Temizlik Bahsi taharet 39 By: sumeyye Date: 02 Mayýs 2010, 12:47:06
AÇIKLAMA:
1- Görüldüðü üzere Hz. Âiþe´den bazý farklarla yapýlan bu rivayetler, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn ve zevce-i pâklerinin gusül yapýþlarýný teferruatý ile açýklamaktadýr. Bu rivayetleri þöyle özetleyebiliriz:
a) Önce namaz abdesti gibi abdest almak. Bu maksadla:
* Ýlk olarak, suyu dökerek ellerini yýkamak.
* Eza (meni bulaþýðýný) yýkamak. Bazý rivayetlerde "fercini yýkamak" þeklinde daha açýk ifade edilmiþtir. Böylece, yýkanma sýrasýnda, kaptan avuçla su alýnýrken, suyun kirlenme ihtimali bertaraf edilmiþ olmaktadýr.
* Temizlenmiþ olan elleri suya batýrmak suretiyle abdestini almak, müteakiben geleceði üzere ayaklarýn yýkanmasý guslün sonuna býrakýlacaktýr (3751. hadis)
b) Yine ellerini batýrýp ýslatarak saç diplerini hilalleyip ýslatmak; böylece yýkamaya geçince dökülen suyun, israf edilmeden baþýn her tarafýna nüfuzunu saðlamak.
c) Üç kere baþa su döküp yýkamak. Kadýnlar saçlarý sebebiyle baþlarýna beþ kere su dökmektedirler.
d) Baþtan sonra, yine üçer sefer olmak suretiyle vücudun önce sað, sonra sol tarafý elle ovuþturularak yýkanacaktýr.
e) En sonda ayak yýkanacak, böylece, sýçrantýlardan hâsýl olan kirlenmeler de son defa temizlenmiþ olacaktýr.
Vücudun parçalar halinde yýkanmasýnda iki maksad güdülmüþ olsa gerektir.
* Az su kullanýlarak israfýn önlenmesi..
* Kuru yer kalma ihtimalinin bertaraf edilmesi. Bu tertibe riayet edilmeden rastgele dökülerek yýkanma durumunda bazý noktalarýn gözden kaçma ihtimali olduðu gibi, yýkanma sýrasýnda gelecek bu çeþit vehimler sebebiyle daha çok su kullanma da melhuzdur. Halbuki, Resulullah yýkanma sýrasýnda da suyun israf edilmesinden sakýnmayý prensip ittihaz etmiþtir. Vücud parçalar halinde yýkanýnca, her bir parça teker teker olunca, dikkatle yýkanmýþ olmaktadýr.
2- Hadislerin ýþýðýnda sünnete uygun þekilde guslün nasýl yapýldýðýný böylece kaydettikten sonra þunu belirtmek isteriz: Gusülde esas olan bütün bedenin yýkanmasýdýr. Hanefîlerde yýkanmasý gereken "beden"e aðýz ve burnun iç kýsmý da dahildir. Bu yýkama, her ne suretle yerine gelse muteberdir, gusül hâsýl olur. Sözgelimi, aðýz ve burnunu da yýkama þartýyla suyun içine banýp çýkmak suretiyle her tarafýna suyun deðmesini saðlayan kimse gusül yapmýþ sayýlýr. Ancak, yukarýdaki rivayetlerdeki tertibe göre yapmak sünnettir ve bu tertiple yapmada "sünnet iþlemiþ olma" sevabý da vardýr.[441]
ـ3751 ـ19ـ وعن ميمونة رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت: ]سَتَرْتُ النّبىَّ # وَهُوَ يَغْتَسلُ مِنَ الجَنَابةِ فَغَسَلَ يَدَيْهِ ثُمَّ صَبَّ بِيَمِينِهِ عَلى شِمَالِهِ فَغَسَلَ فَرْجَهُ وَمَا أصَابَهُ. ثُمَّ مَسَحَ بِيَدِهِ عَلى الحَائِطِ أوِ ا‘رْضِ. ثُمَّ تَوَضّأ وُضُوءَهُ لِلصََّةِ غَيْرَ رِجْلَيْهِ. ثُمَّ أفَاضَ عَلَيْهِ المَاءَ ثُمَّ نَحَّى رِجْلَيْهِ فَغَسَلَهُمَا، هذَا غُسْلهُ مِنَ الجََنَابَةِ[. أخرجه الخمسة.
19. (3751)- Hz. Meymûne (radýyallahu anhâ) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) cenabetten yýkanýrken ben O´na perde oldum, (þöyle yýkanmýþtý):
Önce ellerini yýkadý. Sonra sað eliyle (kaptan) solu üzerine su dökerek fercini ve (meniden) bulaþanlarý yýkadý. Sonra elini duvara -veya yere- sürdü. Sonra namaz abdesti gibi abdest aldý, ancak ayaklarýný yýkamayý terketti. Sonra üzerine su döktü. Sonra ayaklarýný çekip yýkadý. Aleyhissalâtu vesselâm´ýn cenabetten guslü iþte böyledir."[442]
ـ3752 ـ20ـ وعن ابن عمر رَضِيَ اللّهُ عَنْهما: ]أنَّ عُمَرَ سَألَ رسولَ اللّهِ # عَنِ الغُسْلِ مِنَ الجَنَابَةِ. فقَالَ يَبْدَأُ فَيُفْرِغُ عَلى يَدِِهِ الْيُمْنَى مَرَّتَيْنِ أوْ ثَثاً ثُمَّ يُدْخِلُ الْيُمْنى في ا“نَاءِ. ثُمَّ يَصُبُّ بِهَا عَلى فَرْجِهِ، وَيَدُهُ الْيُسْرَى عَلى فَرْجِهِ، فَيَغْسِلُ مَا هُنَالِكَ حَتّى يُنْقِّيَهُ، ثُمَّ يَضَعُ يَدَهُ الْيُسْرَى عَلى التُّرَابِ إنْ شَاءَ، ثُمَّ يَصُبُّ عَلى يَدِهِ الْيُسْرَى حَتّى يُنَقِّيَهَا. ثُمَّ يَغسِلُ يَدَيْهِ ثَثاً، وَيَسْتَنْشِقُ، وَيتَمَضْمَضُ، وَيَغسِلُ وَجْهَهُ وَذِرَاعَيْهِ ثَثاً ثَثاً حَتّى إذَا بَلَغَ رَأسَهُ لَمْ يَمْسَحْ وَأفْرَغَ عَلَيْهَا المَاءَ[. أخرجه النسائي .
20. (3752)- Ýbnu Ömer (radýyallahu anhümâ) anlatýyor: "(Babam) Ömer (radýyallahu anh) Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)´a cenabetten nasýl yýkanacaðýný sordu. Aleyhissalatu vesselâm dedi ki:
"(Kiþi) sað eli üzerine su dökerek baþlar, iki veya üç kere döker (ve ovalayýp yýkar). Sonra sað elini kaba sokar (avuçladýðý suyu) ferci üzerine boþaltýr, bu sýrada sol eli ferci üzerindedir. Dökülen su ile oralarýndaki (meni bulaþýðý)ný temizleninceye kadar yýkar. Sonra isterse elini topraða koyar, sonra sol eli üzerine, temizleninceye kadar su döker. Sonra üç kere ellerini yýkar. Ýstinþakta bulunur (burnuna su çekip yýkar). Mazmaza yapar (aðzýna su alýp yýkar). Yüzünü ve kollarýný üçer kere yýkar. Baþýna sýra gelince meshetmez, suyu döker (ve bedeninin geri kalan kýsmýný yýkar)."[443]
AÇIKLAMA:
1- Bu rivayetlerde gusül yaparken avret yerlerinin yýkanmasýndan sonra elin topraða vurulmasý mevzubahis edilmekte ve Ýbnu Ömer´in rivaytinde "isterse" kaydý geçmektedir. Þu halde bu, þartlara göre, arzuya baðlý olarak yapýlabilecek bir ruhsattýr. Rivayetlerden Aleyhissalâtu vesselâm´ýn zaman zaman buna yer verdiði anlaþýlmaktadýr. Günümüzde sabun kullanmak bunu karþýlamalýdýr.
2- Hadiste avret yerinin yýkanmasýnda "üç kere su döker" denmiyor; "temizleninceye kadar" deniyor. Þu halde üçleme vazgeçilmez bir vecibe deðildir. Vicdanýn, temizliðin hâsýl olduðu hususundaki kanaati esastýr.
3- Bu rivayetlerdeki diðer bazý farklý ifadeler gusül iþinin icrasýnda Resulullah´ýn teferruatta teþeddüt göstermediðini, farzlarýn yerine getirilmesini esas alýp, tâlî hususlarda zamana ve þartlara göre serbest davrandýðýný ifâde etmektedir.[444]
ـ3753 ـ21ـ وعن أم سلمة رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت: ]قُلْتُ يَا رسولَ اللّهِ؟ إنِّى امْرَأة أشُدُّ ضَفَرَ رَأسِى، أفَأنْقُضُهُ لِلْحَيْضَةِ وَالجَنَابَةِ؟ قَالَ: َ، إنَّمَا يَكْفِيكِ أنْ تَحْثِىِ عَلى رَأسِكِ ثََثَ حَثَيَاتٍ ثُمّ تُفِيضيِ عَلَيْكِ المَاءَ فَتَطْهُرينَ[. أخرجه الخمسة إ البخاري، وهذا لفظ مسلم.»الحَثْيُ«: أخذ الماء بالكفين ورميه على الجسد .
21. (3753)- Ümmü Seleme (radýyallahu anhâ) anlatýyor: "(Bir gün) ey Allah´ýn Resulü! dedim. Ben çok örgüsü olan bir kadýným. Hayýz ve cenabetten yýkanýrken örgüleri çözeyim mi?"
"Hayýr! buyurdular baþýnýn üzerine, ellerine üç kere su avuçlayýp dökmen, sonrada bedenine su döküp yýkanman sana yeterlidir."[445]
ـ3754 ـ22ـ وعن عبيد بن عمير الليثي قال: ]بَلَغَ عَائِشَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْها. أنّ عَبْدَ اللّهِ بْنَ عُمَرَ يَأمُرُ النِّسَاءَ إذَا اغْتَسَلْنَ أنْ يَنْقُضْنَ رُؤُسَهُنَّ. فقَالَتْ: يَا عَجَبَا بْنِ عُمَرَ وَهُوَ يَأمُرُ النّسَاءَ أنْ يَنْقُضْنَ رُؤُسَهُنَّ؟ أفََ يَأمُرُهُنَّ أنْ يَحْلِقْنَ؟ لَقَدْ كُنْتُ أغْتَسِلُ أنَا وَرَسُولُ اللّهِ # مِنْ إنَاءِ وَاحِدٍ وَما أزِيدُ أنْ أُفْرِغَ عَلى رَأسِى ثَثَ إفْرَاغَاتٍ[. أخرجه مسلم. »أفرغتُ ا“نَاءِ«: إذا قلبت ما فيه من الماء.
22. (3754)- Ubeyd Ýbnu Umayr el-Leysî anlatýyor: "Hz. Âiþe (radýyallahu anhâ)´ye, Abdullah Ýbnu Ömer´in, kadýnlara yýkandýklarý zaman örgülerini açmalarýný emrettiði haberi ulaþmýþtý, þöyle dedi:
"Ýbnu Ömer´e hayret doðrusu! Kadýnlara baþlarýný çözmelerini emrediyormuþ, bir de traþ olmalarýný emretmiyor mu? Ben ve Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ayný kaptan (beraberce) yýkanýrdýk. Ben, baþýma üç kere su dökmekten baþka birþey yapmazdým (da Resulullah müdahale edip "örgülerini de çöz" demezdi)."[446]
ـ3755 ـ23ـ وعن قتادة رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنّ أنَسَ بنَ مَالِكٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه حَدّثَهُمْ: أنّ رسولَ اللّهِ # طَافَ عَلى نِسَائِهِ بِغُسْلٍ وَاحِدٍ[. أخرجه الخمسة إ مسلماً .
23. (3755)- Katâde rahimehullah anlatýyor: "Hz. Enes (radýyallahu anh)´in bize anlattýðýna göre, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn tek bir gusülle, bütün hanýmlarýný dolaþtýðý olmuþtur."[447]
ـ3756 ـ24ـ وعن أبي رافع رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنّ رَسُولَ اللّهِ #: طَافَ ذَاتَ يَوْمٍ عَلى نِسَائِهِ وَيَغتَسِلُ عِنْدَ هذِهِ وَعِنْدَ هذِهِ. قالَ: فَقُلْتُ لَهُ يَا رسولَ اللّهِ أ َتَجْعَلُهُ غُسًْ وَاحِداً آخِراً؟ قالَ: هذَا أزْكَى وَأطْيَبُ وَأطْهَرُ[. أخرجه أبو داود.»الزّكاءُ«: الطهارة والنّماءُ .
24. (3756)- Ebû Râfi (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), bir gün bütün hanýmlarýna uðradý. Her birisinin yanýnda ayrý ayrý yýkandý. Kendisine:
"Ey Allah´ýn Resulü dedim, en sonunda bir kere yýkansanýz olmaz mý?"
"(Olmasýna olur, ancak) böyle yapmak daha temiz daha hoþ ve daha paktýr!" buyurdular.”[448]
ـ3757 ـ25ـ وعن أبي سعيد الخدرى رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنّ رسولَ اللّهِ # قالَ: إذا أتَى أحَدُكُمْ أهْلَهُ ثُمّ بدَا لَهُ أنْ يُعَاوِدَ فَلْيَتَوَضّأ بَيْنَهُمَا[. أخرجه الخمسة إ البخاري.
25. (3757)- Ebû Saîdi´l-Hudrî (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Biriniz ehline temas eder sonra tekrar etmek dilerse ikisi arasýnda abdest alsýn."[449]
AÇIKLAMA:
Bu hadisler, kiþi cünübken yýkanmaksýzýn, müteakip temaslarda bulunabilip bulunamayacaðý ile ilgilidir. Ýbnu Hacer´in kaydettiðine göre:
1- Cünüb olan bir kimsenin, yýkanmadan, ikinci kere hanýmýna temas edebilmesi için yýkanmak gerekmediði hususunda ülemâ icma etmiþtir.
2- Ýki temas arasýnda abdest gerekli midir? Bu hususta ülema ihtilaf eder:
* Ebû Yusuf, "bu müstehab deðildir" demiþtir.
* Cumhur ise, "müstehabtýr" demiþtir.
* Zâhirîler ve Mâlikîlerden Ýbnu´l-Habib, "Vacibtir!" demiþlerdir. Bunlar yukarda kaydedilen Ebû Saîd hadisiyle ihticac etmiþlerdir.
* Bazýlarý, Ebû Saîd hadisindeki vudû (abdest) kelimesini lügat ma´nâsýnda anlayarak, namaz abdestinin deðil "yýkama"nýn kastedildiðini söylerler ve maksud´un "fercin yýkanmasý" olduðunu belirtirler. Ýbnu Huzeyme, bu yýkamanýn da bir vecibe deðil nedb ifade ettigine kâildir. Zira Ebû Saîd rivayetinin bir veçhinde "...zira yýkamak, tekrar dönmeyi daha aktif kýlar" buyurmuþtur: "Þu halde der, bu yýkama (abdest) emri "irþad" veya "nedb" içindir." Ebû Saîd hadisindeki emrin vücub deðil "nedb" ifade ettiðinin bir baþka delili Hz. Âiþe´nin bir rivayetidir:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) temas eder, abdest almaksýzýn tekrar temas ederdi."
3- Bu mesele þöyle bir sual ortaya çýkarmýþtýr: "Resulullah gecelerini hanýmlarýyla taksim etmiþ idi. Her kadýna bir gece ayýrmýþtý. Bu durumda, bir gecede hepsini dolaþmak nasýl mümkün olmuþtur?
Þöyle cevap verilmiþtir: "Taksim meselesinin bir vecibe olmasý ihtilaflýdýr. Ebû Saîd: "Bu Resulullah üzerine vâcib deðildi, teberru ve tekerrüm için eþit bir taksime yer vermiþtir" der. Ancak ülemâ çoðunlukla bunun vacib olduðunu söyler. Bu durumda Resulullah´ýn hepsini dolaþmasý hanýmlarýnýn rýzasý ile oluyordu." Ýbnu Abdilberr der ki: "Hadisin ma´nâsý þudur: "Resulullah bunu, seferden döndüðü ve henüz hanýmlardan hiç birine muayyen bir gün ayýrmamýþ bulunduðu zamanlarda yapardý. Bu durumlarda hepsini dolaþýr, sonra gün taksimi yapar, buna göre yanlarýna giderdi. Yine de gerçeði Allah bilir. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn zevceleri hep hürdü. Hürler hakkýnda Aleyhissalâtu vesselâm´ýn sünneti, taksimde adâlet edip hiçbirine günü dýþýnda temas etmemekti."[450]
ـ3758 ـ26ـ وعن عائشة رَضِيَ اللّهُ عَنْها: ]أنَّ رسولَ اللّهِ #: كَانَ يَغْتَسِلُ وَيُصَلّى الرَّكْعَتَيْنِ بِصََةِ الْغَدَاةِ، وََ أرَاهُ يُحْدِثُ وُضُوءاً بَعْدَ الْغُسْلِ[. أخرجه أصحاب السنن .
26. (3758)- Hz. Âiþe (radýyallahu anhâ) anlatýyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) yýkanýr, (sabahtan önce) iki rekat namazla sabah namazýný kýlardý. Gusülden sonra Aleyhissalâtu vesselâm´ýn bir de abdest aldýðýný zannetmiyorum."[451]