Hadis 11.Hafta By: zahdem Date: 04 Mayýs 2010, 09:28:06
HADÝS 11. HAFTA
Mevzû‘ Hadîs
Söylemediði veya yapmadýðý halde Hz.Peygamber’e (sav) nispet edilen söz ve islerle ilgili haberdir. Bu tür bir habere hadîs denmesinin sebebi, uydurma da olsa, seklen bir sened ve metne sahib olmasý ile, uyduranýn onun hadîs olduðunu iddia etmesidir.
a) Tarihçe
Medîne’ye iki mil uzaklýkta Benû Leys kabilesine ait bir mahalle vardý. Bir adam cahiliye döneminde onlardan kýz istemis ancak kabile vermemisti. Ýste bu zat, üzerinde güzel bir elbise ile tekrardan onlara geldi ve “bu elbiseyi bana Rasûlullah (s.a.) giydirdi, mallarýnýz ve canlarýnýz hususunda hüküm vermemi emretti” dedi. Daha sonra da sevdiði kadýnýn evine gitti. Bunun üzerine mahalleliler haber salýp durumu sorunca Rasûlullah (s.a) söyle buyurdu: “ALLAH’ýn düsmaný yalan söylemis!”. Hz. Peygamber hemen bir adam gönderdi ve ona sunu emretti: “Zannetmiyorum ama sað bulursan boynunu vur; ölü bulursan da cesedini yak”.
Rasûlullah’ýn (s.a.) gönderdiði adam (yalancýnýn yanýna) geldiðinde onu, engerek yýlaný tarafýndan sokulup ta ölmüs vaziyette buldu. Bunun üzerine cesedini ateste yaktý. Hz. Peygamber’in “Kim bilerek benim adýma yalan uydurursa cehennemdeki yerine hazýrlansýn” hadisinin söylenme sebebi (sebeb-i vürûdu) bu olaydýr.
Hz. Osman’ýn sehid edilmesiyle baslayýp Hz.Ali’nin sehid edilmesiyle derinlesen siyasý ihtilaflarda taraflarýn cahil ve, belki de art niyetli mensuplarýnýn kendilerini övmek, muhaliflerini yermek maksadýyla bu tür haberler üretmeye basladýklarý anlasýlmaktadýr.
Hadis uydurma faaliyeti 3. ve 4. halifenin sehid edilmesinden sonraki zamanlarda baslamýs, ancak ellili yýllarda yaygýnlýk kazanmýstý. Günümüze kadar devam eden bu faaliyet, hadis önemli sayýldýðý sürece devam edecektir.
b) Uydurma Sebepleri
1.Ýslâm Düsmanlýðý:
Müslümanlýðýn kýsa zamanda yayýlmasýyla bazý kimseler maddi ve manevi zararlara uðramýstý. Bunlarýn müslümanlýða karsý açýktan yapabilecekleri fazla bir sey yoktu. Kur’an-ý Kerîm’e karsý da, bir kitap içinde toplandýðý için, böyle bir imkânlarý kalmamýstý. Bunun için dinin ikinci önemli kaynaðýna zarar vererek emellerine ulasmaya giristiler. Zýndîk denen bu kimselerden bazýlarý yakalanmýs, cezalandýrýlacaklarýnda bu islerini itiraf etmislerdi.
Abdülkerim b. Ebu’l-Avcâ’ (ö. 160/776) Halife Mehdî zamanýnda hadis uydurduðu tespit edildiði için asýlmak üzereyken söyle dediði nakledilir: “Dininizde helali haram haramý da helal göstermek üzere dört bin hadis uydurdum”
Muhammed b. Sa‘îd el-Esedî, kendi sapýk inancýný ve peygamberlik iddiasýný desteklemek için Hz. Peygamber’e isnad ederek su hadisi uydurmustur: “Muhammed b. Sa‘îd el-Esedî’nin Humeyd’den, onun da Enes’ten rivayet ettiðine göre Nebî (s.a.) söyle buyurmustur: “Ben peygamberlerin sonuncusuyum, artýk benden sonra peygamber gelmeyecektir. Ancak ALLAH dilerse o baska”Halife Ebû Ca‘fer el-Mansûr tarafýndan öldürtülmüþtür.
Beyân b. Sem‘ân el-Mehdî adýnda birisi Hicrî 100. yýldan sonra Irak’ta ortaya çýkmýs ve Hz. Ali’nin Tanrý olduðunu yaymaya çalýsarak buna dair hadisler uydurmustur.
2. Irk ve Mezhep Yanlýlýðý:
Kendi ýrkýný veya mezhebini övmek, düsman gördüðü ýrk veya mezhepleri yermek için de hadis uydurulmustur. Bu maksatla Araplarýn, Ýranlýlarýn, Türklerin, Zencilerin ve bazý mezhep büyüklerinin lehine ve/veya aleyhine uydurulmus hadisler vardýr. Fýkýh mezheplerinin müntesiplerinin kendi imamlarýný övmek ve ötekileri yermek için uydurduklarý su hadis misal verilebilir: “Ümmetim içerisinde Muhammed b. Ýdrîs (es-Sâfiî) denilen biri çýkacaktýr ki onun ümmetime vereceði zarar Ýblîs’ten daha çok olacaktýr. Yine ümmetim içerisinde Ebû Hanîfe denilen bir adam çýkacaktýr ki o ümmetimin mesalesidir”
3. Maddi Yarar Elde Etme Hýrsý:
Yöneticilere yaranmak yahut halkýn ilgisini çekerek onlardan maddi menfaat elde etme için de hadis uydurulduðu görülmektedir. Bu hususta kâss (çoðulu kussâs) denen hikayeci vaizler çok faal olmuslardýr. Ahmed b. Hanbel ile Yahya b. Maîn Bir gün bu iki büyük hadis âlimi Baðdat’ta Rusâfe mescidinde bulunuyorlardý. Namazdan sonra kürsüye çýkan bir kýssacý vaiz senedinde Ahmed b. Hanbel ve Yahya b. Maîn’in adýnýn geçtiði ve “Her kim ‘Lâ ilâhe illallah’ derse ALLAH bu sözün her kelimesinden gagasý altýndan tüyü mercandan bir kus yaratýr” diye baslayan uzunca bir haber rivayet etti. Bunun üzerine Ahmed ile Yahya hayretle birbirlerine baktýlar ve böyle bir hadis naklettin mi diye birbirlerine sordular. Her biri o âna kadar böyle bir hadis duymadýklarýný,
ifade ettiler. Kýssacý vaiz konusmasýný bitirince bahsisleri topladý, sonra da diðer bahsislerin gelmesini beklemeye basladý.
--Yahya : “Bu hadisi sana kim rivayet etti? Bu Ahmed b. Hanbel ben de Yahya b. Maîn’im. Böyle bir sözü Hz. Peygamber’e ait olduðunu asla duymadýk. Eðer mutlaka yalan söyleyeceksen bari bizim adýmýzý bu ise karýstýrma” dedi. Bunun üzerine vaiz ona: “Sen Yahya b. Maîn misin?” diye sordu. Yahya “Evet” deyince,
--Vaiz: “Çoktan beridir Yahya b. Maîn’in ahmak olduðunu isitirdim, bunun böyle olduðunu simdi daha iyi anladým” dedi.
--Yahya “Benim ahmak olduðumu nasýl anladýn?” diye sosunca
--Vaiz: “Sanki sizden baska dünyada Yahya b. Maîn ve Ahmed b. Hanbel yok mu? Ben adý Yahya b. Maîn ve Ahmed b. Hanbel olan onyedi kisiden hadis yazdým” dedi.
Pazarda meyvesini, sebzesini, kavununu, karpuzunu satamayanlar da halkýn bunlara raðbetini artýrmak için elindeki malý öven hadisler uydurmuslardýr. Nar, karpuz, üzüm, ekmek, tuz, pirinç, patlýcan, et gibi yiyecekler hakkýnda uydurulan hadisler bunun örneklerini teskil eder.
Öte yandan idarecilerden dünyalýk elde etmek amacýyla hadis uydurulmasýna da su olay misal verilebilir: Gýyas b. Ýbrahim, Halife Mehdî’nin yanýna bir is için girdiði zaman
onun güvercin uçurduðunu ve yarýstýrdýðýný görünce su hadisi uydurmustur: “Ok, deve, at ve kus yarýslarýndan baskasý için, yarýs tertip etmek suretiyle ödül alýnmaz”. Halife Mehdî, bu sözden memnun olmus ve Gýyas’a hatýrý sayýlýr miktarda para (on bin dirhem) vermistir. Daha sonra hadisin makbul seklinin aslýnda bulunmayan “kus” kelimesini, Gýyas’ýn kendisinin ilave
ettiðini anlayýnca “Senin su kafan varya, tam bir yalancý kafasýdýr” diyerek onu huzurundan kovmus ve hadis uydurmaya sebep olduðu için de güvercinlerin kesilmesini emretmistir.
4. Ýslâm’a Hizmet Arzusu:
Bazý cahil dindarlar ise halký kötülüklerden uzaklastýrýp iyiliklere yöneltmek maksadýyla hadis uydurmuslardýr. Hâlbuki bunun için Kur’an-ý Kerîm ve sahih hadisler yeterlidir. Ayný maksatla her surenin faziletini belirten hadisler de uydurulmustur.
Bu düsünce ile hadis uyduranlar din için en tehlikeli sýnýflardan birisini olusturmuslardýr. Çünkü bunlar, halkýn sevip saydýðý, hareketlerini örnek aldýðý kisilerdi.
Bu arada lehte hadis uydurmayý caiz gören bir anlayýstan da söz etmek gerekmektedir. Hadis uydurmayý yasaklayan hadisteki “aleyye” kelimesini “aleyhimde” diye yorumlayýp lehte uydurulacaklarýn bu yasak kapsamýna girmeyeceðini iddia edenler de bu iste etkili olmuslardýr.
Zühde ve takva ehli olarak geçinen ve fakat hadîs-i serifi ruh ve manasýndan haberi olamayan bir çok cahil, Hz. Peygamber’in sahih hadisleriyle sabit olan belli ibadetleri yeterli bulmamýs olacaklar ki, uygulanmak istendiði zaman yapýlmasý mümkün olmayacak kadar çok ibadet formülleri hazýrlamýslardýr. Bu formüllerin birbirine benzeyen pek çok taraflarý vardýr. Kim falan gün su kadar rekat namaz kýlar ve her rekatta su sureleri bu kadar defa okursa, ona ahirette ödül olarak sunlar verilecektir…
Ynt: HADÝS 11.HAFTA By: queen Date: 04 Mayýs 2010, 15:52:19
Allah gayretinizi artýrsýn.
radyobeyan