Temizlik Bahsi taharet 16 By: sumeyye Date: 01 Mayýs 2010, 15:32:35
AÇIKLAMA:
Ribât, lügat olarak nefsi hapsetmek ma´nâsýna gelir. Ancak, kendisini cihada vermek suretiyle Allah yoluna hapsedenler için bu tabir kullanýlýr, böyle kimselere murâbýt denir. Abdestini tam alýp namazlarýný mescidde kýlan ve birini kýlýnca diðer namazýn gelmesini bekleyen kimse de kendini ruhen, kalben Allah yoluna baðlamýþ gibidir. Bir nevi murâbýttýr.
Þüphesiz bu, sulh döneminde böyledir. Savaþ, cihad sýrasýnda mücâhid olmak gerekir, onun yerini hiçbir þey tutmaz.[168]
ـ3579 ـ2ـ وعن عقبة بن عامر رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]كَانَتْ عَلَيْنَا رَعَايَةُ ا“بِلِ، فَجَاءَتْ نَوْبَتِى أرْعَاهَا فَرَوَّحْتُهَا بِعَشِىٍّ، فأدْرَكْتُ رَسُولَ اللّهِ # قَائِماً يُحَدِّثُ النَّاسَ، وَأدْرَكْتُ مِنْ قَوْلِهِ: مَا مِنْ مُسْلِمٍ يَتَوَضّأُ فَيُحْسِنُ وُضُوءَهُ، ثُمَّ يَقُومُ فَيُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ يُقْبِلُ عَلَيْهِمَا بِقَلْبِهِ وَوَجْهِهِ إَّ وَجَبَتْ لَهُ الجَنَّهُ، فَقُلْتُ: مَا أجْوَدَ هذَا فإذَا قَائِلٌ يَقولُ بَيْنَ يَدَىَّ: الَّتِى قَبْلَهَا أجْوَدُ، فَنَظَرْتُ فإذَا هُوَ عُمَرُ ابنُ الخَطَّابِ، فقَالَ: إنِّى قَدْ رَأيْتُكَ جِئْتَ آنِفاً قالَ: مَا مِنْكُمْ مِنْ أحَدٍ يَتَوضَّأُ فَيُبْلِغُ أوْ فَيَسْبِغَ الْوُضُوءَ، ثُمَّ يَقُولُ: أشْهَدُ أنْ َ إلَهَ إَّ اللّهُ وَحْدَهُ َ شَرِيكَ لَهُ، وَأشْهَدُ أنَّ مُحَمّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُ إَّ فُتِّحَتْ لَهُ أبْوَابُ الجَنَّةِ الثَّمَانِيَةُ يَدْخُلُ مِنْ أيِّهَا شَاءَ[. أخرجه الخمسة إ البخاري، وهذا لفظ مسلم.وفي رواية أبي داود: ]فَيُحْسِنُ الْوُضُوءَ[.وعند الترمذي بعد قوله ورسوله: ]اللَّهُمَّ اجْعَلْنِى مِنَ التَّوَّابِينَ وَاجْعَلْنِى مِنَ المُتَطَهِّرِينَ[ .
2. (3579)- Ukbe Ýbnu Âmir (radýyallahu anh) anlatýyor: "Üzerimizde develeri gütme iþi vardý, (bunu sýrayla yapýyorduk.) (Bir gün) gütme nöbeti bana gelmiþti. Günün sonunda develeri kýra ben çýkarýyordum. (Bir gün, nöbetimden dönüþte) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´a geldim, ayakta halka hitabediyordu. Söylediklerinden þu sözlere yetiþtim:
"Güzelce abdest alýp, sonra iki rekat namaz kýlan ve namaza bütün ruhu ve benliði ile yönelen hiç kimse yoktur ki kendisine cennet vâcib olmasýn!"
(Bunlarý iþitince kendimi tutamayýp): "Bu ne güzel!" dedim. (Bu sözüm üzerine) önümde duran birisi:
"Az önce söylediði daha da güzeldi!" dedi. (Bu da kim? diye) baktým. Meðer Ömer Ýbnu´l-Hattâb´mýþ. O, sözüne devam etti:
"Seni gördüm, daha yeni geldin. Sen gelmezden önce þöyle demiþti: "Sizden kim abdestini alýr ve bunu en güzel þekilde yapar, sonra da: "Eþhedü en lâ ilâhe illallâh ve eþhedü enne Muhammeden abduhû ve Resûlühü. (Þehâdet ederimki Allah´tan baþka ilâh yoktur ve yine þehâdet ederim ki Muhammed Allah´ýn kulu ve Resûlüdür)" derse, kendisine cennetin sekiz kapýsý da açýlýr; hangisinden isterse oradan cennete girer."
Ebû Dâvud´un rivayetinde "abdesti güzel yaparsa..." denmiþtir.
Tirmizî´nin rivayetinde "...resûlühü (Allah´ýn ...Resûlü)" kelimesinden sonra "Allah´ým, beni tevbe edenlerden kýl, temizlenenlerden kýl" duasý da vardýr.[169]
ـ3580 ـ3ـ وعن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّ رسولَ اللّه # قالَ: إذَا تَوَضَّأ الْعَبْدُ المُسْلِمُ أوِ المُؤْمِنُ، فَغَسَلَ وَجْهَهُ خَرَجَ مِنْ وَجْهِهِ كُلُّ خَطِيئةٍ نَظَرَ إلَيْهَا بِعَيْنِهِ مَعَ المَاءِ، أوْ مَعَ آخِرِ قَطْرِ المَاءِ، وَإذَا غَسَلَ يَدَيْهِ خَرَجَ مِنْ يَدَيْهِ كُلُّ خَطِيئَةٍ بَطَشَتْهَا يَدَاهُ مَعَ المَاءِ، أوْ مَعَ آخِرِ قَطْرِ المَاءِ، فإذَا غَسَلَ رِجْلَيْهِ خَرَجَتْ كُلُّ خَطِىئَةِ مَشَتْهَا رِجَْهُ مَعَ المَاءِ، أوْ مَعَ آخِرِ قَطْرِ المَاءِ حَتَّى يَخْرُجَ نَقِيّاً مِنَ الذُّنُوبِ[. أخرجه مسلم، وهذا لفظه ، ومالك والترمذي .
3. (3580)- Hz. Ebû Hüreyre (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: Mü´min -veya müslüman- bir kul abdest aldý mý yüzünü yýkayýnca, gözüyle bakarak iþlediði bütün günahlar su ile -veya suyun son damlasýyla- yüzünden dökülür iner. Ellerini yýkayýnca elleriyle iþlediði hatalar su ile birlikte- veya suyun son damlasýyla- ellerinden dökülür iner. Ayaklarýný yýkayýnca da ayaklarýyla giderek iþlediði bütün günahlarý su ile- veya suyun son damlasýyla- dökülür iner. (Öyle ki abdest tamamlanýnca) günahlardan arýnmýþ olarak tertemiz çýkar."[170]
ـ3581 ـ4ـ وعن عثمان رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّ رسولَ اللّهِ # قالَ: مَنْ تَوَضّأ فَأحْسَنَ الْوُضُوءَ خَرَجَتْ خَطَايَاهُ مِنْ جَسَدِهِ حَتّى تَخْرُجَ مِنْ تَحْتَ أظْفَارِهِ[ .
4. (3581)- Hz. Osman (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim abdest alýr ve abdestini güzel yaparsa hatalarý vücudundan týrnak diplerine varýncaya kadar çýkar dökülür."[171]
ـ3582 ـ5ـ وفي رواية: ]أنَّ عُثْمَانَ رَضِيَ اللّهُ عَنْه تَوَضّأ، ثم قال: رَأيْتُ رَسُولَ اللّهِ # تَوَضّأ نَحْوَ وُضُوئى هذا ثُمَّ قال: مَنْ تَوَضّأ هكذا غُفِرَ له مَا تَقَدّمَ مِنْ ذَنْبِهِ وَكَانَتْ صََتُهُ وَمَشْيُهُ إلى المَسْجِدِ نَافِلَةً[. أخرجه الشيخان .
5. (3582)- Bir baþka rivayette þöyle gelmiþtir: "Hz. Osman (radýyallahu anh) abdest aldý ve dedi ki:
"Ben Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ýn þu benim abdestim gibi abdest aldýðýný, sonra da þöyle söylediðini gördüm: "Kim bu þekilde abdest alýrsa geçmiþ günahlarý affedilir, namazý ve mescide kadar yürümesi de nafile (ibadet) olur."[172]
ـ3583 ـ6ـ وعن عمرو بن عبسة السلمى رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قال رسولُ اللّهِ #: مَا مِنْكُمْ مِنْ رَجُلٍ يُقَرِّبُ وُضُوءَهُ فَيَتَمَضْمَضُ وَيَسْتَنْثِرُ إَّ خَرَّتْ خَطَايَاهُ مِنْ وَجْهِهِ وَفِيهِ وَخَيَاشِيمِهِ، ثُمَّ إذَا غَسَلَ وَجْهَهُ كَمَا أمْرَهُ اللّهُ إَّ خَرَّتْ خَطَايَا وَجْهِهِ مِنْ أطْرَافِ لِحْيَتِهِ مَعَ المَاءِ، ثُمَّ يَغْسِلُ يَدَيْهِ إلى المِرْفَقَيْنِ إَّ خَرّتْ خَطَايَا يَدَيْهِ مِنْ أنَامِلِه مَعَ المَاءِ، ثُمَّ يَمْسَحُ رَأسَهُ إَّ خَرَّتْ خَطَايَا رَأسِهِ مِنْ أطْرَافِ شَعَرِهِ مَعَ المَاءِ، ثُمَّ يَغْسِلُ رِجْلَيْهِ إلى الْكَعْبَيْنِ إَّ خَرَّتْ خَطَايَا رِجْلَيْهِ مِنْ أنَامِلِهِ مَعَ المَاءِ فإنْ هُوَ قَامَ فَصَلّى فَحَمِدَ اللّهَ وَأثْنَى عَلَيْهِ، وَمَجَّدَهُ بِالَّذِى هُوَ لَهُ أهْلٌ، وَفَرَّغَ قَلْبَهُ للّهِ إَّ انْصَرَفَ مِنْ خَطِيئَتِهِ كَيَوْمَ وَلَدَتْهُ أُمُّهُ[. أخرجه مسلم .
6. (3583)- Amr Ýbnu Abese es-Sülemî (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Sizden kim abdest suyunu hazýrlar, mazmaza ve istinþakta bulunur (aðzýna ve burnuna su çeker) ve sümkürürse, mutlaka yüzünden, aðzýndan, burnundan hatalarý dökülür. Sonra Allah´ýn emrettiði þekilde yüzünü yýkarsa, sakalýn(ýn bittiði mahallin) etrafýndan su ile birlikte yüzü ile iþlediði günahlar dökülür. Sonra dirseklere kadar kollarýný yýkayýnca, ellerinin günahlarý su ile birlikte parmak uçlarýndan dökülür gider. Sonra baþýný meshedince, baþýnýn günahlarý saçýn etrafýndan su ile birlikte akar gider. Sonra topuklarýna kadar ayaklarýný yýkayýnca, ayaklarýnýn günahlarý, parmak uçlarýndan su ile birlikte akar gider. Sonra kalkýp namaz kýlar, Allah´a hamd ve senâda bulunur. Ona layýk þekilde tazimini gösterir ve kalbinden Allah´tan baþkasýný(n korku ve muhabbetini) çýkarýrsa, annesinden doðduðu gündeki gibi bütün günahlarýndan arýnýr."[173]
ـ3584 ـ7ـ وعن عبداللّه الصنابحى رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّ رَسولَ اللّهِ # قالَ: إذَا تَوَضّأ الْعَبْدُ المُؤْمِنُ فَمَضْمَضَ خَرََجَتْ الخَطَايَا مِنْ فيهِ، فإذَا اسْتَنْثَرَ خَرَجَتِ الخَطَايَا مِنْ أنْفِهِ، فإذَا غَسَلَ وَجْهَهُ خَرَجَتْ الخَطَايَا مِنْ وَجْهِهِ حَتّى تَخْرُجَ مِنْ تَحْتِ أشْفَارِ عَيْنَيْهِ، فإذَا غَسَلَ يَدَيْهِ خَرَجَتِ الخَطَايَا مِنْ يَدَيْهِ حَتّى تَخْرُجَ مِنْ تَحْتِ أظْفَارِ يَدَيْهِ، فإذَا مَسَحَ بِرَأسِهِ خَرَجَتِ الخَطَايَا مِنْ رَأسِهِ حَتّى تَخْرُجَ مِنْ أُذَنَيْهِ، فَإذَا غَسَلَ رِجْلَيْهِ خَرَجَتِ الخَطَايَا مِنْ رِجْلَيْهِ حَتّى تَخْرُجَ مِنْ تَحْتِ أظْفَارِ رِجْلَيْهِ، ثُمَّ كَانَ مَشْيُهُ إلى المَسْجِدِ وَصََتُهُ نَافِلَةً لَهُ[. أخرجه مالك والنسائي .
7. (3584)- Abdullah es-Sünâbihî (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Mü´min kul abdest aldýkta mazmaza yaptý mý (aðzýný yýkadý mý) günahlar aðzýndan çýkar. (Burnunu sümkürdü mü) günahlar burnundan çýkar, yüzünü yýkadý mý günahlar göz kapaklarýnýn altýna varýncaya kadar yüzünden çýkar. Ellerini yýkadý mý günahlar týrnak diplerine varýncaya kadar ellerinden çýkar. Baþýný meshetti mi, günahlar kulaklarýna varýncaya kadar baþýndan çýkar. Ayaklarýný yýkadý mý, günahlar ayak týrnaklarýnýn altýna varýncaya kadar ayaklarýndan çýkar. Sonra mescide kadar yürümesi ve kýlacaðý namaz nafile (bir ibadet) olur."[174]
ـ3585 ـ8ـ وعن أبي أمامة الباهلى رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]سَمِعْتُ عَمْرَو بنَ عَبْسَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْه يَقُولُ: قُلْتُ لِرَسولِ اللّهِ # كَيْفَ الْوُضُوءُ؟ قالَ: أمَّا الْوُضُوءُ، فَإنَّكَ إذَا تَوَضَّأتَ فَغَسَلْتَ كَفَّيْكَ فَأنْقَيْتَهَا، وَغَسَلْتَ وَجْهَكَ وَيَدَيْكَ إلى المِرْفَقَيْنِ، وَمَسَحْتَ رَأسَكَ، وَغَسَلْتَ رِجْلَيْكَ إلى الْكَعْبَيْنِ اِغْتَسَلْتَ مِنْ عَامَّةِ خَطَايَاكَ، فإنْ أنْتَ وَضَعْتَ وَجْهَكَ للّهِ عَزَّ وَجَلَّ خَرَجْتَ مِنْ خَطَايَاكَ كَيَوْمَ
وَلَدَتْكَ أُمُّكَ. قالَ أبُو أُمَامَةَ: فَقُلْتُ يَا عَمْرُو بنُ عَبْسَةَ: انْظُرْ مَا تَقُولُ: أكُلُّ هذَا يُعْطى في مَجْلِس وَاحدٍ؟ فقَالَ: أمَا واللّهِ لَقَدْ كَبُرَتْ سِنِّى، ودَنَا أجَلِى، وَمَا بِى مِنْ فَقْرٍ فَأكْذبَ عَلى رسولِ اللّهِ # وَلَقَدْ سَمِعَتْهُ أُذُنَاىَ وَوَعَاهُ قلبى مِنْ رسولِ اللّهِ #[. أخرجه مسلم والنسائي.وهذا لفظ النسائي، وهو طرف حديث طويل يتضمن إسم عمرو بن عبسة، وسيجئ إن شاء اللّه تعالى في كتاب الفضائل من حرف الفاء .
8. (3585)- Ebû Ümâme el-Bâhilî (radýyallahu anh) anlatýyor: "Amr Ýbnu Abese (radýyallahu anh)´ý dinledim, diyor ki: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´a: "Abdest nasýl alýnýr?" diye sordum. Þöyle açýkladý:
"Abdest mi? Abdest alýnca þöyle yaparsýn: Önce iki avucunu tertemiz yýkarsýn. Sonra yüzünü ve dirseklerine kadar ellerini yýkarsýn. Baþýný meshedersin, sonra da topuklarýna kadar ayaklarýný yýkarsýn. (Bunlarý tamamladýn mý) bütün günahlarýndan arýnmýþ olursun. Bir de yüzünü Aziz ve Celil olan Allah için (secdeye) koyarsan, anandan doðduðun gün gibi, hatalarýndan çýkmýþ olursun."
Ebû Ümâme der ki: "Ey Amr Ýbnu Abese dedim, ne söylediðine dikkat et! Bu söylediklerinin hepsi bir defasýnda veriliyor mu?"
"Vallahi dedi, bilesin ki artýk yaþým ilerledi, ecelim yaklaþtý. (Allah´tan ölümden çok korkar bir haldeyim), ne ihtiyacým var ki, Allah Resûlü hakkýnda yalan söyleyeyim! Andolsun söylediklerim, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´dan kulaklarýmýn iþitip, hafýzamýn da zabtettiklerinden baþkasý deðildir."[175]
Bu hadis, Nesâî´nin metninden alýnmadýr. Amr Ýbnu Abese (radýyallahu anh)´ýn müslüman oluþunu anlatan uzunca bir hadisin son kýsmýdýr. Hadisi tam olarak, Fazîletliler Bölümü´nde kaydedeceðiz.[176]