Ak ve Kara By: sumeyye Date: 21 Haziran 2010, 12:14:22
Ak ve Kara
Ýnsanlýðýn var olduðu andan bu yana iki medeniyet
çarpýþmaktadýr Ýyinin medeniyeti ile kötünün
medeniyeti Doðru ile yanlýþýn, güzel ile çirkinin
medeniyetleri Tûba medeniyeti ile zakkûm medeniyeti
Bal ile zehir, inci ile kara taþ, sülün ile yýlan,
kartal ile karga, altýnböceði ile akrebin
ayrýlmasýndan, çarpýþmasýndan doðan iki medeniyet
Öbürüne de medeniyet diyorum Çünkü; o da örgütlenmiþ,
güçle donanmýþ, hattâ kendisini haklý görmenin
felsefesini düzenlemesini bilmiþtir
Ak inanca karþý “felsefe” adý altýnda kara felsefeyi,
ruha karþý maddeyi, ulviye karþý süfliyi, huzura karþý
sýkýntýyý, ahenge karþý kaosu çýkarmýþtýr kötünün
medeniyeti
Ak medeniyet ile kara medeniyet Fotoðraftaki
negatifin oynadýðý rolü oynar karasý, aký için Hikmet
bakýmýndan akýnýn bilinmesi için karasý da gerekli
Bu ikisinin çarpýþmasýndan ruhumuzda hakikat lâmbasý
yanar Daha doðrusu, kötü, iyinin alevlenmesini
saðlar Ýyinin kendini bilmesi ve sürekli olarak
kendini kurmasý için kötünün saldýrýsý lazýmdýr Kötü
iyiyi, kendi þuuruna vardýrmaya yarar
Biri Peygamberler Medeniyeti, öbürü Þeytanlar
Medeniyeti
Doðu Medeniyeti, Batý Medeniyeti Burada doðu ve
batýyý coðrafî terimler olarak deðil, ruhun manevi
doðusu batýsý olarak kullanýyorum Yoksa coðrafî
anlamda gerçek medeniyet adeta ortada doðmuþ, doðuya
ve batýya doðru, sapmalar sebebiyle sahte ve düþman
medeniyetlere dönüþmüþtür
Gerçek Medeniyetin doðum yeri, bugün Ortadoðu
dedikleri bölgemizdir O medeniyetin tek devamcýsý,
tek varisi de Ýslâm Medeniyeti’dir
Batý Medeniyeti dediðimiz Avrupa Medeniyeti, Doðu’nun,
hakikatin ve peygamberlerin medeniyeti olan Ýslâm
Medeniyeti’nin karþýsýna dikilmiþse, bu, insanlýðýn
doðuþundan bugüne kadar gelen savaþýn süreðinden baþka
bir þey deðildir Yalan, doðrunun, kötü, iyinin
karþýsýna dikilmiþtir her zaman Kýyamete kadar ona bu
izin verilmiþtir Ta ki, iyinin ve doðrunun deðeri
bilinsin Ýyi ve doðrunun ucuz olmadýðý anlaþýlsýn
Ölçü ile aþýrýlýðýn çarpýþmasýdýr bu evrensel
çarpýþma Fizikötesi ile fiziðin kavgasýdýr bu sürüp
giden Ýnsan için önemli olan, hangi tarafa
katýlacaðýdýr
Zehirden acý zakkum aðacýnýn dallarýna mý asýlacak,
yoksa bal yemiþli ve renkli tûba aðacýnýn kurtarýcý
kollarýna mý atýlacak?
Ýnsan bu kararý kendisi verecektir Bu seçmeyi kendisi
yapacaktýr Cennet ve cehennem, bu kararýn ufkunda, bu
seçiþin içinde
Medeniyet rengi, sonsuzluða eriþme biçimi bu karar ve
seçme tohumunun içinde
Kader bu karar tohumundan beslenecek ve çiçeklenecek
Sonra da bu tohum, alýnyazýsýnýn yemiþi olarak
geleceklere doðru avucumuza düþecek
Ýnsanlarýn hayatlarýnda olduðu gibi toplum ve
kültürlerin, millet ve medeniyetlerin hayatýnda da bu
seçiþ ve kararlar temel rolü oynar Kültür ve
medeniyetlerin, toplum ve milletlerin alýnyazýlarýnýn
þifresi olur bu seçiþ ve kararlar
Her saat kader saati olduðu, daha doðrusu saatler
kaderin dýþýnda olmadýðý halde, kader çizgisinin
dýþýnda zaman ve saat bulunmadýðý halde ve önceki
saatler kendisini hazýrladýðý ve sonraki saatler
kendisini açtýðý ve uyguladýðý halde, bazý seçkin
saatlere kader saati deyiþimiz, o saatlerde
alýnyazýsýnýn yoðunlaþmasý sebebiyledir, bu tohum
özelliðini taþýmasý sebebiyledir Sembolik bir
adlandýrmadýr bu
Peygamberler medeniyetinin süreði olan medeniyetimiz,
Ýslâm Medeniyeti, Ortadoðu kültürü, günümüzde yine
böyle bir kader saatinin önünde gelmiþ durmuþtur
Uzun süreli bir kýþ uykusuna, ölüm uykusuna mý
dalacak, yoksa ayaða kalkarak, diriliþ baharýnýn
yaðmurlarýna doðru mu yükselecek, iþte bunun kararýný
verme günü gelmiþ çatmýþtýr
Kaçmak bir kurtuluþ olmayacak, batýþ olacaktýr
Karar verip sabýr göstermek, dayanmak ve oluþun bütün
çilesine katlanmak, kültür ve medeniyetimizin kader
savaþýný zaferle mühürleyecektir Sezai Karakoç