Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Ruhun bahceleri By: sumeyye Date: 25 Mayýs 2010, 11:11:24
Ruhun bahceleri

Kapýnýn tam önündesiniz Kapýda sað taraf üstte güzel bir yazý var :
Bu bahçeyi sessiz geziniz Kendi kendinize böyle bahçe mümkün mü deðil mi diye fikir yürütmeyiniz  Olduðunuz gibi, olduðu gibi seyredip çýkýnýz
Yazýnýn altýnda imza gibi bir yer var Oraya kadar uzanan gül dallarý arasýndan görünen ince yazýlarý da gül dallarýný ayýrarak okuyunuz Yalnýz dikkat edinGül dikenleri elinize batmasýn
Ýbadet etmeyen, inânmayan kimse, ruhunun yurdunu ziyaret etmemiþtir (*)
Kapýnýn iç tarafýnda uzun beyaz sakallý, geniþ alýnlý, nuranî, þeffaf denecek kadar temiz bir ÝNSAN duruyor
Gözlerinde uhrevî bir tatlýlýk, yüzünde ruhani gülen bir nur, gözlerine bakanlara emniyet ve ferahlýk veren bir parlaklýk, duruþunda sessiz bir heybet var Sesinde dinleyen, kulaðý mest eden bir ton, sözlerinde Kâinâtýn mânâsý gizli:
Onu gören ve dinleyen cesedinden ayrýlmýþ, seyyal bir þuur, daðlar delen bir kudret hissetmekte
Bahçeye her girenin kulaðýna tatlý bir ahenk halinde fýsýldýyor:
Kanaatkâr ol, sabýrlý ol, þefkatli ol
Bu kelimeleri duyan kulak, manâlarý þuura götürdüðünde, ruhta daðýlan mânâ helezonlarý insaný gaþyediyor Tatlý bir sýcaklýk serin bir inþirah duyulmakta
Sedef, aza (kanaat) ettiði için Allah içini inci ile doldurdu
Buðday tanesi (sabýr) ile toprak altýnda bir kýþ geçirmeye tahammül ettiðinden en büyük nimet oldu
Rasûlullâh (Müþfik) olduðu için, âleme rahmet oldu
Ey bahçeye girmek niyetiyle, temiz hislerle ve biraz da merak saikasýyla gelmiþ olan insanoðlu:
Sana küçük bir el yazmasý kitap vereceðim Onu þuracýkta otur oku ve sonra da birlikte bahçeyi gezelim
Kitabýn üstünde titrek sarý renkte bir yazý var :
Ey insan oðlu!
Cebel-i azamet'e; aklý koy, orada nurdan yapýlmýþ libasý giysin
Cebel-i kibriyâya ; kalbi baðla, orada nûr-u muhabbet libasý kuþansýn
Cebeli izzete; Nefsi býrak, orada ubudiyet libasýna sarýlsýn
Cebel-i ezele; ruhu çýkar, orada nûru'l-nur libasýný alsýn, sonra aþk narasiyle baðýr, bunlarýn derhal toplandýðýný görürsün O zaman sende fetih baþlar ve (Biz)'den olursun
Sahifeyi çeviriyoruz!
Sonsuz semalarý masmavi bir nur ile dolduran Allah'â hamdolsun Ruhu nur âleminin ebediliði içinde aziz olan Allah'ýn Rasûlüne ve ona inananlara salât-ü selâm olsun
Bunlar boþ lâf deðil dikkat et Biliyor musun?
Uykuda; ilim, akýl, þuur, evlât, mal her þey gider Bahr-ý umman-ý ahadiyete atýlýr
Hiç kimsenin malý, ilmi, aklý diðerine karýþmaz Birinin ilmi, diðerinin cehliyle, diðerinin cehli ötekinin ilmi ile karýþmaz Ýyi düþün her uykuya daldýðýn zaman, vakit vâkit bunlar alýnýyor Bir günde bu (Alýþ veriþ) veriþsiz kalacak ona ecel deniliyor Dikkat et Hepsi yüzüstü kalýrAllah yüz açýklýðý versin
Kendisine iltifat edecek hükümdarýn karþýsýnda titreyen çobanýn korkusu gibi ölüm hatýrýnýza geldikçe, kalbinizin hopladýðýný hissedersiniz Fakat ölümden korkmayýnýz  Siz ne zaman sessizlik ýrmaðýndan su içerseniz o zâman terennüme baþlarsýnýz Toprak sizin gövdenizi geri istediði zâmandýr ki, siz hakikaten raksedersiniz
 


Yekdiðerinize ekmeðinizden sununuz Fakat ayni lokmayý yemeyiniz Birbirinizi seviniz; fakat sevginizi zincirlemeyiniz Sevdiðiniz, ruhunuzun kýyýlarýnda kýmýldayan bir deniz olsun Beraber terennüm ediniz Eðleniniz, neþeleniniz, fakat tekliðinizi unutmayýn Çünkü bu udûn telleri, ayný naðme ile birlikte titrer, fakat her biri ayrý ayrý
Caminin direkleri bir birinden uzak durur
Meþe ile selvi birbirinin gölgesi altýnda yetiþmez
Ýbadet etmekle öðünme
Yalnýz ibadet etmek hiç fayda vermez Ýhsan ve keremi ona arkadaþ et Zaten ibadetten maksat ihsan ve kereme kavuþmaktýr
Kur'an okumak dilin ucundan çýkar Ýhsan ve kerem için düþmüþe yardým, canýn ortasýndan gelir
Bu sözler içinde doðru olanlar Allah'tandýr Onun lutf ü inayetidîr
Yanlýþ olanlar varsa, onlar da yazanýn uydurmasýdýr Rahmet, Rasûlullâh'ýn kalbi pâk ve ruhu muâllâlarýna mütealliktir:
Onun için Cenâb-ý Hak Kitâb-ý Celîlinde, "Ben ve Melâikeler Nebiy’ye selât-u selâm getiriyorlar, ne duruyorsunuz siz de selât-u selâm getirin, acabasýz teslim olun" Buyurmuþtur
Rahmeti ilâhiye bu makamdan tevzi olunur Ýlâhi Rahmet hakikat-ý Muhammediyeye nâzil olmadýkça anýn parçalarý olan hakâyýka vasýl olamaz Salât u selâm getirmek herkesin nefsi için rahmet talep etmektir
Bunu anlayan insanda basiret baþlar Basiret, Evliyaya makam-ý fuaddâ fetih buyrulan ruh gözüdür
Onun için bu iþlerde yürümek isteyen Allah'a inanýr ve mümin olur Kendini Allah'a teslim eder; Ýslâm olur
Hakka teslim olmak demek; kýsmeti ezeliyesinden razý ve hoþnut olmaktýr Kulun teslimiyetini hâk görünce ünsiyet baþlar O vakit âdem “insan" olur Ve derakap dâvet-i ilâhîye vâki olur O davete namaz denir
Hak buyuruyor; Namazýn yarýsý benim için yarýsý kulum için marifetullaha bu yoldan sülûk baþlar Bundan, bu zevkten , mahrum olan insan, yaradýlýþýndaki güzelliðin zevkinden mahrum, feyzi fýtrisinde de mahcup olur
Hayâl ile deðil müþahede ile çalýþ Müþahede denilen tecelli-i ilâhî hayâl âleminin ötesinde zevkî mânâlara delâlet eder
Bir hâl-i nûrânîdir Hayâlin burada takatý kesilir Hayal ancak akla mensup olan mânalarý hissî kalýplara indirir
Asýl hüner, gaflet anýnda Allah'ý bulmaktadýr
Bütün nefsanî her türlü arzulardan yok ol Bundan sonra tekrar var olamazsýn Bir defa da o yoklukta var olursan artýk yok olmanýn imkâný yoktur Kavuþtun gitti
Bu iþ, en ince, namütenahî ince, incelikten en ileri derecenin bile yanýnda çok kaba kalacaðý kadar ince bir meseledir Hak ile bâtýl o kadar iç içe ve kucak kucaða tecelli ederler ki, bunlarý birbirinden ayýrd edebilmek için insanda, hem de insan-ý kâmilde Allah vergisi basiret hiddetinin en keskini olmasý lazým gelir
Mânâ helezonlarý esrar mýntýkasýna sokuldukça "Aklýn almadýðý ve reddettiði mevzular" üzerinde yürünmesi ve dolaþýlmasý çok çetin bir mahiyet alýr
Niceleri, bu helezonlarýn dönemeç noktalarýndan düþüp düþüp giderler, hakikatla þeriat arasýndaki büyük, ve mutlak ahengin iltisak noktalarýný birden kaybediverirler Düþer ve küfre yuvarlanýrlar
Ýbadet yapýyorum derken küfre gitmemek çok dikkatli olmak lâzýmdýr
Hayvanlara merhamet et Cenab-ý Hakk tarafýndan sana emanet edilmiþ bir nimettir Emanete hiyanet Cenab-ý Hakk’a hiyanettir
Sakýn kimseye hakaret gözü ile bakayým deme Unutma ki Allah’ýn dostlarý bin bir þekil, kýyafet ve edâ içinde gizlidirler Hakkýn nîmetlerinin þükrünü ifa etNîmet gelir, þükrü görmezse gider, ilmi var, ameli yok, ameli var, ihsaný yok
Allah'ýn dostlarýnýn yüzünü görmek nimetine eriþmiþ de, onlara baðlanmasýný bilmez Denizin dalgasý bazan kabarýr da sahile vururken, ben varým diye mýrýldanýrDeniz de ona:
Sen yoksun, ben varým, der
Aman gururlanma gönül kýrma; tepelenirsin
Kýyamete kadar, Hakk'ýn bu misafirhanesinde, Allah'ýn dostu eksik deðildir, unutma
Sadaka Allah n-----dýr Sadakada nefsin haz duymasýn Yuvarlanýrsýn aman dikkat et
Ben þunu yaptýrdým, cami yaptýrdým, köprü yaptýrdým, çeþme yaptýrdým Þu kadar fakir besledim, þunu yapýyorum deme Diyenler zaten küfre sapmýþlardýrÝbadetleri de iyilikleri de boþuna
Bu âlemde Allah'ýn muhatabý insandýr zamanýn merdivenidir Namaz Allah’a yaklaþmanýn merdivenidir
Merdivensiz, iki katlý evine bile çýkamazsýn
Bu merdiveni býrakma, boþlukta, kalýrsýn O merdiven çýkýldýkça nurlaþýr Nurlaþtýkça temizlenir
Billûr gibi bir ruh, temiz kokulu bir ceset, hikmet dolu bir akýl ile Allah'a kavuþursun Ebedî hayatta nur âlemi içinde haþr olunursun
Kullarýn teâlîsini isteyen Cenâb-ý Allah bundan dolayý namazý kat'î bir emr-i ilâhî ile farz kýlmýþtýr Þekli de tâlim-i ilâhî ile farzdýr,
Keyf yapmak istersen; helâl hududu keyfe kâfidir
Haram kapýsýný çalayým deme
Bâzan bir saatlik zevkin, bir ömre bedel azabý olur Her musîbetin altýnda, ne büyük nîmetler gizlidir
Musibetlere hakikat cephesinden bakýlýrsa, bir rahmânî ihtar olduðu anlaþýlýr
Sokakta elinden düþürdüðü þekerini yerden tekrar almasýný babasý çocuða meneder Çocuk alacaðým diye israr eder, babasý eline vurur, çocuk þikâyet eder, aðlar, tepinir Halbuki babanýn çocuðu himaye ettiði aþikârdýr
Bu muvakkat hayat yolculuðunda, her insanýn bir gayesi vardýr Kimi maddî servet ve þöhrete, kimi mânevî huzura kavuþmaða çabâlar
Kimisi beþerî perdeleri yýkýp Allah'a kavuþmaða uðraþýr Ýnsan kendi meyline göre ya nefsinin arzularýna tâbi olarak kötüye gider Alçalýr Yahut ruhun ulviyetine tâbi olup iyiyi ihtiyar eder, yükselir Yüksek ruha sahip insanlar vicdanlarýnda geniþ bir tasfiye yaparak hidayete eriþmek yolunu tutmuþ ve fani hayatýn hudutlarýný aþmak istemiþtir



Ynt: Ruhun bahceleri By: sumeyye Date: 25 Mayýs 2010, 11:11:44
tekâmülü kendiliðinden sezmekle mümtaz bir insan olur
Ýnsanýn binlerce arzu ve emellerle yüklü nefsiyle mücadele ederek, muhtelif temayüllerini, þehevî ihtiraslarýný önleyip onu kötü ve mülevves olan her þeyden ayýklamak, çok güç, bununla beraber çok ulvî ve kutsî bir feragattir
Bu suretle elde edilen manevî varlýk en yüksek bir mertebeyi ifade eder
Mahsusa taallûk etmeyen bu gibi kýymetlerin tâyinini müsbet ilimlerden istemek imkânsýzdýr
Zaten her kýymet, izafî olarak akýllý yoldan idrâk edilecek bir vasfa malik deðildir
Nitekim bazý kýymetler vardýr ki olgunlaþmýþ ve bir nevi hidayete eriþmiþ insanlar tarafýndan kabul edilir ve itikad olunabilir
Fakat ispat edilemez Ýnsanlarýn akla uymayan þeylere karþý mukavemet edilmez bir temayülü bulunduðu da inkar edilemez bir hakikattýr Bazý inaanlar bazý kýymetler için yaþar, hatta onun için hayatlarýný feda eder, fakat uðrunda can feda edilen þeyin riyazî katiyetle isbatýný kim verebilir Namus için, Vatan için
Ölümü göze alabiliriz Bunun bir belâgat olduðunu iddia etmek tamamiyle kýymetten âridir
Bu kýymetler kudsî arzularýn neticesidir Ruhî huzur ve sükûna ermek, ebedî ve sermedî hayata ermek için þahsî menfaate arka çevirmek çok biiyük bir fâzilet eseri ve çok büyük bir ruh baþarýsýdýr Ýþte çilelerle ömür geçiren evliya mertebesine çýkan mübarek insanlar, gönül deryasýnýn hudutsuz derinliklerine kendilerini atmýþ, gýbtanýn üstünde bir gýbta ile aranýlacak büyük ve kutsî þahsiyetlerdir Bunlar, Kur'an âyetlerinde gördükleri ledünnî mâna ve onun derin ve gizli mefhumlarýna ermek hususûndaki fikri cehd kahramanlarýdýr
Müsbet ilim denilen kör ve tek gözle bakýþ mefhumu insani beþ duygunun kuru bir makinesi halinde görüyor; ve insanýn þahsiyetini hiçe sayarak onu terkip, tahlil ve tecrübe mezhebine âlet etmiþ oluyor
Bu zihniyet içinde; Ey ziyaretçi! Ýçinden geldiðin dünya ve insanlýk, madde ve kuvvetin tesir ve hesabý karþýsýnda, bilgisini, tecrübî usullerle bir asla ve bir kanuna baðlamak mecburiyetinde kalmýþ, tecrübe ve müþahedeye girmeyen metafizik hadise ve kuvvetlerin karþýsýnda, inkâra sapmýþtýr
Bu müsbet ilimler çerçevesinin ortasýnda mahsur kalanlarýn, iman dünyasýna hakaretle arka çevirip, maddî bir uzuv olan gözün göremediði kudreti ilâhiyeyi göremedikleri için inkârâ kalkýþmasý, aczin üstünde bir aczin ve budalalýðýn ifadesidir Müsbet ilim sancaðý altýnda toplanan bu sýnýf calî bir gurur ile münkir daha doðrusu yalnýz maddeye baðlý bir dinsiz tipi çýkarmýþ ve bu nazariye insaný zaruri olarak ye'is ve ümitsizlik çukuruna sürüklemiþtir
Onlarýn nazarýnda âkýbet yok, Allah yok, saadet yok, mes'uliyet yok  Kalp ve ruh gözü ile kâinatý gören mübarek insanlar bunlara acýyor
Ýnsanlýk tabiatýn en korkunç taraf ve hâdisesi olan karanlýðý gidermek için çok büyük emekler sarfetti Çýra, mum, kandil ve nihayet petrolu buldu En son, nur halinde elektriðe kavuþtu, fakat o kandiller, elektrikler ancak onun dýþýný aydýnlattý Müsbet ilim gururlanýyor maddeyi aydýnlattý insanlýðýn iç alemini tenvir edemedi edemez, edemiyecektir de
Ey ziyaretçi ! Canýn sýkýldýysa geri dön, çünkü sen hala, bahçede ne var diye düþünüyorsun Daha çok laflarýmýz var Seni temizliye temizliye en sonunda, bahçeye sokacaðýz
Ýnsanoðlunun Hakk'a vasýl olmasý, aþk-ý Rabbânî iledir Bu aþkýn tedarîki için, pota-yý Muhammediye'de erimek þarttýr
Bu pota'ya girebilmek için, imandan feyz almak zarurîdir Tuz gölüne düþen en pis hayvanýn her zerresi tuza inkýlâb eder
Memleha-i Muhammediyye'ye düþen insanýn her türlü þekaveti saadete, kesafeti letâfete inkýlâb eder Bundan dolayý dünyaya, imkân âlemi demiþlerdir
Hazret-i Rasûl'ün nazar-ý akdesiyle iltifata nail olan mücrim derhal muhterem olur Ýman aþký tedariki din ile olur
Din; sadece namaz kýlmak, oruç tutmak deðildir Bu dinin umdeleridir Âlemde aslýný esasýný bilmek aþkýna din derler Müsbet ilimler bu âleme nereden geldiðimizi söyleyemez
Fen, hâdiseler arasýndaki münasebeti araþtýrýr Fen nasýl, din niçin? sualine cevabý verir Dünyadaki büyük dinlerde vâhdaniyet yalnýz Ýslâmiyet'te vardýr Bütün mevcudat onun azameti altýnda toplanmaða mahkûmdur
Dinin muallimlerine enbiyâ derler Bunlar Allah'ý isbata deðil ilâhî kelimeleri ilâna gelmiþlerdir
Allah, muhtac-ý isbat deðildir Peygamberin tanýttýðý gibi Allah'ý tanýmayanlarýn Allah'a îmânlarý doðru olamaz
En kalpazan þöyle anlar:
"Ben içinizden biri gibiyim:"
Biraz akýllýsý :
"Ben sizin heyet-i mecmuanýz gibiyim Ýçinizden biriniz gibi deðilim:"
Bu ne demektir? Bu âleme gelen her ferdin diðer fert üzerine tercih olabilecek bir sýfat-ý âliyesi vardýr Bu sýfat dolayýsiyle bu âleme gelmesi iktiza-yý hikmet olmuþtur
Meselâ: Ben sizden iyi görürüm Siz de benden iyi yazarsýnýz Fakat sizden daha iyi okurum Okuyuþ sýfatým size tercihimi saðlýyan sýfattýr
O halde daha iyi anlýyanlar:
Bilimûm sizdeký sýfât-ý kemaliye bende 'vardýr
Rasûl'ün, "Siz dünyanýzý benden iyi bilirsiniz" demesi bir iltifattýr
Dünyada ümmetine serbesti vermiþtir Yoksa bilmek deðildir
"Ben ahlâký tamamlamaya geldim" demeleri bunun delilidir
Rasûlullâh'ý biraz daha iyi anlayanlarda:
“Yâ Muhammed! Onu sen atmadýn biz attýk" ayetini anlýyanlardýr
O halde Allah'ý bulmanýn yolu Bir Allah dostu bulmakla baþlar Bu yola giriþ Rasûl'e hakikî baðlanýþla baþlar
Ve bütün akýl çerçevesi içindeki hal ve hadiselerin bulunmadýðý ve en mahrem yer olan zât-ý tecellî makamýnda son bulur
Buranýn ilmine vukuf vahiy ile gelir, Melek vasýtasiyledir Peygamber’e mahsustur

 
Ynt: Ruhun bahceleri By: sumeyye Date: 25 Mayýs 2010, 11:12:11
Ýlham ile gelen ilim, sýddîkýyet makamýnda baþlar Bu makamda sarhoþluk yok gibidir Fakat burada da benlik akýl ve nefisle alâkasýný kesmediði için asgarî hatâ mevcuttur
Mânevî saffet, benlik ile baþlar Tasavvuf þeriatlarýn mâneviyâtýdýr O halde Nübüvvet ve Risâlet ile baþlar diye kabul et
Dünya ve Ahiret diye söylenen sözlerde bir þey gizlidir O da insanda þerîati gerçekleþtirmektir Bu gerçeklesirse insanda Allâh'ýn rýzâsý karar kýlar
Ýþte dünya ve âhirette kýymet bu rýzâdadýr Bu rýzâ da þerîat ile elde edilebilir
Ýnsan þerîata baðlandýðý nisbette, ' nefsaniyetten uzaklaþýr
Þeriata uygun olmayan ve sözde nefsin kýrýlmasýný gaye edinen bâzý mücâhede ve riyâzatlar, nefsi kýrmak yerine kuvvetlendirir
Birçok Hintliler riyâzat ve mucâhedede hiç kusur yapmazlar, ancak nefislerini kuvvetlendirirler, baþka bir þey elde edemezler Bâtn-ý irfâna talip olan þeriata sýký baðlanacaktýr Aksi hakkýnda söz yürütmek abestir, beyhudedir Münakaþadan bir þey çýkmaz Burasý münakaþa yeri deðildir Bu iþ akýl iþi deðildir, zevk iþidir Onun için mevzuumuzdaki sözlerimiz kitaplarda yoktur
Bugünün gafil madde dünyasýnýn sonu olmadýðý, bin küsur senedir ortada bulunan ruh imparatorluðunun ebedîliðindeki mânâyý idrâk edenlerin azâlmasý, dimaðlara bir fiske vurup kendilerini toplamaða sessiz bir ihtârdýr
Bu yazýyý okumak arzusunu merak hissi ile deðil eksiklerini tamamlamak maksat ve hevesiyle okursan oku Yoksa kendini yorma, çünkü insaný sýkar
Sevmediðin bir filmi seyrederken duyduðun üzüntüyü duyarsýn Bu da senin için hayýrlý deðildir: Anlýyamýyorsan hakîkatý biz gösteririzVazifemizdir Borcumuzdur Tâ ki sen anlayana kadr
Her zaman müþkillerini sor Ýnanmadýðýný kimya laboratuvarýndan tüp içinde inanacaðýn þekilde anlatýrýz
Ateþ bilmem falaný yakmýyor, nasýl olurmuþ, olur Gel sana da göstereyim, hem de öðreteyim Yakmadýðýný gör, fakat aklýn sarsýlmasýn Sen, bütün þüunu 300 sahifelik fizik, 400 sahifelik kimya, 70 sahifelik mantýk kitabýnýn içinde mi zannediyorsun?
Kâinat orkestrasýnda aklýn, ruhun tellerini akort edecek insani bul, akordunu yaptýr da nâmütenâhî ebedî konserin içinde gaþyol
Kâinati anla Peygamber'i bil, Allâh'ýný müþahede et Lâflarým edebiyat deðil, zevkle okunsun da diye deðil; ihtiyârý zahmet et gel bul, hakikî yolcu isen dermanýný bul
Bir nazarla bir yakaza içinde gör Ondan sonra git madde âlemine haykýr Haykýr o budalalara O zavallýlara
Madde peþinden koþan kudsî âlemi bilemez Ýnsan ruhu kandil gibidir Ýlim onun aydýnlýðýdýr Ýlâhý hikmet, kudsî âlem onun zeytinyaðýdýr
Ruh ve kalbin arzularîyle, bedenin hýrçýn isteklerine karþý koyup, sabretmeyi kendinde hakikîleþtiren insâna semâvîler hizmetçi olur Madde ve dünya için o kadar zahmet çekiyorsun
Biraz da HAKK için zahmet çek
Allah buyuruyor:
“Benim nâmýma zahmet çeken kulun günahlarýný izzetim hakký için mahvederim"
Sevinci, feragatte ara
Baþkalarýnýn mâlik olduðu þeylere göz dikme Kalb arzularýnýn kapýsýný kapatýrsan, insaniyetin en þiddetli þuuruna mâlik olursun
O zaman bu hâdiseler, bu tecellîler anlaþýlýr Hakiki kulluk; ibadet, mücâdele ehlinin iþidir Ýlme’l-yakîn ile baþlar
UBUDÝYYET; yakýnlýk ehli iþidir ki ayne’l- yakîn ile baþlar Rasûlullah bile bu sýfat ile kabul buyurulmuþtur
UBÛDÝYYET; müþahede ehlinin iþidir ki Hakka’l-yakîn ile baþlar Bu mertebe baþlamadan evvel insanda hayâ denilen bir sýfatýn belirmesi lâzýmdýr
HAYÂ; hukuk-u ilâhiyeyi ve Rabbâni emirleri yerine getirmedikçe Allah'dan bir þey istememektir
Bu sýfat, yâni hayâ, kulun kalbi ile Allah arasýndaki perdenin azalmasýndan sonra husule gelir Bunlarý vehleten anlamak güçtür
Þunlarý evvelâ tefrik etmeðe çalýþ :
Sünnetu'llah nedir?
Âyetu'llah nedir?
SUNNETU'LLAH; tabiî kanunlardýr
ÂYETULLAH; kâinatta hüküm süren kanunlardýr
Bunlardan âyât-ý ilâhiyeyi düþünmek farzdýr
"Siz sünnetü'llâhý öðrenebildiðiniz kadar bilirsiniz O bildiðiniz miktarda deðiþiklik bulamazsýnýz” Ne tebdil ne de tahvil edildiðini göremezsiniz fakat keþfettiðiniz sünnetin zâhir eserleri de zarurî deðildir Kâinat Allah'ýn ihtiyâr-i ef'alinin eserlerinden ibarettir
Bu eserlerin bizzat tegayyür etmesine imkân yoktur Akýl Allah'ýn varlýðýný bildirir Allah'ýn varlýðýný bilmekle Allâh'ý bilmek arasýnda fark çok büyüktür
Allah, akýl ile bilinse idi, bulunsa idi kitâba, nebî'ye hacet kalmazdý Dýþ âlem üzerinde elde edilen bilgi mahzun ve mükedder anlarda duyulan ahlâkî ve mânevî boþluðu dolduramaz
Fakat manevi ve ahlâkî bilgi dýþ âlem hakkýndaki cehaleti daima teselli edecektir Ve böyle kalacaktýr
Baþýnýzý semalara kaldýrýnýz, durduðunuz yerden ötesini tasavvurdan muhayyileniz yorulacaktýr, fakat tabiatýn mucizeleri tükenmiyecektirBunlar hep sünnet-i ilâhiyedir
Göze görülen bu âlem, kâinatýn muazzam sînesinde ancak belirsiz bir izdir Hiçbir fikir aslýna yaklaþamaz Anlayýþ melekeleriniz tasavvurunuzun hududunu aþsa eþyada, saklý olan hakikata kapýlsa ancak ufak zerreleri meydana çýkarmýþ olursunuz Bu da merkezi her yerde olan, yüzü hiçbir tarafta bulunmayan namutenahî bir küredir Muhayyilelerinizin en nihayet bu düþünceler içinde kayboluþu Allah'ýn sonsuz kudretinin hissolunan en büyük mümeyyiz vasfýdýr
Ýnsan Allâh'a, varlýðý hakkýndaki delil ve ispatlarýn sayýsýný artýrmakla deðil, ruhundaki ihtiraslarýn sayýsýný azaltmakla, bir îman ve i'tikat sahibi olmaða çalýþmakla yaklaþýr Bunu bir zamanlar sizin gibi þüpheci olup her türlü dünya, saadetlerini atarak halâsa kavuþmuþ olanlardan öðreniniz
Ýlk defa inanmýþ ve i'tikat etmiþ gibi görünerek hareket ediniz, dua ediniz, ibâdet ediniz, bu hal, tabii bir þekilde sizi îman ve i'tikada doðru götürecek ve aklýnýzý yenecektir O zaman hakikî deðerinizin ne olduðunu birbirinizden öðreniniz Allâh'ýn sesini dinleyiniz
Îman size, beþ duygunuza aykýrý bir þey göstermez Onlarýn sezemediði þeyleri bildirir
Ýman, beþ duygunuza, aklýnýza, zýt bir þey deðildir onlarýn üstünde bir inanýþtýr Aklýn muhakemesine her þeyi vurmak istersek, o zaman îman saçma ve gülünç gelir sanaAllah'ý hisseden, akýl deðil, kalbdir Ýþte îmânýn insana öðrettiði þey de budur Bir insandýr, câhildir Muhakeme etmeden Allah'â inanmýþ diye hayret etmeyiniz Allah onlarýn kalblerine sevgisini indirmiþ, onlar da kendi nefislerinden nefret duymuþlar, bu da îman ve i'tikada meyil uyandýrmýþtýr
Ne olurdu akýl olmasaydý, insanlar his ve zevk-i tabiî ile hayatlarýný sürselerdi? Baþlarýný secdeden kaldýrmayacaklardýAsýl hüner gaflet ânýnda Allah'ý bulmaktýr
Gaflete dalanlar için karanlýk, aydýnlýk müsavidir Uyuyan gece ile gündüzün farkýnda, deðildir
Karanlýk ile aydýnlýðýn müsavi olmadýðýný anlamaða çalýþ, elinde fýrsat varken
Ölüm çattýðýnda piþmanlýk çok acý gelir Dünyada iken vakit kaybetmeden; güneþle deryâyý ayýrmaða çalýþ Bunu ayýrdýðýn zaman gözlerin her iki dünyayý da görmeðe baþlar
Bir an gelir ki geçmiþ, gelecek her þey rüya âlemi gibi olur
Ölüm : Hikmet âleminden alâkasý kesilip kudret âlemine dalýþ demektir Bunu iyi öðren
Küfürden kurtulamazsan, hiç olmazsa zulme gitmeÝnsan küfür ile idâme-i hayat edebilir, fakat zulüm ile, asla!
Madde âleminde ruhu bunalmýþ bitkin insanoðlu ! Eðer mânen hasta olduðunu hissediyorsan:
Bu da senin için bir müjdedir Mâneviyat hastahanesine git!
Bu hastahanenin baþhekimi Rasûl-i Ekrem'dir
Asistanlarý Enbiyalar, hastabakýcýlarý Evliyâlardýr O hastahane ücretsizdir
Menfaatsizdir, iltimassýzdýr, vizitesizdir Hastahaneye kapýdan girerken seni memur, kapýcý karþýlamaz, bizzat baþhekim Rasûl-i Muhterem karþýlar Oraya girdikten sonra tedavi olmadan çýkamazsýn Þifayý alan saadet yolunu bulur
“Allah yolunda tozlanan ayaklara Allah cehennem ateþini haram kýlmýþtýr" Allah yolundaayaklarý tozlanmak nefsinin hayrýný terkederek Allah'ýn mahluklarýna hizmetle olur
Madde âlemi, radyo, telsiz, televizyon, atom, birçok buluþlarýyla baðýrýyor, sanki kendileri bunlarý yarattý
Bunlar, Sünnetu'llahda gizli hâdiselerin, zekâ ve akýl ile bulunur, terkip edilmesidir
Bunlar bulundukça Cenâb-ý Hakk'ýn azameti idrâk ediliyor demektir
Bu buluþlarýnla gururlanma, inkâra gitme Evvelâ ölümü kaldýr, zevâli dünyadan zevâl et! Fakir insaný kaldýr Mezar kapýsýný kapa! Bunlarý yapabiliyorsan gel konuþalým! Çaresi varsa söyle dinleyelim
Yoksa:
Mýrýltýyý býrak Cýrcýr etme!
Daha beyazlaþan saçýnýn rengini, kýrýþan yüzünün buruþuðunu gideremiyorsun

(*) Ýnanmanýn en saðlamý imandýr Ýman eshabý üçtür:
1 Ýmani gaybî eshabý,
2 Ýmaný þuhudî eshabý
3 Ýmaný zevkî eshabý
Bu imanlarýn üçüncü mertebesine gelmiþ olanlar bu bahçeye gireceklerdir Yoksa diðerleri bir þey anlayamazlar Zira bahçede görülecek küçük gösteriler hep Hazreti Rasûlû Ekrem'e baðlýdýr O mübarek büyük insaný anlamak mutlaka lûtf-u ilâhiye baðlýdýr Bu anlamak keyfiyeti: Akýl, Fen, Tarih,Edebiyat, Felsefe, Mantýk ile olmaz 4 mübareðe iman ettim diyenler bile hakiki iman edememiþlerdir Çünkü onun HALIKÝ: (Onlar Bana bakýyorlar, amma göremiyorlar) buyurmuþtur.


ALINTI

radyobeyan