Kütübü Sitte
Pages: 1
Temizlik Bahsi taharet 52 By: sumeyye Date: 02 Mayýs 2010, 13:09:26
AÇIKLAMA:



Bu rivayet, bir önceki rivayette gelen "öðle" kaydýný kaldýrmaktadýr. Yani, istihâzesi olan kadýn her gün yýkanmalý, ancak hangi saatte yýkanacaðý hususunda baðlayýcý bir kayýt mevcut deðildir. Hz. Ali radýyallahu anh´ýn þahsî fetvasý olduðu anlaþýlan bu rivayette, müstahâze olan kadýnlara bir baþka tavsiye daha yapýlmaktadýr: Ferclerinin üzerine tereyaðý veya zeytinyaðý sürülmüþ bir yün parçasý baðlamak. Þârihler, yaðýn, kanamaya sebep olan damarý yumuþatarak kanamayý durduracaðýný belirtirler.[603]



ـ3860 ـ11ـ وعن عبداللّه بن سفيان قال: ]سَألتُ امْرَأةٌْ ابنَ عُمَرَ رَضِيَ اللّهُ عَنْهما فقَالَتْ: إنِّى أقْبَلْتُ أُرِيدُ أن أُطُوفَ بِالْبَيْتِ، حَتّى إذَا كُنْتُ عِنْدَ بَابِ الْمَسْجِدِ هَرَقَتِ الدِّمَاءُ فَرَجَعْتُ حَتّى ذَهَبَ ذلِكَ عَنِّى. ثُمَّ اغْتَسَلْتُ حتّى إذَا كُنْتُ عِنْدَ بَابِ الْمَسْجِدِ هَرَقَتِ الدِّمَاءُ ثُمَّ جِئْتُ فكذلِكَ فقَالَ: إنَّمَا ذلِكَ رَكْضَةٌ مِنَ الشَّيْطَانِ فَاغْتَسِلِى ثُمَّ اسْتَثْفِرِى بِثَوْبٍ، ثُمَّ طُوفى[. أخرجه مالك .



11. (3860)- Abdullah Ýbnu Süfyan rahimehullah anlatýyor: "Bir kadýn, Ýbnu Ömer radýyallahu anhümâ´ya þöyle sordu: "Kabe´yi ziyaret maksadýyla gelmiþtim. Tam Mescid-i Haram´ýn kapýsýna geldiðim sýrada kanamam baþladý ve derhal geri dönüp, kanama duruncaya kadar bekledim. Sonra yýkandým. Tekrar tavaf için geldiðimde, kapýnýn yanýnda yine kan geldi. Ayný þekilde geri döndüm, size geldim." Abdullah þu cevabý verdi: "Bu þeytandan gelen bir zarardýr. Bu durumda yýkan. Pamuk týkayarak bir bez baðla, sonra da tavafýný yap!"[604]



AÇIKLAMA:



Burada kadýnýn sual sormasýna sebep olan kanama hadisesi, ay hali kanamasý deðildir. Þârihler, kanamanýn, geri dönüp bekleme, yýkanýp ikinci sefer ziyarete gelme hadiselerinin ayný gün içerisinde cereyan etmiþ olacaðýný belirtirler. Nitekim bu çeþit âdet dýþý kanamalar, hadislerde hep رَكْضَةٌ مِنَ الشَّيْطَانِ diye þeytandan gelen bir zarar olarak ifade edilmiþlerdir. Rekza, kelime olarak darbe, tekme gibi ma´nâlara gelir. Kanamanýn þeytan darbesi olarak tavsifi, ibadete mani olmasý sebebiyledir. Ayrýca, bunun ibadeti ibtal edeceðine dair verdiði vesvese sebebiyle de þaytana nisbet edildiði söylenmiþtir.

Ýbnu Abdilberr, Abdullah Ýbnu Ömer´in "yýkan" fetvasýný, kanamanýn ne hayýz kaný olduðu ne de müstehâze´nin Ka´be´yi ziyareti için yýkanmasýnýn vacib olduðu kanaatine binaen vermediðini, bilakis onun "Ka´be´yi ziyaretten önce yýkanmak mendubtur" kanaatini taþýdýðýný, kadýna olan "yýkan, sonra da tavafýný yap!" emrini buna binaen verdiðini belirtir.[605]



ـ3861 ـ12ـ وعن عكرمة قال: ]كانَت أُمُّ حَبِيبَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْها تُسْتَحَاضُ، وَكَان زَوْجُهَا يَغْشَاهَا. وَمِثْلُهُ عَنْ حَمْنَةَ بنت جحش رَضِيَ اللّهُ عَنْها[. أخرجه أبو داود .



12. (3861)- Ýkrime rahimehullah anlatýyor: "Ümmü Habîbe radýyallahu anhâ müstehaze idi. Kocasý ona temasta bulunurdu. Ayný hal Hamne Bintu Cahþ radýyallahu anhâ için de mevzubahis idi."[606]



ـ3862 ـ13ـ وعن أم عطية رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالَتْ: ]كُنَّا َ نَعُدُّ الْكُدْرَةَ والصُّفْرَةَ بَعْدَ الطُّهْرِ شَيْئاً[. أخرجه أبو داود والنسائي .



13. (3862)- Ümmü Atiyye radýyallahu anhâ anlatýyor: "(Hayýz müddetimiz dolup) temizlik dönemi baþladýktan sonra görülen bulanýk ve sarý akýntýyý ciddiye almazdýk.."[607]



AÇIKLAMA:



1- Dârimî´nin rivayetinde "...yýkandýktan sonra" denmiþtir.

2- Hattâbî der ki: "Ulema, temizlikten sonra gelen akýntý hususunda ihtilaf etmiþtir."

* Hz. Ali´den rivayete göre: "Bu, hayýz deðildir, onun için namaz terkedilmez, abdestini alýr, namazýný kýlar" demiþtir. Süfyan Sevrî ve Evzâî´ nin görüþü de budur.

* Saîd Ýbnu´l-Müseyyeb: "Kadýn böyle bir þey gördü mü, yýkanýr sonra namaz kýlar" demiþtir. Ahmed Ýbnu Hanbel de bu kanaattedir.

* Ebu Hanîfe´nin "Hayýzdan ve kanýn kesilmesinden sonra, kadýn bir veya iki gün sarý ve bulanýk akýntý görürse ve bu on günü aþmazsa, bu hayýzdan kaynaklanýr, saf beyaz akýntýyý görünceye kadar yýkanmaz" dediði nakledilmiþtir.

* Bu mevzuda Þâfiî´ler farklý görüþler ileri sürmüþtür. Mezhebin Ashab´ýndan meþhur olan görüþ þöyledir: "Kadýn, eðer âdet kanýnýn kesilmesini müteakip onbeþ gün geçmeden sarýlýk veya bulanýklýk görürse bu hayýz kanýdýr." Bazýlarý: "Âdet günlerinde bunu gördü ise hayýzdýr, âdet günlerinin dýþýnda gördü ise, itibar etmemelidir." der. Ancak, bu hal yeni hayýz görmeye baþlayan kýzýn baþýna gelmiþ ve ilk defa kan görürken sarýlýk veya bulanýklýk görmüþ ise, bu halde -fakihlerin çoðuna göre- kýz henüz âdet görmeye baþlamýþ sayýlmaz. Bu görüþ Hz. Âiþe ve Atâ´dan da rivayet edilmiþtir. Þâfiî´nin Ashabýndan bazýsý da: "Hayza yeni baþlayacak olan kýzýn gördüðü bulanýklýk ve sarýlýðýn hükmü hayýz hükmüdür" demiþtir.[608]



ـ3863 ـ14ـ وعن مرجانة موة عائشة رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت: ]كَانَ النِّسَاءُ يَبْعَثْنَ إلى عَائِشَةَ بِالدُّرْجَةِ فِيهَا الْكَرْسُفُ، فِىهِ الصُّفْرَةُ مِنْ دَمِ الحَيْضِ يَسْألْنَهَا عَنِ الصََّةِ فَتَقُولُ: َ تَعْجَلْنَ حَتّى تَرَيْنَ الْقُصَّةَ الْبَيْضَاءَ تَعْنِى الطُّهْرَ[. أخرجه البخاري في ترجمة، ومالك.»القُصةُ«: اَلْجَصُّ، والمعنى أن تخرج الخرقة التي تحتشى بها المرأة بيضاء نقية، وقيل إن القصة كالخيط ا‘بيض تخرج بعد انقطاع الدم كله .



14. (3863)- Mercâne Mevla Âiþe radýyallahu anhâ anlatýyor: "Kadýnlar Hz. Âiþe radýyallahu anhâ´ya içerisinde pamuk bulunan bez (veya kap) gönderirlerdi. Bu pamuklar hayýz kanýyla sarý lekeler taþýrdý. (Bu safhada) namaz kýlýnýp kýlýnmayacaðýný sorarlardý.

Hz. Âiþe radýyallahu anhâ: "Beyaz akýntýyý görünceye kadar acele etmeyin!" diye cevap verirdi. Beyaz akýntýdan temizliði kastederdi."[609]



AÇIKLAMA:



1- Burada, hayýz hallerinin sona erip ermediðinde tereddüde düþen hanýmlarýn baþvurduklarý deðiþik bir yol görmekteyiz: Akýntýlarýný tutmak üzere baðladýklarý pamuðu Hz. Âiþe radýyallahu anhâ´ya göndererek, akýntýnýn pamuk üzerindeki renginden, bunun hayýz akýntýsý olup olmadýðýný teþhis ettirmek.

Hz. Âiþe, akýntý lekeli ve renkli olduðu müddetce namaza baþlanýlmasýnda acele etmemelerini söylüyor.

2- Rivayetten, müslüman kadýnlarýn hayýz hallerini takipte eskiden beri pamuk kullandýklarý görülmektedir. Beyazlýðý ve rutubeti emici vasfý sebebiyle pamuk pratik olmalýdýr. Ufak bir leke pamuk beyazlýðýnda kendini hemen göstereceðinden hayýz akýntýlarýnýn teþhis ve tahlilinde eskiden beri birinci derecede müracaat vasýtasý yapýlmýþtýr.

Ýmam Mâlik: "Beyaz akýntý hususunda kadýnlara sordum. Gördüm ki, bu onlar nezdinde malum bir þeydir, akýntýyý temizliðe erince görmektedirler" der.[610]



ـ3864 ـ15ـ وعن ابنة زيد بن ثابت ]أنَّهُ بَلَغَهَا: أنَّ نِسَاءَكُنَّ يَدْعِينَ بِالْمَصَابِيحِ مِنْ جَوْفِ اللَّيْلِ يَنْظُرْنَ إلى الطُّهْرِ، فقَالَتْ: مَا كَانَ النِّسَاءُ يَصْنَعْنَ هذَا، وَعَابَتْ عَلَيْهِنَّ[. أخرجه البخاري في ترجمة، ومالك .



15. (3864)- Zeyd Ýbnu Sâbit´in kýzýndan nakledildiðine göre, kulaðýna, bir kýsým kadýnlarýn gece yarýsý, temizliklerini kontrol için, lamba getirtir olduklarý haberi ulaþýr. O, bu davranýþtan dolayý kadýnlarý ayýplar ve: "(Sahabe) kadýnlarý böyle yapmazlardý!" der.[611]



AÇIKLAMA:



1- Rivayet sahibi Zeyd Ýbnu Sâbit´in kýzýnýn isim belli deðildir. Radýyallahu anh´ýn Hasene, Amra, Ümmü Külsûm vs. birçok kýzý mevcuttur. Ancak bu rivayetin hangisine ait olduðu kesin olarak bilinememektedir. Ýbnu Hacer, Abdullah Ýbnu Ömer radýyallahu anhümâ´nýn oðlu Sâlim´in zevcesi olan Ümmü Külsûm´e ait olabileceðini ima eder, "Ondan baþkasýnýn rivayetine hiç rastlamadým" der. Ancak Suyûtî, Ümmü Sa´d olduðunu cezmen söyler.

2- Zeyd Ýbnu Sâbit´in kýzýnýn, temizliklerini kontrol için gece yarýsý lamba getirten kadýnlarý ayýplayýþýnýn sebebi -þârihlere göre- gereksiz bir külfete girmeleridir. Ýmam Mâlik´e göre, "Kadýnlara düþen, temizliklerine, uyuyacaklarý zaman veya sabah namazýna kalktýklarý zaman bakmaktýr, gecenin yarýsýnda deðil." Ýbnu Battal ve bir kýsým Ulemaya göre gece yarýsý kontrol etme iþi, dinde zorluk ve usanma getirir, bu ise mezmumdur. Ýbnu Abdilberr gece yarýsýnýn namaz vakti olmadýðýna da dikkat çeker.

Ancak Ýbnu Hacer, gece yarýsýnýn yatsý namazýnýn vakti olduðunu belirttikten sonra, bu ayýplamada bir baþka sebep arar: "Muhtemelen, kontrolün gece yapýlmasý sebebiyledir. Çünkü gecede halis beyazlýk, diðer renklerden tam ayýrdedilemez. Dolayýsýyle, gece kontrolde bulunan kadýnlar, temizlenmedikleri halde, kendilerini temizlenmiþ sayabilirler ve temizlikten önce namaz kýlarlar."[612]



ـ3865 ـ16ـ وعن أم سلمة رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت: ]كانَتِ النُّفَسَاءُ عَلى عَهْدِ رَسُولِ اللّهِ # تَقْعُدُ بَعْدَ نِفَاسِهَا أرْبَعِينَ يَوْماً وَأرْبَعِينَ لَيْلَةً، وَكُنَّا نَطْلِى عَلى وُجُوهِنَا الْوَرْسَ تَعْنِى مِنَ الْكَلفِ[. أخرجه أبو داود والترمذي .



16. (3865)- Ümmü Seleme radýyallahu anhâ anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm devrinde, nifas olan kadýnlar nifaslarýndan sonra kýrk gün kýrk gece otururlardý. Biz yüzlerimize vers -yani kelef alarak- sürerdik..."[613]



AÇIKLAMA:



1- Hadiste, nifasla doðum kastedilmektedir. Nifastan sonra kýrk gün oturmak´tan maksad, o esnada temiz sayýlmamalarý, temizken yapýlmasý helal olan þeylerden uzak kalmalarýdýr. Oruç tutmamak, namaz kýlmamak gibi. Tirmizî, Sahabe, Tâbiîn ve daha sonra gelen selef Ulemasýnýn, doðumdan sonra kadýnýn tam kýrk gün oruç tutmayýp, namaz kýlmayacaðýnda icma ettiklerini belirtir.

Nifas, doðumdan sonra gelen kandýr. Bu kan kýrk gün devam eder. Daha önceden kesilmesi halinde yýkanýp namaz ve oruca baþlayabilir. Kýrk günden sonra gelecek kaný, âlimlerin çoðu istihâze kaný addeder. Mezhebimizce de esas olan bu görüþtür.

2- Hadisin ikinci kýsmýnda, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm devrinde kadýnlarýn kendi aralarýnda veya evlerinde kocalarýna karþý bazý güzellik maddeleri süründükleri görülmektedir.

*Vers, boyamada kullanýlan sarý bir bitki. Kadýnlar yüzlerine kýrmýzýlýk kazandýrarak güzelleþmek için kullanýrlarmýþ. Bitki Yemen´de yetiþir.

* Kelef, kýzýlla siyah arasý bir renktir. Bu renk yüze sürülür. Yüzün rengine siyah ve kýzýla çalan (esmerimsi) bir renk kazandýrmaktadýr. Rivayet, kadýnlarýn bu rengi elde etmede vers´i kullandýklarýný ifade etmektedir.[614]



HAYIZ HALÝNDE TEMÝZLÝK


Hayýz hali, kadýnlarýn temizliðe son derece titiz olmalarý gereken bir devredir. Dinimiz bu sebeple mesele üzerinde ýsrarla durmuþ, pek çok teferruâta yer vermiþtir. Biz, kitabýmýzýn yer verdiði hadisler ve onlarýn gerektirdiði açýklamalar çerçevesinde meselenin tebellür etmesine çalýþtýk. Ancak açýklamalarý, geçmiþ asýrlarda hayýz dönemi temizliðinin nasýl yapýlmasý, hayýz devresine giren kadýnlarýmýzýn nelere dikkat etmesi gerektiðiyle ilgili hususlarý, bu sahanýn mütehassýsý bir müslüman hekimden aynen aktarmayý uygun görüyoruz. Alacaðýmýz pasaj, ta´lîmî (didaktik) bir maksadla hazýrlandýðý için okuyan, kolayca anlayabilecektir.[615]



(CEMÝYET VE TEMÝZLÝK YÖNÜNDEN) AYBAÞI


Soru: "Memleketimizde genç kýzlar, umumiyetle hangi yaþta aybaþý görmeðe baþlarlar?"

Cevap: "12-13 yaþlarý arasýnda."

Soru: "Genç bir kýzýn aybaþý görmeye baþlayacaðý, dýþ görünüþünden anlaþýlabilir mi?"

Cevap: "Dikkatli ve anlayýþlý bir anne, kýzýnýn vücudundaki belli yerlerin serpilmeye baþlamasýndan, onun aybaþý görmeye baþlayacaðýný anlayabilir."

Soru: "12 yaþýna yaklaþan bir kýza sahip olan bilgili ve anlayýþlý bir anneye, bu devrede düþen en mühim vazife nedir?"

Cevap: "Böyle bir devrede, bilgili ve anlayýþlý bir anneye düþen en mühim vazife, kýzýný aybaþý mevzuunda aydýnlatmaktýr. Bunun için de, kýzýyla bir arkadaþ gibi konuþup, ona günün birinde idrar yolundan biraz kan geldiðini göreceðini, bunun gayet normal bir hadise olduðunu, bundan korkmamasý gerektiðini; çünkü anne olacak her genç kýzda belli bir yaþdan itibaren bunun görüldüðünü ve görüleceðini; bunun adýna renkli yani aybaþý dendiðini; bunun, gebelik ve lohusalýk durumlarý hariç, 45-50 yaþýna kadar muntazaman ve her ay görüleceðini; çünkü Allah´ýmýzýn kadýnlarý bu hilkatte ve bu fýtratta yarattýðýný; bunda, nice ilâhî gayeler bulunduðunu ve aybaþýlý devrede temizliðe bilhassa dikkat edilmesi gerektiðini söylemesi lazýmdýr."

Soru: "Anne bu vazifesini yapmazsa ne olur?"

Cevap: "Cahilliðini, veya kýzýna karþý olan þefkatsizliðini isbat etmiþ olur. Ayný zamanda kýzýnýn, hayatta çekingen, içli, kýzgýn, hiddetli ve soluk benizli olmasýna sebep olmuþ olur."

Soru: "Ya anne, kýzýna öðüt verecek derecede bilgili deðilse ne yapsýn?"

Cevap: "Yüce Peygamberimiz bir hadis-i þerifinde: "Ýlim istemek -bilgili olmak- müslüman olan her erkek ve kadýn için farzdýr" buyurdular. Bu hadis-i þerife göre, müslüman her anne için, bu bilgileri öðrenmek mecburidir. Fakat burada belirtmek yerinde olur ki, bu hususta kabahatin çoðu, annelere, kýz çocuklarýna faydalý bilgileri öðretmeyen, onlara bu imkanlarý vermeyen ve hatta onlarý okur yazar bile edemeyen; üstelik onlarýn giyimlerine, iffetlerine, ibadetlerine sataþan, vatan ve millet sevgisinden mahrum okul kaçkýnlarýnýn; veya gönlü ve midesi komünizme, kapitalizme, faizci putperest izmlere baðlý diplomalý hainlerin ve ahbesciler grubunundur."

Soru: "Aybaþý denince akla ilk gelecek nedir?"

Cevap: "Temizlik."

Soru: "Neden temizlik?"

Cevap: "Çünkü bir kadýnýn sýhhatli, huzurlu ve neþ´eli olmasý, maddî bakýmdan, aybaþý günlerinde riayet edeceði temizlik derecesine ve dolayýsýyle aybaþýsýnýn her ayýn belli günlerinde baþlayýp bitmesine, aybaþý kanýnýn normal mikdarda ve aðrýsýz olarak gelmesine, yani normal bir aybaþý görmesine baðlýdýr."

Soru: "Yani kadýnlar için temizlik mevzuu, erkeklerinkinden daha mý mühimdir?"

Cevap: "Çok daha mühimdir."

Soru: "Kadýnlar için temizlik mevzuu neden çok daha mühimdir?"

Cevap: "Çünki aybaþý, gebelik, doðum ve lohusalýk gibi fizyolojik olaylar, hormonal faaliyetler, kadýnlarýn, temizlik konusunda çok daha dikkatli ve titiz olmalarýný gerektirir.

- Ayrýca, Kadýnlarda cinsi organlarýn bulunduðu yerin hususiyeti, yani iki abdest yolu arasýnda bulunmasý,

- Buradaki akýntýlar ve döküntüler ile,

- Bu bölgede bol miktarda bulunan yað bezlerinin meydana getirdiði ifrazlar,

- Bu bölgeye mahsus tüyler,

- Aybaþý halinde ve bundan sonraki günlerde sýzýntý ve akýntýlarýn çoðalmasý,

- Aybaþý kanýnýn kendisine mahsus aðýr kokusu.

- Gene aybaþý günlerinde kadýnlarýn vücutlarýndan, ter ve nefeslerinden, kasýk aralarýndan, göðüs altlarýndan (Menotoksin) adý verilen zehirli bir kokunun etrafa yayýlmasý... gibi sebepler; kadýnlarýn temizliðe ne derece ehemmiyet vermeleri gerektiðini anlatýr sanýrým."

Soru: "Aybaþý günlerinde kadýnlarýn ter ve nefeslerinden etrafa zehirli bir koku mu yayýlýr?"

Cevap: "Evet; o günlerde her kadýnýn ter ve nefesinden, etrafa -az veya çok- böyle zehirli bir koku yayýlýr. Hatta bu, bazan o derece þiddetli olabilir ki, mayalarýn üremesini durdurabilir, çiçekleri soldurabilir, sirke ve konserveleri bozabilir. Nitekim bazý uyanýk kadýnlar, bunun farkýna vardýklarý için, aybaþý günlerinde çiçek bakýmý ile; maya, sirke ve konserve gibi iþlerle yakýndan meþgul olmazlar."

Soru: "Temizliðin kadýn için fevkalade olan önemini anlamýþ olduk. Peki kadýn, bu temizliði nasýl yapmalýdýr."

Cevap: "Her kadýn ve genç kýz, bu temizlik için:

- Tülbendden kesilip dikilmiþ yumuþak bir bezi, veya bir deniz süngerini, bir de iyi kaliteli bir sabunu, el altýnda bulundurmalýdýr.

- Gerek normal ve gerekse aybaþýlý günlerinde günde en az bir defa ýlýk sabunlu su ile tülbendi veya deniz süngerini ýslatarak kasýk aralarýný yýkayýp kurulamalýdýr.

- Ayrýca geceleri yatarken diþlerini temizlemeli, ve ayaklarýný -bilhassa ayak parmaklarýnýn arasýný- sabunla yýkamalýdýr.

- Her kadýn ve her genç kýz, normal günlerinde -hiç olmazsa- gün aþýrý, aybaþýlý günlerinde ise hergün, mutlaka ýlýk su ile yýkanmalýdýr. Ve bu yýkanma esnasýnda, kasýk aralarýný, göðüs ve koltuk altlarýný, parmak aralarýný, gene sabunlu bezle yýkamalýdýr.

Temizliði böylesine yapmayan bir kadýn, sosyetenin hangi koluna mensup olursa olsun, mesleði ne olursa olsun, isterse milyoner olsun, istediði kadar güzel ve giyimli bulunsun, isterse dudaklarý rujlu, týrnaklarý ojeli, gözleri rimelli olsun; piyasanýn bütün parfüm ve deodorantlarýný kullansýn, ve istediði kadar naylonlar giysin, sýrtýnda vizon kürk taþýsýn; kolunda, boðazýnda isterse piyasanýn bütün altýn ve pýrlantalarýný göstersin; deðil mi ki gereken temizliði yapmamýþtýr, kim olursa olsun, böyle bir kadýn mutlaka kirli ve mutlaka pistir.

Saçýný berbere þu kadar liraya yapdýrdýðýný iftiharla anlatan ve bunun bozulmamasý için aybaþý günlerinde yýkanmaktan ve temizlenmekten kaçýnan, gerektiði anda boy abdesti almaya yanaþmayan nice kadýnlar vardýr ki; onulmaz dertlerle hastahane köþelerinde inim inim inlemiþler, rahim veya meme kanserine tutularak hayattan göçüp gitmiþlerdir.

Kadýn ve erkek bütün insanlar, bekledikleri ve özledikleri huzur ve sýhhate, ancak imanla, ibadetle ve temizlikle kavuþabilirler."

Soru: "Bir kadýn, aybaþý günlerinde yýkanýp temizlenirken, neden sýcak ve soðuk su deðil de, ýlýk su kullanmalýdýr?"

Cevap: "Çünkü soðuk su ile yýkanýrsa, aybaþý sebebiyle vücudunun ne de olsa yorgun ve halsiz olduðu bir devrede kendisini üþütmüþ olur ki, bu hal, bir çok tehlikeli hastalýklara yol açar.

Kasýk arasý temizliðini soðuk su ile yaparsa, hem bu bölgeyi üþüterek mikroplarýn faaliyetini artýrmýþ olur; hem de soðuk su bazý hassas kadýn ve kýzlarda aybaþýnýn vaktinden önce ve âni kesilmesine sebep olur."

Soru: "Sýcak suyun mahzuru nedir?"

Cevap: "Aybaþý kanýnýn artmasýna sebeb oluþudur."

Soru: "Aybaþýlý bir kadýn, hangi cins bezleri tutunmalýdýr?"

Cevap: "Aybaþýlý bir kadýnýn tutunacaðý bezler:

- Gayet yumuþak, mesela tülbendden kesilip dikilmiþ,

- Mutlaka ütülenmiþ,

- Kolaylýkla deðiþtirilebilen bezler olmalýdýr."

Soru: "Bu iþ için pamuk kullanmayý tavsiye eder misiniz?"

Cevap: "Düþük kaliteli ve kaba elyaflý pamuklarýn kullanýlmasýný tavsiye etmem; çünkü bu nevi pamuklar kanamayý artýrýrlar.

Fakat; eczahanelerde satýlan rule halinde veya dýþý steril yani mikropsuz gazlý bezle sarýlý hususi pamuklar var ki, bunlarýn kullanýlmasýný her bakýmdan tavsiye ederim. Çünki bu sayede hem ütü, hem de yýkama külfetinden kurtulunmuþ olur. Gerektiði zaman bu pamuktan bir bez büyüklüðünde kesilerek kilotun içine yerleþtirilir. Kirlenince de çekip atýlýr."

Soru: "Parasýndan çekinmeyenler için aybaþý günlerinde kullanýlmak üzere kilot ve bez olarak bilhassa neleri tavsiye edersiniz?"

Cevap: "Bunlar için kilot olarak tuhafiye maðazalarýnda satýlan ve hususi surette aybaþý günleri için yapýlmýþ olan özel kilotu; bez olarak da eczahanelerde bulunan ve gene bu iþ için yapýlmýþ olan (Pak Band)ý tavsiye ederim.

Bir defa alýnan kilot, seneler senesi kullanýlacak saðlamlýktadýr. Fakat pak band, bazý aileler için fiatlý gelebilir. Çünki her bez, bir defa kullanýlacaktýr.

Bunun için en iyisi, manifaturacýlarda pek ucuza satýlan tülbentden birkaç metre alýp ütüleyerek el altýnda hazýr bulundurmalýdýr.

Gerekince rule pamuktan bir bez büyüklüðünde, yani 5-6 cm. kadar bir makasla kesip, üzerine ütülenmiþ tülbentden bir parça keserek kýlýf þeklinde sarýlmalý ve normal iç donunun içine veya hususi yerine yerleþtirmelidir.

Kirlenen kýlýflarýn yýkanýp ütülenerek tekrar kullanýlmasý da mümkündür. Bu sayede masraf yalnýz pamuk masrafýndan ibaret kalýr."

Soru: "Ne de olsa bu bir masraf deðil midir?"

Cevap: "Sýhhat ve temizlik yönünden, sayýlamayacak kadar faydalar saðlayan þu tavsiyemiz, herhalde büyük bir masraf sayýlmaz.

Hem, kýzlarýna binlerce liralýk çeyiz hazýrlamadan çekinmeyen ve bazý Anadolu vilayetlerinde olduðu gibi dünürlük iþlerinde hayvan satarcasýna pazarlýða giriþen bu hareketleriyle, nice gençlerin kötü yollara gitmelerine sebebiyet veren anne ve babalar;

Niþan ve düðün merasimlerini; lüks gazinolarda, meþhur otellerde bir gecede binlerce lira sarfiyle alkol buharlarý arasýnda yapanlar veya buna özenenler ve böylece ilâhî bir gaye ve ma´na taþýyan evlilik hayatýný ve bunun saadetini, sarhoþ çýðlýklarý arasýnda hemen ilk gününden lekeleyip kirletenler;

Kýzlarýnýn ve ailelerinin sýhhatleriyle ilgili þu tavsiyeler için, nasýl olur da israftýr diyebilirler?"

Soru: "Aybaþýlý bir kadýn için baþka tavsiyeleriniz var mýdýr?"

Cevap: "Ilýk su ile her gün bir defa yýkanan, ýlýk sabunlu tülbent veya süngerle günde en az bir defa kasýk arasýný temizleyip kurulayan bir kadýn, ayrýca ev içinde güzel kokular da sürünmelidir."

Soru: "Bunun için bir esans söyleyebilir misiniz?"

Cevap: "Bu bir zevk mes´elesidir; hatta bu esansý çamaþýrlarýn arasýnda da bulundurmalýdýr."

Soru: "Yukarýda bahsettiðiniz temizlik, yalnýz evli kadýnlar için midir? Yoksa evli olmayan genç kýzlar da bu temizliði ayný þekilde yapmaya mecbur mudurlar?"

Cevap: "Elbette mecburdurlar. Bilhassa genç kýzlarýn bu temizliðe küçük yaþtan alýþmýþ olmalarý, onlarýn hayatlarý boyunca sýhhatli olmalarýný saðlar.

Bazý kýzlar, annelerinin de yanlýþ öðütlerine uyarak, kýzlýk zarýnýn zedeleneceði düþüncesiyle kasýk aralarýný temizlemekten korkarlar; ve hatta kýzlýk zarýnýn eriyeceðini sanarak limon ve sirke gibi þeyleri yemekten çekinirler. Bütün bunlar, boþ ve yanlýþ düþüncelerdir. Cinsel organlarýn yapýsýný bilmemenin neticesidir.

Bahsedildiði þekilde ýlýk sabunlu tülbent veya süngerle kasýk arasýný temizlemekte genç kýzlar için hiçbir tehlike yoktur."

Soru: "Aybaþý günlerinde kadýnlar ve genç kýzlar, baþka nelere dikkat etmelidirler?"

Cevap: "Her türlü yorgunluktan sakýnmalýdýrlar. En güzel elbiselerini giyip, bilhassa tuvaletlerine emek çekmelidirler. Günlerini daima dualý ve neþ´eli geçirmelidirler. Annelerinden ve akrabalarýndan aybaþý günlerini, sýkýntýlý ve sinirlilikle geçirenleri örnek almamalýdýrlar.

Sancýlarý varsa, kanamalarý normalden çok veya az ise, hülasa þikâyetleri mevcut ise, hiç vakit geçirmeden bir doktora müracaat etmelidirler.

Soðuk duþlardan, kendilerini ve bilhassa ayaklarýný üþütmekten, uzun yol yürümekten, ata ve bisiklete binmekten, ayaklý dikiþ makinesi kullanmaktan, aðýr yük kaldýrmaktan, uykusuzluktan sakýnmalýdýrlar.

Fena koku neþreden yiyeceklerden çekinmelidirler.

Genç kýzlar bilhassa bu günlerinde; annelerine, babalarýna ve kardeþlerine hürmet ve sevgide kusur etmemelidirler.

Evli kadýnlar da kocalarýna ve dolayýsiyle erkekler de eþlerine, böyle günlerde daha fazla bir sevgi ve anlayýþ göstermelidirler. Çünkü bir çok aile buhranlarý, kadýnlarýn aybaþýlý günlerinde, eþlerin karþýlýklý anlayýþsýzlýklarý ve yersiz davranýþlarý yüzünden olmaktadýr."

Soru: "Vücudun belli yerlerindeki tüylerin giderilmesi nasýl olur?"

Cevap: "Bunun için, ya týraþ býçaðý, ya mikropsuz özel -yapýþkan- sökücü maddeler, yahut da tahâret pudrasý kullanýlýr. Týraþ býçaðý kullanýlacaksa, bunun için iyi markalý bir týraþ býçaðý, týraþ makinesine yerleþtirildikten sonra 3 dakika kadar çok sýcak bir su içinde tutulup mikroplarý kýrýlýr. Soðuyunca kullanýlýr.

Diðerleri için de, kutularýndaki tarifeye uymak doðru olur."[616]




--------------------------------------------------------------------------------

[1] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/309.

[2] Mânevi kirlerin çeþitleri ve bunlardan temizlenme yollarý hakkýnda bütün ahlâk kitaplarý açýklamalarda bulunmaktadýr. Bu konuda bilhassa Ýhyâ´nýn Acâibu´l-Kalb, Riyâdatu´n-Nefs, Âfetu´l-Lisân, Zemmü´l-Gadab ve´l-Hýkd ve´l-Hased, Zemmü´l-Kibr ve´l-Ucb... Zemmü´l-Gurûr bölümleri yeterli açýklamalarda bulunur (Ýhyâ 3 ve 4. ciltler).

[3] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/309-314.

[4] Muvatta, Tahâret: 12, (1, 22); Ebû Dâvud, Tahâret: 41, (83); Tirmizî, Tahâret: 52, (69); Nesâî, Miyah: 5, (1, 176); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/315.

[5] Kelimenin aslý اَلْبَطّ Kâmus´ta kaz diye açýklanýr. Ördekle iltibasý da mevzubahistir. Müncid,ördekle ) اِوَزَّ ( olmadýðýný, boyun ve bacaklarý kýsa bir su kuþu olduðunu belirtir.

[6] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/315-317.

[7] Ebû Dâvud, Tahâret: 34, (66); Tirmizî, Tahâret: 49, (66); Nesâî, Miyâh: 2, (1, 174).

[8] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/317.

[9] Resûlullah´ýn bir duasý þöyledir: "Ey Allah´ým, bana eþyanýn gerçek hakîkatýný göster."

[10] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/318-319.

[11] Ebû Dâvud, Tahâret: 33 (63, 64, 65); Tirmizî, Tahâret: 50, (67); Nesâî, Miyah: 3, (1, 175); Ýbnu Mâce, Tahâret: 75, (517, 518); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/320.

[12] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/320.

[13] Yukarýda belirtildiði üzere kulle´de mübhem bir miktara delâlet etmesi sebebiyle, Ýbnu Hacer´in belirttiði üzere, çok suyun tayininde Þâfiîler dokuz farklý görüþ ileri sürmüþlerdir.

[14] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/320-321.

[15] Buhârî, Vudû: 68, Müslim, Tahâret: 95, (282); Ebû Dâvud, Tahâret: 36, (69, 70); Tirmizî, Tahâret: 51, (68); Nesâî, Tahâret: 46, (1, 49), Gusl: 1, (1, 197); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/322.

[16] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/322.

[17] Müslim, Tahâret: 97, (283); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/322.

[18] Ýmam Züfer, abdestli insan, abdestini bozmadan ikinci bir abdest daha alacak olsa, bu suya mâ-i müsta´mel demez. Su hem temiz, hem temizleyicidir.

[19] Çünkü mâ-i müsta´mel necîs addedilmiþtir. Su vücuddan ayrýlýnca müsta´mel sayýldýðýna göre, ayrýlan kýsým necistir. Ýki külleden az olan suya necis bir þey karýþýnca necîs olur. Necis su ile cenabetten temizlenemez.

[20] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/323-325.

[21] Muvatta, Tahâret: 14, (1, 23, 24); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/325.

[22] Dinimizin küllî kaidelerindendir: "Þekk ile yakîn zâil olmaz."

[23] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/325-326.

[24] Ebû Dâvud, Tahâret: 40, (81); Nesâî, Tahâret: 147, (1, 130); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/326.

[25] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/326-327.

[26] Tirmizî, Tahâret: 48, (65); Ebû Dâvud, Tahâret: 35, (68); Ýbnu Mâce, Tahâret: 33, (370, 371); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/327.

[27] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/327-328.

[28] Buhârî, Salât: 17, Vudû: 40, 93, 94, Ezân: 18, 19, Libâs: 3, 42; Müslim, Salât: 249-253 (503); Nesâî, Tahâret: 103, (1, 87); Ebû Dâvud, Salât: 102, (688); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/328.

[29] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/328.

[30] Muvatta, Tahâret: 86, (1, 52); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/329.

[31] Buhârî, Gusl: 2, 9; Müslim, Hayz: 40, 45, (319, 321); Ebû Dâvud, Tahâret: 39, (77), 97, (237), 102, (257); Nesâî, 130, 144, 145, 146, 148, Gusl: 12, (1, 203); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/329.

[32] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/329.

[33] Buhârî Vüdû: 43; Muvatta, Tahâret: 15, (1, 24); Ebû Dâvud, Tahâret: 39, (79, 80); Nesâî, Tahâret: 52, (1, 57); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/330.

[34] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/330.

[35] Ebû Dâvud, Tahâret: 42, (84); Tirmizî, Tahâret: 65, (88); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/330.

[36] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/330-331.

[37] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/331-333.

[38] Buhârî, Vüdû: 59; Müslim,Tahâret: 103, (287); Muvatta, Tahâret: 110, (1, 64); Ebû Dâvud, Tahâret: 139, (374); Tirmizî, Tahâret: 54, (71); Nesâî, Tahâret: 189, (1, 157); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/335.

[39] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/335-336.

[40] Ebû Dâvud, Tahâret: 137, (375); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/336.

[41] Buhârî, Vudû: 57, 58, Edeb: 35; Müslim, Tahâret: 99, (284); Nesâî, Tahâret: 45, (1, 48); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/337.

[42] Hattâbî, bol su dökülme þartýný koyar ve yýkantýnýn temiz olmasýný, "içerisinde pisliðin renk veya kokusunun zâhir olmamasý" þartýna baðlar.

[43] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/337-338.

[44] Buhârî, Vudû: 58; Ebû Dâvud, Tahâret: 138, (380); Tirmizî, Tahâret: 112, (147); Nesâî, Tahâret: 45, (1,48, 49); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/340.

[45] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/340.

[46] Ebû Dâvud, Tahâret: 138, (381); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/341.

[47] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/341.

[48] Ebû Dâvud, Edeb: 42, (4885); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/341.

[49] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/341-342.

[50] Muvatta, Tahâret: 16, (1, 24); Ebû Dâvud, Tahâret: 140, (383); Tirmizî, Tahâret: 109, (143); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/342.

[51] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/342.

[52] Ebû Dâvud, Tahâret: 140, (384); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/343.

[53] Ebû Dâvud, Tahâret: 141, (385, 386); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/343.

[54] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/343-344.

[55] Rezîn tahric etmiþtir; Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/344.

[56] Buhârî, Vudû: 64, 65; Müslim, Tahâret: 108, (289); Ebû Dâvud, Tahâret: 136, (371, 372, 373); Tirmizî, Tahâret: 85, 86, (117, 118); Nesâî, Tahâret: 187, 188, (1, 156); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/345.

[57] Müslim, Tahâret: 105, 109, (288, 290); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/345-346.

[58] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/346-347.

[59] Muvatta, Tahâret: 83, (1, 50); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/347.

[60] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/348.

[61] Tirmizî, Tahâret: 86, (117); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/348.

[62] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/348.

[63] Buhârî, Hayz: 9, Vudû: 63; Müslim, Tahâret: 110, (291); Muvatta, Tahâret: 103, (1, 60, 61); Ebû Dâvud, Tahâret: 132, (360, 361, 362); Tirmizî, Tahâret: 104, (138); Nesâî, Tahâret: 185, (1, 155); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/349.

[64] Buhârî, Hayz: 11; Ebû Dâvud, Tahâret: 132, (352, 364); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/349.

[65] Buhârî, Hayz: 9; Ebû Dâvud, Tahâret: 107, (269), 132, (357), 142, (388); Nesâî, Tahâret: 179, (1, 150, 151); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/350.

[66] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/350.

[67] Buhârî, Vudû: 33; Müslim, Tahâret: 97, (279); Muvatta, Tahâret: 35, (1, 34); Ebû Dâvud, Tahâret: 37, (71, 72, 73); Tirmizî, Tahâret: 68, (91); Nesâî, Miyâh: 7, (1, 176, 177); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/351.

[68] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/351.

[69] Buhârî, Vudû: 33; Ebû Dâvud, Tahâret: 139, (382); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/352.

[70] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/352.

[71] Muvatta, Tahâret: 13, (1, 23); Ebû Dâvud, 38, (75); Tirmizî, Tahâret: 69, (92); Nesâî, Tahâret: 54, (1, 55); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/352-353.

[72] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/353.

[73] Ebû Dâvud, Tahâret: 38, (76); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/353.

[74] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/354.

[75] Buhârî, Vudû: 67, Zebâih: 34; Muvatta Ýsti´zân: 20, (2, 971, 972); Ebû Dâvud, Et´ime: 48, (3841, 3843); Tirmizî, Et´ime: 8, (1799); Nesâî, Fera´ ve´l-Atîre: 15, (7, 178); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/354.

[76] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/354.

[77] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/354-355.

[78] Ebû Dâvud, Tahâret: 73, (185); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/355.

[79] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/355.

[80] Müslim, Hayz: 106, (366); Muvatta, Sayd: 17, (2, 498); Ebû Dâvud, Libâs: 41, (4123); Tirmizî, Libâs: 7, (1723); Nesâî, Fera ve´l-Atîre: 9, (7, 173.)

[81] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/356.

[82] Buhârî, Büyû: 101, Zekât: 61, Zebâih: 30; Müslim, Hayz: 100, 103, 104, (363, 364, 365); Muvatta, Sayd: 16, (2, 98); Ebû Dâvud, Libâs: 41, (4120, 4121); Tirmizî, Libâs: 7, (1727); Nesâî, Fera´ ve´l-Atîre: 9, (7, 171, 172); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/357.

[83] Muvatta, Sayd: 18, (2, 498); Ebû Dâvud, Libâs: 41, (4124); Nesâî, Fera ve´l-Atîre: 9, (7, 174); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/357.

[84] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/357-358.

[85] Buhârî, Eymân: 21; Nesâî, Fera´ ve´l-Atîre: 9, (7, 173); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/359.

[86] Buhârî, Eymân: 21; Nesâî, Fera´ ve´l-Atîre: 9, (7, 173).

[87] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/359.

[88] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/359.

[89] Ebû Dâvud, Libâs: 43, (4132); Tirmizî, Libâs: 37, (1771); Nesâî, Fera´ ve´l-Atîre: 12, (7, 176); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/360.

[90] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/360.

[91] Ebû Dâvud, Tahâret: 2, (3); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/362.

[92] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/362.

[93] Ebû Dâvud, Tahâret: 1, (1); Tirmizî, Tahâret: 16, (20); Nesâî, Tahâret: 16, (1, 18, 19); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/363.

[94] Müslim, Tahâret: 68, (269); Ebû Dâvud, Tahâret: 14, (25); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/363.

[95] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/363.

[96] Ebû Dâvud, Tahâret: 14, (26); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/363.

[97] Ebû Dâvud, Tahâret: 16, (29); Nesâî, Tahâret: 30, (1, 33, 34); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/364.

[98] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/364.

[99] Ebû Dâvud, Tahâret: 15 (27); Tirmizî, Tahâret: 17, (21); Nesâî, Tahâret: 32, (1, 34).

[100] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/364.

[101] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/364-365.

[102] Ebû Dâvud, Tahâret: 13, (24); Nesâî, Tahâret: 28, (1, 31); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/365.

[103] Buhârî, Vudû: 11, Salât: 29; Müslim, Tahâret: 59, (264); Ebû Dâvud, Tahâret: 4, (9); Tirmizî, Tahâret: 6, (8); Nesâî, Tahâret: 19, 20, 21, (1, 21, 22, 23); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/365.

[104] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/365-366.

[105] Muvatta, Kýble: 1, (1, 193); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/366.

[106] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/366.

[107] Ebû Dâvud, Tahâret: 4, (11); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/366-367.

[108] Birinci ciltte Ahmed Ýbnu Hanbel´i tanýtýrken belirttiðimiz üzere hadîse aþýrý baðlýlýðý sebebiyle, her rivâyete uygun görüþ beyan etmek onun umûmî vasfýdýr. Bir mesele ile alâkalý rivâyet adedince kendisinden görüþ nakledildiðine sýkça rastlanýr. Burada, onun bu durumunun tipik örneðini görmekteyiz: Âlimlerin, dört noktada hülâsa edilen farklý görüþlerinin her biriyle ilgili bir görüþ Ahmed Ýbnu Hanbel´den rivâyet edilmektedir (rahimehullah).

[109] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/367-368.

[110] Buhârî, Vudû: 12, 14, Humus: 4; Müslim, Tahâret: 62, (266); Muvatta, Kýble: 3, (1, 193, 194); Ebû Dâvud, Tahâret: 5, (12); Tirmizî, Tahâret: 7, (11); Nesâî, Tahâret: 22, (1, 23); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/368.

[111] Müslim, Tahâret: 61, (266); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/368.

[112] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/369.

[113] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/369.

[114] Buhârî, Vudû: 62, 60, 61, Mezâlim: 27; Müslim, Tahâret: 73, 74, (273); Ebû Dâvud, Tahâret: 12, (23); Tirmizî, Tahâret: 9, (13); Nesâî, Tahâret: 24, (3, 25); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/369-370.

[115] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/370-371.

[116] Muvatta, Tahâret: 112, (1, 65); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/372.

[117] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/372.

[118] Tirmizî, Tahâret 8, (12).

[119] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/372.

[120] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/372.

[121] Tirmizî, Tahâret: 8, (12); Nesâî, Tahâret: 25, (1, 26); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/373.

[122] Müslim, Hayz: 79, (342); Ebû Dâvud, Cihâd: 47, (2549); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/373.

[123] Ebû Dâvud, Tahâret: 11, (22); Nesâî, Tahâret: 26, (1, 26-28); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/373-374.

[124] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/374.

[125] Ebû Dâvud, Tahâret: 7, (15); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/375.

[126] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/375.

[127] Ebû Dâvud, Tahâret: 6, (14); Tirmizî, Tahâret: 10, (14); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/375.

[128] Ebû Dâvud, Tahâret: 19, (35); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/376.

[129] Bu hususta teferruat için 3. cilt, 190. sayfaya bakýlsýn.

[130] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/376-377.

[131] Ebû Dâvud, Tahâret: 1, (2); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/377.

[132] Müslim, Tahâret: 57, (262); Tirmizî, Tahâret: 12, (16); Ebû Dâvud, Tahâret: 4, (7); Nesâî, Tahâret: 37, 42, (1, 38, 39, 43); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/378.

[133] Müslim, Tahâret: 24, (239); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/378.

[134] Buhârî, Vudû: 18, 19, 25; Müslim, Tahâret: 63, (267); Ebû Dâvud, Tahâret: 18, (31); Tirmizî, Tahâret: 11, (15); Nesâî, Tahâret: 23, 42, (1, 25, 43); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/378.

[135] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/379.

[136] Rezîn tahriç etmiþtir. Ýbnu Mâce, Tahâret: 15, (311); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/380.

[137] Ebû Dâvud, Tahâret: 10, (19); Tirmizî, Libâs: 16, (1746); Nesâî, Zînet: 54, (8, 178); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/380.

[138] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/380.

[139] Ebû Dâvud, Tahâret: 3, (4); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/380.

[140] Ebû Dâvud, Tahâret: 3, (6); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/380.

[141] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/381.

[142] Buhârî, Vudû: 16, 15, 17, 56, Salât: 93; Müslim, Tahâret: 70, (271); Ebû Dâvud, Tahâret: 23, (43); Nesâî, Tahâret: 41, (1, 42); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/382.



[143] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/382-383.

[144] Nesâî, Tahâret: 43, (1, 45); Ýbnu Mâce, Tahâret: 29, (358); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/383.

[145] Ebû Dâvud, Tahâret: 64, (166, 167, 168); Nesâî, Tahâret: 102, (1, 86); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/383.

[146] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/383-384.

[147] Tirmizî, Tahâret: 38, (50); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/384.

[148] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/384.

[149] Ebû Dâvud, Tahâret: 22, (42); Ýbnu Mâce, Tahâret: 20, (327); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/384-385.

[150] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/385.

[151] Rezîn tahric etmiþtir. Ýbnu Kesir Tefsiri, 3, 456; Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/385.

[152] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/385.

[153] Ebû Dâvud, Tahâret: 21, (40); Nesâî, Tahâret: 40, (1, 41, 42); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/386.

[154] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/386.

[155] Buhârî, Vudû: 20; Tirmizî, Tahâret: 13, (17); Nesâî, Tahâret: 38, (1, 39, 40); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/386.

[156] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/386-387.

[157] Tirmizî, Tahâret: 14, (18); Nesâî, Tahâret: 35, (1, 37); Ebû Dâvud, Tahâret: 20, (39); Müslim, Salât: 50, (450); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/387.

[158] Ebû Dâvud, Tahâret: 20, (36); Nesâî, Zînet: 12, (8, 135); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/388.

[159] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/388.

[160] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/388-389.

[161] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/389.

[162] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/389-390.

[163] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/390-391.

[164] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/391.

[165] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/391.

[166] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/391-392.

[167] Müslim, Tahâret: 41, (251); Muvatta, Sefer: 55, (1, 161); Tirmizî, Tahâret: 39, (52); Nesâî, Tahâret: 106; Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/394.

[168] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/394-395.

[169] Ebû Dâvud, Tahâret: 65, (169); Tirmizî, Tahâret: 41, (55); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/395-396.

[170] Müslim, Tahâret: 32, (244); Muvatta, Tahâret: 31, (1, 32); Tirmizî, Tahâret: 2, (2); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/396.

[171] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/396.

[172] Buhârî, Vudû: 25; Müslim, Tahâret: 8, (229); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/397.

[173] Müslim, Müsâfirîn: 294, (832); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/397-398.

[174] Muvatta, Tahâret: 30, (1, 31); Nesâî, Tahâret: 35, (1, 74); Ýbnu Mâce, Tahâret: 6, (283); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/398.

[175] Müslim, Müsâfirin: 294, (832); Nesâî, Tahâret: 108, (1, 91, 92).

[176] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/399.

[177] Gölgenin mýzraða aðmasý, mýzraðýn gölgesinin yere düþmemesi demektir. Zeval vakti denen tam öðle vaktinde güneþ dik vurduðu için gölge yapmaz. Bu vakit, öðlenin kerâhet vaktidir.

[178] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/399-401.

[179] Tirmizî, Tahâret: 44, (59); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/401.

[180] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/401-402.

[181] Rezîn tahric etmiþtir; Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/402.

[182] Buhârî, Vudû: 24, 28, Savm: 27; Müslim, Tahâret: 3, 4, (226); Ebû Dâvud, Tahâret: 50, (106); Nesâî, Tahâret: 27, 28, 93, (1); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/403.

[183] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/403-404.

[184] Ebû Dâvud, Tahâret: 50, (108); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/404.

[185] Ebû Dâvud, Tahâret: 50, (109).

[186] Ebû Dâvud, Tahâret: 50, (110); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/404.

[187] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/404-405.

[188] Ebû Dâvud, Tahâret: 50, (111); Tirmizî, Tahâret: 37, (48); Nesâî, Tahâret: 75, (1, 68); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/405.

[189] Nesâî, Tahâret: 76, (1, 68-69); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/405.

[190] Ebû Dâvud, Tahâret: 50, (117).

[191] Nesâî, Tahâret: 76, (1, 68); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/406-407.

[192] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/407-408.

[193] Buhârî, Vudû: 38, Müslim, Tahâret: 18, 19, (235, 236); Muvatta, Tahâret: 1, (1, 18); Ebû Dâvud, Tahâret: 50, (118, 119, 120); Tirmizî, Tahâret: 27, 36, (35, 47); Nesâî, Tahâret: 80, 81, 82, (1, 71, 72); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/408-409.

[194] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/409.

[195] Buhârî, Vudû: 23.

[196] Ebû Dâvud, Tahâret: 50, (121).

[197] Ebû Dâvud, Tahâret: 123; Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/410.

[198] Ebû Dâvud, Tahâret: 51, (135); Nesâî, Tahâret: 105, (1, 88); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/410.

[199] Ebû Dâvud, Tahâret: 51, (135).

[200] Nesâî, Tahâret: 105, (1, 88); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/410-411.

[201] Buhârî, Vudû: 22; Ebû Dâvud, Tahâret: 53, (1, 38); Nesâî, Tahâret: 84, 85, (1, 73, 74); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/411.

[202] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/411.

[203] Buhârî, Vudû: 7; Ebû Dâvud, Tahâret: 52, (137); Nesâî, Tahâret: 84, 85, (1, 73, 74); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/412.

[204] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/412.

[205] Ebû Dâvud, Tahâret: 50, (126); Tirmizî, Tahâret: 25, (33); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/413.

[206] Ebû Dâvud, Tahâret: 50 (128); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/413.

[207] Ebû Dâvud, Tahâret: 50, (129).

[208] Ebû Dâvud, Tahâret: 50, (130); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/413.

[209] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/413.

[210] Tirmizî, Tahâret: 29, (37); Ebû Dâvud, Tahâret: 50, (134).

[211] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/414.

[212] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/414-415.

[213] Müslim, Tahâret: 31, (243); Ebû Dâvud, Tahâret: 67, (171); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/415.

[214] Ebû Dâvud, Tahâret: 173; Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/416.

[215] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/416.

[216] Buhârî, Ýlm: 3, 30, Vudû: 27, 29; Müslim, Tahâret: 25-28, (240-242); Muvatta, Tahâret: 5, (1, 19); Ebû Dâvud, Tahâret: 46, (97); Nesâî, Tahâret: 89, (1, 77, 78); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/417.

[217] Müslim, Tahâret: 26, (241); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/417.

[218] Tirmizî, Tahâret: 31, (41); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/417.

[219] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/417-419.

[220] Muvatta, Tahâret: 38, (1, 35); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/419.

[221] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/420.

[222] Ebû Dâvud, Tahâret: 57, (147); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/420.

[223] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/420.

[224] Tirmizî, Tahâret: 35, (45, 46); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/421.

[225] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/421.

[226] Rezîn tahric etmiþtir; Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/421.

[227] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/421.

[228] Buhârî, Cuma: 8, Temenni: 9; Müslim, Tahâret: 42, (252); Muvatta, Tahâret: 115, (1, 66); Ebû Dâvud, Tahâret: 115, (46); Tirmizî, Tahâret: 18, (22); Nesâî, Tahâret: 7, (1, 12).

[229] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/422.

[230] Ebû Dâvud, Tahâret: 25, (47); Tirmizî, Tahâret: 18, (23); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/422.

[231] Tirmizî, Tahâret: 18, (23); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/423.

[232] Buhârî, Cuma: 8, (2, 212), Vudû: 73, Teheccüd: 9; Müslim, Tahâret: 45, (254); Ebû Dâvud, Tahâret: 30, (55); Nesâî, Tahâret: 2, (1, 8) Bu metin Sahîheyn´e aittir; Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/423.

[233] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/423.

[234] Nesâî, Tahâret: 5, (1, 10); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/424.

[235] Buhârî, Vudû: 73; Müslim, Tahâret: 46, (255); Ebû Dâvud, Tahâret: 26, (49); Nesâî, Tahâret: 3, (1, 9); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/424.

[236] Buhârî, Vudû: 74; Müslim, Rü´ya: 19, (2271). Hadisi, Buhârî muallak (senetsiz) olarak kaydetmiþtir, Müslim ise senetli olarak kaydetmiþtir; Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/424.

[237] Ebû Dâvud, Tahâret: 28, (52); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/424.

[238] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/425-427.

[239] Buhârî, Vudû: 26; Müslim, Tahâret: 87, (278); Muvatta, Tahâret: 9, (1, 21); Ebû Dâvud, Tahâret: 49, (103, 104, 105); Tirmizî, Tahâret: 19, (24); Nesâî, Tahâret: 1, (1, 6, 7); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/427.

[240] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/427-429.

[241] Buhârî, Vudû: 25; Müslim, Tahâret: 20, 22, (237); Muvatta, Tahâret: 2, 3, (1,19); Ebû Dâvud, Tahâret: 55, (140); Nesâî, Tahâret: 70, 72, (1, 66, 67); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/429.

[242] Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/429-430.

[243] Müslim, Tahâret: 20, (237).

[244] Müslim, Tahâret: 21, (237); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 10/430.

[245] Buhârî, Bed´ül-Halk: 11, (6, 243); Müslim, Tahâret: 23, (238); Nesâî, Tahâret: 73, (1, 67); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sit


radyobeyan