Temizlik Bahsi taharet 37 By: sumeyye Date: 02 Mayýs 2010, 12:44:36
AÇIKLAMA:
1- Kaydedilen son üç rivayet guslün vacib olmasý için mutlaka inzal olma gereðini ifade etmektedir. Ancak bu hüküm kesinlikle mensuhtur. Bu meselede ülemânýn bi´l-icma kabul ettiði görüþ, önceki hadislerde ifade edilen hükümdür: Guslün gerekmesi için, erkek uzvunun baþ kýsmýnýn girmesi yeterlidir. Sadece Hiþam Ýbnu Urve, A´meþ, Süfyan Ýbnu U-yeyne ve Dâvud-u Zâhirî´nin neshe kâil olmadýklarý rivayet edilmiþtir. Ashabtan bazýlarýnýn da meni gelmediði takdirde cimadan dolayý yýkanma gerekmeyeceði görüþü var ise de: Ýmam Nevevî, bunlarýn vefatýndan sonra guslün gerekeceði hususunda ümmet arasýnda icma vâki olduðu belirtilir. Ebû Hanife, Ýmam Þâfiî, Ýmam Mâlik, Ahmed Ýbnu Hanbel ve bunlarýn tabileri arasýnda bu meselede ihtilaf yoktur. Zâhirîlerden birçoðu da bu görüþtedir.
2- 3735 numaralý hadisteki vak´anýn kahramaný, Müslim´in bir rivayetindeki tasrihe göre Ýtbân Ýbnu Mâlik´tir, Bedir gâzilerindendir (radýyallahu anh). Ýbnu Hacer, Ýtbân´ý, Resulullah´ý evinin bir köþesinde namaz kýlývermesi için çaðýranlardan olduðunu, Aleyhissalâtu vesselâm´ýn onun evine gelerek, çaðýrtmasýnýn bu maksadla olabileceðini belirtir. Esasen Müslim´in bir rivayetinde vak´a: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Ensar´dan birine uðrayýp, kendisini sesledi (çaðýrdý)..." diye baþlar.
Mamafih bazý rivayetlerde çaðýrtýlan zatýn isminin Salih olduðu tasrih edilir. Ýbnu Hacer, hadisenin taaddüd edebileceðine dikkat çeker.
3- Hadisten Çýkarýlan Bazý Hükümler:
* Karîneye göre hüküm caizdir, zira Resulullah Sahâbî´nin gecikmesi ve baþýndan su akma durumunu deðerlendirerek, onu acele mi ettirdiðini? ifade buyurmuþ, o da "Evet!" demiþtir.
* Ashab, Resulullah´ýn çaðrýsýna sür´atle icabet etmektedir, gecikmemektedir.
* Her an temizlik üzere bulunmak müstehabtýr. Zira Ýtbân yýkanmak için geciktiði halde, Resulullah itabda bulunmamýþtýr.[418]
ـ3738 ـ6ـ وعن أبيّ بن كعب رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]إنَّمَا كَانَ المَاءُ مِنَ المَاءِ رُخْصَةً في أوَّلِ ا“سَْمِ ثُمَّ نُهِىَ عَنْهَا، وقالَ: إنَّما المَاءُ مِنَ المَاءِ في احْتَِمِ[. أخرجه أبو داود والترمذي، وهذا لفظه وصححه .
6. (3738)- Übeyy Ýbnu Ka´b (radýyallahu anh) anlatýyor: "Su, sudan gerekir" hükmü Ýslam´ýn bidayetinde bir ruhsattý. Sonra bundan nehyedildi." Übeyy ilaveten der ki: "Su, sudan gerekir" hükmü ihtilâm hakkýnda muteberdir."[419]
AÇIKLAMA:
Rivayet, yýkanmanýn gerekmesi için inzal olmayý þart kýlan hükmün ihtilam hakkýnda cârî olduðunu belirtmektedir. Kiþi ihtilam olsa ve fakat inzâl olmasa (meni gelmese) yýkanmak gerekmez.[420]
ـ3739 ـ7ـ وعن عائشة رَضِيَ اللّهُ عَنْها: ]أنَّ رسولَ اللّهِ #: سُئِلَ عَنِ الرَّجُلِ يَجِدُ الْبَلَلَ وَلَمْ يَذْكُرِ احْتَِماً. قالَ: يَغْتَسِلُ؛ وعَنِ الرَّجُلِ يَرَى أنْ قَدِ احْتَلَمَ، َ يَجِدُ بَلًَ؟ قالَ َغُسْلَ عَلَيْهِ. قالَتْ أُمُّ سُلَيْمٍ: وَالمَرْأةُ تَرَى ذلِكَ، أعَلَيْهَا غُسْلٌ؟ قَالَ: نَعَمْ. النِّسَاءُ شَقَائِقُ الرِّجَالِ[. أخرجه أبو داود والترمذي .
»الشّقيقُ«: المثل والنظير .
7. (3739)- Hz. Âiþe (radýyallahu anhâ) anlatýyor: "Resulullah´a, "bir kimse elbisesinde ýslaklýk bulsa, ancak ihtilam olduðunu hatýrlamasa (yýkanmasý gerekir mi?)" diye sorulmuþtu.
"Evet, yýkanmalýdýr!" diye cevap verdi. Sonra, ihtilam olduðunu görüp de, yaþlýk göremeyen kimseden soruldu:
"Ona gusül gerekmez" dedi. Ümmü Süleym (radýyallahu anhâ) sordu:
"Bunu kadýn görecek olursa, kadýna gusül gerekir mi?"
Buna da:
"Evet! kadýnlar, erkeklerin emsalleridir!" diye cevap verdi."[421]
AÇIKLAMA:
1- Yýkanmanýn meni gelmesiyle vacib olacaðýný tesbit eden rivayetlerden biri de budur: Kiþi, çamaþýrýnda meni yaþlýðý bulacak olsa ihtilam olduðunu hatýrlamasa da yýkanmalýdýr. Rüyasýnda ihtilam olsa bile inzal vâki olmasa, yani çamaþýrýnda yaþlýk bulamasa, ona da yýkanma gerekmemektedir. Þu halde guslün medârý, meninin gelmesidir.
2- Kadýnlarýn ihtilâm olma durumlarýnda hüküm erkeklerinki gibidir. Resulullah arada fark olmadýðýný "Kadýnlar, erkeklerin emsâlidir" diyerek ifade buyurmuþtur. Þakîk aslýnda annebaba bir kardeþ demektir. Kelime lügat olarak Þekka’dan gelir, yani bölünüp ayrýlmak, kopmak demektir. Hz. Havva, Hz. Âdem´in eðesinden yaratýlmýþ olmasý haysiyetiyle, kadýn erkekten kopan bir parça gibi ifade edilmiþtir.[422]
ـ3740 ـ8ـ وعنها رَضِيَ اللّهُ عَنْها: ]أنَّ أمَّ سُلَيْمٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْها. سَألَتْ رسُولَ اللّهِ # عَنِ المَرْأةِ تَرَى في مَنَامِهَا مَا يَرَى الرَّجُلُ، هَلْ عَلَيْهَا مِنْ غُسْلٍ؟ فقَالَ: نَعَمْ، إذَا رَأتِ الَمَاءَ. قالَتْ عَائِشَةُ رَضِيَ اللّهُ عَنْها: فَقُلْتُ لَهَا: تَرِبَتْ يَدَاكِ. فقَالَ رسولُ اللّهِ #: دَعِيهَا يَا عَائِشَةُ، وَهَلْ يَكُونُ الشَّبَهُ إَّ مِنْ قِبَلِ ذلِكَ؟ إذَا عََ مَاؤُهَا مَاءَ الرَّجُلِ أشْبَهَ الْوَلَدُ أخْوَالَهُ، وإذَا عََ مَاءُ الرَّجُلِ مَاءَهَا أشْبَهَ الْوَلَدُ أعْمَامَهُ[. أخرجه مسلم، وهذا لفظه، ومالك وأبو داود والنسائي .
8. (3740)- Yine Hz. Âiþe (radýyallahu anhâ) anlatýyor: "Ümmü Süleym (radýyallahu anhâ) Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)´a: "Rüyasýnda, erkeðin gördüðünü gören kadýn hakkýnda sorarak, gusül gerekip gerekmeyeceðini öðrenmek istedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Evet!, suyu görürse!" cevabýný verdi. Âiþe (radýyallahu anhâ) [Ümmü Süleym´e yönelip:]
"Allah hayrýný versin(neler söylüyorsun)?"[423] diye ayýpladý. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) [Âiþe´ye yönelerek]:
"Ey Âiþe, býrak onu, (dilediðini sorsun!) Öyle olmasa (çocuklarda anne tarafýna) benzerlik olur mu? Kadýnýn suyu erkeðin suyuna üstün gelirse, çocuk dayýlarýna benzer; erkeðin suyu kadýnýnkine üstün gelirse, çocuk amcalarýna benzer" buyurdular."[424]
ـ3741 ـ9ـ ولمسلم في أخرى: ]أنَّ مَاءَ الرَّجُلِ غَلِيظٌ أبْيَضُ، وَمَاءَ المَرْأةِ رَقِيقٌ أصْفَرُ. فَمَنْ أيِّهِمَا عََ أوْ سَبَقَ يَكُونُ الشَّبَهُ[.ومعنى قولها: »تَرِبَتْ يَدَاكِ« التعجب وا“نكار عليها دون الدعاء .
9. (3741)- Müslim´in bir diðer rivayetinde þu ziyade var: "...Erkeðin suyu koyu ve beyazdýr. Kadýnýn suyu sarý ve akýþkandýr. Bunlardan hangisi üstün olur veya öne geçerse benzerlik hâsýl olur."[425]
AÇIKLAMA:
1- Bu hadis, Buhârî ve diðer kaynaklarda muhtelif vecihlerden gelmiþtir. Hz. Enes´ten gelen bir vechinde Hz. Âiþe, Ümmü Süleym´e, "Allah hayrýný versin kadýnlarý rezil rüsvay ettin" diyerek müdahale etmiþtir. Resulullah da: "Allah senin hayrýný versin.." diye Hz. Âiþe´ye müdahale etmiþtir.
Bazý vecihlerde bu soruyu kimin sorduðu belirtilmez, "Bir kadýn sordu" denilir.
Bir rivayette, Ümmü Süleym, mezkur soruyu sorduðunu belirttikten sonra, "bundan utandým" der.
2- Hadiste baþlýca þu hususlar dikkatimizi çekmektedir:
* Kadýnlar, zaman zaman meraklarýný çeken hacâletâver sorularýný Resulullah´a sorabilmektedir. Aleyhissalâtu vesselâm bu meselelerde, kadýnlara edeb çerçevesinde cevap vermektedir. Resulullah´ýn, dinlerini öðrenmede utanma duygusunun bir engel teþkil etmemesi için çevresini bu hususta serbest olmaya teþvik ettiðini daha önce belirttik.
* Resulullah kadýnlarýn da ihtilam olduðunu belirtmekte, onlarýn menilerinin erkeðinkinden farklý olduðunu, çocuklarýn anne veya baba tarafýna benzemesinin, -bazý rivayetlerde erkek veya kýz oluþlarýnýn- bu menilerden birinin önce gelme veya üstün gelme gibi durumlarýyla alâkalý olduðunu söylemektedir. Bu meseleyi biraz daha vâzýh kýlmak için, çocuðun cinsiyeti ve benzemesi üzerine, Ýbnu Hacer´den bilistifade yaptýðýmýz bir tahlili aynen sunuyoruz:[426]