Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Rahmete Giden Yol By: sumeyye Date: 25 Haziran 2010, 14:59:49
Rahmete Giden Yol…



Bu hadise kýsa bir zaman önce Amerika’da yaþayan Ýrlandalý bir grup gencin Ýslamiyet’le þereflenmelerinin hikayesidir.

Onlar rüyalar ülkesi Amerika’nýn arka sokaklarýnýn birinde ve dahi müsait bulduklarý her yerde toplanýyorlar, uzun zaman önce baþladýklarý “drug” partilerine devam ediyorlardý. Ýlaç ve uyuþturucu madde vs. gibi anlamlara gelen drug partileri baylý bayanlý karýþýk bir grupla devam ediyor ve sýk sýk bir araya gelip kendilerinden geçiyorlar, doyasýya eðleniyorlardý!..

Bir gün içlerinden birisi artýk o eðlencelere gelmez oldu. Aradan birkaç gün geçtikten sonra gruptan biri, daha doðrusu gelmeyen o gencin yakýn bir arkadaþý olan bayan, aradý buldu arkadaþýný ve sordu: “Ne oldu”, “Neden artýk bizlere katýlmýyorsun”. Genç, arkadaþý olan bayana artýk kendilerine katýlmasýnýn mümkün olmadýðýný, bir daha o tür iþleri yapmayacaðýný, istese de yapamayacaðýný söyledi. Neden diye sorulunca da artýk bir Müslüman olduðunu ifade etti. Evet artýk o bir Müslümandý ve onun gerekleri yerine getirmek konusunda kendisini zorluyordu, buna inanmýþtý ve kararlýydý. Ýçinde tarifi zor duygular belirmiþ, bir ateþ yanmýþtý... O ateþ onu her türlü kötülükleri yapmaktan alýkoyuyor, elini uzatsa yakacakmýþ gibi hissediyor ve onun terbiyeciliði altýnda nefsini gemliyor, kendisine gelen her türlü daveti ve teklifi reddediyordu. Bütün ýsrarlara raðmen artýk o günahlarý iþlemeyeceðini anlattý. Dininin bunlarý yasakladýðýný, günah olduðunu ve sabretmesi gerektiðini uzun uzadýya anlattý arkadaþýna telefonda. Bu halden etkilenen bayan kendisiyle buluþmak istediðini söyledi. Onun da ilgisini çekmiþti bu büyük deðiþim ve bu deðiþimin sebebi olan Ýslamiyet. Nasýl bir dindi bu, ki bir insaný böylesine bir kýsa zamanda bu kadar kesin ve kararlý bir deðiþime sürüklemiþti? Gitti, buldu arkadaþýný ve dinledi onu uzun uzun... Dinledi... Dinledi... ve sonunda o bayanýn da kalbinde nur-u iman ve Ýslam parladý Allah’ýn inayetiyle.. artýk iki arkadaþ Ýslam’ýn o geniþ ve emin yoluna girmiþ ve bambaþka bir hal ve keyfiyet almýþlardý... Öyle ki artýk içleri içlerine sýðmýyor, bu güzelliklerden ve hakikatlerden herkesi haberdar etmek istiyorlardý ve bu içlerinde dayanýlmaz ve karþý konulmaz bir hal almýþtý.

Yazýn kavurucu sýcaklarýnda küçücük bir kývýlcýmla alev alan sararmýþ yapraklarýn rüzgarýn þiddetlendirmesiyle alev alev tutuþmasý gibi onlar da herkesi Ýslam’a davet etmenin cezbesine kapýlmýþlardý ve ilk olarak eski gruplarýndaki arkadaþlarýna gitmiþlerdi... Onlar da arkadaþlarýný dinlediler ve artýk inayet-i Ýlahi ile Ýslamiyet’le þereflendiler. Artýk kendi dünyalarýnda bir teblið, emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker baþlamýþtý. Onlar artýk kapý kapý dolaþýyor, herkese Ýslam’ý anlatýyorlardý. Ýlk olarak Amerika’da baþladýklarý bu gayretlerine artýk Ýrlanda’da devam etme kararý almýþlardý. Evet Ýrlanda’ya gitmeliydiler... Eþ, dost, akrabalar, arkadaþlar.. herkes oradaydý. Kendi milletinin fertleriydi onlar her þeyden evvel... Gerçi Ýslamiyet bütün insanlara hitap ediyordu, herkesi hidayete davet ediyordu. Irk, millet, din, yaþ vs. ayrýmý yapmýyordu.. fakat insanýn kendi milletini ve milliyetini sevmesi de gayet tabii idi. Hatta en evvel yakýnlarýndan, akrabalarýndan baþlamalýydýlar Allah’ý ve Rasulünü (aleyhissalatu vesselam) anlatmaya.

Artýk Ýrlanda’da kapý kapý dolaþýp herkesi Ýslama davet ediyorlardý bildikleri kadarýyla ve dilleri döndüðünce... O coðrafya insanýnýn kültürel hususiyetinin bir tezahürü olarak, genelde birbirlerini arayýp sormazlar, kim ne halde merak etmezlerdi, içtimai hayatlarýnda bizim kültürümüzdeki gibi bir yardýmlaþma anlayýþýndan uzaklardý. Belki de devletin saðladýðý sosyal imkanlarýn geniþliði neticesinde böyle bir hal almýþtý toplum. Ýþte böyle bir toplumda garip karþýlanabilecek bir iþ yapýyorlardý bu çiçeði burnunda Müslümanlar... Soðuk görünüþlü, insanýn içine kasvet salan o atmosferde insanlara bir þeyler anlatabilmenin derdine düþmüþlerdi. Týpký Ýnsanlýðýn Ýftihar Tablosu’nun (aleyhissalatu vesselam) yaptýðý gibi. O, bulduðu her fýrsatta, az demiyor çok demiyor, bir iki kiþi bile olsa yanlarýna yaklaþýyor ve onlarý Ýslam’a davet ediyordu.. Kâh kovuluyor, kâh onlarýn hücumuna uðruyor, bazen çocuklarý peþine takýp taþlatýyorlardý Þefkat ve Merhamet Peygamberini.. ama O (aleyhissalatu vesselam) hiçbir zaman yýlmadý ve yolundan dönmedi.

“Onlarýn soyundan bir kiþi bile iman edecekse Allah’ým, helak etme onlarý. Zira onlar beni bilmiyorlar, bilselerdi yapmazlarý!..” diye kaç defa dua etmiþti Rabbisine.. Þimdi 21. yüzyýlda þiddet ve hiddetle yoðrulmuþ, maneviyata alabildiðine uzak dünyasýnda, Ýrlanda’da bazý evlerin kapýlarý týklatýlýyor ve Gül devrindeki manzaraya benzer manzaralar yaþanýyordu... Bazýlarý olumlu yaklaþýyor, bazýlarý hiç ilgilenmiyor, bir kýsmý ise çok sert davranýyorlardý. Derken bir gün yine öyle kasvetli, karanlýk görünüþlü bir binanýn kapýsýný çaldýlar.. açan olmadý ama onlar vazgeçmediler... Tekrar.. tekrar.. derken aradan yaklaþýk beþ dakika geçmiþti ki kapý açýldý... Halinden anlaþýldýðýna göre hayattan bezmiþ belki hayattan bin defa ziyade ölümü tercih eder görünümde bir insan çýktý karþýlarýna. Sertçe bir eda ile karþýladý onlarý.

“Neden” dedi, “neden beni rahatsýz ediyorsunuz... kaç dakikadýr kapýmýn zilini çalýyorsunuz.. rahat býrakýn beni” dedi... Fakat bu sert çýkýþ yýldýrmadý onlarý. Birkaç dakika müsaade istediler.

“Biraz izin verin size çok önemli bir þey getirdik” dediler. “Size çok kazançlý bir ticaret teklif etmeye geldik” dediler. “Öyle bir ticaret ki, size ebedi bir saadet kazandýrmakla beraber dünyada dahi mutluluk ve huzur kazandýracak bir ticaret” dediler.. Yaþlý adamýn ilgisini çekmiþti gençlerin bu ilginç teklifi.. Zaten kaybedecek neyi vardý ki kendince... Aslýnda kaybedilecek þeyin kýymetini bilse böyle düþünmezdi ama bilmiyordu.. bilmiyorlardý ve halen bilmeyenler bilenlerden çoðunluktaydý..

Evet kaybedilen imandý.. ve iman insan için en kýymetli hazineydi. Öyle bir hazine, öyle bir cevherdi ki iman, insanýn ebedi saadeti kazanmasý ancak onunla mümkündü. Ýmansýz bir ölüm karþýsýnda sineler kainatýn zerrâtý adedince parçalansa sezaydý.. ve imaný elde etme, ona vesile olma, bir insanýn Allah’ý ve Rasulünü (aleyhissalatu vesselam) tanýmasýna vesile olmanýn deðeri, güneþin üzerine doðup battýðý her þeyden hayýrlý görülmüþtü. Ýþte yaþlý adamýn bilmediði bu idi ve neyi kaybedeceðinin farkýnda deðildi... Yine de gençleri içeri davet etti. Dinledi… Bu dinleyiþ onu öylesine kendinden geçirmiþti ki o esnada kulaklarý sadece gençleri duyuyor, gözleri sadece onlarý görüyordu ve her þey adeta lâl kesilmiþti... Bir þeyler oluyordu, kalbinde bir sýcaklýk belirmiþ ve gittikçe bütün vücudunu sarýyordu ve ruhunun baþtan ayaða yunup yýkandýðýný hissediyordu. Sonunda hak batýlý galebe çaldý ve o yaþlý adam da hidayet nuruyla nurlandý. Evet bir insan daha ebedi azaptan kurtuluþ yoluna sülûk ettirilmiþti. Elbette çok ama çok sevinilecek bir hadiseydi bu.. Ýhtiyar adam gençleri binada birkaç kat yukarý çýkardý. Bulunduklarý odanýn ortasýnda tavandan aþaðý doðru sarkan bir ip ve ucunda ilmek, kendine gelecek olan kurbanlarýn bekleyen bir arslan ya da kedi gibi sessizce ve usulca pususunu kurmuþ yaþlý adamýn gelmesini bekliyordu... Ve ihtiyar gençlere durumu þöyle izah etti :

“Ben” dedi. “uzun zamandýr bir arayýþýn, bir boþluðun içindeydim. Ne olduðumu, ne için yaþadýðýmý bilmeden yaþýyor, hayatýmýn anlamýnýn ne olduðunu bilememenin verdiði ýzdýrapla her gün ayrý bir zehir yudumluyor ve her gün bilmem kaç defa ölüyordum. Sonunda karar verdim, intihar edecektim. Böylece bütün sýkýntýlarýmdan ve anlamsýz bir hayat ve onun yükünden kurtulacaktým. Ýpi hazýrladým, sandalyenin üzerine çýktým ve ilmeðe boynumu geçirdim. Ve þöyle haykýrdým varlýðýný tam olarak bilmediðim, kabul edip etmemekte kararsýz kaldýðým, var mý, yok mu bilemediðim Allah’a karþý: Eðer varsan þu anda göster kendini, göster yoksa artýk yaþamak istemiyorum! Tam ayaðýmla sandalyeye bir tekme atacaktým ki kapýnýn zilinin çaldýðýný duydum. Israrla çalan bu zile kimin bastýðýný merak ettim ve biraz da o sinirle sonunda kapýyý açmaya karar verdim. Sonrasý ise zaten malumunuz...”

Ebedi hüsran çizgisinden ebedi saadet kapýsýnýn eþiðine baþ koyuþ ve bu yolda harcanan gayretler ve emekler... Bütün bir insanlýk iþte böyle bir fedakarlýk, aþk ve þevkle dolu bir dinamizmle mücehhez bir insan modeli, bir nesil bekliyor... Ne zamana kadar tehir edeceðiz bu esas var oluþ gayemizin gereklerini yerine getirmeyi? Ne zaman vazgeçeceðiz oyun oynamaktan... Ölümü mü bekleyeceðiz? Ya da yataklara düþüren bir hastalýðý mý? Yoksa azdýracak bir zenginlik ve sonunda haybet ve hüsran mý bekliyoruz? Ya da Allah’ýn kahredici bir azabý mý bizi uyandýracak bu derin uykudan?.. En iyisi ehl-i küfür ve dalâletin þerrinin eziciliði altýnda ezilmeden zalimin kýlýncýyla tedib edilmeden ve dönülmez akþamýn ufku belirmeden ve keþkelerin aðýna düþmeden kendimize gelelim. Zira bazen –hafizanallah- keþkelerimiz de fayda vermeyebilir.




Hakan Yýlmaz

 
Ynt: Rahmete Giden Yol By: Rüveyha Date: 30 Ekim 2015, 04:51:52
Esselamu aleykum ve rahmetullah.Ýnsanlarýn hidayet buluþu ve insanlarýn hidayetine vesile olmalarý çok manidar.Rabbim bizlere de teblið aþký nasip eylesin ÝnþaAllah
Ynt: Rahmete Giden Yol By: ceren Date: 06 Kasým 2015, 21:07:15
Aleykümselam.Aleykümselam.Rabbim razý olsun paylaþýmdan Sümeyye abla.RAbbimin yolunda giden,iman yolunda Ýslam yolunda hizmet eden ve Rabbimin rahmetine kavuþan kullardan olalým inþallah.
Ynt: Rahmete Giden Yol By: Bilal2009 Date: 12 Eylül 2019, 14:14:03
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Rahmete Giden Yol By: ceren Date: 13 Eylül 2019, 19:07:30
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri onun yolunda giden onun emir ve yasaklarýna göre yaþayan islam için çalýþan ve rahmete eriþen kullardan olalým inþallah....
Ynt: Rahmete Giden Yol By: Sevgi. Date: 14 Eylül 2019, 01:37:07
Aleyküm selâm. Rabbim bizleri herzaman rýzasýna uygun þekilde yaþýyan ve rýzasýna eriþenlerden eylesin inþaAllah

radyobeyan