Fakirleri dost edin By: rabia Date: 28 Mayýs 2010, 16:45:19
Fakirleri Dost Edin
Allahu Teâlâ ve Tekaddes hazretleri buyurur: "Sadakalarýnýzý o fakirlere verin ki, onlar Allah yolunda çalýþmaða koyulmuþlardýr. Öteye beriye koþub kazanamaz, dilenmekden çekindikleri için, tanýmayanlar, onlarý zengin zanneder. Ey Resûlüm sen onlarý sîmâlarýndan tanýrsýn. Onlar iffetlerinden ötürü, insanlarý rahatsýz edib bir þey istemezler. Siz malýnýzdan, bunlara ne harcarsanýz, muhakkak Allah onu hakkýyla bilicidir. (Bakara, 273)
Resûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurur: (Ebu'd-Derdâ -R.A-'dan)
- Ey Ebu'd-Derdâ! Cehennem ehlinin kimler olduðunu sana bildireyim mi? Her böbürlenen, kaba, büyüklük taslayan, mal toplayan, iyiliðe mâni olan kimsedir. Cennet ehlinin de kimler olduðunu sana bildireyim mi? Her fakir kimse ki Allah'a yemin etse, Allah onu doðru çýkarýr." (Ramûz)
Selmân Fârisî radýyallahu anh anlatýyor:
Müellefe-i Kulûbdan (yani zayýf imanlarý olanlar.) Üyeyne b. Hýsn, Akra b. Hâbis ve arkadaþlarý, Resûlü ekrem sallahu aleyhi ve sellemin huzuruna gelerek:
"- Ey Allah'ýn Rasûlü, sen yine mescidin baþ köþesinde otursan da onlarý ve elbiselerinin kokularýný bizden uzak tutsan olmaz mý? Böyle olursa o zaman seninle oturur, samimi olur ve senden istifade ederiz" dediler.
Bu sözleriyle Ebu Zer, Selman ve bir kýsým fakir müslümanlarý kastediyorlardý.
"- Ey Muhammed! Sana vahyolunan Rabbýnýn kitabýný oku; onun hükümlerini kimse deðiþtiremez. Ondan baþka bir sýðýnacak da bulamazsýn. Sabah akþam Rablerinin rýzasýný dileyerek, ona yalvaranlarla beraber sen de sabret, dünya hayatýnýn güzelliklerini isteyerek gözlerini o kimselerden ayýrma. Zikrimizden gafil kalan, arzusuna uyarak aþýrý giden kimseye de tabi olma! De ki "Hak Din, Rabbinin katýnda gelendir" dileyen inansýn, dileyen inkâr etsin, þüphesiz zalimler için kendilerini çepeçevre içine alacak bir ateþ hazýrlamýþýzdýr." (kehf, 27-29)
Kâfirleri ateþle tehdit eden bu âyetlerin nüzûlünden (iniþinden) sonra Resûlullah sallahu aleyhi ve sellem, hemen ayaða kalkarak arkadaþlarýný aramaða baþladý. Nihayet, onlarý, mescidin bir köþesine çekilmiþ, Allah'ý zikreder bir vaziyette bulunca:
- "Ümmetimden bir gurubla birlikte sabretmemi bana emredinceye kadar beni öldürmeyen Allah'a þükürler olsun. Ölüm de dirim de sizlerle beraberdir", buyurdu. (Hilye, 1/345)
Kalbi kýrýklarýn istinadgâhý sallahu aleyhi ve sellem efendimiz hazretleri onlarýn halini þöyle anlatýr:
- Cennetin padiþahlarý fakirler olurlar. Üstleri tozlu, topraklý, saçý sakalý daðýnýk olur. Dünyadan bu hallerini giderecek kadar nasibleri yokdur. Selâm verseler, zenginler selâmlarýna cevap vermezler. Evlenmek isteseler, kimse onlara varmaz, konuþsalar kimse kulak verib onlarý dinlemez. O halle onlarýn kalblerinde o kadar nûr bulunur ki, onlardan birinin kalbindeki nûr, göklerde ve yerdekilere taksim edilse, hepsi aydýnlanýr."
Müslümana yaraþan, kendisi zengin de olsa, fakirliði ve fakirleri sevmekdir. Zira fakirleri sevmek, Resûlullah'ý sevmek demekdir. Allah Teâlâ hazretleri ve Habib-i Edibi fukarâyý sevmeði ve onlara yakýnlýk göstermeyi emretmiþtir. Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri buyurur:
- "Sabah, akþam Allah'ýn rýzasýný dileyerek, Rablarýna dua eden kimselerle beraber nefsini sabýrlý tut. Dünya hayatýnýn süsünü arzu edib de gözlerini onlardan baþkasýna (dünya ehline) çevirme. Bizi anmak hususunda kalbine gaflet verdiðimiz kimseye itaat etme ki, o keyfinin arkasýna düþmüþ ve iþi de haddini aþmak olmuþtur." (Kehf, 28)
Mütevekkil tefviz ehli fakirlerin, Allah katýndaki kýymet ve deðerlerini bilebilsek, ayaklarýna kapanýr, öpmek isteriz. Ve abdest sularýný teberrük olarak içer de batýnýmýzdaki derdlerimize þifa buluruz.
Bize düþen vazife ise, onlarý sevmek, onlarla geçimli olmak ve onlarýn duasýný almakdýr.
"Yarabbi! Fakirleri kendin sevdiðin ve Habib-i Edibine sevdirdiðin gibi, bizlere de sevdir. Onlarýn yüzü suyu hürmetine Ýslâm âlemine ve memleketimize huzur ver. Arazî, semâvî belâlardan, dahilî ve haricî düþmanlarýn þerrinden milletimizi muhafaza et! Âmin."
Alýntý
radyobeyan