Toplumsal Ahlak By: rabia Date: 22 Mayýs 2010, 18:11:14
Toplumsal Ahlak
Toplumlar bireylerin uyumu ile devamlýlýðýný saðlar.Bozulan bir toplum yapýsý ise çöküþe geçen bir milletin simgesidir.
Bugün toplumumuzu uzun uzun incelemeye kaktýðýmýzda var olan deðerlerin korunmadýðý bunun tam aksine kendi kültürümüz içersinde yer almayan deðerlerin bizzat bize ait gibi kullanýlmaya çalýþýlmasý ise tamamen çeliþkidir.
Geçmiþimize dönüp baktýðýmýzda kurulan Türk devletlerinde toplumsal ahlak ön planda tutulmuþtur.Çünkü bir ülkenin milli deðerini ayakta tutan toplumsal ahlaktýr.Eðer bir ülkenin içten yýkýlýþa geçmesi bazý çýkarcý ülkeler tarafýndan hedefleniyorsa,bu ülkelerin hedeflaerine ulaþmalarý için yýkmalarý gereken ilk duvar toplumsal ahlak duvarýdýr.
Peki toplumsal ahlaktan ne anlýyoruz?Bu soruya yetmiþ milyon insanýmýzýn vereceði cevap toplumsal ahlaký oluþturmaktadýr.Ülkenin her bireyinde var olan düþünce yapýsýnda bu sorunun cevabý farklýdýr.Ýþte bu farklýlýklar bir araya getirilip bir bütün oluþturulunca toplumsal ahlak kavramýnýn ne olduðu ortaya çýkmaktadýr.
Bozulan toplum yapýsý öncelikle milletin en küçük biriminden yani bireylerin düþünce yapýlarýndan baþlar.Nasýl ki halkadan bir çember yapýlmak istendiðinde iþe en küçük halkalarý birleþtirerek baþlanýlýyorsa ayný þekilde bireyin kiþisel ahlakýnda olan bozukluk zaman içerisinde toplumsal bozukluða neden olmaktadýr.Bireyin mutlu ve huzurlu bir toplum dileyebilmesi için öncelikle kendisini topluma faydalý birey haline getirmelidir.
Ülkelerin içten çöküþüne ortam hazýrlamak için toplumsal ahlakýn bozulmasýnýn hedef alýndýðýný yukarýda bahsetmiþtim.Peki bunu nasýl gerçekleþtirebilirler?Bugün deðiþen dünya yapýsýna baktýðýmýzda maddesel yani fiziki gücün kullanýldýðý savaþlarýn aksine psikolojik savaþlar halinde toplumlar yýpratýlmaya çalýþýlýyor.Toplum bireylerini kendi kültüründen,kendi ahlakýndan kýsacasý kendi özünden uzaklaþtýrmaya çalýþarak psikolojik savaþlarýn nimetlerinden faydalanýlmaya çalýþýlýyor.Özünden kopan,milli deðer ve kültürüne baðlý olmayan yahut bunlardan koparýlmýþ bir birey kendi toplumundan uzaklaþýr.Var olduðu toplumda huzursuz olur ve zamanla etrafýndakileri daha sonra ise toplumu huzursuz etmeye baþlar.Bu da toplumsal bir huzursuzluða yol açar.Bugün belki bir bireyin toplum içerisinde huzursuzluk ve ahlaksýzlýk yapmasý belki aþýrý dikkat çekmeyebilir peki bu birey sayýsý zamanla katlanarak çoðalýrsa…Ýþte o zaman psikolojik savaþý toplum üzerinde uygulamaya çalýþan güçlerin ekmeðine yað sürülmüþ olur.
Peki toplumsal çöküþün engellenebilmesi için ne yapýlmalý? Burada yapýlmasý gereken,öncelikle her bireyin kendi özüne sadýk kalmasý gerekmektedir.Karakterini olgun bir þekilde tamamlayan kiþiler bunu zaten yaparlar.Eðer bir hiç uðruna,ortam meraký yahut özentilik peþinde koþarak kendi kültüründen kopan,kendi ahlakýný ve milli deðerini koruyamayan bir insan için olgunluðu geçin karakterden bile söz edilemez.Boyunduruk altýna girdiklerinin farkýna bile varmadan hayatlarýný bir hiç uðruna köle olarak devam ettirmek zorunda kalýrlar.Ne yazýk ki bu tercihte onlarýn þahsi meyilleri sonucunda ortaya çýkmýþtýr.
Ýþte bu gibi sebeplerden dolayý toplum içerisinde vagon olarak deðil de lokomotif olarak var olmak isteyen bilinçli bireyler milli deðerlerinden,ahlaklarýndan kopmayarak toplumsal ahlaksýzlýða sebebiyet vermemelidirler.Unutulmamalý ki toplumsal bozukluk her zaman çöküþün habercisidir.
Alýntý
radyobeyan