Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Muhabbetullah By: sumeyye Date: 26 Mayýs 2010, 11:20:00
MUHABBETULLAH


Muhabbet þu kâinatýn sebeb-i vücûdudur Hem þu kâinatýn rabýtasýdýr Hem þu kâinatýn nûrudur, hem hayatýdýr Ýnsan kâinatýn bir meyvesi olduðu için, kâinatý istilâ edecek bir muhabbet o meyvenin çekirdeði olan kalbine derc edilmiþtirMuzaaf ihtiyaç, iþtiyaktýr Muzaaf iþtiyak, muhabbetir Muzaaf muhabbet dahi aþktýr Ruhun tekemmülâtýna göre meratib-i muhabbet, meratib-i esmâya göre inkiþaf eder Bütün esmâya muhabbet dahi Çünkü o esmâ Zât-ý Zülcelâlin unvanlarý ve cilveleri olduðundan-muhabbet-i zâtiyeye döner Ýnsanýn en lezzetli ve tatlý ve kýymetli hissi olan muhabbet, eðer sýrr-ý tevhid yerdim etse, bu küçücük insaný, kâinat kadar büyüttürür ve geniþlik verir ve mahlükata nazenin bir sultan yapar
Muhabbet, uhuvet, sevmek Ýslâmiyetin mizacidýr, rabýtasýdýr
Muhabbet, mizac-ý Ýslâmiyetin mâyesidir

Herbir muhabbet sahibi, sevindirmeye lâyýk mahluklarý sevindirmekle sevinir
Muhabbetin sebepleri, iman, Ýslâmiyet, cinsiyet ve insaniyet gibi nûrânî, kuvvetli zincirler ve mânevi kalelerdir Muhabbet Ýslâmiyetin mîzacýdýr Ýnsanýn havfe ve muhabbete âlet olacak iki cihaz, fýtratýnda derc olunmuþtur “Âlâküllihal” o muhabbet ve havf, ya halka veya Hâlýka müteveccih olacak Halbuki halktan havf ise elim bir beliyyedir(Müþkilat)…

Halka muhabbet dahi, belâlý bir musibettir Çünkü sen öylelerden korkarsýn ki, sana merhamet etmez veya senin istirhamýný kabul etmez Þu halde havf, elim bir belâdýr Muhabbet ise, sevdiðin þey, ya seni tanýmaz, Allah'a ýsmarladýk demeyip gider- gençliðin ve malýn gibi- Ya muhabbetin için seni tahkir eder Havf ve muhabbeti öyle birisine tevcih et ki, senin havfýn lezzetli bir tezellül olsun Muhabbetin, zilletsiz bir saadet olsun
Nihayetsiz bir muhabbete lâyýk olacak, nihayetsiz bir kemâl sahibi olabilir
Nihayetsiz muhabbetler, nihayetsiz bir kemâl ve cemal sahibine mahsustur
Muhabbet, doðrudan doðruya kâinata sarf edilmemek gerekir Yoksa, muhabbet, en leziz bir nimet iken, en elim bir nýkmet olurCenab-ý Hakkýn mâsivasýna yapýlan muhabbet iki çeþit olur: Birisi, yukarýdan aþaðýya nâzil olur Diðeri aþaðýdan yukarýya çýkarÞöyle ki :

Bir insan en evvel muhabbetini Allah'a verirse, onun muhabbeti dolayýsýyla Allah'ýn sevdiði herþeyi sever Ve mahlûkâta taksým ettiði muhabbeti, Allah'a olan muhabbetini tenkýs deðil, tezyid eder
Ýkinci kýsým ise en evvel esbabý sever ve bu muhabbetini Allah'ý sevmeye vesile yapar Bu kýsým muhabbet, topluluðunu muhafaza edemez; daðýlýr Ve bazan da kavi bir esbaba rastgelir Onun muhabbetini mânâ-yý ismiyle tamamen cezbeder, felâkete sebep olurÞayet Allah'a vasýl olsa da, vüsûlü nâkýs olur Cenab-ý Hakký tanýyan ve seven; nihayetsiz saadete, nimete, envara, esrara, ya bilkuvve veya bilfiil mazhar dýr Onu hakikî tanýmayan, sevmeyen, nihayetsiz þekavete, âlâma ve evhama mânen ve maddeten mübtelâ olur Maddî ve süfli muhabbetler için bütün mazi ve müstakbel fýrakla doludur

Aþk, þiddetli bir muhabbettir; fâni mahbublara müteveccih olduðu vakit, ya o aþk kendi sahibini dâimi bir azap ve elemde býrakýr; veyahut o mecazi mahbub, o þiddetli muhabbetin fiatýna deðmediði için bâki bir mahbubu arattýrýr, aþk-ý mecazi, aþk-ý hakikiye inkýlâb eder Muhabbetin þe'ni ifrattýr Mahbûbunu makamýndan fazla görmek arzu ediyor ve öyle de görüyor
Bütün nimetlere ve meyvelere, zâtlarý için muhabbet edilse, yalnýz maddi lezzetleriy-le gâfýlâne telezzüz etse, o muhabbet nefsanidir O lezzetler de geçiçi ve elemlidir
Eðer Cenab-ý Hakkýn iltifat-ý rahmeti ve ihsanatýnýn meyveleri cihetiyle sevse ve o ihsan ve iltifatýn derece-i lütuflarýný takdir etmek suretinde kemal-i iþtiha ile lezzet alsa; hem mânevi bir þükür, hem elemsiz bir lezzettirBazan birþeye þiddetle muhab-bet, o þeyin inkârýna sebep olur Ve kezâ, þiddet-i havf ve gâyet azamet ve aklýn itimatsýzlýðý da inkara sebep olur

Muhabbete en lâyýk þey, muhabbettir ve husumete en lâyýk sýfat husumettir Yani, hayat-ý içtimâiye-i beþeriyeyi temin eden ve saadete sevk eden muhabbet ve sevmek sýfatý, en ziyade sevilmeye ve muhabbete lâyýktýr ve hayat-ý içtimaiyeyi zir ü zeber eden düþmanlýk ve adavet, herþeyden ziyade nefrete ve adavete ve ondan çekilmeye müstehak ve çirkin ve muzýr bir sýfattýr
Benim mezhebim muhabbete muhabbet etmektir, husumete husumet etmektir Yani dünyada en sevdiðim þey muhabbet ve en darýldýðým þey de husumet ve adavettir Muhabbet, adavete zýttýr Ziya ve zulmet gibi içtima edemezler
Adavet ve muhabbet, nur ve zulmet gibi zýttýrlar Ýkisi mânâ-yý hakikisinde olarak beraber cem olamazlar Eðer muhabbet, kendi esbabýnýn rüçhaniyetine göre bir kalbte hakiki bulunsa, o vakit adavet mecazi olur; acýmak suretine inkilâb eder Eðer esbab-ý adavet galebe çalýp, adavet, hakikatiyle bir kalbte bulunsa; o vakit muhabbet mecazý olur; hiç bir manayý teþkil etmez ve temelluk suretine girer

Mü'minler mâbeyninde muhabbet, ehl-i îman için güzel bir hasenedir O hasene içinde, âhiretin maddi sevabýný andýracak mânevî bir lezzet, bir zevk, bir inþirahý kalb derc edilmiþtir Herkes kalbine müraccat etse bu zevki hisseder Bir adam zâtý için sevilmezBelki muhabbet, sýfat veya sanatý içindir Muhabbetin sebebi ya kem-aldir; zira, kemal bizzat sevilr Yahut menfaattir, yahut lezzettir, veyahut hayriyettir; ya bunlar gibi bir sebep tahtýnda muhabbet edilir Hüsn-ü sûrete muhabbet nefsanî olsa, o muhabbet çabuk bozulur Hüsnü muâþereti bozar Gayr-ý meþru bir muhab-betin neticesi, merhemetsiz azap çekmektir Yerinde sarf olunmayan bir muhabbet-i gayr-ý meþrûanýn cezasý, merhametsiz bir musibettir Haram sevmekte, bir kýskanç-lýk elemi ve firak elemi ve mukabele görmemek elemi gibi çok ârizalar ile o cûz'î lezzet, zehirli bir bal hükmüne geçer Mukabilinde bir mükâfât, bir sevap istenilen muhabbet zayýftýr, devamsýzdýr Cenab-ý Hak bir abdini severse, dünyayý ona küstürür; çirkin gösterir Aþk ücret ister ve mukabele talep eder Aþkýn aðlamalarý, bir nevi taleptir, bir ücret istemektir Muhabbet kalbte ve akýl dimaðdadýrElde ve ayakta aramak abestir


ȘEMÝSTAN ӦZTÜRK


radyobeyan