Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Bizim Ismailimiz Var Ama By: sumeyye Date: 22 Haziran 2010, 14:16:44
BÝZÝM ÝSMAÝLÝMÝZ VAR AMA





Hz Ýbrahim Ýsmail’ini verdi; hiç tereddüt etmeden. Þeytanýn onu vazgeçirmek için verdiði vesveselere aldýrmadan verdi. Aldý oðlunu karþýsýna: “Oðulcuðum bizi yoktan var edip sayýsýz nimetleriyle donatan, her þeyimizi borçlu olduðumuz yaratanýmýz, Rabbimiz benden seni kurban etmemi istedi. Kurban

Bayramý iyice yaklaþtý; insanlar alýþ veriþ telaþýna girdiler, alýþ veriþ merkezleri çarþý- pazar artýk geceleri de açýk kalmaya baþladý. Alýþ veriþ talebi çok olunca isteðe karþýlýk verebilmek için gece geç saate kadar dükkanlar açýk. Bayram deyince nedense bizim insanýmýz alýþ-veriþ, el öpme ziyaretleri ve giyim kuþam peþinde koþuyor. Bayram sanki bunlarý hatýrlatýyor günümüz insanýna; bayramlar gerçek olan anlamlarýndan çýkarýlmýþlar. Kurban deyince ise akla gösteriþ geliyor, ‘desinler’ diye kurban kesenler yüzünden sokaklar kan gölüne dönüyor adeta. O kadar çok kurban kesen var ki, yüzeysel bakýldýðýnda aslýnda sevindirici bir durum, herkes kurban kesiyor, doðru ya kurban kesmek Rabbimizin bir emri, kestiðimiz kurban Allah’ýmýzýn bir emrini bir ayetini hayata geçirip canlandýrmaktýr; tabi ki buna sevinmek gerekir. Lakin kurban olayýna yüzeysel bakmakla Allah’ýn ayetleri canlanmýþ olmuyor. Kurban olayý günümüze Hz Ýbrahim in sünneti olarak gelmiþtir; Kevser süresinde ki “Öyleyse Rabbin için kurban kes” ayeti ise bu sünnetin devam etmesini istemektedir.

Hemen, hemen bütün Müslümanlar hz Ýsmail in kurban edilme kýssasýný bilirler, bu yüzden kýssayý anlatmak yerine bu kýssadaki mesajdan bahsetmek istiyorum. Bilindiði gibi Allah teala hz. Ýbrahim’den oðlu Ýsmail’i kurban etmesini istemiþtir. Bunu neden istediðini anlamak için hz Ýbrahim den baþlayarak olayýn üzerine yoðunlaþalým.

Hz Ýbrahim’i aklýyla Rabbini tanýyan bir peygamber olarak biliriz; onun arayýþ içinde olduðunu insanlarýn taptýklarý þeylerin insanlardan çok daha düþük varlýklar olduðunu ve bunlarýn insanlarýn Rabbi olamayacaðýný daha ergen caðýnda anlamýþ, insanlarýn ve diðer varlýklarýn var oluþ nedenlerini sorgulamýþtý. Bu arayýþ içine girdikten sonra gerçek Rabbini bulmuþtu, Rabbi de onun önünü açmýþ kendini kuluna tanýtmýþ idi. Hz Ýbrahim’in bu farklý tutumu, içinde bulunduðu þirk ortamýndan kendini beri tutuþu rabbin’in dostluðunu kazanmasýna neden olmuþtu. (Halilullah ismini bu nedenle almýþtý) Allah’ýn dostluðunu kazanýnca, arkasýndan kendisine vahy gelmiþ ve peygamber olarak kavmine gönderilmiþti.

Peygamber olmadan önce de kavmiyle mücadele içindeydi Kavminin mabedine gidip putlarý kýrmasý en büyük putun eline baltayý yerleþtirmesi, babasýnýn yaptýðý putlarý satarken “ hiç kimseye faydasý ve zararý dokunmayan bu zavallý putlarý alan yok mu? ” diye baðýrýp sokaklarda dolaþmasý bu olay karþýsýnda babasýna giden ihtar nedeniyle babasýnýn onu sürekli azarlamasý tehdit etmesi onun hayatýnýn mücadele ile dolu olduðunu kanýtlar. Hz Ýbrahim hayatýnda her türlü imtihanla sýnanmýþtýr, onun yapýsý duygusaldý Kur’an’ýn diliyle de onun halim bir insan olduðu anlatýlýr Halim bir kiþiliðe sahip olan insanýn çok zalim bir kiþiliðin karþýsýna dikilip onun zalimliðini yüzüne karþý söylemesi elbette kolay bir imtihan deðildir. Ama Rabbi ondan bunu yapmasýný ister, O da Rabbine itaat eder ve emri yerine getirir.

1- Ýmtihanýn birincisi ve en þiddetlisi baþlamýþtýr. Her türlü zorluða ve acýya raðmen olayýn üstüne gider. Çok arayýp ta zorluklarla bulduðu Rabbi zül celal emretmiþtir bunu; sonucu ne olursa olsun emri yerine getirecektir, velev ki sonu ateþ çukurunu atýlmak olsun... Ahirette ebedi olan cehennemde yanmaktansa geçici olan dünya hayatýnda yanmak daha kârlýdýr. Hz Ýbrahim bu, burada da gösterdi kendini... Ateþe yanmasý için atýlacak, azýlý düþmaný nemrut zevkten beþ köþe olmuþ bir halde olayý izleyecektir. Halk meydana toplanmýþtýr. Hz. Ýbrahim’in içi rahattýr, Rabbinin onu görüyor olduðunu ve imdadýna yetiþeceðine inancý tamdýr. Cebrail’i bile arasýna koymuyor bu yüzden.

Yardým için gelen Allah’ýn meleðini geri çevirdi, “Rabbim beni görüyor” dedi. Ne kadar büyük bir teslimiyet!.. Rabbi onu görüyor görmesine ama ya yardým etmezse, ya ateþe serin ve selamet ol diye emretmezse o zaman ne olacak?! Ýbrahim yanacak mý? Buna da hazýr Allah’ýn dostu; Rabbi dilemiþse varsýn yansýn ne çýkar. Boþuna mý aldý Halilullah ismini, boþuna mý aldý kur’an-ý kerimde yerini, boþuna mý övdü Rabbi onu. Son ana son dakikaya kadar ölçtü Ýbrahim’in teslimiyetini Ve nihayet emretti ateþe: “Ey ateþ serin ol selamet ol.” Kime? Tabi ki Allah’ýn dostu Ýbrahim’e (a.s). ( kûnu ya narun berden ve selamen âlâ Ýbrahim) Etraf duruldu mu, imtihan bittimi... Hayýr, hayatýn her alaný imtihandýr, bizim kulluðumuzu belirleyen imtihanlardýr.

2- Ýmtihanýn ikincisi hicret. Onu ateþe atan halkýndan uzaklaþmasý gerekir. Çünkü o halk ýslah olmaya niyetli görünmüyordur. Dünya hayatý o kadar tatlý ki, mal-mülk toplamak, evlat edinmek ve onlarýn çokluðuyla övünmek insanlarýn aklýný baþýndan almýþtýr. Ahiret deyince insanlar sinirden kýzarýp morarýyorlar, tatlý tatlý dünyalýk þeylerden bahsederken ne gereði vardý þimdi Allah’tan, hesaptan, kitaptan, helalden, haramdan bahsetmeðe caným. Dünya lezzetlerinin önünü kesen ölümü hatýrlamak da nereden çýktý? Zaten hastalanýnca, darda kalýnca, borcun içine gömülünce, iþsiz kalýnca, bir yakýnýmýzý kaybedince Allah’ý hatýrlýyoruz, Kuran okuyor ve okutuyoruz yetmez mi? Þimdi ne gereði vardý bu soðuk þeylerden bahsetmeye ne kadar patavatsýzsýnýz yahu(!)
Hicret etti hz. Ýbrahim, önce düþüncede inanýþta sonra yurdundan yuvasýndan. Zaten hicret bir yürüyüþ deðil midir küfürden hakka yürüyüþ,
nedenleri ve engelleri eriterek.

3- Çocuðu yok Ýbrahim’in, (a.s) Bu da ayrý bir imtihandý; evlat sevgisini tadamamýþtý. (Bu acýyý çocuðu olmayanlara sorun, nasýl bir ah çekerler görün.) Bunun için Rabbi’ne hamd etti, O’nun yanýnda çoktu, istese verirdi. Zaten Rabbim Kuran-ý kerim’de diyor: “Ýstediðimize kýz istediðimize erkek, istediðimize ikisini birden veririz, istediðimizi de kýsýr býrakýrýz.” Hz. Ýbrahim’i de kýsýr býrakmayý murad etmiþ. “Amenna ve saddekna” diyordu Hz. Ýbrahim. Bu imtihaný da geçti, 100 üzerinden 100 aldý peki þimdi ne olacak? Bir imtihaný daha var... Sara’dan çocuk olmuyor, belki kölesi Hacer’den olur. Nitekim öyle de olur, bir evlilik ve ardýndan meyvesi Hz Ýsmail doðar, öyle çok sevilir ki babasý tarafýndan Sara’da kýskançlýk kendini göstermeye baþlar Nasýl kýskanmasýn ki çok sevdiði eþine kendisi çocuk verememiþ onu Hacer’le evlendirmiþti üstelik Bu fikir de ona aitti Belki benim veremediðimi o verir düþüncesiyle Kocasýný mutlu görmekti isteði, olaylar onun istediði þekilde gerçekleþir Ama gel gör ki Sara buna dayanamaz. Gözünün önünde olup bitenler, kocasýnýn Ýsmail’i çok sevmesi onu çok yýpratýr. Sanki eksikliði sürekli yüzüne vuruluyordur. Gerçekte öyle bir þey yoktur ama o öyle hisseder. Derken ikinci bir hicret Hz. Ýbrahim Hacer’i ve Ýsmail’i Sara’dan uzaklaþtýrýr. Ama ne uzaklaþtýrma, susuz bir çölün baðrýna doðru... Anlatmasý kolay, acaba yaþamasý da kolay mýydý?.. Kolay olsa bu kadar övülmez, günümüze kadar gelemezdi bu hikaye. Bunlarýn hepsi bize örnek olsun diye anlatýlýyor yaratanýmýz tarafýndan Yoksa bir hikaye geçmiþlerin masalý olsun diye deðil Ýbrahim (a.s) Hz Hacer’i Ýsmail’le birlikte çölün ortasýna Kâbe’nin yakýnlarýna bir yere býrakýp gidiyor, Hz Hacer buna itiraz ediyor Bizi bu susuz, kervan geçmez çölde kime býrakýyorsun ya Ýbrahim?.. Kime olacak tabi ki Allah’a Hz. Hacer’in ýsrarla sorduðu “bu Allah’ýn emri mi?” sorusuna; evet bu Allah’ýn emridir diyor hz Ýbrahim Ýki taraf da teslim oluyor Allah’ýn emrine. Biz olsaydýk ne yapardýk? Seslerinizi duyar gibi oluyorum “Caným onlar baþka biz baþka O zamanla bu zaman bir mi, efendim o peygamberdi biz peygamber deðiliz” diye, kendimizi kandýrmayalým. Peki ya karýsý o da mý peygamberdi. Hz Hacer’in makamýna gidenler bilirler Kâbe’nin içindedir O zenci bir köle diye kimsenin hesaba almadýðý Hacer’in kabrini Kâbe’ye giden herkes örnek alsýn diye Rabbimiz kabenin önüne koydurmuþtur. Belki birçok kadýnýmýz Hz. Hacer’i tanýmamýþtýr bile. Çay partilerinde, kabul günlerinde, kuaförde permayla fönle uðraþmaktan ellerine geçmemiþtir onu tanýmak. Tabi ki biz kim onlar kim diyecekler, ee doðal olarak da Allah’u Teâlâ da “siz kim onlar kim siz girin Cehennem’e onlar girsinler Cennet’e diyecektir.
Geçenlerde yaptýðým bir çalýþmadan dolayý kýzým bana kýzýyordu; “anne niye hep sen, birazda baþkalarý yapsýn,” diyordu. Ona dedim ki, “ya Allah’u teâlâ da niye sen Cennet’e giriyorsun birazda baþkalarý girsin derse ne yaparsýn?” Bunu deyince hiçbir þey demeden odadan çýktý Allah’ýn sevgisini, övgüsünü kazanmak bedel ister Bedel ödemeye razý mýyýz O zaman iþe koyulacaðýz Lafla peynir gemisi yürümüyor.

4-Gelelim Ýsmail’in kurban ediliþine, Ýbrahim (a.s)’in çok merhametli olduðundan bahsetmiþtik. Çok merhametli olan birisinden çocuðunu kurban etmesi isteniyor. Sýradan biri deðil bunu ondan isteyen, yarataný, çok sevip itaat ettiði Rabbi...
Hz Ýsmail (a. s) kendini sevdirmeye baþlamýþ, artýk etrafýndaki insanlarý ve olaylarý fark edebilecek yaþa gelmiþti Özellikle babasýný az gördüðü için babasýna bütün sýcaklýðýný sergiliyordu, Babasý da buna karþýlýk vermeye baþlamýþ ve ona olan sevgisi iyice artmýþtý. Ýþte imtihan kapýsý açýldý Acaba çocuðunu benden çok mu seviyor, acaba onu bana feda edebilecek mi? Bunun ispatlanmasý için yaradan iletiyor isteðini; “Ýsmail-i kurban et!”
Sübhanallah bu nasýl bir þey!.. Bu nasýl bir istek; kabul etmek mümkün deðil! Yýllarca çocuðu olmamýþ umudunun bittiði yerde çocuk sahibi olmuþ, bu çocuk büyümüþ tam sevilecek çaðýna gelmiþ, en tatlý þirin zamanýnda ondan çocuðunu kurban etmesi isteniyor, olacak þey mi bu!..
Diyelim ki Hz Ýbrahim bu isteði kabul etti, ya Hz Hacer... Bu emre o ne diyecek; analar çocuklarýnýn týrnaðýna zarar gelse periþan olurlar, peki onun ana yüreði buna dayanýr bunu kaldýra bilir miydi ki olur desin. Ciðer paresini kurban edilmesi için teslim etsin babasýna.
Merak ettik mi hiç, Allah (c. c) neden Hz Ýsmail’i, çok sevdiði evladýný ondan istedi, niye baþka bir þey deðil de Ýsmail... Allah Teala’nýn Ýsmail in kanýna mý ihtiyacý vardý, yoksa etine mi? Yoksa onun aldýðý nefes mi dünya ya fazla geldi ki Allah (c. c) onu geri istedi. Ýþte esas teslimiyet ve Allah’a olan baðlýlýk, Sevgi burada kendini gösterecekti, en sevdiðini vereceksin, çok ama çok sevdiðini vereceksin Allah’a.
Hz Ýbrahim Ýsmail’ini verdi; hiç tereddüt etmeden. Þeytanýn onu vazgeçirmek için verdiði vesveselere aldýrmadan verdi. Aldý oðlunu karþýsýna: “Oðulcuðum bizi yoktan var edip sayýsýz nimetleriyle donatan, her þeyimizi borçlu olduðumuz yaratanýmýz, Rabbimiz benden seni kurban etmemi istedi. Ben emri yerine getirmeye kararlýyým oðlum, sen ne diyorsun?” Ýsmail bu!.. Hz Ýbrahim’in oðlu!.. Tabi ki oda babasý gibi… kim terbiye etmiþ onu? Annesi Hz Hacer… kabri Kabe de Allah’ýn evinin önünde… Hacca gidenler en baþta onu ziyaret eder Allah’ýn çok deðer verdiði bir þahsiyet Babasý Hz Ýbrahim Ateþe, zalime meydan okuyan canýný Allah için feda eden Ýbrahim…
Diyor ki Ýsmail: “Babacýðým emrolunduðun þeyi yap Þüphesiz beni sabredenlerden bulacaksýn.” Hz Hacer’e gelince oda kocasý gibi Allah’ýn emrine itaat eder Rabbi ondan Mekke’nin vahþi, kýzgýn çölüne gitmesini isterken de itaat etmiþ çocuðuyla birlikte her türlü tehlikeye aldýrmadan çölde kalmaya rýza göstermiþti, bu emre de rýza gösterdi. Kim verdi onu zaten? Verende O deðil mi? Verdiðini geri istemesi gayet normal deðil mi? Zaten bütün insanlar Ondan gelip tekrar O’na dönmeyecek mi? Ha biraz erken , ha biraz geç…
Demesi kolay! Hayat o kadar tatlý ki seksen yaþýnda ki nine bile ölmek istemiyor. “Allah gecinden versin.” Diyor. Ölmemeye, hesaptan kaçmaya çalýþýyoruz
Ýmtihanýn en büyüðünü de baþarýyla veriyor Hz Ýbrahim. Bu imtihan sadece Hz Ýbrahim için mi? Hayýr! Hz Hacer de, Hz Ýsmail de bu imtihanýn içinde, hepsi de örnek tavrý sergiliyor ‘Ýþittik, itaat ettik’
Hayraným bu insanlara Onlarýn yaþadýklarýný her okuduðum da kendimden utanýyorum Hz Hacer, Hz Ýbrahim hele de Hz Ýsmail’in daha o küçücük yaþýnda: “ Emrolunduðun þeyi yap Þüphesiz beni sabredenlerden bulacaksýn.” Sözünü defalarca okuyup evin duvarýna asmak lazým Kendimizi sorgulamak için. Biz bu kurban olayýnýn neresindeyiz Bizim Ýsmaillerimiz var Ama nelere, kimlere kurban etmiþiz Bizim Ýsmaillerimiz nelerdir? Hiç düþündük mü? Allah ile aramýza engel olarak giren Ýsmailleri ne yapacaðýz Allah için ayýracak mýyýz bunlarý? Allah için kurban edecek miyiz? Kestiðimiz kurbanlar gerçekten bizim Ýsmaillerimiz mi?
Bizi Allah’a yakýnlaþtýrýyor mu? Yoksa biz kurbaný anlamýndan, özünden kopardýk mý? Kurbanda kasýt kan döküp, hayvan katletmek deðilir. Allah’u Ekber diyoruz kurbaný keserken: “Büyük olanýn yanýnda küçük olaný feda ediyorum, esas deðerleri sahte deðerlerle deðiþtirmiyorum. Ben mücevherleri teneke parçalarýyla deðiþtirecek kadar ahmak mýyým, cahil miyim?” demiyorsak, böyle düþünmüyorsak kestiðimiz kurbanlar sadece hayvan katletmektir; Kurban deðildir. Biz kurban desek de kurban olmaz. Kabil’in olayýnda olduðu gibi; Allah kurbanýmýzýn yüzüne bile bakmaz Habil’in ki gibi sunalým Allah’a kurbanýmýzý.
Hanne’nin Meryem’i sunduðu gibi sunalým Allah’a kurbanýmýzý. Rabbimizde adaðýmýzý güzel bir kabulle kabul etsin inþallah. Yine inþallah o bilinçle yaparýz ibadetlerimizi Israrla… Rabbimizin rýzasýný arayarak Yaptýðýmýzýn samimiyetine O’nu ikna ederek…
Ýþte Ýbrahim bu noktada teslimiyetinin gerçekliðini ispatladý Býçaðý oðlunun boynuna vurdu Býçak kesmedi Çünkü Allah; Ýsmail’in katledilmesini istemedi Onun kurban edilmesini istemiþti Rabbim bunu Ýsmail, Ýbrahim’i Kendisine yakýnlaþtýrsýn diye istemiþti Oldu! Ýbrahim a. s bunu baþardý Rabbi onun kurbanýný kabul etti Ve mükafat olarak da Ýsmail’i ona bir kez daha baðýþladý.
Sonra mý? Sonrasýný siz biliyorsunuz Kurban bayramý Allah’a yaklaþabilmek için Rabbimiz tarafýndan bizlere hediye edildi Kurban bayramýnýz mübarek olsun! Allah’a emanet olun…



Emine GÜNEÞ


radyobeyan