Namaz By: neslinur Date: 19 Haziran 2010, 05:28:00
NAMAZ
SORU: Kur'an-ý Kerim'de:
(Ýnnes salâte tenhâ anil fahþâi vel münker) "Namaz insaný kötülüklerden alýkoyar." buyruluyor. Namazýn hikmetini izah eder misiniz?
CEVAP: Namaz Allah tarafýndan emredilmiþ bir ibadettir. Her ibadetin sebebi, hikmeti, faydasý vardýr. Namaz insaný, günün beþ vaktinde çekip çekip Allah'ýn çizgisine getirme ibadetidir. Günün beþ vaktinde ayarlama ibadetidir. Dünyanýn yaþamýna, meþgalesine, hay huyuna dalan insanýn, günde beþ defa akordunu düzeltme ibadetidir.
Ýnsan bu ibadeti yaptýkça; abdest almasýyla stresi gider, sinirleri gevþer, vücudu rahatlar... Þöyle olur, böyle olur, bir rahatlýk olur. Yatýp kalkmasýyla, secdesiyle rükûsuyla, kýyamýyla kuuduyla, beyninin kanla yýkanýp, yeni kanýn gelip yorgunluk malzemelerinin gitmesiyle kafasý dinlenir. Kalbi de mânevî bakýmdan temizlenir, kötü duygular silinir. Bir önceki namazla bu namaz arasýndaki yaptýðý kusurlar baðýþlanýr ve temizlenir. Namazlarýn böyle günahlarý da affettirme faydasý vardýr.
Sýhhî faydasý vardýr. Eklemler hareket eder, adaleler çalýþýr, bir bakýma jimnastik olur, egsersiz olur. Vücudu faydasý vardýr, kafaya faydasý vardýr. Yorgunluðu izâle edicidir. Ruha faydasý vardýr, dünyaya faydasý vardýr, ahirete faydasý vardýr.
Ýnsan bir namaza gelince insafa da gelir. Bir kötülüðe niyet etmiþse bile, o kötülükten vaz geçer. Kötülüðü yapmayý býrakýr. Böylece namazýn, bir de kötülükten uzaklaþtýrma özelliði vardýr. Ayet-i kerime böyle...
SORU: Zihni devamlý olarak günlük iþlerle meþgul olmaktan kurtarmak için ne yapmalýdýr?
CEVAP: Ýbadet etmeli, namaz kýlmalýdýr. Neden namaz günde beþ defa farz olmuþtur?.. Öðleyin namaza gitsin, abdest alsýn, huzurlu bir namaz kýlsýn; dünya iþlerinden sýyrýlsýn diye... Ýkindi vakti gitsin, abdest alsýn; usûlüne uygun, aceleye getirmeden namaz kýlýsýn, dünya iþlerinden kurtulsun diye...
Þimdi millet namazlarý öyle kýlýyor ki... Meselâ ticarethanede, kendisini yoran bir iþte çalýþýyor, çalýþýyor, çalýþýyor, çalýþýyor... Gidiyor seccadeye... Takýr tukur, takýr tukur namaz kýlýyor. Hop geliyor. Bunun bir faydasý olmaz. Öbür tarafýn harareti soðumuyor bile... Bir duraklýyor, ondan sonra tekrar iþine, gücüne...
Öyle olmayacak! Þöyle bir gidecek, namazý bir kýlacak... Suudlular çok hoþuma gidiyor, herkes tenkid eder ama... Namaza ezan okunmadan önce gidiyorlar. Güzel abdest alýyorlar. Kur'an-ý Kerim okuyorlar. Bekliyorlar. Namazý kýlýyorlar. Namazdan sonra dua etmeden kalkarlar diyorlardý, hiç de doðru deðil... Herkesten fazla dua ediyorlar. Duayý yapýyor ama, tek baþýna yapýyor; sen onun ne yaptýðýný görmüyorsun. Gayet güzel de dua yapýyorlar.
Ýbadetler insaný kurtarýr. Günde beþ vakit namaz insaný günlük meþgaleleirn sýkýntýsýndan çekip sýyýrmak içindir.
SORU: Namaz kýlan insan neyi düþünmeli?
CEVAP: Namaz kýlarken insan Kâbe'yi düþünecek karþýsýnda... Evliyâullahtan bir zât diyor ki: "Namaza durduðum zaman abdesti güzel alýyorum bir kere... Kâbe'yi karþýmda düþünüyorum. Ayaðýmýn altýnda sýratý düþünüyorum, kayarsam cehenneme gideceðimi düþünüyorum. Arkamda Azrâil'in beklediðini düþünürüm. Kýldýðým namazýn son namaz olduðunu, bundan sonra bir daha namaz kýlamayacaðýmý düþünürüm. Korku ile, zârilik ile namaz kýlarým." diyor. Namazý böyle kýlmaða çalýþmak lâzým!..
SORU: Bir insan ibadetten feyz alamýyorsa, bunun sebebi nedir, ne yapmasý gerekir?
CEVAP: Feyz alamamak, insanýn kazancýnda haram olmasýndan olabilir. Kazancýnda haramlýk varsa, ibadetten feyz almamaða baþlar, zikirden feyz almamaða baþlar. Soður, gittikçe yanlýþ yollara sapar. Onun için, lokmanýn helâl olmasýna çok dikkat etmek lâzým!..
Bunun dýþýnda, abdesti saðlam olmadýðý zaman feyz almaz. Abdesti eksik almýþsa veya yüznumaraya giriyorlar... Hani, Ýslâm'da ayýp yoktur, söylemek lâzým! Küçük abdest yapmanýn, büyük abdest yapmanýn Ýslâm'a göre ölçüsü vardýr. Müslüman deve gibi ayakta küçük abdest yapmaz!.. Salývermez, þaldýr þuldur etrafa sýçratmaz. Kabir azabýna uðrar sonra... Dikkat edecek, çömelecek, korunacak, sakýnacak... Ýstibrâ edecek, arkasý kalmayacak idrarýn... Güzelce temizlenecek. Bunlarý yapmadan, bakýyorsun adam yüznumaraya giriyor; þar þar ses duyuyorsun. Dýþarýya çýkýyor, þadýrvandan abdest alýyor, camiye geliyor. Donu ýslak... Her adým attýkça bir damla çýkýyor dýþarýya... O zaman, o namazdan feyz alamaz ki!.. Abdest yok ki, namazdan feyz alsýn.
Onun için bir camide gördüm, þadýrvana yazmýþlar: "Birçok kimseler namazýn burdan baþladýðýnýn farkýnda deðildir." diye... Aferin, çok güzel yazmýþlar. Namaz nerden baþlýyor?.. Güzel abdest almaktan... Þaldýr þuldur abdest alýyor; kollarýný tam yýkamýyor, yüzünü tam yýkamýyor, sakalýna tam gitmiyor, ayaklarýný tam yýkamýyor... Geliyor, "Feyz alamýyorum!" diyor. Bundan oluyor. Yâni, abdestteki kusurlarýndan oluyor.
Bazen de insanlarýn kötü alýþkanlýklarý oluyor; gýybet ediyor, dedi kodu ediyor, günahlar iþliyor... Bunlar da insanýn feyzini kaçýrýyor, aðzýnýn tadý kalmýyor. Allah'ýn rýzâsýna uygun, takvâya uygun bir iþ yaptý mý; Allah ibadetin tadýný verir gönlüne... Bir neþe gelir, bir zevk gelir, bir þevk gelir... Günahlý bir þey yaptýðý zaman da, ibadetten tad almamaða baþlar.
Demek ki, ibadetten tad almanýn þartý, günahlardan sakýnmaktýr. Haramdan dilini korumaktýr, gönlünü korumaktýr, elini korumaktýr. Midesini haram lokma yemekten korumaktýr... Güzelce abdest almaktýr. Takvâlý olmaktýr.
Binâen aleyh, dönüp dolaþýp her þey takvâya baðlanýyor. Takvâlý olursa bir insan, feyiz de alýr.
SORU: "Namaz kýlmayan müslüman deðildir." denilebilir mi?
CEVAP: Namaz kýlmayan ihmalkârdýr, günahkârdýr. "Lâ ilâhe illallah, Muhammeder rasûlüllah" diyorsa, müslüman deðildir denemez. Ýmaný da var, kusuru da var...
SORU: Bir muhasebecide çalýþýyorum, odalarýn birisinde namazýmý kýlýyorum. Patronum, namaz kýlarsam iþlerin aksayacaðýný söylüyor. Þayet böyle namaz kýlmaya devam edersem, benimle çalýþmayacaðýný ve iþten atacaðýný söylüyor. Ben de tuvalete diye gidiyorum, vakit kaybolmasýn diye sadece farzlarýný kýlýyorum. Ýþimden de atýlmak istemiyorum. Ne yapmamý tavsiye edersiniz?
CEVAP: O iþyerinde çalýþmak farz mý, ilmihal kitabýnda mý yazýyor?.. Baþka iþyerine gidersin! Öyle bir herif-i nâþerifle iþ yapacaðýna, güzel bir iþ ararsýn.
Ama o adam râzý olmasa bile, "Sen namaz kýlamazsýn!" dese bile, namazýný kýlar. Çünkü, namaz Allah'ýn emridir, ötekisinin bunu yasaklamaða hakký yoktur.
Gücü yeterse, baþka yerde bir iþ bulsun! Gücü yetmezse, þu anda baþka yerde iþ bulamýyorsa, orda çalýþsýn, namaz kýlmaða devam etsin!.. Sünnetleri de kýlmaða çalýþsýn!..
Öðle tatilinde kimse bir þey diyemez. Kalýyor bir ikindi... Ýkindinin sadece farzýný kýlabilir; çünkü, sünneti gayr-i müekked sünnettir. Sabah namazýný camide kýlacak. Akþamla yatsýyý da evde kýlacak. Bu kadar basit!.. Çok büyük bir dert deðil yâni...
SORU: Çalýþtýðýmýz yerde namaz kýlmaya müsaade etmiyorlar. Bu durumda kýlamadýðýmýz namazlarý eve gittikten sonra kaza etsek olur mu?..
CEVAP: Olmaz!.. Namazýn farzlarýndan birisi de vakittir. Vaktinde edâ edilmesi farzdýr. Bir farz yerine gelmemiþ oluyor. Dünya üzerinde sadece o iþyeri olmadýðýna göre, daha binlerce, milyonlarca iþyeri olduðuna göre, ya o iþyerinde namaz kýlmayý saðlayacak, rica ederek, anlatarak; ya da kendisine daha iyi bir iþ arayacak!..
Bir kere öðle tatilinde öðle namazýný kýlabilir. Sabah namazýný da evde kýlar. Geriye bir ikindi namazý kalýyor. Yâni, dediði kadar deðil bu iþ, iþin doðrusuna bakýlýrsa... Ýkindi namazýnda da; ötekiler süt molasý, çay molasý, sigara molasý yaparken, o da abdestini hazýr tutar. O hazýr tuttuðu abdestiyle kýsa tarafýndan namazý kýlýverir. Yanýnda seccâde bulundurur.
Biz askere gittiðimiz zaman bir arkadaþýmýz, bir muþambayý katlamýþ katlamýþ, sokmuþtu beline... Çamurda, toprakta, tarlada, bayýrda, nerde olursa; namaz vakti geldi mi çýkarýrdý onu, sererdi, namazýný kýlardý.
Ýlk gün bir bocalýyor insan... Eðitim alanýnda abdest alacak yer yok, abdest bozacak yer yok, su yok... Ne yapalým?.. Haa, abdestli gezmem lâzým demek ki... Öðleyin yemek yedikten sonra alel acele abdest alýyor, abdestli oluyor insan ikindiye kadar... Ýkindide zâten on dakika bir mola oluyor. Mola düdüðü çaldýðý zaman kimisi sigara içiyor, kimisi yatýyor, kimisi kitap okuyor... Kimisi güreþiyor birbiriyle... Bizimkiler de namaz kýlýyor.
SORU: Haram para ile inþa edilen bir camide namaz kýlýnabilir mi?
CEVAP: Kýlarsýn. Onsuz cami zor bulursun. Vebali yapanlarýndýr. Hepsini kurcalayacak, karýþtýracak olursan, adýmýný basacak yer bulamazsýn, halin harab olur. O kadarýný karýþtýrmadan namazýný kýlarsýn, vebal onlarýn boynuna...
SORU: Seferilik mesafesi 90 km midir yoksa 18 saatlik yol mudur?
CEVAP: Seferilik mesafesi üç günlük yoldur. Bu da, "Günde altý saat yaya yolculuk yapacak, ondan sonra dinlenecek. Ýnsanýn bir tâkati var, normal þekilde böyle seyahat ediliyor." diye hesaplanýr. Ýnsan ortalama olarak saatte 5-6 km yürür. Günde ortalama 30-35 km'dir. Bu da üç günde 90 km civarýnda bir mesafe eder.
Mesafe önemlidir, saat önemli deðildir. Meselâ uçaða biniyor, Ýstanbul'dan Ankara'ya 45 dakikada gidiyor ama, 450 km'lik mesafeye gittiði için Ankara'da seferidir.
Seferilik saat hesabý deðildir. Yaya bir yolcunun üç günde gittiði mesafe kadar gittiði zaman seferi olur.
SORU: Seferi halde iken dört rekâtlý bir namazýn son rekâtýna yetiþen kiþi namazýný nasýl tamamlar.
CEVAP: Seferî haldeki bir insan mukim bir imama uydu mu, seferîlik bahis konusu deðildir. Normal insanýn yetiþemediði rekâtlarý nasýl tamamlamasý gerekiyorsa, öyle tamamlar.
SORU: Cuma namazýnýn esasen 10 rekât olduðunu, 16 rekât olmadýðýný, þek þüpheye düþmemek için 6 rekâtýn kýlýndýðýný, halbuki namazda þek þüphe olamayacaðýný söylüyorlar; ne dersiniz?
CEVAP: Ezan okunduktan sonra, dört rekât cumanýn ilk sünnetini kýlýyoruz. Ondan sonra imam minbere çýkýyor, hutbesini irad ediyor. Ýniyor, mihrabda farzý iki rekât kýldýrýyor. Ondan sonra dört rekât cumanýn son sünnetini kýlýyoruz. Cuma tamam oluyor.
Onun arkasýndan, eðer cumanýn þartlarý yerine gelmemiþ ise, zuhr-u ahîr'i kýlmýþ olalým diye, en sonuncu öðle namazýnýn farzýný kýlýyoruz. Ýki rekât de vaktin sünnetini kýlýyoruz.
Bunu fukahâmýz asýrlardýr, seneler senesi böyle yapmýþlar, tavsiye etmiþler; ben bunu deðiþtirmeðe, bunun üzerinde konuþmaða lüzum görmüyorum. Öyle büyük meselelerimiz var ki, konuþulmuþ bir meseleyi tekrar münakaþa etmeðe lüzum görmüyorum. Bunun münakaþasý fýkýh mesleðine ait bir münakaþadýr. Ulemâmýz münakaþa etmiþ.
Ben þahsen Ömer Nasuhi Bilmen Hocamýz'a (Rh.A) çok itimad ediyorum. Ýlmi, fazlý, kemâli müsellem olan bir zât-ý muhterem... O bize ne demiþse öyle yaparým, geçer giderim. Büyük alim... Ben onun kadar fýkýhta alim olamayacaðýma göre, bu iþi ona býrakýrým. Filânca doktor kadar týpta ileri gidemeyeceðime göre, tedaviyi onda olurum. Filânca avukat kadar hukuku iyi bilemeyeceðime göre, iþimi o avukata havale ederim; biter.
Bu mübarek insanlarýn konuþup da kendi aralarýnda vardýklarý kararlarda, ihtilaflar olabilir. Ýmam Þâfiî baþka demiþ, Ýmam Ebû Hanife baþka demiþ, Ýmam Mâlik baþka demiþ, Ahmed ibn-i Hanbel baþka demiþ olabilir. Þimdi ben fakih deðilken, fýkýh mesleðini meslek edinmiþ bir insan deðilken, tekrar o iþlerin üzerine eðilip, bir beþinci mezheb de ben mi çýkartacaðým?.. Hayýr!..
Ýmam-ý Azam Hazretleri'nin yolunda gidiyoruz. Memnunuz. Allah razý olsun, þefaatine erdirsin. Gayet güzel bir mezhebdir. Yedi asýr Türkiye'de pâyidar olmuþ, koca bir imparatorluk bununla idare olunmuþtur. Asýrlar boyu Hint kýtasýnda milyonlarca insan ondan istifade etmiþtir. Çok geliþmiþ, olgun bir hukuk sistemi teþekkül etmiþtir. Çok teferruatlý bir hukuk külliyatýna sahip olmuþlardýr. Cümle alem istifade ediyor. Son derece ince fikirli insanlardýr, hassas insanlardýr. Ben onlara karýþmam. Bir tanesinin eteðinden tutarým, yapýþýr giderim.
Benim mesleðim baþka... Senin mesleðin de baþka, sen de karýþma!.. Kýl gitsin. Öyle uygun görmüþler, ona pek itiraz etme!..
SORU: Beþ vakit namaz üzerimize farz olduðuna göre Kuzey Kutbu'nda durum ne olacak?
CEVAP: Namaz vakitleri teþekkül etmiþ olan en yakýn merkeze uygun olarak, takdir ederek orda namazlarý kýlmasý gerekiyor.
Ýsveç'e, Norveç'e gittiðiniz zaman bir noktadan sonra, altý ay gece altý ay gündüz olan yerler baþlýyor. Güneþ altý ay hiç batmýyor, þöyle bir çýkýyor, bir iniyor. Altý ay da hiç görünmüyor. Ne yapacak orda?.. Beþ vakit namaz vakitlerinin teþekkül ettiði en yakýn yerde vakitler nasýlsa, ona göre vakitleri takdir edecek, kýlacak. Baþka kaviller de var ama, ulemanýn genellikle görüþü budur.
SORU: Tahiyyat okurken þehadet parmaðýný kaldýrmak sünnet midir?
CEVAP: Peygamber Efendimiz "Eþhedü en lâ ilâhe" derken þehâdet parmaðýný kaldýrýrdý, "illallah" derken indirirdi. Sünnettir.
SORU: Farz namazlarýndan sonraki istiðfar, sadece ikindi ve sabah namazlarýna ait bir þey mi; yoksa, diðer farzlardan sonra da istiðfar etmek gerekir mi?..
CEVAP: Her namazýn farzýndan selâm verdikten sonra üç defa estaðfirullah denilmesini burda okuduk, Râmûzül Ehâdis'te geçti. Yâni her namazda, "Esselâmü aleyküm ve rahmetullah... Esselâmü aleyküm ve rahmetullah..." dedikten sonra istiðfar edilir.
SORU: Namazda abdesti bozulan bir kimse ne yapmalý? Sonra tekrar kýlmak niyetiyle namaza devam etse, olur mu?
CEVAP: Olmaz! Abdest bozuldu mu, namaz bozulur. Namaza abdestsizken devam edilmez! O zaman bozacak namazý... Çýkabiliyorsa, çýkar; çýkamýyorsa, oturduðu yerde oturur.
SORU: Seccade örtüsünde Kâbe resmi var... Bunun üzerinde namaz kýlýnýr mý?..
CEVAP: Kýlýnýr. Kâbe resmi mahzurlu bir resim deðildir. Ýnsan resmi olsa olmaz, hayvan resmi olsa olmaz! Tabii, sade olsa daha iyi olur; çünkü, insanýn zihni her hangi bir þeye takýlmaz. Düz olsa, dümdüz olsa daha güzel... Ama hiç olmazsa, Kâbe'yi hatýrlatýyor.
SORU: Teheccüd namazlarýna gece kalkamýyorum. Yatmadan önce 12 ile 12.30 civarýnda kýlsam olur mu?..
CEVAP: Olur. Kalmayacaðýný anlayan bir insan böyle yatmadan önce kýlsa, olur. Ama teheccüd namazýna kalkmak için kolaylýklar vardýr. Akþam yemeðini erken yersiniz, biraz da az yersiniz. Kalkarsýnýz o zaman... Çünkü çok yemek insaný uyutuyor.
Erken yatarsýnýz, kalkarsýnýz teheccüd namazýna... Çünkü, geç yatmak insaný teheccüde kaldýrtmýyor. Basit tedbirlerle çözümleyebilirsiniz. Duasý vardýr, duasýný edersiniz, Allah'a sýðýnýrsýnýz; Allah kaldýrýr.
SORU: Daha önceleri gece namazýna kalkabildiðim halde, son iki aydýr kalkamýyorum. Halbuki, kýþ geldi, kalkmak daha kolay... Gece yatarken tok karnýna yatmamaða çalýþýyorum. Abdesstsiz de yatmýyorum. Baþka ne yapmamý tavsiye edersiniz?
CEVAP: Abdestsiz yatmamasý güzel... Çok tok bir halde yatmamasý, o da güzel... Buna raðmen kalkamamak; belki yediði lokmalara haram karýþýyordur da ondan Allah nasib etmiyor. Öyle bir durum olmasýn diye lokmanýn helâl olmasýna dikkat etsin!..
Bir de, her zaman söylüyorum, þöyle küçük bir saat aldým ben... Tek bir kalem pille çalýþýyor. Kuruyorsun, "Dýt dýt... Dýt dýt..." diye uyandýrýncaya kadar çalýyor, sinirini bozuyor insanýn... Çok güzel... Biraz da yataktan uzaða koyarsanýz, "Dýt dýt... Dýt dýt..." ille kaldýrýyor.
Herkes rüya anlatýyor burda, kâðýt gönderiyor; bir rüyamý da ben anlatayým: Yaz tatilinde çoluk çocuk burda Hocamýz'ýn yanýnda... Ben Ankara'ya gittim. Yoruldum, yattým öðleyin... Ama, yine fakülteye gitmem lâzým... Bu marifetli saati kurdum, yattým. Çok yorgunum, çok uykusuzum, yolculuk da yaptým; derin bir uykuya dalmýþým. Rüya görüyorum:
Rüyamda þöyle 25 cm kadar küb þeklinde bir kutu... "Dýt dýt... Dýt dýt..." diye sinyal veriyor. Saðýna bakýyorum, soluna bakýyorum, altýna bakýyorum, üstüne bakýyorum, eviriyorum, çeviriyorum... Baþka arkadaþlar geliyor, inceliyoruz... "Yâhu bunun düðmesi yok, iðnesi yok!.. Nereden ses geliyor?" diyoruz. Sonra, rüyanýn içinde: "Yâhu, bu benim uyanmak için kurduðum saat olmasýn?" diyorum. Uyanýyorum, hakîkaten o saatmiþ. Çeþitli senaryolar, rüyalar göstertiyor ama, sonunda böyle uyandýrtýyor bizi...
SORU: Bir insan Ýslâm'ý biliyor, kendisi müslüman ama, namazlarýnda ihmalde bulunuyor. Ne dersiniz?
CEVAP: Namaz, oruç, hac, zekât veya diðer ibadetlerden bir tanesi yapýlmadýðý zaman, farz yerine getirilmediði zaman, Allah onu cezalandýrýr, günah yazar. Ama ne kadar ceza verecek, ne yapacak, kendisi bilir. Bazen bir küçük terbiyesizlikten dolayý, çatýr çatýr cehennemde yakar. Bazen de kulun gönlünün paklýðýndan, temizliðinden dolayý affedebilir.
Yalnýz, fýkýh kitaplarýnda, itikad kitaplarýnda yazýlan þudur ki: Bir insan ibadetleri yapmasa, inancý itikadý olsa, Ýslâm'dan çýkmaz. Müslümandýr ama, günahkâr, kusurlu, eksikli, suçlu müslümandýr. Ýþi Allah'a kalmýþtýr. Sonradan tevbe edip doðru yola geldiði zaman, eðer Allah affederse, affeder. Affetmezse; o ihmali kadar cehennemde yanar, azabýný görür. Ondan sonra, imaný dolayýsýyla kurtulur amma, Peygamber Efendimiz (SAS)'in bir hadis-i þerifini bu sözümün arkasýndan hatýrlatývereyim; diyor ki:
"Cenenneme düþmemeðe çalýþýn!.." Çünkü, cehenneme insan bir kere düþtü mü, sonunda çýkacak bile olsa, --öyle bir þeyler söylüyor ki Peygamber Efendimiz, hesaplýyoruz-- milyonlarca sene kalýyor. En aþaðý ikiyüzelli sene sene kalýyor.
Sonra, cehennemdeki azablarý küçük görmemek lâzým!.. Cehennemde meselâ, cehennem ehlinin zakkum yiyeceði söyleniyor. Zakkumun dünyada bile zehir olduðunu artýk gazetelerden anladýnýz. "Cehennemin zakkumundan bir damla dünya denizlerine damlasaydý, bütün dünya denizlerini zehir gibi acý yapardý." diye bildiriyor Peygamber Efendimiz... Cehennemde onu böyle, sabah akþam yiyen bir insanýn ne ýzdýrab çekeceðini, ne azablar göreceðini tahmin edebilirsiniz.
O bakýmdan cehenneme düþmeyecek þekilde tedbir almak, akýllý insanlarýn yapmasý gereken doðru iþtir. Cenneti kazanmak için çalýþmak çabalamak, akýllý insanlarýn iþidir. Günaha ancak cahiller cesaret eder. Yoksa, "Günahýn büyüðü küçüðü olmaz!" diyor bazý büyüklerimiz... Çünkü, günahý kime karþý yapýyorsun?.. Kime asi geliyorsun?.. Allah'a...
Asi geldikten sonra, bakarsýn Allah bir sille tokat indirtir ki, helâk olursun!.. Ýnsanýn malýna geliyor, arabasýna geliyor, evine geliyor... Vücuduna amansýz hastalýk geliyor. O zaman diyar diyar þifa arýyor, çare arýyor. "Bunun çaresi nedir?" diye gözyaþlarý içinde arýyor. Sen ilkönce edepsizlik yaptýn, bu ceza ondan geldi.
Onun için dünyada da çeker, ahirette de çeker. Bu hususlarda hiç bir kimse gevþek olmasýn!..
SORU: Kýldýðým namazdan feyz alamýyorum; ne tavsiye edersiniz?
CEVAP: Feyz almak için çok þeyler lâzým; baþta, lokmanýn helâl olmasý lâzým!.. Haram lokma ile feyizli ibadet yapýlmaz. Lokma haram... Midesinde duruyor... Allah sevmez ki!..
Sevilmeyen bir kimse senin kapýna gelmiþ, kapýyý çalmýþ, içeri girmek istiyor. Nasýl bakarsýn?.. Düþün, ordan anla!
Lokma helâl olacak; bir... Abdesti tamam olacak; iki... Yüznumaraya gidiyorlar, doðru düzgün istibrâ, istincâ olmuyor. Üstleri, baþlarý temiz olmuyor. Paçalý pantolonlarýn paçalarý yerleri süpürüyor. Þimdi bizim pantolonlarýmýzýn hepsi, --moda dolayýsýyla-- paçalarý arkadan yerleri süpürür. Temiz þeyler gelir, pis þeyler gelir. Elbisesi temiz olmayýnca, namaza tesir eder.
Bilgisi az, söylediði söz hakkýnda bilgisi yok, tekbir hakkýnda bilgisi yok... Tabii ordan huzur alamaz.
Onun için bir kere helâl lokma yesin!.. Ondan sonra, abdestini düzgün alsýn!.. Ordan baþlýyor iþ... Dualarýný yapa yapa güzel abdest alsýn!.. Temiz olsun; hem kalbi temiz olsun, hem elbisesi temiz olsun!.. Ondan sonra, biraz dinî bilgi sahibi olsun, dinî kitaplarý okusun!.. "Allahu ekber" ne demek, "Sübhânallah" ne demek?.. Fâtihâ'nýn mânâsý ne, Ýhlâs'ýn mânâsý ne?... Namazda rükû ne oluyor, secde ne oluyor; bunlarý düþünsün tefekkür eylesin!.. O zaman inþaallah feyzini çok alacak, Allah'ýn lütfuyla...
SORU: Ýbadet ettiðimde bile içimde bir boþluk var; bunu neyle doldurayým?
CEVAP: Bu içindeki boþluðun muhtelif sebepleri olabilir. Bir kere lokmanýn helâl olmasýna dikkat etmek lâzým!.. Ondan sonra, abdestin güzel alýnmasýna dikkat etmek lâzým!.. Ýbadeti tadýný çýkarta çýkarta, duya duya, aceleye getirmeden yapmak lâzým!.. O zaman, Allah insanýn içine ibadetin tadýný verir.
O ibadetin tadýný Allah'ýn insana vermesi için hadis-i þerifte buyuruluyor ki: "Allah'ý ve Rasûlüllah'ý her þeyden daha çok sevecek ve günaha dönmemek azminde olacak! Günaha, tekrar eski haline dönmektense, ateþe atýlmaya razý olacak bir halde olacak!.." Bu duygularý taþýdýðý zaman, ibadetin tadýný duyar diye hadis-i þeriflerde bildiriliyor.
SORU: Namazda aklýmýza olmadýk þeyler geliyor; bunun sebebi nedir, çaresi nedir?
CEVAP: Abdesti güzel almaktýr. Olmadýk þeyler þeytandandýr. Namazda huzuru bozmaða çalýþýyor, ibadetten sevap kazanmamasýný saðlamaða çalýþýyor.
Ýradesine hakim olup kendisini söylediði söze, yaptýðý ibadete verecek ve güzel þeylerle meþgul edecek... "Allah'ýn huzurundayým!" diyecek, "Kâbe'nin karþýsýndayým!" diyecek... "Elhamdü lillâhi rabbil âlemîn" derken mânâsýný düþünecek, kendisini okuduðu þeylerle meþgul edecek.
SORU: Namazda vesvese gelince tekbiri tazeleyelim mi?
CEVAP: Hayýr! Öyle yaparsanýz, iþin sonunu alamazsýnýz. Vesvese gelir tekbir alýrsýnýz, bir daha tekbir alýrsýnýz, bir daha alýrsýnýz, bir daha... Çünkü þeytan insaný ordan yakalar. Kat'iyyen vesveseye hiç yüz vermeyeceksiniz. Aldýn tamam, yürüyeceksin.
Vesveseye bir kere itibar ettin mi: "Namaz pek iyi olmadý... Oldu galiba ama?.. Yok, yok olmadý. Haydi bir daha kýlayým!.." Bir daha kýlarsan, bir daha bir vesvese gelir. Onu kýlarken bir daha bir vesvese gelir, bataða saplanýrsýn.
Sakýn vesveseye hiç yüz vermeyin!.. Doðru olduðuna kanaat ettiðiniz þeye göre devam ettirin iþi, olsun bitsin.
SORU: Ýmsaktan 15 dakika sonra, ezan okunmadan sabah namazýn kýlabilir miyiz?
CEVAP: Kýlýnabilir. Þimdiki takvimlerin tertibi, imsak bittiði andan itibaren sabah namazýnýn vaktidir. Hattâ, orucu oraya kadar býrakmamak bile lâzým, daha önceden yemeði kesmek lâzým! O tam sabahýn girdiði saattir. Arada boþluk býrakmamýþlardýr, ihtiyatý kaldýrmýþlardýr. Ondan sonra 15 dakika geçince, haydi haydi kýlýnýr.
SORU: Öðle namazý, ikindi okunduktan sonra 45 dakika geçinceye kadar kýlýnabilir mi?
CEVAP: Aslýnda ikindi ezaný okundu mu, ikindinin vakti girmiþ olur ama; bir asrý evvel var, bir asr-ý sâni var... Ýmamlarýmýzýn rivayetine göre: Dik bir çubuðun öðle üzeri bir gölgesi var, diyelim 30 cm... Bu 30 cm üzerine, çubuðun boyu kadar daha gölge uzadýðý zaman ikindinin vakti girer diyenler var; gölge çubuðun boyunun iki katý kadar daha uzadýðý zaman ikindinin vakti girer diyenler var... Bu ikisinin arasýnda yarým saat -kýrkbeþ dakika bir zaman olduðundan, "Bu ihtilâftan faydalanarak acaba kýlabilir miyiz?" demek istiyor. E kaçýrmýþsa, kýlýversin; olur.
Aslýnda ikindi vaktine kadar tehir etmesi doðru deðil... "En faziletli amel nedir?" diye soruyorlar Peygamber Efendimiz'e...
(Essalâtü lievveli vaktihâ) "Evvel vaktinde kýlýnan namazdýr." buyuruyor. Namazý evvel vaktinde kýlmak sevaptýr. Tâ o vakte kadar tehir, zaten kusurdur, kabahattir. Ama baktý, öyle bir durum oluverdi; yine kýlsýn!..
SORU: Namaza yeni baþlayýp da kaza namazlarý çok olan bir kimse, vakit namazlarýndaki sünnetleri terkedip kaza namazý kýlabilir mi?
CEVAP: Câiz deðildir. Vakit sünnetlerini kýlacak. Ayrýca bizim tarif ettiðimiz iþrak namazý, duha namazý, evvâbin namazý, teheccüd namazý ve sâireyi de kýlacak, onlarý da býrakmayacak. Ötekisini de ödemeye geçecek. Bizim mezhebimiz --Hanefî mezhebi-- böyledir.
Bazý baþka kaviller var... Þafiî mezhebinde, "Önce farzlarý ödesin!" demiþler ama, bizim mezhebimizde büyüklerimiz diyorlar ki: "Bu namazlarý vaktinde kýlmadýn, bir edepsizlik yaptýn, bir günaha girdin, bulaþtýn. Þimdi o günahý telâfi edeceðim derken, bu sefer Peygamber Efendimiz'in sünnetlerini kýlmayýp, oradan bir baþka kusur yapýyorsun; uygun olmuyor.
Sen onlarý kýl; ötekilerini de belirli bir plan dairesinde, yavaþ yavaþ ödemeðe giriþ. Allah nasýl olsa, rûz-i mahþerde kullarýn namaz ibadetlerini hesaplarken, farzlarýný hesaplayacak; farzlarda eksik varsa, sünnetlerle tamamlayacak. Ondan sonra nafilelerle tamamlayacak. Hesabý Allah'a ait... Sen Allah'a güzel kulluk et; o hesabý doðrultur. Yoksa, kimse ameliyle cennete girecek deðil...
Büyüklerimiz bu kanatte, bizim mezhebimiz bu... Baþka mezheblerde, baþka türlü düþünceler olabilir.
SORU: "Kazasý olan kimse, akþamdan sonra evvabin namazýný ve diðer nafile namazlarý kýlamaz; kýlsa bile Allah kabul etmez!" diyorlar. Lütfen bunun hakkýnda açýklama yapar mýsýnýz?
CEVAP: Muhterem kardeþlerim! Akýlla mantýkla gelin bu meseleyi çözelim. "Kýlsa bile Allah kabul etmez!" diyormuþ. Yâhû sen Allah'ýn vekili misin?.. Bir kul namaz kýlýyor, "Kýlsa bile Allah kabul etmez!" diyor. Kimsin sen yâhu, Allah'tan mesaj mý aldýn?.. Bu ne biçim laf?..
Bizim ulemamýz, "Kýlsa kabul olur." diyor, niye kabul olmayacakmýþ?.. Kabul olur kardeþlerim. Peygamber Efendimiz'in hadis-i þerifte, "Kýlýn! Denizlerin köpüðü kadar günahýnýz olsa bile affeder." diye teþvik ettiði bir namazý, "Rasûlüllah emretmiþ, tavsiye etmiþ; ben de kýlayým!" diye kýlsam, niye kabul etmesin Allah?.. Bu nerden çýkýyor, bu ne biçim laf?..
Bizim Hanefî mezhebimizde böyle bir mesele yok... Kýlýnan nafile namazlar sevaptýr, kýlýnýr.
--Kaza borcu varsa hocam?..
--Kaza borcu varsa, kaza borcunu ödesin!
Zaten namazý vaktinde kýlmamýþ, kazaya býrakmýþ, bir günah iþlemiþ; þimdi onu ödeyeceðim diye bu sefer burdaki sevaplý iþleri býrakýyor. Olur mu?.. Bir kabahat iþlemiþ, o kabahati temizlemek için, bir çok iyi þeyi yapmýyor. Olur mu?.. Olmaz!..
Onun için, kardeþlerimiz duha namazýný kýlacak, iþrak namazýný kýlacak, evvâbin namazýný kýlacak, gece namazýný kýlacak, teheccüd namazýný kýlacak. Ondan sonra Allah'tan öteki borçlarýný da ödemesi için yardým isteyerek, fýrsat buldukça ötekileri de kýlmaða giriþecek. Mâdem zamanýnda kýlmamýþ, bir edepsizlik etmiþ; onu yavaþ yavaþ ödemeðe gayret edecek. Hadis-i þeriflerde kýlýn diye Efendimiz'in tavsiye ettiði namazlarý kýlmamak sûretiyle, ikinci bir edepsizlik yapmayacak. Ýkinci bir fýrsat kaçmýþ oluyor bu sefer elinden...
O bakýmdan bu mantýk mantýk deðildir. Bizim mezhebimizde böyle þey yok... Onlarý kýlacak!.. Hem, kabul olmaz sözü bayaðý ayýp...
--Allah bunu kabul etmez!..
--Nerden bildin?.. Sen Allah'ýn vekili misin?.. Allahýn gönderdiði selâhiyetli þahýs Peygamber Efendimiz, "Þu namazlarý kýlýn!" diyor. Sen de dikilmiþsin kýlacak insanýn karþýsýna: "Sen kýlma, kabul etmez Allah!.." diyorsun.
Tövbe estaðfirullah... Ýnsanlarýn aklý karýþtý mý, nasýl karýþýyor. Sen bizi akýl nimetinden mahrum etme yâ Rabbi!..
SORU: Kaza namazýna nasýl niyet edilir?
CEVAP: Kaza namazýna niyet edilirken, "Yâ Rabbi, kýlmam gereken, üzerime borç olan, kazaya kalmýþ olan en son öðle namazýný ödemeye... En son ikindi namazýný ödemeye..." diye sondan da baþlayabilir; "En evvelki borcumu ödemeye..." diye baþtan ödemeye de baþlayabilir.
SORU: Nafile namazlarda, saðlýklý ve saðlam olduðu halde oturarak kýlýnmasý efdal olan var mý; varsa, hangileridir?
CEVAP: "Ayakta kýlýnacak bir namaz, oturarak kýlýndý mý, fazileti %50 azalýr, yarý yarýya iner." diye hadis-i þerif var... Yalnýz Pakistanlý kardeþlerimizde gördüm, burda da bir iki defa söyledim; bizim Rahmetullahi Aleyh Hocamýz da gece yatma namazýnda bazan yapardý. Yatsýdan sonra abdest alýyor, yatacak. O yatmadan evvel kýlýnan namazý, oturarak kýlýveriyorlar.
Peygamber Efendimiz'den öyle bir rivayet var da, ondan yapýyorlarsa, o rivayete uygun olsun diye yapýyorlarsa; o zaman uygun olur. Peygamber Efendimiz'e uyma aþkýyla yapmýþ oluyorlar.
SORU: Namazda otururken, Ettahiyyatü'yü okurken þehadet parmaðýný kaldýrmak nasýl olacak?
CEVAP: "Eþhedü en lâ ilâhe" derken parmak kalkacak, ondan sonra inecek. Hadis-i þerifte bildirilmiþtir. Peygamber Efendimiz de böyle parmaðýný kaldýrýrdý.
SORU: Sehiv secdesini Tahiyyat'tan sonra mý yapacaðýz, yoksa Allahümme Salli ve Barik'ten sonra mý; bilgi verir misiniz?
CEVAP: Sehiv secdesine varmak için, Allahümme Salli'yi, Bariði okuyup, ondan sonra selâm verip secde etmesi gerekiyor.
SORU: Memleketimiz Konya... Okulumuz Ankara'da... Ýstanbula üç ay için çalýþmaða geldik. Ankara'ya birkaç günlüðüne gittiðimizde namazlarýmýzý seferî olarak mý kýlacaðýz. mukim olarak mý kýlacaðýz?
CEVAP: Bir insanýn asýl vataný, doðduðu, evinin olduðu yerdir. Onbeþ günden fazla durmak niyetiyle gittiði ve ikamet ettiði yer de vatan-ý ikamettir. Yâni, ikametten dolayý vatan olmuþ oluyor; ordan ikameti kalkarsa vatan deðildir. Bir insan vatan-ý ikametten ayrýldýðý zaman, vatan-ý ikamet bozulur; onun vatan-ý ikametliði kalmaz
Onun için, þimdi Ýstanbul'a gelmiþ, üç aylýðýna burada mukim olmuþ. Kendisi Konyalý olduðu için, iki-üç günlüðüne Ankara'ya gittiði zaman seferî olur.
SORU: Namaz kýlmayan bir kadýnýn yaptýðý yemekler yenir mi?.. Namaz kýlan bir kimse, namaz kýlmayan eþiyle bir arada yatabilir mi?..
CEVAP: Bir kimse namaz kýlmýyorsa, mü'minse, imaný varsa inkâr etmiyorsa... "Namaz da ne imiþ?" derse kâfir olur. "Namazýn rükûsu da ne imiþ?.. Kýraat de ne imiþ?.." derse yine kâfir olur. Neden?.. Farz olduðunu biliyoruz çünkü... Bir farzýný inkâr etse bile yine kâfir olur, dinden çýkar. Çünkü Allah'ýn belli olan bir emrini, belli olduðu halde reddetmiþ ve inkâr etmiþ oluyor; kâfir olur. Ama red ve inkâr etmiyor da, alýþmamýþ, tenbel, haylaz, þeytana uyuyor, nefse uyuyor, kýlamýyor; günahkâr olur. O zaman kâfir olmaz. Aradaki farký iyi bilmek lâzým!..
Günah-ý kebâir, yâni büyük günahlar insaný imandan çýkartýr mý?.. Çýkartmaz. Ýþlediði günahlardan dolayý boyundan büyük veballer yüklenir, çok günah yüklenir ama; imandan çýkmaz. Kâfir diyemeyiz, müþrik diyemeyiz, günahkâr müslümandýr deriz. Tevbe edebilir. Allah affederse affeder veya cezâlandýrýr; onu Rabbimiz bilir.
Binâenaleyh, bir kadýn namaz kýlmýyorsa... Mü'min ama kýlmýyor. Keþke, küçükten anasý babasý öðretseydi. Alýþkanlýk haline gelmeyince, sonra nasýl zor oluyor. Küçükten öðretmek lâzým!.. Büyüyünce þimdi, kocasý zorlasa kýlmaz, babasý zorlasa kýlmaz. Evlendim der, sana ne der... Ýþ iþten geçmiþ oluyor. Bu bir ayrý facia... Çocuklarýmýzý namazý seven, Rasûlüllah'ý seven, sünneti seven insanlar olarak yetiþtirmek gayretinde olmalýyýz.
Ama, bir kadýn sýrf tembelliðinden, þeytana uymasýndan namaz kýlmýyorsa, bundan dolayý kâfir olmaz. Yaptýðý yemek yenir. Namaz kýlan eþiyle bir arada yatabilir.
SORU: Müslümaným deyip namaz kýlmayan kimseyi, namaz kýlmasý için zorlamak var mýdýr?
CEVAP: Vardýr. Çocuðu ise, döðecek bile... Ýlkönce ikaz edecek, biraz korkutup alýþtýracak. Büyük insanda, mezheplere göre târikus salâtýn, namazý terkedenin hükmü nedir diye çeþitli görüþler olmakla beraber, kýlmamakta ýsrar ederse hapis bile edilir; sen niye kýlmýyorsun diye... Hattâ bazý sert mezhepler vardýr; "Kýlmamakta ýsrar eden öldürülür!" diye hükmedilmiþtir. Ýmâm-ý Ca'fer-i Sâdýk'ýn mezhebinde, Ca'ferî fýkhýnda öyle yazar.
SORU: Kýsa kollu elbise ile namaz câiz mi?
CEVAP: Kýsa kollu elbise ile namaz câizdir (erkekler için). Hem de kerahatsiz caizdir. Ama þu þartla: "Bir insanýn üzerindeki elbisenin kolu uzun olup da, kolunu kývýrýr da namaza öyle durursa; mekruh olur. Çünkü uzun koldu, kývýrdý, kýsa yaptý; bu, saygýsýzlýk alâmeti... Ama, elbisenin biçiliþi kýsa kolsa; kýsa kollu olduðu için, onda kerahat yoktur." diyor. Ömer Nasûhî Bilmen kitabýnda böyle yazmýþ.
Fakat, genel bir kaide olarak kardeþlerimiz þunu bilsinler: Cami ibadet yeri olduðundan, Allah'ýn huzuru olduðundan;
(Yâ benî âdeme huzû zîneteküm inde külli mescidin) Her mescide giderken, insanýn en güzel, en temiz, en alýmlý þekilde giyinmeðe çalýþmasý, ibadete saygýsýnýn gereðidir. O bakýmdan, camiye mümkün olduðu kadar ciddî kýyafetle gelmeye çalýþmak da tavsiye edilir.
Benim temennim, arkadaþlara tavsiyem --kendi de öyle yapýyorum, görüyorsunuz-- uzun kollu giyinmeleridir. Hem çocuklarýnýza, hem kendinize, hem bebelere, kim olursa olsun mümkünse uzun kollu giydirmeðe çalýþýn!..
Uzun kollu yazlýk elbise arýyoruz çarþýda pazarda; bulmakta bayaðý zorluk çekiyoruz. Suudî Arabistan'a gidiyorsun; etekler uzun, kollar kýsa... Biz uzun yapalým!..
Ama bir insanýn gömleði kýsaysa, onunla camiye gelmiþse, namaz kýlmýþsa; namazý caizdir. Bunu da peþin olarak söylüyoruz. Yâni, alacaðýnýz zaman uzun kollu almanýzý tavsiye ederim, fakat bunun da mahzuru yok...
SORU: Sarýk sardýðýmýz ve secdeye gittiðimiz zaman, alnýmýz ve burnumuz yere deðmiyor; namaz kabul olur mu?
CEVAP: Peygamber Efendimiz'in, sarýk üzerine secde ettiðine dair hadis-i þerif geçen derslerde okuduk. Sarýk alýnla yer arasýna girmiþse, bir mahzuru yoktur. Ama, tamamen sarýða dayalý olarak secde yapýlýyorsa, o zaman olmaz. Alnýn, burnun yere deðmesini saðlamak lâzým. Arkaya ittirirsiniz, saðlarsýnýz.
SORU: Sandalyede namaz kýlýnýr mý? Bugün bazý camilerde ön safa sandalye konulmasý doðru mu?
CEVAP: Bir insan namazý ayakta tam kýlabilirse ayakta kýlar. Kýlamazsa, oturarak kýlmasý caizdir. Kýlamazsa, baþýyla imâ ederek kýlmasý olur. Mazereti aðýrlaþtýkça, namazý da hafifler, rahatlaþýr.
Onun için, insan oturarak namaz kýlabilir. Fakat, sandalyeyi camiye getirmek ve camide sandalyeyle namaz kýlmak doðru deðildir. Adam sandalyesini yükleniyor sýrtýna, camiye getiriyor, kenara koyuyor, orda kýlýyor. Arkada kýlýver, ayaðýný uzatarak otur. Yâni, sandalye olmadýðý yerde, eðilemeyen insan baþka türlü oturabilir.
Camilerin tertibini bozmayalým, bid'atlar çýkarmayalým!..
SORU: Yatsý namazýndan sonraki tesbihler bid'at mýdýr?
CEVAP: Hayýr! Namazlardan sonraki bütün tesbihler sünnet-i seniyyedir. Peygamber Efendimiz'den tavsiyedir. Bizim sabah ve yatsý namazýndan sonra bu camide yaptýðýmýz özel zikir de hatm-i hâcegândýr. Hatm-i hacegân da Hýzýr (AS)'ýn öðrettiði bir sevaplý zikirdir.
SORU: Namazlardan önce camide ihlâs okumanýn bir mahzuru var mýdýr? Bazýlarý mekruh diyorlar, bazýlarý da okumayýnca karþý çýkýyorlar.
CEVAP: Yoktur, çünkü Kur'an suresidir, sevaptýr. Bu bizim camilerde daha önceleri böyle aþikâre okunuyordu. Bunun faydasý þu oluyor: "Bak artýk sünnet kýlma zamaný azaldý, biraz sonra kamet getirilecek!" gibi bir mânasý, iþareti oluyordu. O bakýmdan faydalý... Ama, Kur'an okumak sevap olduðundan, ayný zamanda da sevaplý...
SORU: Uyumadan seher vakti kýlýnan namaz da teheccüd namazý olur mu?
CEVAP: Tabii, teheccüd namazý uykuyu bölüp, uykudan kalkýp kýlýnan namazdýr ama; iþin oldu, uyuyamadýn, geç geldin... vs. O vakitte kýlýnýnca yine teheccüd namazý olur.
SORU: Bir arkadaþ hem namaz kýlýyor, hem içki içiyor. "Bu kötü alýþkanlýðýný býrak!" dediðimizde, "Onun yeri ayrý, onun yeri ayrý..." diye cevap veriyor. Ýkisinin bir arada yapýlmasý hakkýnda bilgi verir misiniz?
CEVAP: Aziz ve muhterem kardeþlerim, bu çok büyük bir hastalýktýr. Bizim Türkiye'de müslümanlar, fikrî bakýmdan çok çeþitli hastalýklara tutulmuþlardýr. Kimisi veremden beterdir, kimisi kanserden beterdir, kimisi aidsten beterdir. Bir büyük meþhur fikir hastalýklarýndan bir tanesi budur. "Onun yeri ayrý, onun yeri ayrý..." Öyle saçma þey mi olur?.. Bu kadar saçma þey olamaz yâni... Ýnsan Allah'ýn emrini tutacak, Allah'a teslim olacak. Müslüman ne demek, müslim ne demek?.. Kendisini Allah'a teslim eden kul demek...
Hani geliyor askerlik þubesine, 19 yaþýnda - 20 yaþýnda delikanlý... Diyor ki: "Tamam, ben geldim; filâncanýn oðlu falancayým, askerlik yapmaða geldim!" diyor ya... Müslim ne demek?.. Kendini Allah'a teslim eden... Onun emrini tutacak; onun emrine razý, buyruðuna razý... Haramlarýný haram belleyecek, haramlardan sakýnacak... Helâlleri helâl belleyecek, emirleri emir belleyecek, yapacak... Müslüman bu demek... "Yâ Rabbi ben senin buyruðunu tutmaða razý oldum. Tevbe ettim, yanlýþ yolu býraktým, doðru yola geldim." demek...
Þimdi böyle söyleyen insanlarýn hali ne olur, biliyor musunuz?.. Sonunda imansýz gider. Çünkü oyuna gelmez bu iþ, oyuncak deðil; alaya gelmez!.. Ýnsan elinden geldiðince Allah'ýn yolunda gitmeðe çalýþacak, her günahtan kaçýnmaða çalýþacak!..
Hattâ büyüklerimiz demiþlerdir ki: "Günahýn küçüðü bile olmaz."
--Caným küçük günah aldýrma!..
--Hayýr! Küçük günahlar bile yapýla yapýla büyür, ejderha gibi olur. Solucan gibiyken ayaðýnla def edebilecekken, ejderha gibi olur, yedi baþlý olur. Ondan sonra, padiþahýn oðlu gelse kesemez kafasýný...
O bakýmdan bu kötü huylarý atmak lâzým!.. Bu çok fena bir hastalýktýr.
--Onu da yaparým, onu da yaparým... Onun yeri baþka, onun yeri baþka...
--Haa, böyle yaparsan cehenneme gidersin. Çünkü bu, Allah'ýn diniyle alay etmek gibidir. Ýnsan elinden geldiðince Allah'ýn yolunda gitmeðe çalýþacak da, nefse uyarsa, þeytana uyarsa, ayaðý kayarsa kayacak; o ayrý... Kayarsa, yine tevbe edecek, yine yola gelecek. Ama "Onun yeri baþka, onun yeri baþka..." diye haramý helâl sayarsa, o zaman kâfir olur insan... Bu, küfür kokan bir duygudur, çok tehlikeli bir hastalýktýr.
Bir de "Zaman sana uymazsa, sen zamana uy!" diyorlar. Bu da "Bu zaman küfür zamanýdýr, gel kâfir ol!" demenin bir baþka ifadesidir. Öyle þey yok!.. Ýslâm'ýn emirleri 1400 yýldýr hep aynýdýr. Kâinat var olduðu müddetçe, kýyamet kopuncaya kadar hep ayný olacaktýr, hiç deðiþmeyecektir. Ýçki haramsa, haramdýr. Namaz farzsa, farzdýr.
--Üç vakte indiremez miyiz?
--Hayýr! Dörde de indiremezsin, üçe de indiremezsin, bire de indiremezsin.
--Pazar günleri kýlsak olmaz mý?..
--Hristiyanlar öyle yapýyor. Onlar dinlerini kestiler, kestiler, kestiler... Onlarýn dinleri artýk iþe yaramaz hale geldiðinden, Allah Ýslâm'ý gönderdi. Bozduklarý için gönderdi. Bozmasalardý devam edecekti. Kâfirler gibi, hristiyanlar gibi olmayalým!.. Allah'ýn emirlerini ciddiyetle uygulamaða çalýþalým.
Eðer ciddiyetle uygulamazsa insan, bir edepsizlikten, bir böyle þapþal konuþmaktan, bir böyle edepsizce düþünceden dolayý --Allah saklasýn-- öyle bir felâkete uðrar ki, belini doðrultamaz. Sülâlesinin beli doðrulmaz. Onun için bu gibi hallere düþmeyin!..
Müslüman nasýl olacak?.. Ýmana geldikten sonra tekrar günah iþlemekten, tekrar o eski hale gelmekten, ateþe atýlmaktan korkar gibi korkacak!..
Bunlar züðürt tesellisidir, beynamaz özrüdür. Günaha devam etmek için þeytanýn uydurduðu bahanelerdir. Þeytan insana çok bahaneler bulur, insanlarý çok aldatýr. Zâlimi zulüm yönünden aldatýr, âbidi ibadet yönünden aldatýr; ille bir kusura, günaha sokar. Bu kardeþimizi de demek ki öyle aldatýyor. "Onun yeri ayrý, onun yeri ayrý..." O zaman insan mahvolur. Allah saklasýn...
Kur'an-ý Kerim'de buyuruyor ki Allah-u Teâlâ Hazretleri:
(Efetü'minûne biba'dýl kitâbi ve tekfurûne biba'd) "Allah'ýn bazý ayetlerine, kitabýnýn bazý cümlelerine inanýyorsunuz da, ba'zýlarýna kâfir mi oluyorsunuz?.. Bunun cezâsý ne kadar büyüktür, biliyor musunuz?" diye Allah-u Teâlâ Hazretleri, böyle ikili, kaypak, oynak olanlarýn cezâsýnýn büyüklüðünü bildiriyor bu ayet-i kerimede... Sakýn ha, böyle cahilliklere düþmeyin!..
Ynt: Namaz By: ceren Date: 07 Mayýs 2015, 21:36:52
Esselamu aleyküm.Rabbim razý olsun paylaþýmdan Reyyan abla.sorularla namaz hakkýndaki bilgilerimizi tazelemiþ olduk.Rabbim namazýný zamanýn da kýlan,namazýný vaktinde kýlan kullarýndan eylesin bizleri inþallah...
radyobeyan