Misyonerlik Faaliyetleri By: neslinur Date: 16 Mayýs 2010, 01:19:34
MÝSYONERLÝK FAALÝYETLERÝ
Aziz Mü'minler!
Ýslam dini son hak din, Hz. Muhammed (s.a.v.) de son peygamberdir. Renk, dil ýrk, cinsiyet ve milliyet farký gözetmeksizin bütün insanlýða gönderilmiþ bulunan Ýslam dini, orijinalliðini, safiyetini ve asliyetini olduðu gibi koruyabilmiþ yegane ilahi dindir. Kur'an-ý Kerim de en ufak bir deðiþikliðe uðramadan zamanýmýza kadar gelebilmiþ yegane bir kitaptýr. Dünya durdukça da böyle devam edecektir. Ýslam'dan önce gönderilen ve daha sonra Hýristiyanlýk ve Yahudilik gibi adlarla anýlan dinler ise insanlar tarafýndan bozulmuþ, tahrif edilmiþlerdir. Kur'an-ý kerim, bu dinlerin tahrif edildiðini haber vermektedir.[1]
Deðerli Mü'minler!
Þu gerçeði hiç bir zaman aklýmýzdan çýkarmamalýyýz. Hz.Muhammed (s.a.v.) peygamber olarak gönderildikten sonra zaten tahrif edilmiþ olan daha önceki dinlere ihtiyaç kalmamýþ ve Yüce Allah, bütün insanlýðýn, ancak Ýslam Dinine uyarak kurtuluþa erebileceðini açýklamýþtýr. Çünkü Ýslâm Dini, insanýn yaratýlýþýna uygun temel prensiplerine sahiptir. Akýlla ve ilmi gerçeklerle çeliþmez.
Durum böyleyken Hýristryanlar kendi muharref dinlerini bütün dünyaya yaymak için büyük çabalar sarfetmekte ve çok büyük miktarlarda maddi harcamalarda bulunmaktadýrlar.
Muhterem Müslümanlar!
Hýristiyanlýðý yaymaya çalýþan kimseye misyoner, dünyayý Hýristiyanlaþtýrmak için gösterilen faaliyetlere de misyonerlik faaliyetleri denmektedir. Yüzyýllardýr devam eden bu faaliyetler günümüzde de sürmektedir. II. Vatikan Konsilinde: "Kilise misyonerlerini göndermeye devam edecektir. Yeryüzünde her taraf Hýristiyan olmadýkça bu görev sona ermeyecektir." þeklinde karar almýþlardýr.
Hýristiyanlýðý yayabilmek için misyonerler, özel okullar,hastaneler, kütüphaneler, yabancý dil öðretim merkezleri, sýðýnma evleri, öksüz yurtlarý ve pansiyonlar kurarak fakir ailelere, kimsesiz çocuklara maddi yardýmlar yaparak kitap, broþür, dergi basýp daðýtarak ve çeþitli sanat etkinlikleri göstererek amaçlarýný gerçekleþtirmeye çalýþmaktadýrlar. Bu yüzden Hýristiyan inancýný yaymakla görevli olan misyoneri bazen bir doktor, bazen bir hemþire, bazen bir öðretmen, bazen bir barýþ gönüllüsü, bazen bir asker, bazen herkesin yardýmýna koþan bir eleman olarak görebilirsiniz.
Deðerli Mü'minler!
Hýristiyan misyonerler, asýrlardýr, kendi dini ve kültürel deðerlerinden kopmuþ müslüman topluluklarýn özlemini çekmiþlerdir. Çünkü Ýslami duygularý ve duyarlýlýðý zayýflamýþ insanlara kolayca Hýristiyanlýðý kabul ettirebileceklerini düþünmektedirler. Gerçekten insanlarýmýz
Ýslamiyet hakkýnda ne kadar bilgisiz kalýr ve manevi deðerlerinden ne kadar uzaklaþýrsa o nispette Hýristiyan misyonerlerin avý haline geleceklerdir. Nitekim misyonerlerin, Yehova þahitlerinin, Budistlerin, Bahailerin, Maunlarýn ve benzeri Ýslam dýþý hareket mensuplarýnýn sokulduklarý kimseler genellikle Ýslam'ý bilmeyen, manevi deðerlerinden kopmuþ kimselerdir. Yahut da kimsesiz çocuklar, geçim sýkýntýsý çeken insanlar veya güven duygusundan yoksun kalmýþ kiþilerdir. Yoksa misyonerlerin, dinini, kültürünü, tarihini bilen, kendi kimliðine sahip müslümanlarý Ýslam'dan koparmalarý zaten mümkün deðildir.
Misyonerler amaçlarýný gerçekleþtirebilmek için bir taraftan da ellerindeki geniþ imkanlarla Ýslam'ý kasýtlý olarak yanlýþ tanýtmakta, Ýslam'a ve Peygamber efendimize çeþitli iftira ve isnatlarda bulunmaktadýrlar. Böylece hem Ýslam'a ilgi duyan insanlarýn müslüman olmalarýný engellemeye çalýþmakta hem de Ýslam'a inanan ancak dinini iyi bilmeyen müslümanlarýn inançlarýnda þüphe ve tereddütler meydana getirerek Ýslam'dan koparmayý hedeflemektedirler.
Ýþte bu sebeple yüce dinimiz Ýslam'ý iyi öðrenmeli, nesillerimize öðretmeli ve yaþamalýyýz. Çocuklarýmýzý bir inanç ve kültür boþluðuna sürüklememeliyiz. Eðer nesillerimize yüce kitabýmýz Kur'an-ý Kerimi ve dinimizi öðretmezsek; çocuklarýmýzda bir inanç boþluðu meydana gelir. Boþluktaki insanlar da her türlü batýl inancýn nüfuz edebileceði birer malzeme haline gelirler. Nitekim asýrlar boyu Ýslam'ýn kalesi olmuþ coðrafyalarda Hýristiyan misyonerlerin ve diðer bir takým batýl inanç mensuplarýnýn alabildiðine faaliyetlere giriþmiþ olmalarýnýn sebebi budur. Ýþte bundan dolayý manevi deðerlerimizin yýpratýlmasýný önlemek, çocuklarýmýza Ýslam'ý iyi öðretmek ve Kur'an-ý Kerimi belletmek zorundayýz. Misyonerler, Ýslamý toplumuna birer emanet olarak kimsesiz çocuklarý, ihtiyaç içinde kývranan yoksul kimseleri Hýristiyanlaþtýrmak için her türlü çabayý gösterirken, biz müslümanlar buna seyirci kalýrsak hem geleceðimizi tehlikeye atmýþ oluruz, hem de Allah katýnda asla sorumluluktan kurtulamayýz.
Hutbemizi þu ilahi uyarýlarla bitirelim.
"Ey iman edenler. Kendilerine kitap verilenlerden bir gruba (yani batýlý benimseyerek onu yaymaya çalýþan bir topluluða) uyarsanýz, imanýnýzdan sonra sizi inkarcýlýða sevkederler."[2]
"Dinlerine uymadýkça Yahudiler de Hýristiyanlar da asla senden razý olmayacaklardýr. De ki: Doðru yol, ancak Allah'ýn yoludur. Sana gelen ilimden sonra onlarýn arzularýna uyacak olursan, andolsun ki Allah'tan sana ne bir dost, ne de bir yardýmcý vardýr."[3]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Nisa 46, Maide 13
[2] Al-i Ýmran 100
[3] Bakara 120
radyobeyan