, Mevlana, Hacý Bayram, Eþrefoðlu, Ýbrahim Hakký, Üftade, Hüdaî... misali ârif ve kâmil kiþi olmayý ve saadet-i dareyni bulmayý nasib eylesin deðerli okuyucular!
radyobeyan