Temizlik Bahsi taharet 50 By: sumeyye Date: 02 Mayýs 2010, 13:06:26
AÇIKLAMA:
Hamile kadýnýn kan görmesini, Hz. Âiþe radýyallahu anhâ, onun hayýz olmasý ile yorumladýðý için namazý terkedeceðine hükmetmiþtir. Ýbnu´l-Müseyyeb, Ýbnu Þihab, meþhur görüþünde Mâlik, kavl-i cedidinde Þâfiî ve baþkalarý hamile kadýnýn hayýz göreceði görüþündedirler. Hepsi bu görüþte, Hz. Âiþe´den yapýlan sadedinde olduðumuz rivayete dayanýr.
Ancak Ebu Hanîfe ve Ashabý, Ahmed Ýbnu Hanbel, Süfyan Sevri hamile kadýnýn hayýz olmayacaðý görüþündedirler. Bunlarýn en kuvvetli delilleri, cariyenin hayýzla hamile olmadýðýnýn kabul edilmesi. "Eðer derler, hamile kadýn hayýz görse idi, hayýz haliyle onun hamile olmadýðýna (istibrasýna) hükmedilmezdi."
Aksi görüþte olanlar þu cevabý verirler: "Hayýz halinin, rahmin hamilelikten berî oluþuna delâleti, gâlib duruma göredir. Hamile kadýnýn hayýz görme hali pek nadir görülen bir vak´adýr. Bu meselede nadirin varlýðý galible nakzedilemez."[582]
ـ3849 ـ28ـ وعن ابن عمر رَضِيَ اللّهُ عَنْهما أنهُ قالَ: ]َ تَقْرَأُ الحَائِضُ وََ الْجُنُبُ شَيْئاً مِنَ الْقُرآنِ[. أخرجه الترمذي .
28. (3849)- Ýbnu Ömer radýyallahu anhümâ: "Ne hayýzlý kadýn ne de cünüp kimse Kur´an´dan hiçbir þey okuyamaz" buyurdu.[583]
AÇIKLAMA:
1- Bu rivayet cünüb ve hayýzlýnýn Kur´an´dan az veya çok bir parça okuyamayacaðýný ifade etmektedir. Bu babta hepsi de zayýf olan bir kýsým rivayetler gelmiþtir. Ulema bunlarýn birbirlerini destekliðini ve ortaya çýkan hükümle amel etmek gerektiðini söylemiþtir.
Tirmizî der ki: "Sahabe, Tâbiîn ve daha sonra gelen ehl-i ilmin çoðu bu görüþtedir. Süfyan Sevrî, Ýbnu´l-Mubârek, Þafiî, Ahmed ve Ýshak: "Ne hayýzlý, ne cünüb Kur´an´dan hiçbir þey okuyamazlar, sadece bir âyetin bir tarafýný, bir harfi ve benzer bir þeyi okuyabilirler. Cünüb, ve hayýzlýnýn tesbih ve tehlil getirmesine ruhsat tanýnmýþtýr" demiþlerdir.
2- Cünüb ve hayýzlýnýn Kur´an okumasýna çoðunluðun haram dediði belirtildiðine göre, azýnlýk tarafýndan ileri sürülen bazý istisnâî görüþler olmalýdýr. Onlarýn da bilinmesi faydalýdýr:
* Ýbrahim Nehâî, cünüb kimsenin bir âyet okumasýnda bir beis görmezmiþ.
* Ýbnu Abbâs´ýn da cünübün Kur´an okumasýnda bir beis görmediði rivayet edilmiþtir. Bunlar Resûlullah´ýn bütün hallerinde Allah´ý zikrettiðine dair rivayeti esas alýrlar. Ayrýca, hacc sýrasýnda hayýz olan Hz. Âiþe´ye, "tavaf dýþýnda hacýlarýn bütün yaptýklarýný yapmasýný" emretmiþtir. Hacýlarýn yaptýklarý arasýnda zikir, telbiye, dua, kýraat hepsi olduðuna göre, bunlar caiz olmalýdýr demiþlerdir. Tavafýn yasaklanýþý onun hususi bir namaz olmasý sebebiyledir.
Buhârî de bu görüþü iltizam ettiðine imada bulunmuþtur.
3- Mezhebimizde (Hanefî) esas olan þudur:
* Cünüb ve hayýzlý kimseler, gusletmedikçe namaz kýlamaz, Kur´an kasdýyla bir ayet bile okuyamaz. Ancak dua ve senaya dair âyetleri, Kur´an niyetiyle deðil, dua ve sena niyetiyle okuyabilir, caizdir. Söz gelimi cünüb olan veya âdet gören bir kadýn, dua niyetiyle Fatiha´yý okuyabilir.
Bu durumda çocuklara, kelime kelime Kur´an öðretmenin caiz olduðu da söylenmiþtir.
* Kur´an-ý Kerim´e bir, hatta yarým âyet olsun el sürülemez. Mushaf elle tutulamaz. Mushaf´a baðlý olmayan bir kýlýf, bir havlu ile tutulabilir. Çanta veya sandýkta ise bu kaldýrýlabilir. Bunda beis yoktur.
* Ka´be tavaf edilemez, zaruret olmadan mescide girilemez.
* Âyet yazýlý levha ve parayý da elle tutamaz.
4- Cünüb veya hayýzlýya yýkanmadan önce mekruh olan iþler:
* Dinî kitaplarý elle tutup okumak.
* Elini, aðzýný yýkamadan yiyip içmek.
* Elde tutulmayýp, yerde duran bir kaðýda Kur´an yazmak.
Cünüb ve hayýzlý kimse Kur´an´a bakabilir, bu mekruh deðildir.
Not: Bahsin sonuna yani 3865. hadisten sonra hayýz halinde temizlik üzerine bir açýklama koyacaðýz.[584]
ÝKÝNCÝ FASIL
ÝSTÝHÂZE VE NÝFAS HAKKINDA
UMUMÎ AÇIKLAMA:
Ýstihâze, hayýz kaný olmayan, bir özre binaen kadýndan gelen kana denir. Ýstihâze kanamasý olan kadýna müstehâze denir, bir bakýma özürlü demektir. Hayýzlý ile müstehâze´nin dinî bakýmdan tabi olduklarý hükümler farklýdýr. Önceki fasýlda hayýzlýnýn ahkamýný gördük. Bu fasýlda müstehâze ile ilgili bazý hususi durumlarý mevzubahis eden hadisleri göreceðiz.[585]
ـ3850 ـ1ـ عن عائشة رَضِيَ اللّهُ عَنْها: ]أنَّ أُمَّ حَبِىبَةَ بِنْتِ جَحْشٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْها اسْتُحِيضَتْ سَبْعَ سِنِينَ فَسَأَلتْ رسولَ اللّهِ #. فَأمَرَهَا أنْ تَغْتَسِلَ، وقالَ هذَا عِرْقٌ، فَكَانَتْ تَغْتَسِلُ لِكُلِّ صََةٍ[. أخرجه الخمسة، وهذا لفظ البخاري .
1. (3850)- Hz. Âiþe radýyallahu anhâ anlatýyor: "Ümmü Habîbe bintu Cahþ radýyallahu anhâ tam yedi yýl boyu istihâze kaný gördü. Ne yapacaðý hususunda Resûlullah´a sordu. Aleyhissalâtu vesselâm yýkanmasýný emretti ve "Bu, damar (kanýdýr)" dedi. Ümmü Habîbe her namazda yýkanýrdý."[586]
ـ3851 ـ2ـ ولمسلم: ]أنَّ أُمِّ حَبِيبَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْها الَّتِى كَانَتْ تَحْتَ عِبْدِالرَّحْمنِ ابنِ عَوْفٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه شَكَتَْ إلى رَسُولِ اللّهِ # الدَّمَ. فقَالَ لَهَا: امْكُنِى قَدْرَ مَا كَانَتْ تَحْبِسُكِ حَيْضَتُكِ ثُمَّ اغْتَسِلِِى. فَكَانَتْ تَغْتَسِلُ عِنْدَ كُلِّ صََةٍ[ .
2. (3851)- Müslim´in bir rivayeti þöyledir: "Ümmü Habîbe radýyallahu anhâ -ki Abdurrahman Ýbnu Avf´ýn nikahý altýnda idi- Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´a kanamasýndan þikayet etti. Ona þu tavsiyede bulundu: "Hayýz (müddetin normalde ne kadar devam ediyor ve) seni bekletiyor idiyse o müddetce bekle, sonra yýkan!" Ümmü Habibe her namazda yýkanýrdý."[587]
ـ3852 ـ3ـ وله في أخرى، قالتْ عَائِشَةُ رَضِيَ اللّهُ عَنْها: ]كَانَتْ تَغْتَسِلُ فِى مِرْكَنٍ في حُجْرَةِ أخْتِهَا زَيْنَبَ بِنْتِ جَحْشٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْها حَتّى تَغْلُوَ حُمْرَةُ الدَّمِ المَاءَ[ .
3. (3852)- Müslim´in bir diðer rivayetinde þöyle gelmiþtir: "Hz. Âiþe dedi ki: "Ümmü Habîbe, kýz kardeþi Zeyneb Bintu Cahþ´ýn hücresinde bir leðenin içinde yýkanýrdý. Kanýn kýzýllýðý (bazan) suya galebe çalardý."[588]
ـ3853 ـ4ـ وعند النسائي: ]أنَّ أُمَّ حَبِيبَةَ اسْتُحِيضَتْ َ تَطْهُرُ، فَذُكِرَ شَأنُهَا لِرَسُولِ اللّهِ فقَالَ: لَيْسَتْ بِالْحِيْضَةِ، وَلَكِنَّهَا رَكْضَةٌ مِنَ الرَّحِيمِ، لِتَنْظُرْ قَدْرَ أقْرَائِهَا الَّتِى كَانَتْ تَحِيضُ بِهَا فَتَتْرُكَ الصََّةَ ثُمَّ تَنْتَظِرُ بَعْدَ ذلِكَ فَتَغْتَسِلُ عِنْدَ كُلِّ صََةٍ[ .
4. (3853)- Nesâî´nin rivayeti þöyledir: "Ümmü Habibe müstehâze idi (devamlý kanamasý olurdu), hiç temiz olmazdý. Durumu Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´a söylenmiþti. Þöyle buyurdular: "Bu, hayýz deðildir, rahimin bir rahatsýzlýðýdýr. Normal zamanda hayýz kanýnýn geldiði kirlilik müddetine baksýn. (Her ay) o müddet boyunca namazýný terketsin. Sonra bu müddet çýkýnca her namaz vaktinde yýkansýn."[589]
ـ3854 ـ5ـ وله في أخرى: ]أمَرَنَا أنْ تَتْرُكَ الصََّةَ قَدْرَ أقْرَائِهَا وَحَيْضَتِهَا وَتَغْتَسِلَ وَتُصَلِّى. فَكَانَتْ تَغْتَسِلُ عِنْدَ كُلِّ صََةٍ[ .
5. (3854)- Nesâî´nin bir diðer rivayeti þöyle: "Ümmü Habibe radýyallahu anhâ´ya Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), (Her ayda) hayýz olup kirli bulunduðu kadar namazý terketmesini, sonra yýkanýp namazýný kýlmasýný emretti. O, her namaz vaktinde yýkanýrdý." [590]
AÇIKLAMA:
1- Bu rivayetlerde adý geçen istihâzeli kadýn Ümmü Habîbe Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn baldýzýdýr. Yani, ümmühâtu´l- mü´ minîn olma þerefine eren yüce validemiz Zeyneb Bintu Cahþ radýyallahu anhâ´nýn kýz kardeþidir.
Rivayetten de sarih olarak anlaþýldýðý üzere müzmin bir kanama haline dûçardýr. Öyle ki yýkandýðý zaman kanýn rengi suyun rengini kýzýla boyamaktadýr.
2- Hadislerde Resûlullah´ýn tavsiyesi bazan "her vakit için abdest al ve namaz kýl" þeklindedir, bazý rivayetlerde ise "...her vakit için yýkan ve namazý kýl" þeklindedir.
Ayrýca Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn Ümmü Habîbe´ye verdiði yýkanma emri bazý rivayetlerde mutlaktýr. Bu çeþit emirden her namaz için yýkanma gereði anlaþýlabildiði gibi, bazan yýkanmanýn yeteceði de anlaþýlabilir. Ebu Dâvud´da gelen bir rivayette yýkanma emri her namaz için olmaktadýr.
Rivayetlerdeki bu farklýlýklara tabi olarak, fukaha da meseleyi farklý þekillerde hükme baðlamýþtýr:
* Cumhur, her namaz için yeni bir abdest almasýna hükmetmiþ, bu abdestle, eda veya kaza sadece bir namaz kýlabileceðini söylemiþtir. Ayný vakitte ikinci bir namaz için yeni bir abdest almalýdýr.
* Hanefîlere göre, abdest namaz vaktiyle ilgilidir. Öyleyse, vakit girince aldýðý abdestle, hem o vaktin farzýný hem de o vakit içinde dilediði kadar baþka kaza namazlarý kýlabilir.
* Malikîlere göre, kadýnýn her bir namaz için abdest almasý müstehabtýr, vacib deðildir. Yeter ki kanama dýþýnda bir baþka hades vukua gelmesin.
* Ahmed Ýbnu Hanbel ve Ýshak Ýbnu Râhûye ise: "Kadýnýn, her namaz vaktinde gusletmesi ihtiyata uygundur" demiþlerdir.
3- Hadis, bir kadýnýn, kadýnlýkla ilgili meselelerini bir erkekten bizzat sormasýnýn caiz olduðnu göstermektedir.
4- Hadiste, kadýnýn, hayýz kanýný istihâze kanýndan tefrik edebildiði takdirde, bunu hayýz itibar edeceðine, böylece hayýz zamanýnýn baþlangýç ve bitme vaktine kendisinin karar verebileceðine delil vardýr. Böylece hayýz müddeti bittikten sonraki kanamalarý istihâze kaný sayýlýr ve mezhebine göre, yukarda açýklanan þekilde amel eder. Sözgelimi Hanefî ise, vakit girince abdestini tazeler, o abdestle ikinci bir namaz vakti girinceye kadar özür kanamasý sebebiyle abdesti bozulmamýþ sayýlýr ve dilediði kadar namaz kýlabilir, Kur´an´a el sürebilir, camiye girebilir vs. Yani abdestliye caiz olan amellerin hepsini yapabilir.[591]
ـ3855 ـ6ـ وعن حمنة بنت جحش رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت: ]كُنْتُ أسْتَحَاضُ فِي بَيْتِ أُخْتِى زَيْنَبَ بِنْتِ جَحْشٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْها. فَقَلْتُ يا رَسُولَ اللّهِ: إنِّى أسْتَحَاضُ حَيْضَةً كَثِيرَةً شَدِيدَةً، فَمَا تَرَى فِيهَا؟ قَدْ مَنَعَتْنِى الصََّة وَالصَّوْمَ. قالَ: أنْعَتُ لَكِ الكُرْسُفَ فَإنَّهُ يُذْهِبُ الدَّمَ. قَالَتْ: هُوَ أكْثَرُ مِنْ ذلِكَ. قالَ: فَاتَّخِذِى ثَوْباً. قَالَتْ: هُوَ أكْثَرُ مِنْ ذلِكَ. إنَّمَا أثُجُّ ثَجّاً. قالَ رَسُولُ اللّهِ #: سَأمُرُكِ بِأمْرَيْنِ، أيُّهُمَا فَعَلْتِ أجْزأ عَنْكِ مِنَ اŒخَرِ، وَإنْ قَوِيتِ عَلَيْهِمَا فَأنْتِ أعْلَمُ. قَالَ لَهَا: إنَّمَا هذِهِ رَكْضَةٌ مِنْ رَكَضَاتِ الشَّيْطَانِ، فَتَحَيَّضِى سِتَّةَ أيَّامٍ أوْسَبْعَةَ أيَّامٍ فِي عِلْمِ اللّهِ ثُمَّ اغْتَسِلِى حَتّى إذَا رَأيْتِ أنَّكِ قَدْ طَهُرْتِ وَاسْتَنْقَأتِ فَصلّى ثَثاً وَعِشْرِينَ لَيْلَةً أوْ أرْبَعاً وَعِشْرِينَ لَيْلَةً وأيَّامُهَا وَصُومِى. فإنَّ ذلِكَ يُجْزِئُكِ، وَكذلِكِ فَافْعَلِى فِي كُلِّ شَهْرٍ كَمَا تَحَيَّضُ النِّسَاءُ وَكَما يَطْهُرْنَ لِمِيقَاتِ حَيْضِهِنَّ وَطُهْرِهِنَّ، وَإنْ قَوِيْتِ عَلى أنْ تُؤُخِّرِى الظُّهْرَ وَتُعَجِّلِينَ الْعَصْرَ فَتَغْتَسِلِينَ وَتَجْمَعِينَ بَيْنَ الصََّتَيْنَ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ، وَتُؤَخِّرِينَ المَغْرِبَ وَتُعَجِّلِينَ الْعِشَاءَ، ثُمَّ تَغْتَسِلِينَ وَتَجْمَعِينَ بَيْنَ الصََّتَيْنِ فَافْعَلِى، وَتَغْتَسِلِينَ مَعَ الْفَجْرِ فَافْعَلِى، وَصُومِى إنْ قَدَرْتِ عَلى ذلِكِ قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: وَهذَا أعْجَبُ ا‘مْرَيْنِ إلىَّ؛ وَبَعْضُ الرُّوَاةِ قالَ: قالتْ حَمْنَةُ رَضِيَ اللّهُ عَنْها هذا أعْجَبُ ا‘مْرَيْنِ إليَّ، وَلَمْ يَجْعَلهُ مِنْ قَوْلِ النَّبِىِّ
#[. أخرجه أبو داود واللفظ له، الترمذي لنحوه.وعنده بدل قوله: »فَاتَّخِذِى ثَوْباً فَتَلَجَّمِى«.»الثّجُّ«: السيل، وأرادت أنه يجرى كثيراً. و»الرَّكضةُ«: الضربة والدفعة.و»التلجم«: كاستثفار وهو أن تسدّ المرأة فرجها بخرقة عريضة توثق الدم .
6. (3855)- Hamne Bintu Cahþ radýyallahu anhâ anlatýyor: "Ben, kýzkardeþim Zeyneb Bintu Cahþ radýyallahu anhâ´nýn yanýndaydým, istihâze kanamam vardý. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm´a:
"Ey Allah´ýn Resûlü! Ben çok þiddetli þekilde istihâze kanamasýna maruzum, bu hususta ne tavsiye edersiniz? Bu hal benim namaz ve orucuma mani oluyor" dedim. Bana:
"Sana pamuðu vasfeyliyeyim: O, kaný gidericidir (fercine pamuk koy)" buyurdular. Ben:
"Ama akýntý pamuðun mani olacaðý miktardan çok fazla!" dedim. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Öyleyse bez kullan!" buyurdular. Ben:
"Akýntý bezin durduracaðý miktardan da fazla! Þarýl þarýl akýyor" dedim. Bunun üzerine Aleyhissalâtu vesselâm dedi ki:
"Sana iki þey söyleyeceðim, hangisini yaparsan, diðerinin de yerine geçer. Ýkisini de yapabilecek durumdaysan birini seçmek sana ait, dilediðini seç! Bu kanama, þeytanýn tekmelerinden bir tekme(si yani zarar vermesi)dir. Sen kendini Allah´ýn ilminde altý yedi gün hayýzlý bil (orucu ve namazý terket). Sonra yýkan ve kendini hayýzdan temizlenmiþ bil ve yirmiüç veya yirmidört gece ve gündüz namaz kýl, (bu esnada farz veya nafile) oruç tut. Bu, sana yeterlidir. Kadýnlarýn her ay hayýz görmeleri, hayýzlý ve temizlik günlerinin olmasý gibi, bu þekilde senin de hayýz ve temizlik günlerin olacak. (Bu, sana söyleyeceðim iki þeyden birincisidir. Ýkinci hususa gelince, o da þudur): Eðer öðleyi te´hir ve ikindiyi de ta´cil edip, ikisi için gusletmeye gücün yeterse öðle ile ikindiyi birleþtir. Keza akþamý geciktirip yatsýyý tacil etmek, sonra da gusletmek suretiyle de bu iki namazý birleþtir. Sabah için de ayrýca guslet. Bu þekle gücün yeterse orucunu da böylece tutarsýn."
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), (birini seçmede beni muhayyer býraktýðý bu iki tarzý zikrettikten sonra ilaveten dedi ki: "Bu, (ikincisi, zikrettiðim) tarz, benim daha çok hoþuma gidenidir."
Râvilerden biri dedi ki: "Hamne radýyallahu anhâ dedi ki: "Bu, iki tarzdan benim daha çok hoþuma gidenidir. Ravî böylece, bu sözün Resûlullah´a ait olmayýp Hamne´ye ait olduðunu ifade etmiþ oldu."[592]