Sizden Gelenler( Aile Hayatý )
Pages: 1
Erteleme By: sumeyye Date: 18 Mayýs 2010, 17:08:02
ERTELE - ME !   


 
Modern insanýn hastalýklarýndan biri olan erteleme; nefis ile mücadele çabasýndaki müminin de önemli bir problemi haline geldi ne yazýk ki...

Yani, toplumca bir erteleme hastalýðýna tutulmuþ gitmekteyiz. En tuhafý da bunun bir hastalýk olduðunun farkýnda bile olmayýþýmýz. Üstelik mühim bir hastalýk! Bu týpký, ciddi bir akciðer enfeksiyonu geçiren bir hastanýn, hafif bir üst solunum yolu problemi yaþadýðýný sanmasý kadar traji-komik. Çünkü çoðumuz, bu ‘erteleme’ iþini, kontrolümüzde olan basit bir iþ sanýrýz. Sanýrýz ki, irademiz dahilinde ve istediðimiz zaman bu hastalýktan kurtulabiliriz...

Oysa ki durum bundan daha vahim maalesef. Çünkü, kiþi erteleme hastalýðýný sürekli yaþamaya baþlayýnca, alýþkanlýk haline dönüþür. Hastalýk kronik hale gelir. Ve zamanla, karakterine, çok daha güçlenerek yerleþtiðini fark edemeyiz bile...

Böylece basit bir iþ, kurtulmasý gün geçtikçe zorlaþan, aðýr bir sorun haline gelir. Týpký, Hz.Mevlana’nýn -ks- Mesnevi’sinde anlattýðý gibi:

“Adamýn biri yol kenarýna diken ekmiþ. Önceleri zararsýz gibi görünen bu dikenler, zamanla gelip geçenleri rahatsýz etmeye baþlayýnca, þikayetler çoðalmýþ. Fakat, adam bu þikayetleri duymamazlýktan gelmiþ. Derken, Allah-u Teala’nýn bir veli kulu gelip adama dikenleri sökmesini söylemiþ. Adam da:

“Bir hayli gün var babacýðým. Bugün olmazsa yarýn; bir gün mutlaka o dikenleri sökeceðim” demiþ. Bunun üzerine Allah dostu, adama þöyle demiþ: “Hep yarýn diyerek bu iþi erteliyorsun. Fakat, bil ki günler geçtikçe o dikenler büyüyüp güçleniyor, sense güç kaybediyorsun. Dikenler gençleþiyor, sense giderek ihtiyarlýyorsun...”

Ýþte, bizlerin iþi de bunun gibidir. Ýþlemekte ýsrar ettiðimiz günahlar, o adamýn dikenlerine benziyor ki ‘tevbe’ ipine sýmsýký sarýlmadýkça, günah daha ýsrarlý yerleþir hayatlarýmýza... Baþýnda dediðimiz gibi, sanýrýz ki kontrolümüz altýnda ve sanýrýz ki tövbe etmek, an meselesi!..

Bu rahatlýkla, erteleriz hep yarýnlara... Erteledikçe ve uyanmadýkça tövbeye, göremeyiz günah dikenlerimizin, gönül köprülerimize ne saðlam kök saldýðýný. Ve göremeyiz, her geçen gün azalan direncimize raðmen, dikenlerin güçlenen köklerini!...

Hep erteleriz bir þeyleri, tüm umudumuzu yarýnlara baðlayarak. Ve unutarak, bu günlerin de aslýnda ‘dün’lerin, ‘yarýn’ý olduðunu. Oysa, Alemlere Rahmet diye gönderilen Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, on beþ asýr evvel veriyor gereken cevabý: “Yarýncýlar helak oldu!” Baþka söze ne hacet...

Hep erteleriz bir þeyleri... Ve ne acýdýr ki, fark etmeyiz asýl ertelediðimizin kendi hayatýmýz olduðunu! Kaç ana-baba vardýr, evlatlarýnýn dini eðitimini hep bir daha ki yaza erteleyen...Kaç genç kýz örtünme iþini okul sonrasýna; kaç delikanlý namaza baþlamayý bir baþka Cuma’ya erteleyen...

Bir ilmihal, bir itikat kitabý veya Kur’an öðrenmeyi erteleyenler, Allah-u Teala’nýn rahmet kapýsý olan sohbetleri bir daha ki haftaya erteleyenler...

Ýnsanýn yüksek bir yere çýkýp haykýrasý geliyor:
Neye güveniyorsunuz, ey insanlar! Ertelediðiniz zamanlara dek yaþama garantisini hangi merciden aldýnýz? Allah’ýn -cc- ‘Habibim’ dediði elçisi bile bilmezken ömür sermayesini; sizlere yarýna dair bunca güveni kim veriyor ki, bu rahatlýkla erteleyip durmaktasýnýz, her yarýný bir sonrakine...

Ey mü’minler! Bilmez misiniz ki, hayat tekrarý olmayan ‘tek filim’dir. Ve ertelediðimiz her zaman dilimi, kendi hayatýmýzdan çalmaktýr, görmüyor musunuz!

Peki, o zaman çözüm ne? Diyeceksiniz. Çözüm, yapmanýz gereken her ne ise onu ‘þimdi’ yapmak. Zaten o ‘þimdi’ dediðimiz andan baþka hangi zaman var elimizde; geçmiþ gitti, gelecek ise gelip gelmeyeceði belli deðil!.. Öyleyse, elimizde olan en büyük sermaye, þimdiki an... Tek gerçek zaman.

Ey nefsim! Ýþlemekte ýsrar ettiðin ne kadar günah varsa, hepsine þimdi tövbe ediyorum. Ve tövbemin ardýndan ayný günaha, bin kez dönecek olsan da bilesin ki, ben de senin ardýndan bin kez tövbe edeceðim ama hepsini bugün yapacaðým. Çünkü ben ölüm meleðini, bir saniye bile ‘erteleyecek’ güçte deðilim.

Sen de biliyorsun ki, hayat yapman ve yapmaman gereken pek çok þeyle dolu. Öyleyse illa bir þeyleri ertelemek istiyorsan, nefsinin arzularýný ertele, dünyaya olan taleplerini ertele!...

“Ölüm, mü’min için nimet; kafir içinse felakettir” sözü, bu yüzden söylenmiþtir. Kafirin hazýrlýðý yoktur. Oysa mü’min, tüm yapmasý gerekenleri zamanýnda yapmýþ ve Rahman’ýn emanetçisi geldiðinde ‘biraz daha zaman’ deme lüksü bulunmadýðýný unutmamýþtýr.

Durum böyleyken ey nefsim: Eðer muradýn ebedi kurtuluþa ermekse, Resulüllah’a -sav- uy ve helak olanlardan olma!..

Þeytanýn seni yolundan alýkoymak için telkin ettiði her ne varsa ertele! Ama hayrý; ama güzelliði; ama Resulün ahlaký ile ahlaklanmayý, Rahman’a tabi olana tabi olmayý ve ille de kök salmýþ günahlarýna tövbe etmeyi, sakýn erteleyeyim deme!..

Ve sen mü’min kardeþim! Bilesin ki, Hakka tabi olma yolunda, nefsinin en ciddi hastalýklarýndan birisidir erteleme; ve sen sen ol, bu hastalýkla mücadeleyi asla yarýna erteleme!


Ynt: Erteleme By: ceren Date: 12 Ekim 2017, 20:07:06
Esselamu aleykum.hayatýný tam zamanýnda yaþayan ve ne ibadetini nede yapacaklarini ertelemeden yaþayan kullardan olalim inþallah. ..
Ynt: Erteleme By: Bilal2009 Date: 12 Ekim 2017, 23:44:21
Ve aleykümüsselam Ertelemek çok kötü bir hastalýktýr Rabbim bizleri ertelemeyenlerden eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun


radyobeyan