Kuran ile dost olmak By: sumeyye Date: 29 Mayýs 2010, 14:56:29
Kur’ân ile dost olmak
Ýnsan iyi bir arkadaþa sahip olabilir ama iyi bir dost bulmak o kadar kolay deðildir Onun için bazý ozanlar “Dost dost diye nicesine sarýldým / Ne bir vefa buldum, ne faydalandým” derken, bazýlarý da “Bir dost bulamadým gün akþam oldu” diye hakikî bir dosta olan hasretliklerini dile getirmiþlerdir
Dost, iyi günde insanýn yanýnda olduðu gibi, kötü günde de onu terk etmez Onun için “Gerçek dost kara günde belli olur” denilmiþtir Ýyi gününde insanýn dostu çok olur Ama dara düþtüðünde, baþýna bir iþ geldiðinde, bir felâkete maruz kaldýðýnda, çevresindeki insanlarýn daðýldýðý, herkesin bir bahane ile oradan uzaklaþtýðý görülür Ýnsan bir de bakar ki, yanýnda bir kaç kiþiden baþka kimse kalmamýþtýr Bazen de hiç kimseyi yanýnda göremez Ýþte o zaman gerçek dostluðun ne olduðunu, gerçek dostlarýn kimler olduðunu idrak eder
Öyleyse insan öyle dostlar edinmeli ki, onu hiçbir zaman terk etmesin Ýyi gününde yanýnda olduðu gibi, kötü gününde de dostunu yanýbaþýnda bulsun Her tasasýna teselli, her derdine derman olsun Dostunun sohbetini dinlerken kederlerinden kurtulsun Onun yanýndayken emniyette olduðunu hissetsin Ýnsanýn böyle hakîki bir dostu olduktan sonra, hiçbir þeyden endiþesi kalmaz Karamsarlýða ve ye’se düþüp me’yus ve muzdarip olmaz
Kur’ân-ý Kerim, iþte böyle hakîki ve hakikatli bir dosttur Onu dost edinen, en büyük teselli kaynaðýný bulmuþ, her türlü dert ve tasadan kurtulmuþtur Çünkü her türlü sýkýntýnýn çaresi, her acýnýn ilâcý, her derdin dermaný Kur’ân’da vardýr Ýnsan böyle bir dosta sahip olduktan sonra, hiçbir þeyden korkmaz, hiçbir endiþesi kalmaz Kur’ân’ý dost edinen, bu dostluðuna sâdýk kaldýðý müddetçe, her türlü korkudan emin olabilir O Kur’ân’ý terk etmedikçe, Kur’ân da onu terk etmeyecek, her musîbetten muhafaza etmeye devam edecektir
Ýnsan dünyada dost ararken, “pazara kadar deðil, mezara kadar” birlikte olacaðý bir dost ister Çünkü fâni dostlar insana ancak mezara kadar eþlik edebilirler Ama mezardan sonra da hayat devam edecektir Asýl o yerin altýnda, o soðuk ve karanlýk çukurda insanýn bir dosta ihtiyacý vardýr Ýþte Kur’ân’ýn dostluðu, mezarda ve sonrasýnda da devam edecektir Dünyada Kur’ân ile dostluðunu sýký tutan ve sadakatle ona baðlanan insan, kabrin karanlýðýnda onu yanýbaþýnda bulacaktýr Kur’ân kabrini aydýnlatacak, onu günahlarýnýn hücumundan ve kabir azabýndan kurtaracaktýr Mahþerde, Mizan’da ve Sýrat’ta da hep yanýnda olacak, dostunu bir an bile yalnýz býrakmayacaktýr
Ýnsan dostu ile bir araya geldiðinde onunla konuþur, sohbet ve muhabbet ederek dostluðunu gösterir Ýki dostun hiç konuþmadan dostluklarýný devam ettirmesi düþünülemez Kur’ân ile dost olan insan da, onu okur, ne dediðini anlarsa dostluðun bir anlamý olur Yoksa, en güzel kýlýflarýn içine yerleþtirip, evinin en güzel köþesine asmakla Kur’ân’a dost olunmaz
Dost, dostun hem halinden, hem dilinden anlar “Ben Kur’ân’ý çok seviyorum, ama okumasýný bilmiyorum” demek, bu sevginin ve dostluðun özde deðil, sözde olduðunu gösterir Ýnsan dostunun dilinden anlamýyorsa, onunla nasýl muhabbet edecek? Bir ecnebî arkadaþýmýz olsa, onunla konuþabilmek için onun dilini öðrenmeye çalýþýrýz Kur’ân gibi bir ebedî dostumuz varken, onun dilini öðrenmemek, cehaletten de öte bir gaflet ve hatta dostluða ihanettir
Ramazan-ý Þerif’in bir adý da Kur’ân ayýdýr Kur’ân bu ayda nazil olmuþ, yeryüzüne inerek insanlara dostluk elini uzatmýþtýr Mü’minler bu ayý mukabelelerle karþýlar, her zamankinden daha fazla Kur’ân okuyarak dostluklarýný pekiþtirirler
Ramazan Ayý, Kur’ân ile dost olmak için en güzel fýrsattýr Bu fýrsatý deðerlendirenler, mukabelelerle Kur’ân’ýn dostluðuna mukabele edenler, hem dünyada, hem ahirette, hem mahþerin dehþetinde, hem ebedü’l-âbâd yolunda kendilerini yalnýz býrakmayacak olan hakîkî bir dost kazanmýþ olacaklardýr
Ne mutlu, Kur’ân’ý dost edinenlere!
Alýntý