Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Leyle-i kadrin kadri By: rabia Date: 03 Haziran 2010, 15:21:58
Leyle-i Kadrin Kadri

Kur’an ve Ramazan kadar, Kur’an ve Kadr gecesi de birbirine yakýndýr. Kur’an, aylardan sâdece Ramazan’ý, mübarek gecelerden de sâdece “kadr”i adýyla ve sanýyla anmaktadýr. Ancak her ikisinde de kendine vurgu yaparak. Nitekim içinde Ramazan ayýnýn geçtiði âyette: “ O Ramazan ayý ki, Kur’an onda indirilmiþtir. O Kur’an insanlara doðru yolu gösteren, doðruyu eðriden ayýran açýk delillerle gelmiþtir. Kim oraya eriþirse oruç tutsun.” (el-Bakara, 2/185) buyurduðu gibi kadir gecesini anlatan sûredeki ilk âyette de : “Biz Kur’an’ý Kadir gecesinde indirdik” (el-Kadr, 97/1) buyurularak Kur’an’a vurgu yapýlmaktadýr.

Kur’an’da adýna sûre inzâl buyrulan ve Kur’an’la þereflenen kadir gecesi, uzunca bir insan ömrüne denk zaman diliminden (bin ay = 84 yýl) daha deðerli görülmüþtür. Recep, Þaban ile baþlayan ve Ramazan’la tamamlanan üç aylar iklimi, belki de Kadir gecesine daha yüksek bir performansla girmek ve ciddî bir hazýrlýk merhalesinden sonra bin aylýk bir gece olan kadir ile buluþmak içindir.

Kur’an’da Kadir gecesi hakkýnda söylenenler gerçekten üzerinde durulup düþünülmesi gereken hususlardýr. Buyrulur ki : “Kur’an’ý kadir gecesinde biz indirdik. Kadir gecesinin ne olduðunu ne bilirdi sana ? Kadir gecesi bin aydan daha hayýrlýdýr. Melekler ve ruh o gecede Rablerinin izniyle her bir iþ için peyderpey inerler. O gece tan yeri aðarýncaya kadar selam ve esenliktir.”  (el-Kadr,  97/1-5)

Tefsirlerde “kadr” kelimesi hüküm, deðer-kýymet ve tazyik mânâsýndadýr. Kadir gecesi için bu üç mânâ da doðrudur. Bu gece hem her tür hükmün muhkem hâle geldiði deðerli bir gecedir ve hem de meleklerin yeryüzüne inmesinden dolayý yeryüzünün onlara dar geldiði; arzýn tazyik olduðu bir gecedir.

Ýlk âyette Kur’an’ýn beþer kelâmý olmadýðý teyidli ifâdelerle “biz indirdik” lâfzýyla belirtilmektedir. Bir bakýma Kur’ân’ýn beþer kelâmý, Muhammed’in sözü olmadýðý açýkça ifâde edilmektedir. Hem Kur’an’a, hem O’nun kaynaðýna, hem de kadir gecesinde indiriliþine ayný anda iþâret edilmektedir. Ardýndan “böyle bir mübârek gecenin deðerini sen nereden bileceksin?” Rabbýn bildirmese kadir gecesini, onun deðerini hattâ hiçbir þeyi bilmeye muktedir olamazsýn. Allah Teâla bu lâfýzlarla aslýnda bizlere edeb öðretiyor. Âlemlere rahmet olarak gönderdiði peygamberinin bile biricik bilgi kaynaðýnýn kendisi olduðuna vurgu yaparak iddiâlardan kurtulmamýzýn lüzûmuna iþâret ediyor. Çünkü varlýk ve benlik iddiâsý en büyük günahlarýn baþýndadýr.

Kadir gecesini senin kendiliðinden bilmen mümkün deðil ama buyuruyor Allah Teâla: “Ben bildiriyorum ki o gece bin aydan hayýrlýdýr.” Ýçinde kadir bulunmayan bin aya denk bir feyz ve berekete, bolluk ve rahmete sâhiptir. Bundan sonraki kýsýmda Allah Teâlâ bu gecede meleklerin ve rûhun her bir iþ için peyderpey indiðini arz ve dünya semâsýný kuþattýðýný haber veriyor. Melekler Cenâb-ý Hakk’ý tesbih ile meþgul; emrolunduklarýný yapan, asla Allah’a isyan etmeyen, cemâl mazharý nûrânî ve rûhânî varlýklardýr. Ruh da genel olarak Ruhul-emîn; yânî Cibrîl’dir.

Meleklerin ve Rûhun dünya semâsýna inmeleri ve âdetâ arzýn meleklere dar gelmesi, rahmet ve maðfiretin feyezâný demektir. Ýnanan gönüllerin sevgi ve merhametle dolmasý, zaman ve mekânýn bereket deryâsý olmasý demektir. Melekler nûrânî ve rûhânî varlýklar olduðundan gözle görülmesi mümkün deðildir. Çünkü insan gözünün görmesi ve kulaðýnýn duymasý belli kýstaslara baðlýdýr. Iþýksýz göz görmez; frekansý yüksek ve düþük sesleri kulak duymaz. Ancak belli þartlarýn oluþmasý algýlamayý kolaylaþtýrýr. Nitekim havanýn içindeki elektro-manyetik dalgalar sesleri ve görüntüleri yansýtma özelliðine sâhiptir. Havanýn içindeki elektromanyetik dalgalar halindeki sesleri ve görüntüleri televizyon veya radyo denilen âletle görmek veya duymak mümkün olabilmektedir. Yânî bir bakýma radyo ve televizyon olmayan yerde, dalgalar hâlinde ses ve görüntüler olduðu halde biz onlarý algýlayamýyoruz. Nasýl televizyon ve radyo yok iken görüp duyamadýðýmýz bu sesleri bugün yok deme þansýna sâhip deðilsek aslýnda gözle göremediðimiz melekleri yok sanmak veya yok saymak da mümkün deðildir. Allah’ýn öyle kullarý vardýr ki sâhip olduklarý basîret ve gönül gözleriyle melekleri görür; kanat seslerini duyar. Ancak pozitivizmin ve rasyonalizmin etkisine kapýlmýþ insanlarýmýz izahta zorlandýðý meleklerle ilgili bir takým saçma sapan yorumlara sapmakta, onlarý “enerji” gibi fizikî þeylerle açýklamaya kalkýþmaktadýr.

Kadir gecesindeki melek saðnaðýný ancak gönlü Allah’ýn rahmet deryasýna açýk insanlar görebilir ve hissedebilir. Hem dünyada, hem âhirette güzellik isteyen ve bu güzelliði görmeye çalýþanlara Cenâb-ý Hakk bu perdeleri kaldýrýr. Allah ile kullarý ve melekler arasýndaki perde, insanlarýn gözünü kapatýr. Allah’ýn gözünü ve gönlünü açtýðý insan özelde kadir gecesinde, genelde her zaman rahmet meleklerini görür ve hisseder.

Rûh yânî Cibril-i emin ise, peygamberlere vahiy getiren ve insanlara ilâhî kurtuluþ reçeteleri sunan bir büyük melektir. Kadir gecesi onun yeryüzüne inmesi, inananlarýn gönlüne kulluk sevinci ve ibâdet neþ’esi sunmak ve güzellikler ilhâm etmek içindir. Cebrail’in nübüvvet için vahy getirme görevi sona ermiþse de inananlarý ilhâm ile teyid görevi devam etmektedir. Ýlhâm, insanlarda melek kaynaklý, takvâ ve fücûru; kalbî arýnma ve kötülükleri gösteren mânevî bir sezgidir. Kadir gecesinin kadrini bilerek hayatýný düzenleyenler bu gecede bu sezgiye ererler. Üstelik meleklerin bu gece iniþleri, Rablarýnýn izniyle ve her bir iþ içindir. Bu sâyede bu gece tan yeri aðarýncaya kadar selâmdýr.

Selâm, Allah’ýn isimlerinden; yânî esmâ-i hünsâdandýr. Kýsaca barýþ ve esenlik demektir. Bu gecenin “selâm” olmasý önce inananlar içindir. Bu gece inananlar için barýþtýr, çünkü bu gece insan kendi iç dünyasýndaki savaþtan; nefsin taþkýnlýk ve karþý koymasýndan kurtularak mutmain bir kalb ve sekînete ulaþmýþ bir gönle ermiþtir. Bir bakýma mümin bu gecenin berekâtýyla iç barýþýný saðlamýþ, kendi kendiyle savaþýp boðuþmaktan kurtulup huzura ermiþtir.

Yine bu gece gönül âlemlerinde iç barýþý yakalamýþ müminlerden oluþan toplumda sosyal barýþ ortamý doðmuþ, herkes hayýr ve güzellik þeddini kuþanmýþtýr. Bu gecede meleklerin duâsý, Cibril’in teyid ve ilhâmý ile iç barýþa ermiþ müminler huzûr hâlini soluklar ve esenliðin tadýna varýrlar.

Bu gece inanmayanlar için de selâmdýr. Çünkü onlar da Rabbýn küllî inâyeti ile dünyevî azâbdan korunmuþlardýr. Böylesine mübârek bir gecenin aranmasý ve her gecenin kadir olarak bilinmesinin istenmesi, boþuna deðildir. Türkçe’de bir deyim var: “Her geceyi kadir, her gördüðünü Hýzýr bil!” diye. Bu ne kadar anlam yüklü bir söz. Bir yönüyle zamanýn, diðer yönüyle insanýn deðerini bilip deðer kazanacak bir kývâma ermek. Rabbýnýzdan böyle bir gönül diriliði niyâz ederiz.

Alýntý


radyobeyan