Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Zikret ki zikredilesin By: sumeyye Date: 08 Mayýs 2010, 13:38:44
Zikret ki Zikredilesin..

Ey Nefis!

Bu gün yine boþ sandýklarla çýktýn rabbinin huzuruna. Sen kýlmýþ olduðunu ve içerisinde rabbine neleri söylediðini kendin dahi hatýrlamadýðýn namazlarýný kýyamette rabbinin hatýrlamasýný nasýl umarsýn!

Sen görmüyorsun ki namazlarýný onun görmesini isteyesin. Yýllar geçse de lezzetini kalbinde tattýðýn namazlar nerede?

Onlarý hatýrlýyor olman onun tarafýndan anýlýyor olmanýn bir alameti deðil mi?

O sana o namazlarý sýk sýk hatýrlatarak adeta ‘ben boþ sandýklarý deðil küçük ama zinetli, zümrüt misal namazlarý isterim’ demiyor mu?

“Bana ne getirdiðine önce kendin bir bak! Sandýðýn içinde ne olduðunu kendin dahi bilmezken benim hatýrlamamý nasýl beklersin. Sen beni zikretmedin ki ben seni zikredeyim. Sen hiç unutamadýðýn zinetleri getir bana. Sunacaksan onlarý sun bana, kulaðýný kalbine yanaþtýrdýðýnda seni zikrettiðimi duyacak, huzur bulacaksýn o zaman” demeyecek mi?

Ey nefis!

Sahi sen onunla ne konuþtuðunu anýmsýyor musun? O halde hala nasýl onun seni zikretmesini bekliyorsun?

Ey kölesini yedirip içiren, sonra uykuya emanet eden gafil!

Nefs kölesini Allah’a sat ki cenneti bulasýn. Nefsin yakasýný býrakma ki o seni yaka-paça gazabýn koynuna atmasýn.

Gerçekten sevdiðin ve deðer verdiðin birinden veya birilerinden bir hediye aldýðýnda memnun olur, minnettarlýðýný ilan edersin. O hediyeyi her gördüðünde onu hatýrlar zikredersin. Onu baþkasýna gösterdiðinde sana hediyeyi vereni yâd eder ve bana bunu falanca verdi diye ilan edersin. Peki, sana her gün ve her anda hadsiz hediyeler sunan rabbini neden hatýrlamaz ve minnetle yâd etmezsin. Yoksa onun sendeki kýymeti daha mý az ki onu pek az zikredersin. Ya da onun hediyesinin çokluðu onu kýymetten mi düþürüyor ki zikretmeye deðer bulmazsýn.

Sonra bir de rabbim beni unuttu diye insanlara dert yanarsýn. O nasýl seni unutur. Her an seni var edip yanýnda gözetleyen rakibin iken…

Her an nefes alýyor, görüyor, iþitiyor ve hissediyorsun. Bütün bunlar çok mu kýymetsiz. Sorarým sana gözlerinin bedeli nedir, kalbini kaça satarsýn, iþitmenin bedeli ne?

Anadan doðma kör olsan sevdiðin birini bir dakikacýk görme uðrunda bütün servetini vermez miydin? Gözünün nuru çocuðunun sesini bir kez iþitmenin bedeli nedir? Sekeratta kalbin durmuþken bir dakikacýk daha atmasý için bütün varlýðýný vermez miydin?

Oysa sen her an görür haldesin. Gözünün ve gördüklerinin bedeli olarak ne veriyorsun? Sevdiklerinin sesi kulaklarýný okþuyor. Hangi bedeli ödüyorsun? Kalbin canýn için ve cananlarýn için durmadan atýp duruyor.

Sahi kalbinin sahibine ödemen gereken bir bedel yok mu sence?

Sen sevdiklerine seni hatýrlamalarý ve anmalarý için hediyeler verirsin. Onlarýn teþekkürü unutmasý durumunda nankör diye dert yanarsýn.

Öyleyse ey nefis senin nankörlüklerine ne demeli… O seni hadsiz nimetleriyle zikrediyor sen de onu hadsiz bir niyet ve itikad ile zikret ki onun seni her an zikrettiðini göresin. Sana verdiklerini ve veriyor olduklarýný fark ederek þükret ki nimet ziyade olsun. Aksi takdirde sen unuttuðun için unutulursun ve nimeti inkâr edenlerden olursun.

Ey rabbini arayan nefis!

Allah’ý yanýnda bulmak ve her an nimet içinde olmak istersen namazla ve sabýrla ona yönel. Onu çokça zikret ki seni zikrettiðini göresin.



Abdurreþid Þahin

radyobeyan